HABER MERKEZİ - Hasta tutsaklar eylemlerinde, sağlık durumları kötüye giden Zerdeşt Oduncu ve Özge Özbek için "acil tahliye" çağrısı yapıldı.
Hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla her hafta yapılan eylemler devam ediyor. Bu hafta da Ankara ve İstanbul'da iki hasta tutsağın durumuna dikkat çekildi. İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, her hafta düzenlediği “F oturması” eyleminin 653’üncüsünü Beyoğlu’nda bulunan dernek binası önünde gerçekleştirdi. Bu haftaki eylemde, Antalya Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutulan hasta tutsak Zerdeşt Oduncu’nun sağlık durumuna dikkat çekildi. “Tedavi haktır engellenemez” ve “Hasta mahpus Zerdeş Oduncu serbest bırakılsın” pankartlarının açıldığı açıklamada, sık sık “Hasta tutsaklar serbest bırakılsın” ve “Tecrit öldürür dayanışma yaşatır” sloganları atıldı. Açıklamaya çok sayıda hak savunucusu katıldı. İHD İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu Sözcüsü Hatice Onaran, cezaevlerindeki bazı hasta tutsakları sıralayarak, yaşanan ihlallere dikkat çekti.
'SAĞLIK DURUMU AĞIRLAŞIYOR'
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) MYK üyesi Musa Piroğlu, Oduncu’nun sağlık durumuna dair bilgiler paylaştı. Piroğlu, Oduncu’nun açlık grevleri nedeniyle akciğerlerinde hasar oluştuğunu ve söz konusu hasarın halen iyileşmediğini söyledi. Piroğlu, Oduncu’nun vücudunda oluşan yanık yaralarının enfeksiyon kaptığına işaret ederek, "Rahatsızlıkları nedeniyle günlük yaşamını sürdürürken başkasının yardımına ihtiyaç duyar hale gelen Oduncu, 10 yıldır tek kişilik hücrede tutulmakta. Yetersiz tedavi, yetersiz beslenme ve yetersiz bakım nedeniyle sağlık durumu her geçen gün daha da ağırlaşmaktadır” dedi.
'CEZASI ERTELESİN'
Piroğlu, Oduncu’nun annesinin komisyona yaptığı aktarımları da paylaştı. Piroğlu, Oduncu’nun annesinin, "Yanık yaraları iyileşmedi, tam tedavi olmadığı için yaraları yeniden açıldı, hatta iltihap kaptı. Bu durum oğlum için ölümcül sonuçlara yol açabilir deniyor, ama tedavisi yapılmıyor. Bu bir işkence. Avukatlarının cezaevi idaresi ile yaptıkları görüşmeler de sonuç vermedi. Oğlumun yanındaki hücrelerde biri kalp hastası olan iki hasta tutuklu var ve hiçbirisi tedavi için doktora götürülmüyor, cezaevi idaresinin tutumu nedeniyle yetersiz beslenme sorunu yaşanıyor. Ailesi olarak tedavisini yapsınlar yapmıyorlarsa, cezasını ertelesinler biz tedavisini yaptıralım" dediği aktardı.
Piroğlu, Oduncu ve diğer tüm hasta tutsakların serbest bırakılmasını istedi.
ÖZBEK İÇİN 'ACİL TAHLİYE' ÇAĞRISI
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, eylemlerinin 525’inci haftasında Ankara'daki Sakarya Caddesi’nde bir araya geldi. İnisiyatif üyeleri, “Tedavi haktır, engellenemez. Hasta mahpuslar serbest bırakılsın” yazılı pankart taşıdı. Bu haftaki eylemde, Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan ağır hasta tutsak Özge Özbek’in durumuna dikkat çekildi.
İHD MYK üyesi Nuray Çevirmen, Özbek’in beyninde tümör olduğu bilgisini paylaştı. Çevirmen, Özbek’in bu nedenle açık beyin ameliyatı olduğu ve hemen ertesinde hastanede gözaltına alınıp tutuklandığını aktardı. Durumun gittikçe ağırlaşması üzerine yapılan başvurular sonucu İstanbul Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından 3 ay infaz erteleme kararı verildiğini anımsatan Çevirmen, 3 ay bittikten sonra tekrar tutuklandığını ve Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’ne konulduğunu kaydetti.
Çevirmen, “Darıca Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 24 Aralık 2021 tarihli Sağlık Kurulunun vermiş olduğu kararda ‘Hapishane şartlarında kalması uygun değildir’ raporu olmasına rağmen, İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından rapor kabul edilmemiş ve ‘Hapishanede kalabilir’ raporu verilmiştir. Adli Tıp Kurumu tarafından verilen raporda Nöroloji, Üroloji ve Psikiyatri doktorlarının imzası bulunmakta ancak asıl görmesi gereken Beyin Cerrahının bu kararda imzası yoktur” diye konuştu.
'BİRÇOK HASTILIĞI OLUŞTU'
9 Haziran 2022’de Özbek’in tekrardan aynı hastaneye götürüldüğünü paylaşan Çevirmen, "Bu sefer ise ‘cezaevinde kalabilir’ raporu verilmiştir. Sürekli şiddetli baş ağrıları çekmekte, denge kaybı yaşamakta ve tümörlerin duyu organlarına baskı yaptığından kaynaklı işitme kaybı problemleri yaşamaktadır. Hastane MR raporlarında beyninde birden fazla tümör bulunduğu için sürekli kontrol altında olması gerektiği, ameliyatını gerçekleştiren doktoru tarafından söylenmiştir. Cezaevinde hastalığı hızlı bir şekilde ilerledi ve epilepsi, vertigo gibi dengesizlik belirtileri olan hastalıklar da nüksetti. Beyin tümörleri organlara baskı yapmaktadır ve tümörden kaynaklı olarak sol kulağında yüzde yüz işitme kaybı oluştu ve duymuyor. Ellerde titreme, kimi zaman idrarını tutamama durumları meydana gelmiştir. Bu durum ileride görme, hafıza ve hareket kaybına neden olacaktır” diye belirtti.
‘YAŞAMI RİSK ALTINDA’
Çevirmen, şöyle devam etti: "2023 yılı Ocak ayında tekrar heyet işlemleri başlatıldı ve önceki MR ile karşılaştırıldığında tümörlerde büyüme ve çoğalma olduğu, hayati risk oluşturabileceği söylenerek ve acilen 13 Ocak’ta Ankara’ya sevk edilmiştir. Ancak Gazi Üniversitesinden mahkum koğuşu olmadığından ameliyat olamayacağı, Gamma Knife (Lazerli Ameliyat) için de daha önce ışın tedavisi alan hücrelerin olumlu yanıt vermediğinden tek çözüm olarak 1 yıl sonra kontrol edilebileceği söylenmiştir. Bu süreç içinde Sincan Kadın Hapishanesinde tutulmaya devam edilmektedir.
Sık sık denge problemleri yaşıyor ve kafasını çarpıyor, düşüp yaralanıyor. 10 Temmuz 2023’te düşmeden kaynaklı oluşan şişlik için kampüs hastanesine götürülmüş, tomografide çekilen bölümde beyinde kanama görülmüş ve 3 saat sonra tekrar tomografi çekilmiş ve kanamanın hala olması nedeni ile acil bir şekilde Etlik Şehir Hastanesine götürülmüştür. Travma yoğun bakımında müşahede altında tutulmuştur. Çekilen yeni tomografide ‘Kanın dağılmadığı, tümörlerin hayati risk oluşturduğu yapılacak tek müdahalenin cerrahi operasyon olduğu, bunun da yüksek ihtimalle koma veya ölümle sonuçlanabileceği’ bilgisi verilmiş ve dilekçe yazması istenmiştir. Kendisi de sonucu koma veya ölüm olabilecek bir ameliyatı talep etmediğini ifade ederek taburcu olmuştur.
2 ay sonra çekilen MR sonucunda doktorlar tarafından, tümörler için patates kökü, mayın tarlası, karınca yuvası gibi tabirler kullanarak hızlı çoğaldığı ifade edilmektedir. Ayrıca panik atak başladığından hastaneye gitmekte zorlanıyor. Kimi zaman hastane sevkleri tekli ring araçlarıyla yapılmakta, bu durum da ham panik atağını tetiklemekte hem de tümörlerden ve epilepsiden kaynaklı olarak yaşamını riske atmaktadır. En son MR çekimi için Gazi hastanesine götürülmüştü ancak 5 ay sonrasına gün verilmiş. Oysa normalde her 3 ayda bir düzenli bir şekilde doktor tarafından kontrol edilmesi gerekmektedir ve tümörler beynin farklı yönlerine baskı uygulamaktadır."
‘ACİL TAHLİYE EDİLMELİ’
Çevirmen, Özbek’in durumun kritik olduğu uyarısında bulunarak, "Hapishanede kalamayacağı hem çekilen MR ve tomografilerde hem de raporlarında belirgindir. Hapishanede kaldığı her saat, her gün yaşam hakkı ihlalini meydana getirecektir. Beynindeki tümörlerin diğer organlara baskı yapması nedeni ile bir gün dahi hapishanede kalamayacağı ortada olan Özge Özbek’in acil olarak tahliyesinin edilmesini talep ediyoruz. Özge Özbek’in dışarıda tam teşekküllü hastanelerde tedavi edilebilmesi, kontrol altında tutulması için tahliyesi zorunludur” diye kaydetti.