İSTANBUL - Tutulduğu cezaevinde 7 Ekim’de yaşamını yitiren ve ön otopsi raporunda ölüm nedeni olarak “kalp krizi” gösterilen Mehmet Selim Onğulu’nun ailesi, “şüpheli” buldukları ölümün aydınlatılmasını istedi.
Diyarbakır 4 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan Mehmet Selim Onğulu isimli tutsak, 7 Ekim günü kaldığı koğuşta hayatını kaybetti. 3 yıldır tutuklu bulunan Onğulu’nun ölümü, hazırlanan ön otopsi raporunda kayıtları “kalp krizi” olarak geçirildi. 2021 yılında beyin kanaması geçiren Onğulu, Dicle Üniversite Hastanesi’nde tedavi gördükten sonra İzmir Menemen R Tipi Cezaevi’ne sevk edildi. Bir yılın ardından Elazığ T Tipi Kapalı Cezaevine götürülen Onğulu, buradan da bu kez talebi üzerine yeniden Diyarbakır 4 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevine getirildi.
Ailesinin ölümünü “şüpheli” bulduğu Onğulu’nun ağabeyi Muzaffer Onğulu, kardeşinin ölümünün aydınlatılması konusunda yetkililere çağrıda bulundu.
‘CEZAEVİNDE KALABİLİR’ RAPORU VERİLDİ
Menemen R Tipi Cezaevi’nde kaldığı sırada ziyaretine gittiğinde kardeşinin görüş sırasında nöbet geçirdiğini anlatan Muzaffer Onğulu, hastaneye kaldırılan kardeşine epilepsi teşhisi konulduğunu belirtti. Kardeşinin bu hastalığa cezaevinde yakalandığını söyleyen Onğulu, kardeşinin hangi hastaneye kaldırıldığı bilgisinin kendisiyle paylaşılmadığını, refakat etmek istediğinde ‘yönetmeliğe uygun değil’ denildiğini, dosyası Adli Tıp Kurumu’na (ATK) gönderilen kardeşine ‘cezaevinde kalabilir’ raporu verildiğini anlattı.
Kardeşinin epilepsi hastalığından önce beyin kanaması geçirdiğini, 80 gün boyunca tedavi gördüğünü olduğunu ve bu süre zarfında kollarını ve bacaklarını kullanamadığını aktaran Onğulu, Menemen ve Elazığ cezaevinde kaldığı sürede kendisiyle yaptığı görüşmeyi “Kardeşim tek başına ihtiyaçlarını karşılayamadığını, yanında bulunan tutukluların hepsinin hasta olduğunu ve kendisine yardım edemediklerini anlattı. İhtiyaçlarını karşılayamadığı için Diyarbakır T Tipi Kapalı Cezaevi’ne tekrar gitmek için dilekçe verdi. Çünkü burada arkadaşları vardı ve ona yardım ediyordu. Kardeşim Menemen’den sonra Elazığ’da bir ay kaldı, daha sonra tekrar Diyarbakır cezaevine gönderildi” sözleriyle anlattı.
ÇELİŞKİLİ BİLGİ VERİLDİ
Kardeşinin yaşamını yitirdiği haberinin geldiği 7 Ekim gününü anlatan Onğulu, şunları söyledi: “Saat 12.00 civarında kardeşimin ölüm haberi geldi. Cezaevi yetkililerini aradığımda kendisini müdür yardımcısı olarak tanıtan bir kadın telefonu açarak, kardeşimin sabah saat 06.00’da kalp krizi sonucunda öldüğünü söyledi. Bir hafta sonra yeniden detaylı bilgi almak için cezaevini aradım. Yine aynı kadın telefonu açtı. ‘Kardeşim ne zaman, nasıl öldü, bir rahatsızlığı var mıydı?’ diye sordum. Kadın bana ‘Saat 08.30’da kalp krizi geçirdi. Bütün müdahaleye rağmen kurtaramadık’ dedi. Ben de ‘daha önce aradığımda bana 05.00-06.00 civarında öldüğünü söylediniz, şimdi niye böyle değişti? Cezaevinde yatan bir mahkûmun bilgisine sahip değil misiniz’ dedim.”
OTOPSİ RAPORU TAMAMLANMADI
Kardeşinin yaşamını yitirmesinin şaibelerle dolu olduğu görüşünde olan Onğulu, hazırlanan ön otopsi raporunda ölüm nedeninim “kalp krizi” olarak kayda geçtiğini, otopsi raporunun ise daha tamamlanmadığını paylaştı. Onğulu, “Cezaevi yönetiminin çıkıp bize net bilgi vermesi gerekiyor. Olayı baştan savma bilgilerle geçiştiriyorlar” diye konuştu. Hasta tutukluların cezaevinden tahliye edilmesi gerektiğini ifade eden Onğulu, Adalet Bakanlığı’na bu konuda adım atma çağrısında bulundu.