İSTANBUL - Suruç Aileleri İnisiyatifi, Pîrsus Katliamı’nda katledilen 33 kişi için gerçekleştirdiği eylemin 99’uncu ayında adalet talebini yineledi.
Suruç Aileleri İnisiyatifi, Kobanê’ye gitmek için Riha’nın Pirsûs (Suruç) ilçesinde bulunan Amara Kültür Merkezi’nde DAİŞ'in bombalı saldırısı sonucu yaşamını yitiren “33 Düş Yolcusu" için başlattığı eylemin 99'uncu ayında Kadıköy'de bulunan Halitağa Caddesi'nde bir araya geldi.
Açıklamaya yaşamını yitirenlerin yakınları ile katliamdan yaralı kurtulanlar, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) ve Devrimci Parti üyeleri, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Hapishane Komisyonu üyeleri, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyeleri, Gençlik Örgütleri ve çok sayıda kişi katıldı. Açıklamada, “Kalplerimiz adalet için atsın” yazılı pankartın yanı sıra katliamda yaşamını yitiren gençlerin fotoğraflarının yer aldığı dövizler taşındı. Eylemde sık sık, “Suruç’un hesabı sorulacak”, “Suruç’u unutma, unutturma” ve “Suruç için adalet herkes için adalet” sloganları atıldı.
Açıklamayı, HDP Kadıköy İlçe Eşbaşkanı ve aynı zamanda Pîrsus Katliamı’ndan yaralanan Koray Türkay yaptı.
'YILLARDIR ‘AYDINLATILMAYAN’ KATLİAM'
Devletin, Pîrsus Katliamı'nı gerçekleştiren faillere dair istihbarat almasına rağmen katliama kayıtsız kaldığına dikkati çeken Türkay, katliamın tüm yönlerinin “aydınlatılmamış” olmasının canlarını yaktıklarını söyleyerek, yıllardır devam eden mahkemenin tek sanık üzerinden bitirilmek istendiğini vurguladı. Mahkeme salonunda söylediklerinin “hakaret” kabul edildiğini ifade eden Türkay, Suruç Ailelerine ve avukatlarına soruşturmalar açıldığını hatılattı. Türkay, Pîrsus Katliamı'nda adil bir yargılamanın yapılmadığını söylemenin suç sayıldığını belirtti.
TALEPLER
Suruç aileleri, yaralıları ve avukatları olarak 8 yıldır adalet mücadelesi yürüttüklerini söyleyen Türkay, Suruç’un hesabını sorana dek bu mücadeleyi devam ettireceklerinin altını çizdi. Türkay, Suruç Aileleri İnisiyatifi olarak yürüttükleri eylemlerine ilişkin taleplerini şu şekilde sıraladı:
“*Tutuklu bulunan Suruç ailelerimiz, yaralılarımız ve avukatlarımız serbest bırakılsın.
*Dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu “7 Haziran-1 Kasım arasında nelerin yaşandığını” anlatsın. Kırmızı bültenle arandığı dönemde Ankara’da 5 yıldızlı otelde MİT görevlileriyle görüşen İlhami Bali’nin neden yakalanmadığı açıklansın.
*Mahkeme salonlarında adil yargılama talebini istedikleri için haklarında soruşturma açılanların soruşturmaları iptal edilsin
*Katliam öncesi ve sonrasına ilişkin görüntüler dava dosyasına üç buçuk yıl sonra eklenirken, görüntülerde katliam sonrasına ilişkin 5 saatlik kısmın kesildiği ortaya çıkmıştı. Eksik görüntülerle ilgili bugüne kadar bir işlem yapılmadı. Bu görüntüler katliamın aydınlatılması için inceelnsin.
*Canlı Bomba Abdurrahman Alagöz’e katliam öncesi kimlik kontrolü yapan Suruç Emniyeti neden işlem yapmadığı araştırılsın.
*Birbiriyle bağlantılı olan Diyarbakır, Ankara ve Suruç katliamları başta olmak üzere IŞİD katliamları dosyaları birleştirilsin."
Gerçekleştirilen oturma eyleminin ardından katliamda yaşamını yitirenlerin ismi okunarak eylem sonlandırıldı.