ANKARA - BastA Genel Sekreteri Franziska Stier, Kürt kadın hareketinin kadın, doğa ve toplumsal sorunlara dair mücadelesinin Avrupa’da büyük bir etki yarattığına işaret ederek, “Feminizmin bazı kısımlarını yeniden düşünmemizi sağladı” dedi.
BastA (Basels Starke Alternative/Basel’in Güçlü Alternatifi) Genel Sekteri Franziska Stier, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) 15 Ekim’de Ankara’da gerçekleştirilen kongresine katıldı. Kadın dayanışması adına kongreye katılan ve uzun süredir Kürt kadın hareketinin Avrupa’da yarattığı etkileri gözlemlediğini belirten Stier, Kürt kadınlarının mücadelesinin dünya kadınlarına etkilerini değerlendirdi.
'AYNI MÜCADELEYİ VERİYORUZ'
Kongresine katıldığı HEDEP ile aynı mücadeleyi verdiklerini vurgulayan Stier, "BastA, feminist, ekolojik ve sosyalist bir partidir. Kapitalist bir dünyada sosyal adaletin mümkün olmadığını düşünüyoruz. Kapitalist ve emperyalist dünyada acı çeken tüm halklarla dayanışma içinde olmanın çok önemli olduğunu düşünüyoruz. HEDEP de bizimle aynı çizgide. Sağa ve faşizme karşı demokrasi mücadelesini veriyoruz. Kadınların hakları için mücadele ediyoruz. Sosyal adalet, feminizm ve ekoloji için mücadele ediyoruz. Yeni bir yaşam yolunun inşası için hep beraber çalışıyoruz. Yeni yolu inşa etmeyi birlikte öğrenmeliyiz" diye belirtti.
‘KÜRT KADIN GÜCÜNÜ HİSSEDİYORUZ'
Stier, uzun süredir takip ettiği kadın özgürlük hareketinin önemine HEDEP kongresinde bir kez daha tanık olduğu ifade etti. “Jin jiyan azadî” sloganının ilk çıktığı günden bu yana çok güçlü olduğunu dile getiren Stier, şunları söyledi: “İsviçre’de ilk kadın grevi için bir konferans düzenliyorduk ve Kürt kadınları da dahil 500'e yakın kadın ve LGBTQ+ bireylerin önünde Rojava'daki durum ve kadın mücadelesi anlatılmıştı. Sonunda ‘Jin jiyan azadî’ diye haykırdık, çok güzel bir andı. Aynı zamanda Jina Emînî’nin katledilmesinden sonra liberal feministler de bu sloganı aldı ve kullanmaya başladı. Jin jiyan azadî sloganı benim için de çok önemlidir, çünkü bu slogan şunu söylüyor; kadınların kendilerini özgürleştirmeleri gerekiyor ve biz kadınlardan başka kimse bizim için yapamaz. Mücadelemizi öncelikle kız kardeşlerimizle birlikte vermemiz gerekiyor ve bu Alman komünistlerinin de dediği gibi, eğer kendimizi özgürleştirmezsek ve mücadeleyi kendi başımıza deneyleyip başaramazsak, bu mücadele başarılı olamayacak. Jin jiyan azadî de kadınların yaşam ve özgürlük mücadelesini anlatıyor. Kadınların özgürlük içinde yaşanması gerektiğini ifade ediyor. Pek çok feminist grup bu sloganı biliyor, çoğu feminist ya da en sol feminist gruplar da her gösteride bu sloganı kullanıyor, kendilerini özgürleştireceklerini söylüyorlar, çünkü bu sloganı Kürtçe, Almanca, Türkçe veya İngilizce de söyleseniz, sloganın gücünü ve Kürt kadın hareketinin gücünü hissediyorsunuz.”
‘TOPLUMSAL SORUNLARLA İLGİLENİYOR'
Kürt kadın hareketinin İsviçre'deki kadın mücadelesini de etkilediğini belirten Stier, "Kadın grevleri, birçok solcu ve feminist gruplar üzerinde güçlü bir etkiye sahip oldu. Böylece Öcalan paradigmasını daha fazla görmeye başladık. Kadınlarla yaptığımız tartışmalarda, örneğin sosyal hizmette çalışanların ya da işçilerin haklarını korumayı, doğayı önemsemeyi veya diğer toplumsal sorunları önemsemeyi ve yeniden düşünmemiz gerektiğini görüyoruz. Çünkü çoğu batılı feministler sadece kadınların emeği veya kadın bedenin aitliği gibi konular üzerinde duruyor. Diğer toplumsal konular üzerinde çok az derecede duruluyor. Fakat Kürt kadın hareketi kadın, doğa, toplumsal sorunlarıyla derinlemesine ilgilenmesi ve en önemlisi kadının siyasette olması, kadının kendine ait bir yol ve yöntemle siyaseti sürdürüyor olabilmesini sağladığını görüyoruz. Dolayısıyla Kürt kadın hareketi, yeni bir feminizm yaratmak için feminizmin bazı kısımlarını yeniden düşünmemizi sağladı" diye ifade etti.
‘JIN JIYAN AZADÎ EN İYİ ÇAĞRIDIR'
Stier, kadınların hep beraber mücadele vermesi için en iyi çağrının “Jin jiyan azadî” sloganı olduğunun altını çizerek, "Ortadoğu ve Avrupa'daki kadınların mücadeleyi hep beraber büyütme çağrısını bu sloganda buluyorum. Dünyanın her yerinde kadınların ve LGBTQ+ bireylerin kapitalizme, emperyalizme ve ataerkilliğe karşı mücadelesi var. Eğer birlikte olursak, onlara karşı savaşabiliriz. Benim ve tüm dünyadaki kız kardeşlerimin durum aynı. Kürt kadın hareketi, Ortadoğu'daki kadınların ve tüm dünyadaki kadınların mücadelesini veriyor. Kürt kadın hareketi ve Ortadoğu kadınları bize çok güç veriyor, çünkü ne kadar mücadele ettiklerini gördük ve onlardan çok şey öğrendik. Kapitalizme, emperyalizme ve ataerkilliğe karşı sıklıkla farklı şekillerde birlikte verdiğimiz mücadelelerimiz var ve kadın dayanışma içinde olan bir kız kardeşleriyim" şeklinde konuştu.