İZMİR - Akbelen ve Kazdağları’nda onbinlerce ağacı kesen iktidar destekli şirketler, bugüne kadar Türkiye ve Kürdistan'da onlarca yerde ekolojik talana neden oldu.
Muğla’nın Milas ilçesindeki Akbelen Ormanı'nda kömür ocağı, Kazdağları'nda ise altın madeni açmak için onbinlerce ağaç kesen şirketler, Türkiye ve Kürdistan kentlerinde birçok ekolojik talana neden oldu. Akbelen'i kestiren Limak-İÇTAŞ ortaklığı, Rize'de İşkencedere Vadisi'ni yok eden, Kazdağlarında altın madeni için ağaçları kesmeye başlayan Cengiz Holding ve 3'üncü havalimanı, 3'üncü köprü gibi projeleri birlikte yaptıkları Kolin ve Kalyon, ekolojik talanın başını çekiyor. Bunların yanı sıra yine MNG, Mapa, Ağaoğlu gibi şirketler de Türkiye ve Kürdistan'da ekolojik yıkımın önünü çekiyor.
Maden, enerji ve inşaat alanında faaliyet gösteren bu şirketler halkların yaşam alanlarını yok etmek içinde elinden geleni yaptı. Bu şirketlerin bir diğer ortak özelliği ise vergi borçları için sık sık gelen aflar ve kamudan aldıkları yüksek “kazançlı” ihaleler. Katma Değer Vergisi, Özel Tüketim Vergisine zamlar yapılır, Motorlu Taşıtlar Vergisi, iki kere alınırken, bu şirketler içen vergi afları getirildi.
CENGİZ: MADEN TALANI
Bu şirketler içinde en dikkat çeken Cengiz Holding, inşaat ve madencilik faaliyetleri nedeniyle birçok talana imza attı. AKP iktidarının ilk yıllarında 2004 yılında Eti Bakır'ın iki madeninin özelleştirme ihalesini alan Cengiz Holding, 2007 yılında iki madeni daha alarak madencilik alanında yıkıma başlamış oldu. Sadece İstanbul Havalimanı için Kuzey Ormanlarında 13 milyon ağaç kesilirken, Rize İyidere'de denize dolgu yapmak için İkizdere'de dünyaca ünlü İşkencedere Vadisi'ni taş ocağı ile yok etti. Bu Cengiz Holding’in bölgedeki ilk talanı değildi. Pazar ilçesinde de Hapaçit Köyü yine taş ocakları ile yok edildi. İki talanı aynı anda yapan Cengiz Holding, Çanakkale Karabiga'da da mahkeme kararına rağmen zeytinlik alanlara ve arkeolojik alanlara yakın bir bölgede termik santral kurdu. Yine Artvin'de Cerattepe'yi yok eden Cengiz Holding, bu sefer aynısını Kazdağlarına yapmak için harekete geçti. Öte yandan da Muğla Bodrum’a bağlı Gölköy Mahallesi'ndeki Cennet Koy'da ise koruma altında olan 678 bin metrekarelik araziye turistik tesis ve rezidans yapmak için çalışmalara başladı.
LİMAK: HES, JES, TERMİK, MADEN
Milas'ta Akbelen Ormanı'nı talan eden Limak ise Türkiye ve Kürdistan'ın neresinde bir talan varsa karşımıza çıktı. Fırat ve Dicle Nehri, Botan Çayı, Munzur Suyu, Peri Suyu üzerinde Hidroelektrik Santral ve barajlar kuran Limak, Aydın'da Jeotermal Enerji Santrali, Muğla'da termik santral ve Sakarya Nehri üzerinde 2 tana baraj, su kaynaklarını talan etti. Akbelen Ormanı'nı kömür ocağı için kesen Limak, proje sahasında bulunan 88 bin dönümlük tarım ve 122 bin dönümlük orman ve zeytinlik alanı da talan etmeyi bekliyor. Yine birçok inşaat ihalesini alan Limak, Kuzey Ormanlarına da kaçak otel yaparak, orman, tarım arazisi demeden talanı sürdürüyor.
KALYON-KOLİN: 'ENERJİ' TALANI
İstanbul Havalimanı inşaatının ortaklarından Kalyon ise inşaat ve enerji gibi sektörlerde kendisini gösteriyor. Devlet ihalelerinin bir numaralı kazananlarından Kalyon, Ordu, Giresun ve Gümüşhane'de HES'ler kurdu. İnşaat talanını sürdüren Kalyon, Kuzey Marmara Otoyolu için de milyonlarca ağacı kesti. Yine bu ortaklardan Kolin Holding de Edirne'de mera alanına taş ocağından, Manisa Soma'da zeytinliğe termik santrale kadar birçok talanın içinde yer aldı. Şirket yine Meletî’den Gümüşhane’ye, Antalya’dan İstanbul’a kadar ülkenin neredeyse dört bir yanında baraj, HES, otoyol ve termik santral gibi onlarca talana imza attı. Şirketin en büyük talanı ise Cengiz İnşaat ile birlikte girdikleri ve Karadeniz'in 8 ilindeki yaylaları talan ve ranta açan “Yeşil Yol” projesi oldu. Bu proje için çıkarılan ihalelerin de büyük kısmını bu iki firma alırken, yaylalar bir bir talan edildi.
AĞAOĞLU, MNG VE DAHA NİCELERİ
Bu firmaların yanı sıra Ağaoğlu, Makyol ve MNG'de bütün orman, dere ve vadi talanlarında yer aldı. En son gözünü Muğla'da Bargilya Tuzlası Sulak Alanı'na diken Ağaoğlu, öncesinde Maslak'taki askeri alanın boşaltılması sonrasında ormanları keserek yaptığı inşaatların yanı sıra birçok bölgede talanda ilk sırada yer aldı. İzmir Seferihisar'da halkın kabusu haline gelen Rüzgar Enerji Santrallerinin 8 tanesini inşa eden ve işleten Ağaoğlu, Ankara Dikmen Vadisi'nde son kalan yeşil alanları inşaatları ile doldurdu. MNG ise koruma altında olan Artvin Arhavi'deki Kamilet Vadisi'ni HES ile yok etti.
ARKALARINDA ASKER VE YARGI
Bu şirketlerin talanına karşı bölge halkları büyük mücadeleler verirken, bu talanların bir kaç katı da bu mücadeleler sonucu engellendi. Fakat arkasına iktidarı ve kolluk gücünü alan bu şirketler, gittikleri her yerde tıpkı vergi afları gibi kolluğun kalkanları arkasında kollandı. Halkın üzerine asker ve polis saldırırken, açılan davalar, idari para cezaları ile halk yıldırılmaya çalışıldı, ekolojistler hep “marjinal” ilan edildi. Fakat halklar bu talana karşı durmaktan bir adım geri durmadı ve durmuyor.
MA / Tolga Güney