ANKARA - Yeşil Sol Parti Milletvekili Ali Bozan, Dedeoğulları ailesinden 7 kişinin katledildiği evin “Utanç Müzesi"ne dönüştürülmek istenmesine engel olmak için Konya Valiliği ve AKP’li bir vekilin devreye girdiğini belirtti.
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Mersin Milletvekili Ali Bozan, Meclis’te basın toplantısı düzenledi. Açıklamalarına İmralı tecridine değinerek başlayan Bozan, tüm ulusal ve uluslararası mevzuatların ihlal edilerek, avukatlarıyla görüştürülmeyen PKK Lideri Abdullah Öcalan’da 29 aydır ise haber alınmadığını hatırlattı. Bozan, “İmralı’da hukuk tamamen rafa kaldırılmıştır. Sayın Öcalan’la birlikte bu ülkenin geleceği, barışı, huzuru ve toplumsal refahı tecrit altında tutulmaktadır. Siyasi iktidar, Sayın Abdullah Öcalan şahsında Kürtlerin dilini, kültürünü inkar politikasını yürütmeyi sürdürmektedir. Buradan milyonlarca Kürdün talebini bir kez daha tekrarlıyorum; tecridi kaldırın, demokratik, barışçıl çözümün yolunu açın” diye belirtti.
DEDEOĞULLARI KATLİAMI
Konya'nın Meram ilçesinde 30 Temmuz 2021 tarihinde gerçekleştirilen ırkçı saldırı ile aynı aileden 7 kişinin yaşamını yitirdiği Dedeoğulları Katliamı’na değinen Bozan, devletin tüm organlarını seferber ederek katliamı unutturmaya çalıştığını söyledi. Bozan, şunları belirtti: “Konya’da yaşayan Dedeoğulları ailesinin evine 12 Mayıs 2021 tarihinde taşlı, sopalı bir saldırı gerçekleştirildi. Saldırıda aile fertleri yaralandı. Aile, sonrasında savcılık ve emniyetten defalarca koruma talep etti. Serpil Dedeoğulları, Süleyman Soylu’nun tweter hesabına aynı şekilde koruma talebinde bulundu. Bimer ve Cimer’e başvurular yapıldı. Dedeoğulları’nın yardım çığlığı devletin bütün kurumlarına iletilmişti. Ama ilgili kurumlar, kör, sağır ve dilsiz olmayı tercih etti. Dedeoğlulları’nın çığlığını duymadı, duymamazlıktan geldi. Tarih 30 Temmuz’a dayandığında Dedeoğulları ailesi, evlerinin bahçesinde normal bir günü yaşarken aylardır ‘geliyorum’ diyen katliam geldi. O gün evde bulunan ailenin 7 üyesi vahşice katledildi. Aileden sağ kalan tek kişi Çetin Dedeoğulları, tesadüfen evde olmadığı için vahşi katliamdan kurtuldu.”
Çetin Dedeoğulları’nın katliamın gerçekleştiği evi "utanç müzesine" dönüştürerek, katliamı unutturmamayı amaçladığını dile getiren Bozan, “Bu aşamada valilik devreye girdi. Evi satın alma girişimlerine başladı. Çetin Dedeoğulları’na evi satın almak istediklerini söyledi. Çetin Dedeoğulları, evi müzeye çevirme kararında ısrarcı olunca; AKP'li bir vekil devreye girdi ve Çetin ile görüştü. Çetin, her ne olursa olsun kararından vazgeçmeyeceğini söyleyince AKP’li vekil, ‘Devlet isterse burayı yıkar’ dedi. Çetin’ de, ‘İsterseniz yıkabilirsiniz, arsa orda kalacak gerekirse arsayı müze yaparım’ yanıtını verdi. Devletin, Konya’daki Dedeoğulları Katliamı’nı unutturma girişimleri bununla sınırlı kalmadı. Çetin, katliamın yaşandığı evi siyaha boyatırken polisler gelip, ‘Belediyeden izin almadan boya yapılamaz’ deyip boyamayı durdurmaya çalıştı. Ama aile fertleri evi siyaha boyamaya devam etti. Soruyorum; bu ülkede kim bugüne kadar evini boyarken belediyeden izin almıştır? Maksat açık. Maksat, İç Anadolu’nun göbeğinde Mevlana kentinde meydana gelen Kürt katliamını unutturmak. Zilanı, Roboski'yi unutturabildiniz mi ki Kürt halkı Dedeoğulları Katliamı’nı unutsun. Çetin Dedeoğulları’nın, katliamın gerçekleştirildiği evin ‘Utanç müzesine’ dönüştürülmesi kararının destekçisi olacağız. Katliamı unutturmayacağız” ifadelerini kullandı.
DARP EDİLEN TUTUKLUYA HÜCRE CEZASI
Konya Ereğli Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde gardiyanlar tarafından darp edilen tutuklu Vahdettin Erdemci ile bir görüşme gerçekleştiren Bozan, görüşmeye dair şunları söyledi: “Erdemci, cezaevinde gardiyanlar tarafından ne tür saldırılara maruz kaldığını anlattı. Örneğin; revirde muayene olduğu esnada doktora gardiyanların çıkarılarak tedavi yapılması gerektiğini söylemesi üzerine ‘A takımı’ olarak kendini nitelendirilen gardiyan grubu tarafından 2. kattan zemin kata kadar dövülerek sürüklendiğini söyledi. Cezaevinde işkenceye maruz kalan Erdemci, durumu ailesine anlatmış. Aile de yaşadığı tedirginlikle kamuoyunda duyarlılık yaratmak amacıyla durumdan basını haberdar etmiştir. Yaşadıklarının basına yansıması üzerine Erdemci, cezaevi idaresi tarafından tehdit edilmiştir. Erdemci’nin işkenceye maruz kalmasından sonra kendisine 3 ayrı hücre cezası verilmiştir.”