ANKARA - Ali İsmail Korkmaz’ı katledenlere “ödül gibi cezalar” verildiğini belirten HDP, Korkmaz’ın maruz bırakıldığı linçin ortakları arasında dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan’ın da olduğunu belirtti.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eş Sözcüleri Nuray Özdoğan ve Serhat Eren, 2 Haziran 2013 tarihinde Gezi eylemleri sırasında Eskişehir’de polis ve eli sopalı bir grup tarafından önü kesilerek linç edilen ve beyin kanaması geçirerek 10 Temmuz’da yaşamını yitiren Ali İsmail Korkmaz’ın ölüm yıl dönümüne dair açıklama yaptı. “Ali İsmail Korkmaz’ı katleden sadece eli sopalı linç grubu değildi” başlıklı açıklamada, 4’ü polis 8 kişinin yargılandığı hatırlatılarak, “Bir kısım sanığa sadece yaralamadan, bir kısmına ise kasten insan öldürmeden değil, kasten yaralama sonucu ölüme sebebiyet vermek suçundan ödül gibi cezalar verildi” diye belirtildi.
‘LİNCİN ORTAĞI ERDOĞAN’DI’
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “Linçin ortakları sadece o sokaktaki eli sopalı faşistler değil; aynı zamanda polis şiddetine ‘kahramanlık destanı’, ‘esnaf gerektiğinde polistir, askerdir, hâkimdir, kahramandır’ diyerek onlara övgüler dizen ve meydanlarda ‘emri ben verdim’ diye itiraf eden dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’dı, ‘arkadaşları dövmüştür’ diye açıklama yapan valiydi, Ali İsmail’i acilde yoğun bakıma almayıp karakola ifade vermeye gönderen ve 20 saat geç teşhise sebep olan, daha sonra Gezi eylemleri karşıtı sosyal medya paylaşımları ortaya çıkan nöbetçi doktordu, kamera görüntülerini silen polis ve bilirkişiydi, hala toplumu ayrıştırıp kutuplaştırmaktan, savaştan beslenenlerdi.
LİNÇ SİSTEMATİK HALE GETİRİLDİ
Ali İsmail vahşice katledileli tam 10 yıl oldu. 10 yılda Türkiye’de düşmanlaştırma ve linç derinleştirilerek sistematik hale getirildi. Ne yazık ki hiçbir linç girişimi bu toplumda kolektif bir utanca dönüşmedi ve maalesef kötülük sıradanlaştı. Bizler, baskın olan bu kötülüğe karşı direniyor, nice Ali İsmaillerin doğup büyüdüğü bu topraklarda özgür yarınları düşlemeye devam ediyor, mücadelemizi genç yaşında yaşamdan koparılmış insanlarımızın anılarıyla sürdürüyoruz.”