HABER MERKEZİ - Barış Nöbeti’nde konuşan Öztürk Türkdoğan, Kürt sorununa değinerek, “Kiminle savaşıyorsan onunla barışacaksın. Savaş yürüttüğünüz zaman krizleri daha ağır bir şekilde yaşarsınız" dedi.
İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) her ayın ilk Cuma günü gerçekleştirdiği Barış Nöbeti eylemi sürüyor. İHD şubelerinde sürdürülen nöbete çok sayıda hak savunucusu katıldı.
ANKARA
İHD Ankara Şube’sindeki nöbette İHD Ankara Şube Eşbaşkanı Sevil Turgut söz aldı.“İnsan hakları savunucuları yargılanamaz” diyerek sözlerine başlayan Turgut, iktidarın insan hakları savunucularını hedef haline getirerek kriminalize etmeye çalıştığını söyledi.
Çok sayıda İHD yöneticisi hakkında onlarca dava açıldığını belirten Turgut, sözlerini şöyle sürdürdü: “MYK üyemiz ve Siirt Şube eski Başkanımız Vetha Aydın Yüksel, İHD çatısı altında yürüttüğü faaliyetlerinden dolayı yargılandı, işini kaybetti. Üyemiz şair Ahmet Telli’ye ise 2017 yılında katıldığı bir basın açıklamasında, ‘Dövüşen Anlatsın’ kitabından bir şiirini okuması nedeniyle, ‘terör örgütü propagandası’ yapmak suçlamasıyla 10 ay hapis cezası verildi. Son derece trajikomik olan bu iki dava bile, yargının bütünüyle siyasal iktidarın vesayetinde olduğunun ifşası niteliğini taşıyor.”
CUMARTESİ ANNELERİ
Cumartesi Anneleri’nin eylemlerinin her hafta engellenmesine de değinen Turgut, “Zorla kaybetmeyi suç olarak düzenleyerek yargılama ve cezalandırma yükümlülüğünü yerine getirmesi gereken devlet, bunun yerine hakikat ve adalet arayışını sürdürenleri hedef haline getiriyor. Barış Nöbeti’mizi bugün; insan hakları mücadelesinde bedel ödeyen tüm yol arkadaşlarımız için, tüm baskılara rağmen hakikat ve adalet arayışından bir an olsun vazgeçmeyen Cumartesi Anneleri için tutuyoruz” dedi.
AHMET TELLİ: CEZALANDIRILAN BEN DEĞİLİM
Ardından söz alan İHD üyesi şair Ahmet Telli, 4 Temmuz’da görülen duruşmasında 10 aylık bir ceza aldığını söyledi. Suçun şahsiliğine dikkat çeken Telli, “Bunu şahsi olmaktan çıkararak gözdağı haline getirmek isteyen konjonktürel bir durumla karşı karşıyayız. Buradaki dostluğun arkadaşlığa, arkadaşlığın yoldaşlığa, yoldaşlığın da dayanışma ve direnmeye dönüştüğünün farkında olan egemen güçler cezalandırma güdüsüyle beni böyle bir cezaya çarptırdı. Yani cezalandırılan ben değilim” ifadelerine yer verdi.
‘SAVAŞ HALİNİN TÜRKİYE’Yİ GETİRDİĞİ NOKTA’
İHD eski Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ise, Kürt sorunun demokratik çözümü için uzun soluklu bir mücadele yürüttüklerini ve yürüteceklerini belirterek şunları kaydetti: “Siirt’te Vetha arkadaşımızın yaptığı açıklamalar bu ülkeye barış gelsin diye yapılan açıklamalardır. Bu ülkeye barış gelmeden bu ülkenin demokratikleşmesi beklenmemeli. Herkes ekonomik krizi konuşuyor. Bunlar savaşla bağlantılıdır. Siz savaş ortamında rant politikası izlerseniz ekonomik kriz giderek derinleşir. Savaş yürüttüğünüz zaman krizleri daha ağır bir şekilde yaşarsınız. İşkenceye karşı mücadele, ifade özgürlüğü mücadelesi veriyorsak ekonomik haklar için de mücadelemizi sürdüreceğiz. Ama tüm bunlar barış talebini açığa çıkardı. Kiminle savaşıyorsan onunla barışacaksın. 8 yıldır kesintisiz bir çatışma ve savaş hali devam ediyor. İktidar baskı politikalarıyla bu süreci yürütse de bizler barış demeye devam edeceğiz.”
AMED
İHD Amed Şubesi de eylemi dernek binasında sürdürdü. Nöbete, dernek üyeleri ve sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı. Açıklamayı, İHD Amed Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi avukat Jiyan Ormanlı okudu.
Barış Nöbeti’nin dokuzuncusunu gerçekleştirdiklerini söyleyen Ormanlı, “Barış, hiçbir zaman ve dönemde salt bir tercih olarak kabul edilerek tesis edilmemiş, kaçınılmaz bir mecburiyet olarak yaşam bulmuştur” dedi.
Barışın inşa edilmesi gerektiğinin altını çizen Ormanlı, “Toplumsal barışın sağlanması ancak hakikatin doğru anlaşılmasıyla mümkündür. Türkiye’de hakikatin anlaşılmamasının veya anlaşılmak istenmemesinin başat nedeni Kürt meselesine yönelik yok sayma ve inkâr etme zihniyetidir. Kürt meselesinin çözümsüzlüğü, ülkede yürütülmekte olan antidemokratik uygulamaların, binlerce faili meçhul cinayet ve zorla kaybettirmenin, hapishanelerdeki hukuk dışı muamelelerin, toplumsal refahın indiği seviyenin ve mevcut ekonomik kriz ve işsizlik sorununun asli nedenidir” ifadelerini kullandı.