ANKARA - Kadınların özgürlük mücadelesinin katliamlarla durdurulamayacağını söyleyen siyasetçi Nursel Aydoğan, "Katledilen kadınların yeri, ardılları tarafından doldurulmuş ve mücadele tarih boyu devam etmiştir" dedi.
Türkiye, Rusya ve İran dışişleri bakan yardımcılarının Astana'da bir araya geldiği sıralarda 20 Haziran’da Qamişlo-Tirbespiyê yolundaki sivil araca yönelik gerçekleştirdiği SİHA saldırısı sonucunda Qamişlo Kanton Meclisi Eş Başkanı Yusra Derwêş ve yardımcısı Leyman Şiweş katledildi.
Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük önceki saldırılarında da öncü kadınlar Hevrîn Xelef, Yadê Eqîde, Zehra Berkel, Hebûn Mele Xelîl, Emine Weysî, Seda El-Hermas, Hind El-Xidêr, Rojîn Îso, Nujiyan Ocelan, Viyan Kobanê, Dilar Heleb, Ronahî Kobanê, Cîhan Nidal Elî- Jiyan Tolhildan katledilmişti.
Kürt siyasetçi Nursel Aydoğan, Kuzey ve Doğu Suriye'de yürütülen operasyonlarda kadın öncülerin hedef alınmasına ve bölgede yaşanan gelişmelere ilişkin konuştu.
ASTANA TOPLANTISI VE TÜRKİYE'NİN STRATEJİSİ
Suriye’nin, Türkiye ve DAİŞ’in topraklarından çıkmasını istediğini hatırlatan Aydoğan, "Türkiye ise Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik yapmayı düşündüğü kara operasyonu için Astana toplantısında yeşil ışık yakılmasını istiyordu ancak Suriye’nin garantör ülkeleri olan Rusya ve İran’ın ve Astana toplantılarına katılmayan ama bazı önemli konularda Rusya ile ortaklaşan ABD’nin onay vermemesi nedeniyle kara operasyonu kararı çıkmadı. Eğer bu karar çıksaydı Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ni ortadan kaldırmayı düşünen Türkiye, kademeli olarak Efrîn, Serekaniyê, Girê Spî’den çıkmayı, DAİŞ ve diğer güçleri ikna edeceğine dair bir taahhüt verebilirdi. Dolayısıyla Astana toplantısında taraflar istediklerini alamamıştır ama Türkiye’nin masada tutulması için özerk yönetim hedef alınmış. Hava sahasının kapatılmasıyla ilgili bir karar da alınmayarak, ‘İHA ve SİHA’larla Kuzey ve Doğu Suriye Özerk bölgelerini vurarak zayıflatabilirsiniz’ denilmiştir. Çünkü zayıflatılmış, güçten düşürülmüş bir yönetimin bütün güçlerin işine yarayacağı açıktır” diye konuştu.
Aydoğan, “Astana toplantılarından Kürt sorununun çözümüne yönelik taraflara bir öneri ve karar çıkmamıştır. Şimdilik görünen, Türkiye’nin, DAİŞ’lilerin yargılanmasını durdurmak, gündemden düşürmek ve gündemi değiştirmek için çok yönlü operasyonlar yapacağı ve hakimiyeti altındaki bölgelerden çıkmayacağıdır" dedi.
'SALDIRILAR KADINA YÖNELDİ'
Türkiye’nin Astana’dan aldığı güçle özerk yönetimi tehlike olarak gösterdiğini belirten Aydoğan, Türkiye’nin İHA ve SİHA’larla düzenlediği saldırılarla kadın öncüleri hedef aldığını söyledi.
Kürt halkının 40 yıllık mücadelesinde özgür Kürt gerçeğini ortaya çıkardığını belirten Aydoğan, “Özgürleşen Kürtler, 2012 yılında özgürlük devrimini tek taraflı ilan ettiler. Özellikle özgürlük devriminin öncüsü, motor gücü kadın oldu. Kadınların duygusal zekası, aklı, cesareti, kararlılığıyla öz yönetim inşa çalışmaları yapıldı. DAİŞ’e karşı mücadelede, demokratik sisteme yönelik saldırıların boşa çıkarılmasında kadının mücadelesi belirleyici oldu. Bu nedenle Rojava'da ve Kuzey ve Doğu Suriye'de saldırılar ve yönelim en çok kadınlara oldu” diye konuştu.
'EGEMENLER ÖNCÜ KADINDAN KORKUYOR'
Yusra Derwêş ve yardımcısı Leyman Şiweş’in hedef alınıp katledilmelerine değinen Aydoğan, dünya özgürlük mücadelesinde egemenlerin mücadele yürüten öncü kadınlardan korktuğunu, bu nedenle de öncü kadınları katlettiğine dikkati çekti.
Aydoğan, şunları söyledi: “Fransa Meclisi’nin çıkardığı ‘Erkek ve yurttaş hakları Bildirgesi’ne karşı 1791 yılında ‘Kadın ve Yurttaş Hakları Bildirgesini’ yayımlayan Olympe de Gouges düşünceleri nedeniyle 3 Kasım 1793'te giyotinle idam edilmiştir. Devrimci ve sosyalist bir kadın olan Rosa Luxemburg 15 Ocak 1919 tarihinde Berlin’de 48 yaşında öldürülmüştür. Rosa Luxemburg'un cesedi, katledilmesinden ancak dört ay sonra bulunabilmiştir. 25 Kasım 1960'da Dominik Cumhuriyeti'nde faşist Trujillo Hükümeti’ne karşı mücadele eden Mirabal kardeşler tecavüz edilerek öldürülmüştür. Bir Kürt kadın olan Leyla Kasım ve arkadaşı Neriman Fuad Mesti, Kürt halkının özgürlüğü için yürüttükleri mücadele nedeniyle 12 Mayıs 1974'te, Irak Cumhurbaşkanı Saddam Hüseyin tarafından idam edilmiştir. Üç kadın devrimci Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylemez Paris'te katledilmiştir.”
'KATLİAMLAR MÜCADELEYİ DURDURAMADI'
Aydoğan, egemenlerin katliamlarının özgürlük isteyen kadınların mücadelesini durduramadığını belirterek, “Katledilen kadınların yerleri, ardılları tarafından doldurulmuş ve mücadeleler tarih boyu devam etmiştir. Halkların eşit ve özgürce yaşadığı sistem kuruluncaya kadar; ezilenlerin, yok sayılanların, inkar edilenlerin, ötekilerin ve dünyanın ilk sömürge halkı olarak kabul edilen kadınların mücadelesi devam edecektir” diye belirtti.
MA / Yüsra Batıhan