CENEVRE - BM bünyesinde kurulan Bağımsız Uluslararası İran İslam Cumhuriyeti Gerçeği Araştırma Misyonu, aradan 10 ay geçmesine rağmen Jîna Emînî’nin ailesinin adalet hakkının yerine getirilmediğini belirterek, protestolarla ilgili resmi verilere kamuoyu tarafından ulaşılamadığını belirtti.
İran’ın başkenti Tahran’da 22 yaşındaki Jîna Emînî’nin Eylül 2022 tarihinde zorunlu örtünme yasasına uymadığı iddiasıyla gözaltına alındıktan sonra yaşamını yitirmesi ülke genelinde protesto eylemlerine yol açtı. Bunun üzerine Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi, 24 Kasım 2022'de özellikle kadın ve çocuklara yönelik hak ihlallerini incelemek için Bağımsız Uluslararası İran İslam Cumhuriyeti Gerçeği Araştırma Misyonu'nu kurdu.
İnsan Hakları Konseyi Başkanı, 20 Aralık 2022'de Misyon’un üç bağımsız üyesi olarak Sara Hossain, Shaheen Sardar Ali ve Viviana Krsticevic'i atadı.
‘ADALET YERİNE GETİRİLMEDİ’
Cenevre’de devam eden İnsan Hakları Konseyi'ne raporunu ve ilk sözlü güncellemesini sunan Gerçeği Araştırma Misyonu, ülkedeki insan hakları durumunun iddia edilen ihlallere yönelik kaygılara yanıt verilmezse, kadın ve kız çocuklarına zorunlu örtünme hükümlerini ihlal ettikleri gerekçesiyle daha sert cezalar öngören yeni bir yasanın kabul edilmesi durumunda daha da kötüleşebileceğini belirtti. Misyon Başkanı Sara Hossain, “10 ay geçmesine rağmen Jîna Mahsa’nın ailesinin gerçeği öğrenme ve adalet hakkı yerine getirilmedi ve uluslararası insan hakları norm ve standartlarına uygun olmayan iç soruşturmalardan endişe duyuyoruz” dedi.
Gerçeği Araştırma Misyonu, protestolara katılanların insan haklarının daha da kötüye gitme riskine dikkat çekti.
‘PİŞMANLIK DAYATILDI’
Hossain, İran hükümetinin protestolarla ilgili 22 bin kişiyi affettiğini açıkladığını ancak bu kişilerin “pişmanlık ifadesi” sunarak, suçlarını kabul etmeye ve gelecekte "benzer suçlar" işlememe sözü vermeye zorlandığını bildirdi. Bugüne kadar protestolarla ilgili olarak tutuklanan, gözaltına alınan, suçlanan veya mahkûm edilenlere dair resmi verilere kamuoyu tarafından ulaşılamadığı kaydeden Hossain, ayrıca protestocuların, zorunlu örtünme yasasına uymayı reddeden kadın ve kız çocuklarının tutuklanmalarına ve ailelerinin taciz edilmelerine dair raporların gelmeye devam etiğini ifade etti.
‘26 KİŞİ İDAM EDİLDİ’
Protestolarla ilgili olarak en az 26 kişiye idam cezası verildiğini ve onlarca kişinin daha idam cezası taşıyan suçlamalarla karşı karşıya olduğunu belirten Hossain, işkence altında alınan itiraflar dahil olmak üzere ciddi hak ihlalleri iddialarının söz konusu olduğunu ve en az 7 kişinin hızlı bir şekilde yargılanarak idam edildiğini söyledi.
Misyon üyesi Shaheen Sardar Ali de, İran'ın ülkedeki tüm insanların haklarını koruma ve iddia edilen hak ihlallerinden sorumlu kişileri cezalandırma yükümlülüğü olduğunu hatırlattı.
Gerçeği Araştırma Misyonu üyesi Viviana Krsticevic ise, konuşmasında “İnsan hakları savunucuları ve protestocuları savunan avukatların, Nilufar Hamedi ve Elahe Mohammadi dahil olmak üzere en az 17 gazetecinin sürekli gözaltında tutulmasından endişe duyuyoruz” diye belirtti.
Misyon, Mart 2024'te İnsan Hakları Konseyi'ne kapsamlı bir rapor sunacak.
MA / Rüştü Demirkaya