İSTANBUL - Barış ve Demokratik Toplum Süreci'nin olumlu yönde nihayete ermesinin maddi ve manevi anlamda toplumu rahatlatacağını belirten Geri Dönüşüm İşçileri Derneği üyesi Aydın Sımaklı, “Barışın gelmesi refah ve huzurun gelmesi demektir” dedi.
Barış ve Demokratik Toplum Süreci'nin özellikle ekonomik olarak Türkiye ve Kürdistan’da yaşayan işçi kesimini etkilemesi bekleniyor. İşçiler, büyük bir ekonomik krizle karşı karşıya iken sürecin nihayete ermesiyle savaşa ayrılan bütçenin ülke içinde harcanmasının tüm toplumu bir nebze de olsa refaha ulaştıracağı öngörülüyor. Katı atık toplayıcısı işçiler de süreçten umutlu. Katı atık toplayıcısı işçiler, sokak sokak dolaşarak demir, alüminyum, plastik, kağıt ve kartonları toplayıp hem bunların geri dönüşüme kazandırılmasını sağlıyor hem de geçimlerini sağlamaya çalışıyorlar. Geri Dönüşüm İşçileri Derneği üyesi ve katı atık toplayıcısı olan Aydın Sımaklı, “Barışın gelmesi refah ve huzurun gelmesi” diye vurguladı.
Mevcut katı atık işçilerinin durumlarına değinen Sımaklı, ekonomik olarak durumlarının iyi olmadığının altını çizdi. Sımaklı, “Topladığımız katı atıkların üç dört senedir satış fiyatları yerinde duruyor. Gelir gideri karşılamıyor. İnsanlar da eskisi gibi rağbet göstermiyor. Ülkenin her tarafındaki insanlar gibi bizde mutlu değiliz. Yaptığımız işten yeterince kazanım elde etmiyoruz. Enflasyon yüzünden tabi bunun ekonomik krizleri var. Dışarıdan mal ithal ediyorlar. Bir ara Avrupa’dan çöp ithal edildi, bu durum bizi de etkiledi. Biz insanların gönül rızasıyla çöpe bıraktıklarını topluyoruz. Sonra depoda ayıklıyoruz ve fabrikalar ulaştırıyoruz. Hem ülkeye hem gezegene hem ailemize fayda sağlıyoruz” dedi.
‘EN KÖTÜ BARIŞ SAVAŞTAN İYİDİR’
Sımaklı, “Bu sürecin sonuçlanması bizim için olmazsa olmaz. Çünkü bu süreçten herkes fayda görecek. Biz bunun bir an önce sonuçlanmasını istiyoruz. Biz kendimiz katı atık işçileri olarak ve dernek olarak süreci önemli görüyoruz ve biz hep iyi şeyler olmasından yanayız. Umut ediyoruz ki Kürt sorunu çözülür. Yani barış olursa mutlaka arkasından çok önemli şeyler gelir. Çünkü barışın olması refahın gelmesi, iş istihdamının olması demektir. Bunların da hepimize bir kazanımı olur. Ben kendim Güneydoğu’da doğdum büyüdüm. Barışın olması bütün anaların ağlamaması da demektir. Herkesin evine refah ve huzurun girmesi demektir. En kötü barış savaştan iyidir. En güzel şey de barıştır” ifadelerini kullandı.
BARIŞIN ETKİSİ
“Barışla” birlikte adaletin tahsis edilmesi gerektiğini ifade eden Sımaklı, “İster geri dönüşüm işçisi olun, ister tarlada olun, isterseniz masa başında olun bizim adaleti tahsis etmemiz lazım. İnsanca bir yaşam için bir araya gelmeliyiz. Ve bu yönde yasaları kurmalıyız. Hiç kimsenin mağdur olmaması için hak, hukuk, adaleti sağlamalıyız. Ben diyorum ki bir an önce bu çözüm sürecini masaya yatırmışken, bu fırsatı kaçırmamız lazım. Çünkü barış hepimize fayda sağlayacak. Hepimiz yorulduk artık. İnsanca bir yaşam istiyoruz. Bunları sağlaya bilirsek hepimiz rahatlayacağız hem maddi hem manevi anlamda” diye konuştu.
Sımaklı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sizin de bildiğiniz gibi iş istihdamı bölgede maalesef yok. Bu yüzden bölgede, kırda yatırım yapılması lazım. Anadilde eğitim verilmesi gerekiyor. Özellikle eğitime büyük bir destek sağlanması lazım. Köydeki okuyan çocukla batıda okuyan arasında baya bir fark var. Hem gönlümüz yoruldu hem hevesimiz kırıldı. Artık bir an önce iyi şeylerin olmasından yanayız. Çocuklar için eğitim ve sağlık açısından iyi bir gelecek sağlanması lazım. Geleceksiz bir hayat yeterli değildir. Bizim bunları sağlamamız lazım.”
MA / Ömer İbrahimoğlu
