AMED - Hesendîn Yaylası’nda ÇED raporu olmadan sürdürülen maden faaliyetlerine karşı dava 9 Ekim’de görülecek. Yurttaşlar, hukuksuzluğun son bulması çağrısında bulundu.
Kulp Madencilik ve Dış Ticaret Anonim Şirketi, Amed'in Pasûr (Kulp) ilçesinde bulunan Hesendîn bölgesinde maden faaliyetlerini sürdürüyor. Geçtiğimiz yıl başlatılan doğa talanına karşı köylüler hukuki destek için Amed Barosu Çevre Kent Komisyonu’nu başvurdu. Bununla birlikte şirketin 2007 yılında "Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) gerekli değildir" kararı aldığı öğrenildi. Amed Barosu’nun Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bilgi edinme kapsamında yaptığı başvuru sonrası şirketin 5 yıl içinde alanda tek bir faaliyet yürütmemesi nedeniyle “ÇED gerekli değildir” kararının düştüğü ortaya çıktı. Aynı bakanlık, şirketin başvurusuna ise “ÇED gerekli değildir” kararının geçerli olduğu yanıtını verdi. Bunun üzerine bölgede yaşayan yurttaşlar Amed Barosu Çevre ve Kent Komisyonu aracılığıyla “ÇED” kararının iptali ve yürütmenin durdurulması talebiyle dava açtı. Diyarbakır 2’inci İdare Mahkemesi’nde açılan dava sürmesine rağmen şirket bölgede tahribatlarını sürdürüyor.
Amed Barosu Çevre ve Kent Komisyonu başkanı ve yurttaşlar, talanın bir an önce durdurulması çağrısı yaptı.
9 EKİM KARAR GÜNÜ
9 Ekim günü görülecek davada mahkeme kararının açıklaması bekleniyor. Şirketin hukuksuz bir şekilde maden arama faaliyetlerini sürdürdüğünü kaydeden Amed Barosu Çevre ve Kent Komisyonu Başkanı Ahmet İnan, mahkemenin köylülerin lehine karar vermesi gerektiğine dikkat çekti.
ÇED RAPORU YOK
ÇED raporu olmadan talanın sürdürüldüğünü kaydeden İnan, “İlk defa bir dosyada ÇED raporu kayboluyor. Selde kaybolduğu söyleniyor. Ancak buna rağmen çalışmalara devam ediliyor. Firma rapor olmadan gelip faaliyetlere devam etmiş. Çevre kanunu madde 15 gereği ÇED kararı olmadan hiçbir çalışma yürütemez. Ancak bu gerçekleştirilmedi. Buna ilişkin valilik başta olmak üzere birçok yere bu konuyu taşıdık. Şirket yine de çalışmalarına devam etti. Bizde bunu mahkemeye taşıdık. İdare Mahkemeleri bilirkişi raporlarına rağmen şirketlerin lehine karar veriyor. Bu hukuksuzluktan vazgeçmelerini bekliyoruz” dedi.
‘LEHİMİZE KARAR ÇIKMASINI BEKLİYORUZ’
Bölgede yaşayan yurttaşlarda Şermin Şeker, yaylalarının yok edilmesine karşı direneceklerini belirterek, “Karşımızdakiler güçlerini sermayeden alıyor. Kırsalı insansızlaştırma politikası yürütüyorlar. 9 Ekim günü görülecek davada köylülerin lehine karar çıkmasını bekliyoruz. Çünkü büyük bir hukuksuzluk var. Burada doğanın talanı söz konusu. Yaşam alanlarımız yok ediliyor” dedi.
‘DİRENMEK GÜZELDİR’
Tenzile Aslan, yaylaları olmadan yaşamlarını idame edemeyeceklerini belirterek, şirketin faaliyetlerine derhal son vermesi çağrısında bulundu. Yaylalarının talan edilmesine izin vermeyeceklerini kaydeden Tenzile Aslan, hem geçim hem de yaşam kaynaklarının yok edilmesine karşı direneceklerini söyledi.
Halide Güzel de yaylalarında bir eko kırımın gerçekleştirilmeye çalışıldığını belirterek, örgütlü bir şekilde bu talana karşı geleceklerini söyledi. Birlik olmaları halinde şirketin geri adım atacağını kaydeden Halide Güzel, “Direnmek güzeldir” mesajı verdi.
MA / Fethi Balaman