HABER MERKEZİ – Birçok kentte Madımak'ta katledilenler için anma programı düzenlendi. Anmalarda, katliamla yüzleme çağrısı yapılarak, katliamla yüzleşilmeden demokratikleşme olamayacağı belirtildi.
Sêwaz'da Madımak Oteli'nin ateşe verilerek 33 aydının katledilmesinin 32'nci yıldönümünde, Türkiye ve Kürdistan'ın birçok kentinde düzenlenen etkinliklerle anma programları düzenlendi.
DÊRSIM
Dêrsim Emek ve Demokrasi Platformu, düzenlediği yürüyüşle katliamda yaşamını yitirenleri andı. Sanat Sokağı'ndan Seyit Rıza Meydanı'na yürüyen çok sayıda yurttaş, sık sık "Madımak'ın ışığı sönmeyecek", "Sivas’ı yakanlar AKP'yi kuranlar" sloganları attı. Açıklamada, "Unutmadık affetmeyeceğiz, 2 Temmuz Sivas Katliamı" pankartı açıldı.
Seyit Rıza Meydanı'nda biten yürüyüşün ardından açıklama yapan Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Genel Başkanı Kadriye Doğan, Madımak Katliamı ile geçmişle yüzleşmek, yaralarının sağaltılması yerine, Alevileri katliam kıskacında tutma zihniyetinin açık edilerek devam ettirildiğinin söyledi. Aynı zihniyetin Suriye'de Alevi katliamına devam ettiğini ifade eden Kadriye Doğan, "Rea Hak Alevilere, Kürtlere, farklı inanç ve enik kimliğe, farklı dile yaşam olanağı tanımayan sistem, bu varlık mücadelesine tahammülsüzlüğün en ağır biçimini Alevilere reva gördü. Birlikte yaşam semahı yerine Ateşle semaha durdurdular. 32 yıldır geçen bu sürede açıkça ortaya çıktı ki Madımak aleni bir şekilde planlı örgütlü ve devlet aklından icazetli gelişen büyük bir katliamdır. Alevilere ve tüm farklılıklara, hak talebinde bulunanlara karşı nefretin, kinin dışavurumudur. Farklılıklara uygulanan sistematik ayrımcılığın, inkâr ve cezasızlığın sonucu ortaya çıkan bir katliamdır. Münferit bir olay değildir" ifadelerini kullandı.
Yaşanan Alevi katliamlarını sıralayan Kadriye Doğan, "1993'te bu yana Adalet arayışları katliam mağdurlarının acılarını katlarken, katillerin çoğu cezasızlıkla ödüllendirilmiş, yurtdışına kaçırılmış, sürdürülen davalar zaman aşımına uğratılmış, olayın asıl sorumluları ve perde arkası bugüne kadar aydınlatılmamış yargı önüne çıkarılmamıştır. Suçluların savunma Avukatları ve olayın failleri Parlamentolara taşınmış, devlet kademelerinde en üst düzeyde görevlendirilerek ödüllendirilmişlerdir. Böyle gitmez gitmemeli. Türkiye toplumu sağaltılmalı, rejim demokratikleşmesi, toplumsal barışın inşa edilmesi elzemdir. İnsan yakmanın zaman aşımı olmaz. Geçmişle yüzleşmeden demokratik toplum inşa edilemez" diye konuştu.
Katliamla yüzleşme gerektiğini dile getiren Kadriye Doğan, "Bugüne kadar yaşadığımız ayrıştırıcı, ötekileştirici, kutuplaştıran, çatıştıran zihniyet dünyasından uzaklaşmanın yegâne yolu yüzleşmedir. Yüzleşme adaleti sağlar, adalet toplumsal barışı önünü açar. İçinden geçtiğimiz günlerde Kürt sorununun demokratik çözümü için Meclis'te oluşturulacak komisyonun içinde 'Yüzleşme ve Adalet' komisyonlarının da kurulması sağlanmalıdır. Madımak Katliamı ve diğer katliamları, hakikatlerin ve tarihsel gerçeklerin, bu komisyonlar aracılığı ile gün yüzüne çıkarılmaları sağlanmalıdır" diye belirtti.
ANKARA
Ankara'da Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) öncülüğünde, Tandoğan Meydanı'nda anma düzenlendi. Çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi ve yurttaşın katıldığı anmada, semahlar dönüldü deyişler okundu. Tertip Komitesi adına açıklamayı yapan Özgü Doğan, katliamın insanlık tarihinin en kara, en utanç verici katliamlarında bir olduğunu söyleyerek, "Katillerin sloganlar eşliğinde yaklaştığı, güvenlik güçlerinin seyirci kaldığı, dönemin siyasi iktidarının sessizliğiyle gölgelenmiş bu katliam, sadece Türkiye'nin değil, insanlık tarihinin kara lekesi; bu coğrafyada farklı olana, inanca, düşünceye, aydınlığa ve insanlığa karşı işlenmiş bir insanlık suçudur" dedi.
Katliamı yapanların büyük çoğunluğunun cezasız kaldığını, ceza alanların ise affedildiğini vurgulayan Doğan "İnsanlığa karşı işlenmiş bir dava, zaman aşımına uğratıldı. Sivas'ın öncesinde yaşanan katliamlarla da, Sivas'la da, sonrası yaşanan katliamlarla da yüzleşilmedi. Yaşanmış hiçbir katliamla hesaplaşılmadı. Hesabı verilmedi. Çünkü katiller, bizzat siyasi iktidarlar tarafından korundu, bu tür cinayetler ve cinayet şebekeleri, gerici, ırkçı, faşist çeteler, örgütler cesaretlendirildi, dolayısıyla katliamlar teşvik edildi. Katiller ve onları koruyup kollayanlar, devlet protokollerinde yer buldu. Sivas Madımak Katliamı buna verilecek en bariz örnektir. Sivas katilleri ve onları savunan avukatlar el üstünde tutuldu, ödüllendirildi. Çünkü Sivas'ı yakanlar da aklayanlar da aynıydı" şeklinde konuştu.
Katliamla yüzleşme çağrısı yapan Doğan, "Sivas'ta yakılan ateşle simgeleşen bu katliamla yüzleşmeyen hiçbir iktidar, barış ve eşit yurttaşlık iddiasında bulunamaz. Dêrsim, Çorum, Maraş, Gazi, Suruç, Roboskî, Ankara Gar, Gezi ve daha birçok katliam gibi, yaşanmış ve yaşanmakta olan her bir katliam, ülkemizin kara günleridir. Katliamlar, Alevilerin ve Türkiye halklarının kaderi değildir ve olmayacaktır. Pirlerimizin, yol önderlerimizin tarih boyunca sürdürdüğü hak ve hakikat mücadelesini büyüterek devam ettirecek ve sonunda kaybeden karanlık olacaktır" diye belirtti.
Alevilerin içinde olmadığı bir barışın eksik ve adaletsiz olacağını ifade eden Doğan, "Başta Kürt sorunu ve Alevi sorunu olmak üzere hiçbir sorun, yüzleşme olmadan çözülemez. Aleviler her daim barıştan yanadır ancak, yüzleşme ve hesaplaşma olmadan yapılacak her tür barış, daha baştan çözülmeye mahkûmdur. Bugün bir yandan da yeni anayasa tartışmaları yürütülüyor. Ama o masalarda yine Aleviler yok, emekçiler yok, kadınlar yok, Kürtler yok! Biz olmadan yazılan bir toplumsal sözleşme; ne eşit olabilir, ne özgür, ne de kardeşçe. Aleviler yalnızca bu ülkenin vicdanı değil; aynı zamanda kurucu iradesidir. Bu nedenle yeni anayasada Aleviler söz sahibi olmalı, yalnızca 'konu' değil, özne ve kurucu irade olarak kabul edilmelidir" diye kaydetti.
Anma, semahlarla ve sanatçılar; Hakan Erol, Nurgül Ateş, İnan Koca ve Sercan Kurt’un okuduğu ezgilerle son buldu.
WAN
Wan’da Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri, açıklama yaptı. Platform adına açıklamayı yapan Funda Demir Bozkurt, "Uluslararası hukukta insanlığa karşı suçlar, sivillere karşı yaygın ve sistematik saldırılar olarak tanımlanır. Sivas Katliamı da bu tanımın doğrudan içindedir. Çünkü saldırı bir inanç grubuna, bir düşünsel kimliğe yönelmiştir. Bu saldırı; Alevilere, laiklere, sanatçılara, özgür düşünceye karşı işlenmiş bir suçtur. Bu suça ortak olanlar yalnızca o gün ateşi tutuşturanlar değil; adaleti sağlamayanlar, üstünü örtenler ve yıllar boyunca bu olayın hesabını vermeyen yetkililerdir. Bu nedenle Sivas Katliamı'nın sorumluları yalnızca oteli yakanlar değil, yakanlara seyirci kalanlar ve sonrasında adaletin sağlanmasını engelleyenlerdir" dedi.
RIHA
Riha Emek ve Demokrasi Platformu, Novada Park'ta basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, DEM Parti ve DBP Riha İl Örgütü temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. "2 Temmuz Sivas Katliamı'nı unutmadık unutturmayacağız" pankartının açıldığı açıklamada, katliamda yaşamını yitirenlerin fotoğrafları taşındı. Açıklamada konuşan Platform Dönem Sözcüsü Yasin Aktaş, gerçek faillerin hesap vermesi çağrısında bulundu.
MERSİN
Mersin Emek ve Demokrasi Platformu, Özgür Çocuk Parkı'nda anma etkinliği düzenledi. Anmada, "Madımak katliamını unutmayacağız, unutturmayacağız” pankartı açılırken, "Yaşasın halkların kardeşliği" sloganları atıldı. Anmada açıklama yapan Platform Dönem Sözcüsü Mahmut Sümbül, Madımak saldırısının bir arada yaşama kültürüne yönelik toplu bir cinayet olduğunu söyledi. Faillerin ve azmettiricilerin açığa çıkarılması gerektiğini belirten Sümbül, şöyle devam etti: "Madımak Oteli, utanç müzesi haline getirilerek, bu katliamın unutulmaması ve gelecek nesillerin bu korkunç olaydan ders çıkarması sağlanmalıdır. Toplum olarak, farklılıklarımızla bir arada yaşama iradesini güçlendirmeli; nefret söylemine, ayrımcılığa ve şiddete karşı ortak bir duruş sergilemeliyiz. Madımak Katliamı’nı unutmadık, unutturmayacağız"
ESKİŞEHİR
Eskişehir Emek Demokrasi Platformu tarafından anma etkinlikleri kapsamında yürüyüş ve resim sergisi düzenlendi. Yediler Parkı'nda katliamda yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının yer aldığı serginin ardından buradan Ulus Anıtı'na yürüdü. Yürüyüşte "AKP’yi kuranlar Sivas'ı yakanlar" ve "Dün Maraş'ta bugün Sivas'ta tek yol faşizme karşı savaşta" sloganları atıldı. Katledilenlerin fotoğraflarının taşındığı yürüyüş ardından açıklama yapan Platform üyesi Battal Sülük, "Bizler bu vatan toprağında, Alevi’siyle, Sünni’siyle, Çerkez’iyle, Tatar’ıyla, Kürt’üyle, Türk’üyle hep bir arada laik Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkacak onun yılmaz bekçileri olarak sonsuza kadar yaşayacak ve yaşatacağız" dedi.
İZMİR
Alevi örgütleri, İzmi'de Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. "Bu ülkede aydınların yakıldığını unutma. Yakanları affetmiyoruz aklayanları da" pankartının açıldığı açıklamada "Sivas'ın ışığı sönmeyecek", "Komkujiya Sêwasê ji bîr neke, ne de neji bîrkirin" ve "2 Temmuz karanlığı adalet, yüzeleşme ve toplumsal barış ile aydınlanır" dövizleri taşındı. Açıklamada sık sık "Sivas'ı unutma unutturma", "Sivas, Dersim Koçgirî unutulmaz hiçbiri" ve "Dün Sivas'ta bugün Maraş'ta faşizme karşı omuz omuza" sloganları atıldı. Açıklamaya kentteki siyasi parti ve sivil toplum kurumu temsilcileri ve yüzlerce kişi katıldı.
Açıklamayı yapan Alevi Kültür Derneği (AKD) Genel Merkez Yöneticisi Bahar Kaplan "Bugünlerde ülkemizde sıkça toplumsal barış, birlik gibi kavramlar dillendiriliyor. Elbette biz de barıştan yanayız. Elbette bu topraklarda yan yana, omuz omuza, eşit ve özgür yaşamak istiyoruz. Ama şunu açıkça söylüyoruz; gerçek bir barış, ancak geçmişle yüzleşilerek mümkündür. Barış; inkârla, üstünü örterek, 'unutalım gitsin' diyerek değil; hatırlayarak, adaletle, hakikatle sağlanır. Biz Aleviler, bu ülkenin asli unsurları olarak artık sadece anmak değil, aynı zamanda anlaşılmak, tanınmak ve eşit yurttaşlık talep ediyoruz” diye belirtti.
ANTALYA
Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri, Attalos Anıtı önünde anma gerçekleştirdi. Anmada açıklama yapan KESK Antalya Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Devrim Mol, "Sivas’ı unutmadık, unutturmayacağız. Yakanları da, aklayanları da, katilleri serbest bırakanları da affetmeyeceğiz. Bu bir insanlık suçudur" dedi.
HATAY
Antakya Emek ve Demokrasi Platformu, Necmi Asfuroğlu Anadolu Lisesi önünde açıklama yaptı. Açıklama yapan Platform üyesi Mehmet Çelik, Gerçekler açığa çıkarılana kadar, adalet sağlanana kadar susmayacağız, unutmadık, affetmeyeceğiz" diye belirtti.
İSTANBUL
İstanbul'da sol sosyalist örgütler, siyasi partiler ve inanç örgütlerinden oluşan Sancaktepe 2 Temmuz İnisiyatifi, Sarıgazi'de bulunan Demokrasi Caddesi'nde yürüyüş gerçekleştirdi. "Sivas Katliamı 32’nci yılında, unutmadık unutmayacağız" pankartının açıldığı eylemde sık sık "Sivas’ı yakanlar AKP’yi kuranlar" , "Sivas’ı unutma unutturma" , "Sivas’ın hesabı sorulacak" sloganları atıldı. Yürüyüşün ardından açıklama yapan Sarıgazi Cemevi Başkanı Mete Çelik, "Birçok yetkili bu sürece göz yummuş, hatta cesaretlendirmiştir. Katliam, sadece bireyleri değil; laik yaşamı, özgürlüğü, kültürel çeşitliliği, halkların ve inançların birlikte yaşama umudunu hedef almıştır.Sivas Madımak Oteli’ne Pir Sultan Abdal Şenlikleri için gitmiş olan 33 can sanatçı, müzisyen, yazar, aydın, semah ekibi ve 12 yaşındaki Koray ve 2 otel çalışanı çıkan yangında yanarak ve dumandan boğularak öldürüldü. Bu katliam, örgütlü gericilik ile onu besleyen, koruyup, kollayan egemen güçlerin ittifakının bir sonucudur" diye konuştu.
'İNSANLIĞA KARŞI SUÇTA ZAMAN AŞIMI OLMAZ'
Katliamdan sonra tutuklananların çoğunun avukatlığını üstlenenlerin bugün AKP milletvekilleri ve bakanları olduğunu belirten Çelik, "Yakın zamanda dava zaman aşımına sokulmuş ve son tutuklu da yaşlılık sebebiyle serbest bırakılmıştır. İnsanlığa karşı işlenen suçların affı olmaz, zaman aşımına uğramaz. Katliamlar, özellikle Alevilere yönelik sistematik saldırılar, Kerbela’dan bu yana süreklilik arz etmektedir. Ezilen halklar, tarih boyunca sultanın, sarayın, zalimin karşısında olmuşlardır. Emeğin, halkın ve hakikatin yanında saf tutmuşlardır. Bu duruş, yalnızca Alevilere değil, zulmün ve haksızlığın karşısında duranlara aittir" ifadelerini kullandı.