Türkyılmaz: Öcalan özgür olmadan süreç olmaz, çözümün önündeki engel silah değil

img
ANKARA - Kürt sorununun çözümünün önündeki engelin "silah" olmadığını vurgulayan tarihçi Yektan Türkyılmaz, "Karşıda medeni bir muhatap yok. Öcalan özgür olmadan bir süreç olmaz. Bu işin ABC'si ev hapsi falan değil" dedi. 
 
Kürt sorununun çözümüne dair tartışmalar gündemdeki yerini koruyor. İmralı Adası'ndaki cezaevinde ağır tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan, 28 Aralık'ta DEM Parti heyetiyle yaptığı görüşmelerde, sorunun çözümü ve ülkenin demokratikleşmesi noktasında önemli mesajlar verdi. Kamuoyuna yansıyan 7 maddelik mesajda, tüm siyasi aktörlere "dar ve dönemsel hesaplara takılmadan inisiyatif alın" çağrısı yer aldı. En önemli çözüm zemininin Meclis olduğuna vurgu yapılırken, Türk-Kürt kardeşliğini yeniden güçlendirilmesi gerektiğinin altı çizildi. Mesajlar kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, DEM Parti heyeti de Abdullah Öcalan önerisi doğrultusunda AKP, CHP, MHP, DEVA, Gelecek Partisi, Yeniden Refah Partisi ve Saadet Partisi ile görüşmeler gerçekleştirdi. Görüşmelerin önümüzdeki günlerde de sürmesi ve sonrasında İmralı'da yeni bir görüşme gerçekleşmesi bekleniyor. 
 
Tarihçi ve Kültürel Antropolog Yektan Türkyılmaz, Kürt sorununun çözümüne dair tartışmalar ve Abdullah Öcalan'ın mesajlarına dair sorularımızı yanıtladı. 
 
* Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana Kürt sorununa dair yaklaşım değişmedi. Yönetime gelen partiler, sorunu ya yok saydı ya da kabul ettikten kısa bir süre sonra tersi bir tutum aldı. AKP döneminde de durum değişmedi. Söyleşimize, sorunun varlığı ve yokluğu üzerinden yürütülen tartışmalarla başlamak istiyorum. Neler söylersiniz?
 
Gerçekten çok yerinde bir soru ve konuşmalara buradan başlamamız lazım. Çünkü bir şeyi çözmekten bahsediliyorsa bunun adını koymak çok önemli. Bahçeli de, Erdoğan da Kürt sorunun olmadığını iddia ediyor. Erdoğan, "Her şeyiniz var, bir sorununuz yok" diyor. Bahçeli ise, "Bir Kürt sorunu yoktur, PKK sorunu var" diyor. Bu ikisi aynı değil. Neden aynı değil? Bahçeli, tarihsel olarak Türkiye’deki siyasilerin bugüne kadarki yaklaşımlarından daha doğru bir yerde yaklaşıyor. Şu açıdan doğru yaklaşıyor; Türkiye’de bir Kürt aktörlüğü olmasaydı böyle bir sorun olmayacaktı. Bugün Türkiye’de Kürt sorununun olma sebebi, bunun aktörünün olması. 
 
 İlk olarak Kürt sorununun arkasındaki ‘sorun’dan kurtulmamız gerekiyor. İkinci olarak, meseleyi tekil kullanmaktan kurtulmamız gerekiyor. Çünkü artık meseleler var. 
 
Aslında burada ikinci bir şey daha konuşmamız lazım. O da burada bir sorun mu var, yoksa bi mesele mi? Bunun adını sorun olarak koyarsanız, bunun karşılığı çözüm olur. Mesele diye koyarsanız, meselenin idaresi ve yönetimi olur. İlk olarak Kürt sorununun arkasındaki ‘sorun’dan kurtulmamız gerekiyor. İkinci olarak ise, meseleyi tekil kullanmaktan kurtulmamız gerekiyor. Çünkü artık meseleler var. 
 
Biraz açar mısınız? Ne tür meseleler? 
 
1990’lı yıllarda Kürt sorunu dendiği zaman Güney (Federe Kürdistan Bölgesi) konuşulurdu. Bir de Kuzey’in sorunları konuşulurdu. Rojava (Kuzey ve Doğu Suriye) falan yoktu. Siyasi bir mesele halinde değildi. Türkiye’ye baktığımızda ise en az iki tane Kürt meselesi var. Kürdistan illerindeki Kürtlerin karşı karşıya olduğu meseleler, beklentiler. Bir de metropollerde olan Kürtlerin beklentileri. İkisi birebir aynı değil. Ayrıca artık kocaman bir aktörlük de meselenin içine girdi. Bu da nedir? Rojava. Artık Kuzey ve Güney olarak ayırt edemiyoruz. Çoklu aktörler var. Çok aktörlü çok meseleler olduğu için, çok muhatabı da var. Örneğin Rojava için temel mesele artık Şam. Türkiye’nin saldırıları, tehditleri mutlaka gözardı edilmez ama artık Şam ile yapılacak müzakereler başat olmaya başladı. Onun muhatabı, artık bizim muhatabımız ile birebir aynı değil.
 
 İktidar, çözümü "silah bırakmaya" indirgeyen bir noktada yaklaşıyor. Dünyada tüm çatışmalı süreçlerde "silah bırakma" konusu sonda konuşulur. Ancak burada ilk şart olarak öne sürülüyor. Bu yaklaşımla sorun çözülür mü?  
 
Kürt meselesi bir ulusal meseledir. Etnik, kültürel ve siyasi bir meseledir. Sınırlar ile karışmış, göçler ile karışmış, siyasi felaketler, katliamlarla, trajediler ile kangrenleşmiş koskoca bir meseledir. Gelelim silah meselesine; Türkiye’de artık eskisi gibi bir çatışma süreci yok. Aslında Kuzey’deki sorun esas itibariyle artık bir silah sorunu değil. Bakın belediye başkanı seçiyorsunuz yerine kayyım atanıyor. Buradaki sorun neyden kaynaklanıyor biliyor musunuz? Kürt hareketinin bu rejimin çizgisine gelmemesinden kaynaklanıyor. Kürtlerin baskı görmesinin sebebi dağlarında gerillaların gezmesinden kaynaklanmıyor. Neredeyse 10 yıldır fiili bir çatışmasızlık var. Çatışmalar olmuyor mu? Oluyor. Ama başka gruplarla da karşılaştırırsanız onların da bu kadar oluyor. 
 
 
Çözümün önündeki engel silah değildir. Ancak Erdoğan Kürt sorununun çözümsüzlüğünün kar ettiğini düşünüyor. Hem siyasi açıdan hem diplomatik açıdan hem de bölgesel açından kazandırdığını düşünüyor. 
 
İkinci bir şey daha var. Bütün bu tartışmalarda bir engel. Erdoğan, Kürt sorununun çözümsüzlüğünün kar ettiğini düşünüyor. Hem siyasi açıdan hem diplomatik açıdan hem de bölgesel açından kazandırdığını düşünüyor. Sizin Irak’ta askerinizin ne işi var kardeşim? Suriye’nin bazı kentlerini niçin işgal ettiniz? Yani Kürt sorunu kriminalize edilerek Ortadoğu’daki yayılmacılık bir araç olarak kullanıyor. Bu mesele nedeniyle Türkiye, İsveç’ten milletvekilinin iadesini istedi. Bu meseleyi kullanarak istedi. Son tahlilde çözümün önündeki engel silah değildir. Kandil ile ilgili bir meseleniz var ise hal edin. Ama bu hal içinde bunun tek yanlı olması düşünülemez. Örneğin Güney Kürdistan’da Türkiye’nin askeri varlığının ne anlamı var?
 
Bir tarafta sorunun çözümünü "silah bırakmaya" indirgeyen bir iktidar, diğer yandan meselenin demokratik zeminde çözümünü isteyen Abdullah Öcalan var. Son görüşme sonrası açıklanan 7 maddede de çözüme ve demokratikleşmeye vurgu yapıldı... 
 
Abdullah Öcalan’ın çizgisinde bir değişiklik yok. Abdullah Öcalan, 1993’te ne diyorsa aşağı yukarı aynı şeyi söylüyor. Öcalan’ın bir kitabı var. "Bir Muhatap Arıyorum" kitabı. İçeriğine girmeden sadece isimden devam edeyim. Kürtlerin bir talihsizliği var. Kürtlerin karşısında medeni bir muhatap yok. Geçen süreç nasıl yerle yeksan oldu? Erdoğan, günlük siyasi tabloya bakıyor ve buna göre hareket ediyor. Kârına olmadığını düşündüğü zaman kıvırıp çöpe atıyor. Böyle oldu, oluyor. Karşıda medeni bir muhatap yok. Ne demek bu? İlk başta niyet konusunda şüphe olmamalı. İkinci olarak usul konusu şeffaf olmalı ve yanıltmaca olmamalı.
 
Kamuoyuna yansıyan 7 maddelik mesajı nasıl değerlendirdiniz? 
 
 
Öcalan, bir tek Kürtler için değil, Ortadoğu için de çok önemli bir lider. Abdullah Öcalan, sonuçtan çok süreci önemseyen bir lider. Ama bunun muhatabı kim? Türkiye'de bunun bir muhatabı yok. Şüpheli.  
 
Öcalan çok önemli bir siyasi lider. Öncelikle bunun altını çizmek lazım. Bir tek Kürtler için değil, Ortadoğu için de çok önemli bir lider. Bugün Rojava’yı konuştuğumuzda bir tek Kürtleri konuşmuyoruz ki. Nüfusunun yarısı bile Kürt değil ve 10 yıldan fazladır yönetiyor. Bu süre zarfında Suriye’nin en önemli bölgeleri olmaya devam ettiler. Bu büyük bir başarı. Bu zorla, şiddetle yapılacak bir şey değil. Dolasıyla Abdullah Öcalan önemli bir siyasi figür. Abdullah Öcalan sonuçtan çok, süreci önemseyen bir lider. Sürecin kendisini önemsiyor ama bunun muhatabı kim? Bu süreç ne zaman kıymetli olur? Bir muhatabı olduğu zaman. Türkiye’de bunun bir muhatabı yok. Şüpheli. Bu sürece nasıl bakıyorlar? Bence burada bir fırsat görüyorlar. Kürt meselesini araçsalaştırmak istiyorlar. Bu durum bu meseleyi hep deşer.
 
Abdullah Öcalan, "Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim" diyor. Öcalan burada neye işaret ediyor? 
 
Sürekli bir devlet aklına işaret ediliyor. Son iki yüzyılda Türkiye’de eşit yurttaşlık mücadelesi veren tek grup Kürtler değildir. Devlet aklı dediğinde; derin akıl, tarihsel akıl demiş oluyorsunuz. Eğer böyle bir akıl varsa bile, bu akıl iyi bir akıl değil. O akıl bugüne kadar hiçbir soruna çözüm merkezli yaklaşmadı. Yok etme, tasfiye etme merkezli yaklaşmıştır. Ancak bugün farklı olamaz diyemeyiz. Ama çıkıp açık açık şunu söylemeniz lazım; şu şu sebeplerden dolayı farklı olacak. Bunu demek zorundasınız. Ben bu sebepleri göremiyorum. 
 
Yeni süreç tartışmalarında öne çıkan başlıklardan birisi de toplumsal rıza. Hangi adımların atılması ya da sürece nasıl yaklaşılması halinde bu "rıza" oluşur?  
 
 
İki milletvekiliyle gülümsemeniz insanların gönlünü almıyor. İnsanlar Tişrîn Barajı'nın etrafında ne olduğunu gün be gün takip ediyor. Kürtler herhangi bir statü sahibi olmasın diye elinizdeki olanakları kullandığınızı takip ediyor. 
 
Toplumun ilgisine bakmak lazım. "Anayasayı değiştirdik", "Anayasada Türk'ü kaldırdık, Türkiyeli dedik"... Bunlar bence çok böyle heyecan yaratacak bir şey değil. Veyahut işte "ilkokullardaki bilmem ders saatini şöyle yaptık. Anadilde eğitimi bu kadar, böyle yaptık"... Türkiye Kürtleri, Kuzey Kürtleri, buna bakmıyorlar. Kuzey Kürtlerin gözü, kulağı nerede? Bence Rojava’da. Dolayısıyla şimdi sizin iki tane milletvekiliyle gülümsemeniz, iyi pozlar vermeniz insanların gönlünü almıyor. Çünkü insanlar Tişrin Barajı’nın etrafında ne olduğunu gün be gün takip ediyor. Sizin HTŞ'ye nasıl neleri salık verdiğinizi gün be gün takip ediyorlar. Sizin SMO ile neler yapmaya çalıştığınızı gün be gün takip ediyorlar. Sizin Kürtler herhangi bir statü sahibi olmasın diye elinizdeki bütün diplomatik, askeri olanakları kullandığınızı takip diyorlar. Sizin F-16’larınızı takip ediyorlar. Dolayısıyla bu siyasi çizgi sürdüğü sürece bir karşılığı olmaz. Ayrıca yaşanan sürecin bir adı da yok.
 
Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılar sürerken çözümden bahsedilebilir mi? 
 
Paradigmatik bir değişikliğe ihtiyaç var. Sürekli Kandil'e parmak çeviriyorlar. Çünkü işlerine öyle geliyor. Ama bence Rojava'yı daha büyük bir tehdit görüyorlar. Türkiye, Rojava'yı niye tehdit görüyor? Rojava'dan Türkiye'ye yönelik bir saldırı mı olmuş? O kadar Rojava'ya yönelik saldırılar oldu ki Türkiye'den. Yani onun karşılığında yapılanlara bakarsanız hiçbir şey. Normal şartlarda savaş çıkar. Neden çekiniyorlar? Çünkü Rojava'daki Kürtlerin statüsü olursa siz Nusaybin'deki Kürt'ü bu koşulda tutamazsınız artık. Rojava'daki Kürtlerin statüsü olursa, Kobanê'dekiler kendi kentleriyle ilgili kararları kendileri verirlerse, siz Suruç'takileri Ankara'ya bakar durumda tutamazsınız. Kürt'ün kendi kendisine karar vermesine sizin ne kadar tahammülünüz var? Şimdi burada bu ölçülüyor. Bugünkü rejim, Suriye'ye baktığında ne görüyor biliyor musunuz? Suriye'ye geleceğini nakşedeceği bir toprak parçası görüyor. Yani Türkiye'yi yarın nasıl görmek istiyorlardıysa onu inşa edecekleri bir alan olarak görüyor. Bir kolonyal fırsat olarak görüyor.
 
Türkiye, Kuzey ve Doğu Suriye'nin statüsünü kabul etmez mi?
 
Statüsünü kabul etmeye mecbur kalacaktır.
 
Bunu neye dayanarak söylüyorsunuz? 
 
Esas itibariyle burada iki şey söylemek durumundayım; bir bölgesel dengeler, ikincisi ise SDG yönetiminin kendi gücü. Bölgesel dengeler buna izin vermiyor. İşgal etmeye çok yeltendi. 8 Aralık sonrası ilk haftada ortaya çıkan görüntü bu yöndeydi. Ankara'da büyük bir hareketlilik oldu, sınıra yığınak yapıldı ama gerçekleşmedi. Bunun gerçekleşmemesinin birinci sebebi, jeopolitika olduğunu, diplomatik dengeler olduğunu düşünüyorum. Özellikle de Amerika'nın engellemesi olduğunu düşünüyorum. Ayrıca İsrail'in diplomatik baskısının olduğunu düşünüyorum. Burada Almanya ve Fransız Dışişleri Bakanlığı'nın ortak açıklaması çok çarpıcı oldu. Dolayısıyla burada siz şunu demeniz gerekiyor; Türkiye'nin Rojava’ya bakışının değişmesi için Türkiye'nin kendisine bakışının değişmesi lazım.
 
 
 Rojava, Suriye'deki en makul siyasi aktörlerin başında geliyor. Türkiye, çözüm istiyorsa Rojava'yı ortadan kaldırmaya değil, ancak örnek almaya yönelebilir. 
 
Rojava’ya ister Amerika'dan ister Paris'ten ister Tel Aviv'den ister Tahran'dan bakın. Ankara dışında nereden bakarsanız bakın, Suriye'deki en makul siyasi aktörlerin başında Rojava’nın geldiğini görüyorsunuz. 8 Aralık'tan bu yana gelen açıklamalara bakın. Bu açıklamaların bir tanesinin ortamı provoke edici olduğunu düşünebilir misiniz? Gerginlik yaratmaya yönelik olduğunu düşünebilir misiniz? Düşünmemiz mümkün değil. Bugün SDG veyahut da bölgesel özerk yönetim bir olgunluğa gelmiş durumda. Bunu belki askeri olgunluğa indirmenin yanlış olduğunu düşünüyorum. O da var. O da önemsiz değil, ama esas itibariyle idari bir olgunluğa gelmiş durumda. Siyasi bir olgunluğa gelmiş durumda.
 
Rojava yönetimi açısından sadece Kürtleri yönetmek dünyanın en kolay şeyi olabilirdi. Yönetim sadece Kürtleri yönetmiyor. Ayrıca bir tek Kürtler tarafından kurulmuş bir yönetim de değil. Türkiye, çözüm istiyorsa Rojava'yı ortadan kaldırmaya değil, ancak örnek almaya yönelebilir. 
 
Abdullah Öcalan’ın mesajlarına dönecek olursak; Meclis vurgusu vardı. Meclis sorunun çözümünde nasıl bir rol alabilir?
 
Türkiye çok şanslı. Çünkü karşı tarafı temsilen Kürt hareketi var. Öcalan özgür olmadan böyle bir süreç olamaz. Emsali yok. Siz şimdi birinin elini kolunu kelepçeliyorsunuz sonra da gel bu sorunu çözelim diyorsunuz. 
 
Türkiye’de Meclis mi var? Türkiye’de başkanlık sistemi var ve Meclis’i bypas etmek üzerine kurulmuş bir sistem. Meclis varken Meclis’e getirmeyenler, dudağının arasındaki laf ile süreci yere atan, parça parça eden kişi hala ortada yoksa nasıl olacak? Türkiye’de bir meseleyi hal etmek isteyen için olanak çok. Bir de Türkiye çok şanslı. Çünkü karşı tarafı temsilen Kürt hareketi var. Talepleri açısından Kürt hareketi dünya örneklerine baktığın zaman en minimalize hareket diyebiliriz. Türk kamuoyunun razısı diye bir şey de yok. ‘Asalım’ diyorsunuz alkışlıyorlar, ‘Çözelim’ diyorsunuz alkışlıyor. Derdiniz çözmek olsa bununla uğraştırmazlar bile. Şunu bunu araçsallaştırmadan çok basit; bu işin muhatapları bir an önce özgür olmalı. O gün ne yemek yediğine sizin karar verdiğiniz insan ile çözüm olur mu?
 
 Kastınız Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü mü? 
 
Öcalan özgür olmadan böyle bir süreç olamaz. Emsali yok. Siz şimdi birinin elini kolunu kelepçeliyorsunuz sonra da gel bu sorunu çözelim diyorsunuz. Bu işin ABC’si ev hapsi falan değil. Bir de Öcalan’ı aktör olarak görmek durumundalar. Öcalan çok önemli bir aktör. Diğer aktörler ile de görüşmek zorundalar. SDG ile görüşmek istiyorlarsa bunu ayrıca yapmak durumundalar.
 
DEM Parti'nin çözüm noktasındaki rolüne dair neler söylersiniz? 
 
Geçmiş süreçte çok önemli dersler çıkarmalılar. DEM Parti, aracı, postacı, kolaylaştırıcı değil, taraf olduğu bir süreç olmalı. DEM Parti, aracı değildir, ulak değildir. DEM Parti, taraftır. DEM Parti, görüşmek istiyorsa görüşür. DEM Parti’yi SDG ile görüştürmeyi düşünüyorlar. Kandil ile daha önce görüştürdüler. Yine yapabilirsiniz ama çözmek isteyen bütün bunları aynı çuvala atmaz. Çünkü bunlar birbirinden farklı meseleler. DEM Parti tabanı, rejime karşı en net tavrı ortaya koyabilen tabandır.
 
DEM Parti İmralı Heyeti, Meclis'te temsili bulunan partilerle görüştü. Siyasi temasların sürece katkısı nasıl olur? 
 
Siyasi temasın zararı olmaz. Ama bu sembolik temaslardan geçmeli. Bir de bu sorunu acil ve kati bir şekilde çözelim diyorlar. Çözelim de içinde tehdit var. Örneğin, “Ya silahları bırakırsınız ya da biz sizi gömeriz” diyorlar. Evrensel, medeni bir muhatap arıyoruz. Evrensel, medeni yollar ile çözmek istiyoruz. Onların nasıl olduğu belli.
 
Son yerel seçimlerde birinci parti olan CHP'nin tutumu dikkat çekici. Süreci destekleyip desteklememek arasında gidip geliyor. Katılır mısınız? 
 
 
CHP, 1989’un gerisindeler. SHP raporundan daha gerideler. Kendilerinin bir çözüm önerisi yok. Başkalarının önerileri konusunda yorum yapıyorlar. Bu çok acıklı bir durum. Bugün Özel’in bir alternatif proje koyması lazım. 
 
Gözden kaçırmamız gereken bir şey; 31 Mart’tan ortaya çıkan fırsatın çarçur edilmesi. Bir yandan "normalleşme", bir yandan 1 Ekim ile başlayan karmaşık hava, Türkiye’de daha geniş bir ittifakın olmasını berhava etti. CHP açısından çok açıklı bir durum var. Çünkü sürekli kurucu parti olduğunu söylüyor. ‘Türkiye’yi ve Cumhuriyeti kurduk' diyorlar. Ancak bütün meselelerde seyirci durumdalar. CHP, 1989’un gerisindeler. SHP raporundan daha gerideler. Kendilerinin bir çözüm önerisi yok. Başkalarının önerileri konusunda yorum yapıyorlar. Bu çok acıklı bir durum. Bu gün Ekrem İmamoğlu ya da Özel’in bir alternatif proje koymaları lazım. CHP bu işin olmayacağını düşünüyor ve bu tartışmalar bittikten sonra tepkileri toplamayı hedefliyor. Kürtler arasındaki tepkileri toplamayı düşünüyor. Çıkarını, iktidarını düşünüyor. Bu riskli bir şeydir. Erdoğan nasıl saklanıyor? Herkes görüyor ama kimse söylemiyor. Erdoğan’ın olmadığı bir çözüm olur mu? Erdoğan’sız çözüm çözümsüzlüktür.
                    
 Medyanın süreci ele alış şeklini nasıl yorumluyorsunuz? 
 
Rejim medyasına dair bir şey söylemeyeceğim, zaten herkes biliyor. Oranın ne şekilde işlendiği biliniyor. Acıklı olan ise; Halk TV, KRT TV ve CHP’ye yakın kesim ve medya, 90’larda Kürtlere yönelik savaşta aktör olanları yorumcu diye çıkarıp duruyor. Gerçek bir çözüm yerine onları ekrana koyuyor. İnkar, katliam projelerini övenleri ekrana koyuyorlar. Bu çok korkunç bir durum. Kürtlere çok büyük zararları olacağından değil, kendileri bir aynaya baksınlar. Bu yaptıklarının kendilerine zararlarına baksınlar. En büyük zararı kendilerine verdiklerini görecekler.
 
MA / Mehmet Aslan

Diğer başlıklar

20:10 Ma Music Günleri 3’üncü gününde: Çocukları müziksiz bırakmayacağız
19:59 Depremin 28’inci ayında adalet çağrısı
19:45 Şirnex’te yüzlerce kişi çocuklar için yürüdü
19:32 Erdoğan, Pezeşkiyan ile telefonda görüştü
19:26 ABD-İran görüşmesi iptal edildi
19:19 Önder'in anısına uçurtma şenliği
19:15 Ankara’da engelliler hakları için yürüdü
19:07 Wan'da Kaytan ve Altun için anma
18:54 Zelenskiy: Ortadoğu'da gerilim tırmandığında İsrail'e yardım artıyor
18:23 Ekinci’nin taziyesine kitlesel ziyaret
18:17 Aleviler Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nı tartıştı
17:52 Amed’de uyuşturucuya karşı yürüyüş: Tedbir almak zorundayız
17:39 MGK'den Gazeteci Perihan Erkılınç için dayanışma çağrısı
17:22 Xana Axpar’da traktörün altında kalan işçi yaşamını yitirdi
17:22 Sağlık Çalıştayı: Kadının öz bilgisine kulak verilmeli
17:01 ‘Köye dönüş haktır engeller kaldırılsın’
16:59 Kürt siyasi parti ziyaretlerinde Kürtlerin birliği ön plan çıktı
16:38 Adana'da 'Direnişten Geleceğe 15-16 Haziran' Sergisi
16:28 Kıbrıs paneli: Adada barışçıl bir gelecek nasıl mümkün olabilir?
16:19 DBP: Cinsel istismarla ahlaki politik toplum değerleri hedef alınıyor
15:53 PJAK’dan İran açıklaması: Özgürlük halkın demokratik mücadelesindedir
15:23 İsrail’in saldırıları sürüyor: 3 bilim insanı öldürüldü
15:18 İHD Wan’da ve İzmir'de kongreye gitti: Öcalan’ın çağrısını sahiplenelim
15:16 Hayati tehlikesi bulunan tutsaklara özgürlük çağrısı
15:11 3 kentte Altun ve Kaytan anması
14:50 Zeyrek'in ölümüne dair 3 tutuklama
14:47 Bayındır: Saldırgan tutumdan vazgeçilmeli
14:31 İzmir ve Aydın'da orman yangını
14:03 Tutsak kadınlara dayanışma kartları
13:49 KHK eylemi: Ülkeye barış gelmeli
13:38 TTB’den 'savaşı durdurun' çağrısı
13:20 Kayıp yakınlarından yüzleşme çağrısı
13:02 Tahliyesi 5 kez ertelenen İşçi tahliye oldu
12:28 Şenyaşarlar anması: Barış için adım atılmalı
12:27 Cumartesi Anneleri 1055'inci haftada Nurettin Çur'un akıbetini sordu
12:21 İsrail'in Tebriz'e saldırısında 2 komutan öldürüldü
11:58 Bakırhan: Öcalan'ın Kürt liderlerle görüşmesi sürece katkı sunar
11:57 İran: Müzakerelere katılıp katılmayacağımız belli değil
11:12 Dernek başkanı silahlı saldırıda yaşamını yitirdi
11:00 15 kentin baro başkanı süreç gündemiyle Ankara’ya gidecek
10:50 Gerry Adams'tan Öcalan'a destek: Özgürlüğü hayati önemdedir
10:29 İran'da yeni Genelkurmay Başkanı atandı
10:08 İran Hürmüz Boğazı'nı kapattı
10:07 Şirnex’teki cinsel istismara ortak tepki: Failler cezalandırılsın
10:01 Gurbetelli Ersöz Kadın Gazetecilik Ödüllerı düzenleniyor
09:53 Büyük İşçi Direnişi'nin yıl dönümü: Mücadeleyi büyütelim
09:40 İşçi servisi kaza yaptı: 20 yaralı
09:06 İran'dan İsrail'e yeni füze saldırısı
09:03 Türkmenlerden süreç değerlendirmesi: Abdullah Öcalan'a güveniyoruz
09:03 Dr. Yıldız Önen: Sığınmacılara mültecilik hakkı verilmeli
09:03 Dêrsimliler: Saldırılar dursun, Meclis'te komisyon kurulsun
09:03 İktidarın süreç sınavı: Yerel yönetimler
09:02 Mexmûrlular Öcalan'ın çağrısının arkasında: Fırsat kaçırılmamalı
09:00 14 HAZİRAN 2025 GÜNDEMİ
13/06/2025
23:45 Lübnan, hava sahasını uçuşlara kapattı
23:29 Macron: İran'ın nükleer silahları hepimize yönelik bir tehdit
23:22 İran: İsrail'e saldırılar sert ve kararlı olacak
23:16 Manisa'da iş cinayeti
22:44 Şemrex'te tarım arazisinde yangın
22:03 İran, İsrail'e füze ile saldırdı
21:49 Şirnex’te tecavüz protesto edildi: Uyuma çocuklarına sahip çık
21:13 Husilerden İsrail’e füze saldırısı
21:08 Putin'den İsrail-İran arasında arabuluculuk yapma teklifi
20:24 7'nci Ma Music Günleri 2'nci gününde
20:10 Netanyahu: Saldırılar sürecek, İran karşılık verecek
20:00 İsrail'in saldırıları sürüyor: Tahran'da patlama sesleri duyuldu
19:31 31 yılın ardından tahliye olan Ahmet Tekin ziyaret edildi
19:25 Wan'da kayyım tahribatı anlatıldı
19:17 Reyhan Hacıoğlu cezaevinden çıktı: Kaldığım yerden devam edeceğim
18:37 DEM Parti: İsrail saldırıları bölge halklarını riske sokuyor
18:27 Netanyahu, Trump ve Putin ile görüştü
18:12 Ankara'da İsrail saldırıları gündemiyle toplantı
17:57 30 yıllık tutsaklığın ardından tahliye edilen Ekinci yaşamını yitirdi
17:41 KCK’den İsrail’in saldırılarına ilişkin açıklama
17:21 Bahçeli: İsrail’in nihai hedefi Türkiye’dir, güç kullanarak yanıt verilmeli
17:09 BM Güvenlik Konseyi, İran'ın talebiyle bugün toplanacak
16:56 'Şeklen iyi halli' denilerek tahliyesi 8 ay ertelendi
16:46 Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu açıklandı
16:34 Şemrex'teki yangın bölgesi yeniden alev aldı
16:16 İran'a saldırı: 78 ölü, 329 yaralı
16:03 Türkiye 4 ülkeye hava yolu seferlerini iptal etti
15:53 Bakırhan siyasi partileri ziyaret edecek
15:50 Bağdat'taYeşil Bölge’nin tüm yolları kapatıldı
15:44 Eskişehir Ekoloji Derneği kuruldu
15:41 Queen Seracılık'ta yetki davası görüldü
15:24 DEM Parti'den Pirsûs'ta çiftçi buluşması: Üreticinin yanındayız
15:16 Temel Conta davasında bilirkişi raporu beklenecek
15:00 Erdoğan: İsrail bölgeyi felakete sürüklüyor
14:55 Pezeşkiyan: Güçlü ve sert yanıt verilecek
14:55 3 ülke liderinden İran görüşmesi
14:39 Göç Haftası programı açıklandı: Topraklarınıza dönün
14:19 Kakşar Oremar: Saldırılar İran’ı nükleer üretiminden vazgeçirmeye yönelik
14:17 Şirnex’te ağaçlık alanda yangın
13:44 Yangın mağdurlarıyla dayanışma komisyonu kuruldu
13:38 Trump'tan yeni açıklama: Sonraki saldırılar daha acımasız olacak
13:28 Sulama kanalına düşen işçinin cenazesi bulundu
13:28 Şemrex’te yangın: Bir noktada kontrol atına alındı, başka yerde çıktı
13:17 İzmir'de ormanlık alanda yangın
13:16 KESK: Kamu emekçileri 14 yıldır toplu iş sözleşmesiyle oyalanıyor
12:57 İsrail: Saldırıların ilk aşaması tamamlandı
12:56 Federe Kürdistan Bölgesi'ndeki tutsaklar hakkında bilgi istenildi
12:48 Kadın katliamında beraat gerekçesi: Şiddet uygulaması öldürdüğü anlamına gelmez
12:42 İsrail’den İran’a yeni saldırı: Tebriz ve Şiraz hedef alındı
12:41 'Deprem üretme zamanı gelen’ 30 fay belirlendi
12:39 Gazeteci Reyhan Hacıoğlu hakkında tahliye kararı
12:22 İran BM'yi acil toplantıya çağırdı
12:05 Ailelerden İmralı'ya gitmek için başvuru
12:01 NATO: İsrail’in İran saldırısı tek taraflı
12:00 Prof. Kothari: Yüzümüzü Abdullah Öcalan’a çevirmeliyiz
11:26 İran öldürülen komuta kademesi yerine yeni isimler atadı
11:05 Miks'te şüpheli çocuk ölümü
11:03 Sivas'ta deprem
11:03 Şemrex'te orman yangını
10:51 IAEA: İran’ın nükleer tesislerinde sızıntı yok
10:43 Türkiye'den saldırılara dair ilk tepki
10:26 ‘Gençlik ve Demokratik Toplum’ konferansı programı açıklandı
10:14 Michael Hardt: Öcalan'ın kararını takdir ediyor ve destekliyorum
10:06 Kayyım sosyoloğu tuvalet temizlemede görevlendirdi!
10:04 Suriye'de neler oluyor?
09:54 Gezici Çocuk Tiyatro Günleri düzenlenecek
09:38 İran, ABD ile nükleer müzakereleri durdurdu
09:18 Ankara'da yurttaşlar sürece dair ne düşünüyor?
09:11 İran'dan insansız hava araçlarıyla misilleme
09:05 Kadın gazetecilere polis şiddetine takipsizlik
09:04 Riha Ticaret Odası yöneticisi: Geleceğimiz için süreci destekliyoruz
09:04 Silopiya’da katledilen 3 kadının anneleri: Öcalan'ın özgürlüğü sağlanmalı
09:03 Kuzey ve Doğu Suriye'yi ziyaret eden Degenhardt: Sol bir bakış açısından en umut verici model Özerk Yönetim
09:02 Gençler 'Demokratik Toplum' konferansında buluşacak
09:01 Halkların temel hakkı, iktidarların korkusu: Anadil
09:01 Wan'da 4 bin öğrenci MESEM'e kayıtlı: Aileler eğitimden umudu kesti
09:00 13 HAZİRAN 2025 GÜNDEMİ
08:40 Trump: Misilleme olursa İsrail'i savunuruz
08:39 Irak hava sahasını kapatıp tüm uçuşları durdurdu
08:33 İsrail saldırısında hayatını kaybedenler
08:26 4 gazeteci gözaltına alındı
08:12 ABD'den ilk açıklama: Operasyonda rolümüz yok
08:10 İsrail'de olağanüstü hal ilan edildi
08:08 İran: İsrail kendisi için acı bir son hazırladı
08:05 Netenyahu: Tehdidi ortadan kaldırılana kadar operasyon sürecek
07:49 İsrail'den İran'a büyük saldırı
12/06/2025
23:55 Mihemed Şêxo’nun hayatını anlatan belgesel seyirciyle buluştu
23:06 Hindistan’da uçak kazası: Sadece 2 kişi sağ
22:53 İsviçre kentlerinde eylem: Türkiye’nin saldırılarına acil müdahale edilsin
20:52 7’nci Ma Music Günleri başladı
20:06 Kadınlar barışı konuştu: Sorumluluk almalıyız
20:02 Akın Birdal: Saldırılar sürüyor, yol haritası çıkartılmalı
19:59 Balıkesir'de tarla yangını
19:57 Iğdır Cezaevi’nde intihar iddiası
19:52 Filistin için yürüyen kitleye polis saldırdı: Çok sayıda gözaltı
19:43 Wan’da STÖ buluşması: Abdullah Öcalan'ın çağrısına sahip çıkalım