Türkyılmaz: Öcalan özgür olmadan süreç olmaz, çözümün önündeki engel silah değil

img
ANKARA - Kürt sorununun çözümünün önündeki engelin "silah" olmadığını vurgulayan tarihçi Yektan Türkyılmaz, "Karşıda medeni bir muhatap yok. Öcalan özgür olmadan bir süreç olmaz. Bu işin ABC'si ev hapsi falan değil" dedi. 
 
Kürt sorununun çözümüne dair tartışmalar gündemdeki yerini koruyor. İmralı Adası'ndaki cezaevinde ağır tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan, 28 Aralık'ta DEM Parti heyetiyle yaptığı görüşmelerde, sorunun çözümü ve ülkenin demokratikleşmesi noktasında önemli mesajlar verdi. Kamuoyuna yansıyan 7 maddelik mesajda, tüm siyasi aktörlere "dar ve dönemsel hesaplara takılmadan inisiyatif alın" çağrısı yer aldı. En önemli çözüm zemininin Meclis olduğuna vurgu yapılırken, Türk-Kürt kardeşliğini yeniden güçlendirilmesi gerektiğinin altı çizildi. Mesajlar kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, DEM Parti heyeti de Abdullah Öcalan önerisi doğrultusunda AKP, CHP, MHP, DEVA, Gelecek Partisi, Yeniden Refah Partisi ve Saadet Partisi ile görüşmeler gerçekleştirdi. Görüşmelerin önümüzdeki günlerde de sürmesi ve sonrasında İmralı'da yeni bir görüşme gerçekleşmesi bekleniyor. 
 
Tarihçi ve Kültürel Antropolog Yektan Türkyılmaz, Kürt sorununun çözümüne dair tartışmalar ve Abdullah Öcalan'ın mesajlarına dair sorularımızı yanıtladı. 
 
* Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana Kürt sorununa dair yaklaşım değişmedi. Yönetime gelen partiler, sorunu ya yok saydı ya da kabul ettikten kısa bir süre sonra tersi bir tutum aldı. AKP döneminde de durum değişmedi. Söyleşimize, sorunun varlığı ve yokluğu üzerinden yürütülen tartışmalarla başlamak istiyorum. Neler söylersiniz?
 
Gerçekten çok yerinde bir soru ve konuşmalara buradan başlamamız lazım. Çünkü bir şeyi çözmekten bahsediliyorsa bunun adını koymak çok önemli. Bahçeli de, Erdoğan da Kürt sorunun olmadığını iddia ediyor. Erdoğan, "Her şeyiniz var, bir sorununuz yok" diyor. Bahçeli ise, "Bir Kürt sorunu yoktur, PKK sorunu var" diyor. Bu ikisi aynı değil. Neden aynı değil? Bahçeli, tarihsel olarak Türkiye’deki siyasilerin bugüne kadarki yaklaşımlarından daha doğru bir yerde yaklaşıyor. Şu açıdan doğru yaklaşıyor; Türkiye’de bir Kürt aktörlüğü olmasaydı böyle bir sorun olmayacaktı. Bugün Türkiye’de Kürt sorununun olma sebebi, bunun aktörünün olması. 
 
 İlk olarak Kürt sorununun arkasındaki ‘sorun’dan kurtulmamız gerekiyor. İkinci olarak, meseleyi tekil kullanmaktan kurtulmamız gerekiyor. Çünkü artık meseleler var. 
 
Aslında burada ikinci bir şey daha konuşmamız lazım. O da burada bir sorun mu var, yoksa bi mesele mi? Bunun adını sorun olarak koyarsanız, bunun karşılığı çözüm olur. Mesele diye koyarsanız, meselenin idaresi ve yönetimi olur. İlk olarak Kürt sorununun arkasındaki ‘sorun’dan kurtulmamız gerekiyor. İkinci olarak ise, meseleyi tekil kullanmaktan kurtulmamız gerekiyor. Çünkü artık meseleler var. 
 
Biraz açar mısınız? Ne tür meseleler? 
 
1990’lı yıllarda Kürt sorunu dendiği zaman Güney (Federe Kürdistan Bölgesi) konuşulurdu. Bir de Kuzey’in sorunları konuşulurdu. Rojava (Kuzey ve Doğu Suriye) falan yoktu. Siyasi bir mesele halinde değildi. Türkiye’ye baktığımızda ise en az iki tane Kürt meselesi var. Kürdistan illerindeki Kürtlerin karşı karşıya olduğu meseleler, beklentiler. Bir de metropollerde olan Kürtlerin beklentileri. İkisi birebir aynı değil. Ayrıca artık kocaman bir aktörlük de meselenin içine girdi. Bu da nedir? Rojava. Artık Kuzey ve Güney olarak ayırt edemiyoruz. Çoklu aktörler var. Çok aktörlü çok meseleler olduğu için, çok muhatabı da var. Örneğin Rojava için temel mesele artık Şam. Türkiye’nin saldırıları, tehditleri mutlaka gözardı edilmez ama artık Şam ile yapılacak müzakereler başat olmaya başladı. Onun muhatabı, artık bizim muhatabımız ile birebir aynı değil.
 
 İktidar, çözümü "silah bırakmaya" indirgeyen bir noktada yaklaşıyor. Dünyada tüm çatışmalı süreçlerde "silah bırakma" konusu sonda konuşulur. Ancak burada ilk şart olarak öne sürülüyor. Bu yaklaşımla sorun çözülür mü?  
 
Kürt meselesi bir ulusal meseledir. Etnik, kültürel ve siyasi bir meseledir. Sınırlar ile karışmış, göçler ile karışmış, siyasi felaketler, katliamlarla, trajediler ile kangrenleşmiş koskoca bir meseledir. Gelelim silah meselesine; Türkiye’de artık eskisi gibi bir çatışma süreci yok. Aslında Kuzey’deki sorun esas itibariyle artık bir silah sorunu değil. Bakın belediye başkanı seçiyorsunuz yerine kayyım atanıyor. Buradaki sorun neyden kaynaklanıyor biliyor musunuz? Kürt hareketinin bu rejimin çizgisine gelmemesinden kaynaklanıyor. Kürtlerin baskı görmesinin sebebi dağlarında gerillaların gezmesinden kaynaklanmıyor. Neredeyse 10 yıldır fiili bir çatışmasızlık var. Çatışmalar olmuyor mu? Oluyor. Ama başka gruplarla da karşılaştırırsanız onların da bu kadar oluyor. 
 
 
Çözümün önündeki engel silah değildir. Ancak Erdoğan Kürt sorununun çözümsüzlüğünün kar ettiğini düşünüyor. Hem siyasi açıdan hem diplomatik açıdan hem de bölgesel açından kazandırdığını düşünüyor. 
 
İkinci bir şey daha var. Bütün bu tartışmalarda bir engel. Erdoğan, Kürt sorununun çözümsüzlüğünün kar ettiğini düşünüyor. Hem siyasi açıdan hem diplomatik açıdan hem de bölgesel açından kazandırdığını düşünüyor. Sizin Irak’ta askerinizin ne işi var kardeşim? Suriye’nin bazı kentlerini niçin işgal ettiniz? Yani Kürt sorunu kriminalize edilerek Ortadoğu’daki yayılmacılık bir araç olarak kullanıyor. Bu mesele nedeniyle Türkiye, İsveç’ten milletvekilinin iadesini istedi. Bu meseleyi kullanarak istedi. Son tahlilde çözümün önündeki engel silah değildir. Kandil ile ilgili bir meseleniz var ise hal edin. Ama bu hal içinde bunun tek yanlı olması düşünülemez. Örneğin Güney Kürdistan’da Türkiye’nin askeri varlığının ne anlamı var?
 
Bir tarafta sorunun çözümünü "silah bırakmaya" indirgeyen bir iktidar, diğer yandan meselenin demokratik zeminde çözümünü isteyen Abdullah Öcalan var. Son görüşme sonrası açıklanan 7 maddede de çözüme ve demokratikleşmeye vurgu yapıldı... 
 
Abdullah Öcalan’ın çizgisinde bir değişiklik yok. Abdullah Öcalan, 1993’te ne diyorsa aşağı yukarı aynı şeyi söylüyor. Öcalan’ın bir kitabı var. "Bir Muhatap Arıyorum" kitabı. İçeriğine girmeden sadece isimden devam edeyim. Kürtlerin bir talihsizliği var. Kürtlerin karşısında medeni bir muhatap yok. Geçen süreç nasıl yerle yeksan oldu? Erdoğan, günlük siyasi tabloya bakıyor ve buna göre hareket ediyor. Kârına olmadığını düşündüğü zaman kıvırıp çöpe atıyor. Böyle oldu, oluyor. Karşıda medeni bir muhatap yok. Ne demek bu? İlk başta niyet konusunda şüphe olmamalı. İkinci olarak usul konusu şeffaf olmalı ve yanıltmaca olmamalı.
 
Kamuoyuna yansıyan 7 maddelik mesajı nasıl değerlendirdiniz? 
 
 
Öcalan, bir tek Kürtler için değil, Ortadoğu için de çok önemli bir lider. Abdullah Öcalan, sonuçtan çok süreci önemseyen bir lider. Ama bunun muhatabı kim? Türkiye'de bunun bir muhatabı yok. Şüpheli.  
 
Öcalan çok önemli bir siyasi lider. Öncelikle bunun altını çizmek lazım. Bir tek Kürtler için değil, Ortadoğu için de çok önemli bir lider. Bugün Rojava’yı konuştuğumuzda bir tek Kürtleri konuşmuyoruz ki. Nüfusunun yarısı bile Kürt değil ve 10 yıldan fazladır yönetiyor. Bu süre zarfında Suriye’nin en önemli bölgeleri olmaya devam ettiler. Bu büyük bir başarı. Bu zorla, şiddetle yapılacak bir şey değil. Dolasıyla Abdullah Öcalan önemli bir siyasi figür. Abdullah Öcalan sonuçtan çok, süreci önemseyen bir lider. Sürecin kendisini önemsiyor ama bunun muhatabı kim? Bu süreç ne zaman kıymetli olur? Bir muhatabı olduğu zaman. Türkiye’de bunun bir muhatabı yok. Şüpheli. Bu sürece nasıl bakıyorlar? Bence burada bir fırsat görüyorlar. Kürt meselesini araçsalaştırmak istiyorlar. Bu durum bu meseleyi hep deşer.
 
Abdullah Öcalan, "Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim" diyor. Öcalan burada neye işaret ediyor? 
 
Sürekli bir devlet aklına işaret ediliyor. Son iki yüzyılda Türkiye’de eşit yurttaşlık mücadelesi veren tek grup Kürtler değildir. Devlet aklı dediğinde; derin akıl, tarihsel akıl demiş oluyorsunuz. Eğer böyle bir akıl varsa bile, bu akıl iyi bir akıl değil. O akıl bugüne kadar hiçbir soruna çözüm merkezli yaklaşmadı. Yok etme, tasfiye etme merkezli yaklaşmıştır. Ancak bugün farklı olamaz diyemeyiz. Ama çıkıp açık açık şunu söylemeniz lazım; şu şu sebeplerden dolayı farklı olacak. Bunu demek zorundasınız. Ben bu sebepleri göremiyorum. 
 
Yeni süreç tartışmalarında öne çıkan başlıklardan birisi de toplumsal rıza. Hangi adımların atılması ya da sürece nasıl yaklaşılması halinde bu "rıza" oluşur?  
 
 
İki milletvekiliyle gülümsemeniz insanların gönlünü almıyor. İnsanlar Tişrîn Barajı'nın etrafında ne olduğunu gün be gün takip ediyor. Kürtler herhangi bir statü sahibi olmasın diye elinizdeki olanakları kullandığınızı takip ediyor. 
 
Toplumun ilgisine bakmak lazım. "Anayasayı değiştirdik", "Anayasada Türk'ü kaldırdık, Türkiyeli dedik"... Bunlar bence çok böyle heyecan yaratacak bir şey değil. Veyahut işte "ilkokullardaki bilmem ders saatini şöyle yaptık. Anadilde eğitimi bu kadar, böyle yaptık"... Türkiye Kürtleri, Kuzey Kürtleri, buna bakmıyorlar. Kuzey Kürtlerin gözü, kulağı nerede? Bence Rojava’da. Dolayısıyla şimdi sizin iki tane milletvekiliyle gülümsemeniz, iyi pozlar vermeniz insanların gönlünü almıyor. Çünkü insanlar Tişrin Barajı’nın etrafında ne olduğunu gün be gün takip ediyor. Sizin HTŞ'ye nasıl neleri salık verdiğinizi gün be gün takip ediyorlar. Sizin SMO ile neler yapmaya çalıştığınızı gün be gün takip ediyorlar. Sizin Kürtler herhangi bir statü sahibi olmasın diye elinizdeki bütün diplomatik, askeri olanakları kullandığınızı takip diyorlar. Sizin F-16’larınızı takip ediyorlar. Dolayısıyla bu siyasi çizgi sürdüğü sürece bir karşılığı olmaz. Ayrıca yaşanan sürecin bir adı da yok.
 
Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılar sürerken çözümden bahsedilebilir mi? 
 
Paradigmatik bir değişikliğe ihtiyaç var. Sürekli Kandil'e parmak çeviriyorlar. Çünkü işlerine öyle geliyor. Ama bence Rojava'yı daha büyük bir tehdit görüyorlar. Türkiye, Rojava'yı niye tehdit görüyor? Rojava'dan Türkiye'ye yönelik bir saldırı mı olmuş? O kadar Rojava'ya yönelik saldırılar oldu ki Türkiye'den. Yani onun karşılığında yapılanlara bakarsanız hiçbir şey. Normal şartlarda savaş çıkar. Neden çekiniyorlar? Çünkü Rojava'daki Kürtlerin statüsü olursa siz Nusaybin'deki Kürt'ü bu koşulda tutamazsınız artık. Rojava'daki Kürtlerin statüsü olursa, Kobanê'dekiler kendi kentleriyle ilgili kararları kendileri verirlerse, siz Suruç'takileri Ankara'ya bakar durumda tutamazsınız. Kürt'ün kendi kendisine karar vermesine sizin ne kadar tahammülünüz var? Şimdi burada bu ölçülüyor. Bugünkü rejim, Suriye'ye baktığında ne görüyor biliyor musunuz? Suriye'ye geleceğini nakşedeceği bir toprak parçası görüyor. Yani Türkiye'yi yarın nasıl görmek istiyorlardıysa onu inşa edecekleri bir alan olarak görüyor. Bir kolonyal fırsat olarak görüyor.
 
Türkiye, Kuzey ve Doğu Suriye'nin statüsünü kabul etmez mi?
 
Statüsünü kabul etmeye mecbur kalacaktır.
 
Bunu neye dayanarak söylüyorsunuz? 
 
Esas itibariyle burada iki şey söylemek durumundayım; bir bölgesel dengeler, ikincisi ise SDG yönetiminin kendi gücü. Bölgesel dengeler buna izin vermiyor. İşgal etmeye çok yeltendi. 8 Aralık sonrası ilk haftada ortaya çıkan görüntü bu yöndeydi. Ankara'da büyük bir hareketlilik oldu, sınıra yığınak yapıldı ama gerçekleşmedi. Bunun gerçekleşmemesinin birinci sebebi, jeopolitika olduğunu, diplomatik dengeler olduğunu düşünüyorum. Özellikle de Amerika'nın engellemesi olduğunu düşünüyorum. Ayrıca İsrail'in diplomatik baskısının olduğunu düşünüyorum. Burada Almanya ve Fransız Dışişleri Bakanlığı'nın ortak açıklaması çok çarpıcı oldu. Dolayısıyla burada siz şunu demeniz gerekiyor; Türkiye'nin Rojava’ya bakışının değişmesi için Türkiye'nin kendisine bakışının değişmesi lazım.
 
 
 Rojava, Suriye'deki en makul siyasi aktörlerin başında geliyor. Türkiye, çözüm istiyorsa Rojava'yı ortadan kaldırmaya değil, ancak örnek almaya yönelebilir. 
 
Rojava’ya ister Amerika'dan ister Paris'ten ister Tel Aviv'den ister Tahran'dan bakın. Ankara dışında nereden bakarsanız bakın, Suriye'deki en makul siyasi aktörlerin başında Rojava’nın geldiğini görüyorsunuz. 8 Aralık'tan bu yana gelen açıklamalara bakın. Bu açıklamaların bir tanesinin ortamı provoke edici olduğunu düşünebilir misiniz? Gerginlik yaratmaya yönelik olduğunu düşünebilir misiniz? Düşünmemiz mümkün değil. Bugün SDG veyahut da bölgesel özerk yönetim bir olgunluğa gelmiş durumda. Bunu belki askeri olgunluğa indirmenin yanlış olduğunu düşünüyorum. O da var. O da önemsiz değil, ama esas itibariyle idari bir olgunluğa gelmiş durumda. Siyasi bir olgunluğa gelmiş durumda.
 
Rojava yönetimi açısından sadece Kürtleri yönetmek dünyanın en kolay şeyi olabilirdi. Yönetim sadece Kürtleri yönetmiyor. Ayrıca bir tek Kürtler tarafından kurulmuş bir yönetim de değil. Türkiye, çözüm istiyorsa Rojava'yı ortadan kaldırmaya değil, ancak örnek almaya yönelebilir. 
 
Abdullah Öcalan’ın mesajlarına dönecek olursak; Meclis vurgusu vardı. Meclis sorunun çözümünde nasıl bir rol alabilir?
 
Türkiye çok şanslı. Çünkü karşı tarafı temsilen Kürt hareketi var. Öcalan özgür olmadan böyle bir süreç olamaz. Emsali yok. Siz şimdi birinin elini kolunu kelepçeliyorsunuz sonra da gel bu sorunu çözelim diyorsunuz. 
 
Türkiye’de Meclis mi var? Türkiye’de başkanlık sistemi var ve Meclis’i bypas etmek üzerine kurulmuş bir sistem. Meclis varken Meclis’e getirmeyenler, dudağının arasındaki laf ile süreci yere atan, parça parça eden kişi hala ortada yoksa nasıl olacak? Türkiye’de bir meseleyi hal etmek isteyen için olanak çok. Bir de Türkiye çok şanslı. Çünkü karşı tarafı temsilen Kürt hareketi var. Talepleri açısından Kürt hareketi dünya örneklerine baktığın zaman en minimalize hareket diyebiliriz. Türk kamuoyunun razısı diye bir şey de yok. ‘Asalım’ diyorsunuz alkışlıyorlar, ‘Çözelim’ diyorsunuz alkışlıyor. Derdiniz çözmek olsa bununla uğraştırmazlar bile. Şunu bunu araçsallaştırmadan çok basit; bu işin muhatapları bir an önce özgür olmalı. O gün ne yemek yediğine sizin karar verdiğiniz insan ile çözüm olur mu?
 
 Kastınız Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü mü? 
 
Öcalan özgür olmadan böyle bir süreç olamaz. Emsali yok. Siz şimdi birinin elini kolunu kelepçeliyorsunuz sonra da gel bu sorunu çözelim diyorsunuz. Bu işin ABC’si ev hapsi falan değil. Bir de Öcalan’ı aktör olarak görmek durumundalar. Öcalan çok önemli bir aktör. Diğer aktörler ile de görüşmek zorundalar. SDG ile görüşmek istiyorlarsa bunu ayrıca yapmak durumundalar.
 
DEM Parti'nin çözüm noktasındaki rolüne dair neler söylersiniz? 
 
Geçmiş süreçte çok önemli dersler çıkarmalılar. DEM Parti, aracı, postacı, kolaylaştırıcı değil, taraf olduğu bir süreç olmalı. DEM Parti, aracı değildir, ulak değildir. DEM Parti, taraftır. DEM Parti, görüşmek istiyorsa görüşür. DEM Parti’yi SDG ile görüştürmeyi düşünüyorlar. Kandil ile daha önce görüştürdüler. Yine yapabilirsiniz ama çözmek isteyen bütün bunları aynı çuvala atmaz. Çünkü bunlar birbirinden farklı meseleler. DEM Parti tabanı, rejime karşı en net tavrı ortaya koyabilen tabandır.
 
DEM Parti İmralı Heyeti, Meclis'te temsili bulunan partilerle görüştü. Siyasi temasların sürece katkısı nasıl olur? 
 
Siyasi temasın zararı olmaz. Ama bu sembolik temaslardan geçmeli. Bir de bu sorunu acil ve kati bir şekilde çözelim diyorlar. Çözelim de içinde tehdit var. Örneğin, “Ya silahları bırakırsınız ya da biz sizi gömeriz” diyorlar. Evrensel, medeni bir muhatap arıyoruz. Evrensel, medeni yollar ile çözmek istiyoruz. Onların nasıl olduğu belli.
 
Son yerel seçimlerde birinci parti olan CHP'nin tutumu dikkat çekici. Süreci destekleyip desteklememek arasında gidip geliyor. Katılır mısınız? 
 
 
CHP, 1989’un gerisindeler. SHP raporundan daha gerideler. Kendilerinin bir çözüm önerisi yok. Başkalarının önerileri konusunda yorum yapıyorlar. Bu çok acıklı bir durum. Bugün Özel’in bir alternatif proje koyması lazım. 
 
Gözden kaçırmamız gereken bir şey; 31 Mart’tan ortaya çıkan fırsatın çarçur edilmesi. Bir yandan "normalleşme", bir yandan 1 Ekim ile başlayan karmaşık hava, Türkiye’de daha geniş bir ittifakın olmasını berhava etti. CHP açısından çok açıklı bir durum var. Çünkü sürekli kurucu parti olduğunu söylüyor. ‘Türkiye’yi ve Cumhuriyeti kurduk' diyorlar. Ancak bütün meselelerde seyirci durumdalar. CHP, 1989’un gerisindeler. SHP raporundan daha gerideler. Kendilerinin bir çözüm önerisi yok. Başkalarının önerileri konusunda yorum yapıyorlar. Bu çok acıklı bir durum. Bu gün Ekrem İmamoğlu ya da Özel’in bir alternatif proje koymaları lazım. CHP bu işin olmayacağını düşünüyor ve bu tartışmalar bittikten sonra tepkileri toplamayı hedefliyor. Kürtler arasındaki tepkileri toplamayı düşünüyor. Çıkarını, iktidarını düşünüyor. Bu riskli bir şeydir. Erdoğan nasıl saklanıyor? Herkes görüyor ama kimse söylemiyor. Erdoğan’ın olmadığı bir çözüm olur mu? Erdoğan’sız çözüm çözümsüzlüktür.
                    
 Medyanın süreci ele alış şeklini nasıl yorumluyorsunuz? 
 
Rejim medyasına dair bir şey söylemeyeceğim, zaten herkes biliyor. Oranın ne şekilde işlendiği biliniyor. Acıklı olan ise; Halk TV, KRT TV ve CHP’ye yakın kesim ve medya, 90’larda Kürtlere yönelik savaşta aktör olanları yorumcu diye çıkarıp duruyor. Gerçek bir çözüm yerine onları ekrana koyuyor. İnkar, katliam projelerini övenleri ekrana koyuyorlar. Bu çok korkunç bir durum. Kürtlere çok büyük zararları olacağından değil, kendileri bir aynaya baksınlar. Bu yaptıklarının kendilerine zararlarına baksınlar. En büyük zararı kendilerine verdiklerini görecekler.
 
MA / Mehmet Aslan

Diğer başlıklar

14/07/2025
23:20 'Demokratik Toplum Buluşmaları’ sürüyor
22:40 ODTÜ’de '33 Düş Yolcusu' yürüyüşü: 33’ler yaşıyor
22:07 Tülay Hatimoğulları’ndan ‘ittifak’ iddialarına yanıt: Kesinlikle böyle bir şey yok
20:15 BM raporu: Türkiye'nin yüzde 88'i çölleşme riskiyle karşı karşıya
19:21 Kürtçe müzik nedeniyle darp edilenler için açıklama
18:29 İsrail ordusu Süveyde’de Suriye tanklarını bombaladı
18:13 KDP-YNK toplantısı sona erdi
18:04 KESK’ten işten atılan işçilere ziyaret
17:42 DEM Parti İmralı Heyeti Adalet Bakanı ile görüşecek
17:19 Muhittin Böcek hastaneye kaldırıldı
16:53 Licê kırsalında yangın
16:48 14 Temmuz direnişçileri birçok kentte anıldı
16:40 Adliye nezaretinde tutsağa asker şiddeti
16:38 DEM Parti İmralı Heyeti’nden ‘görüşme notu’ açıklaması
16:29 Kürtçe şarkı gerekçesiyle şiddet uygulayan polisler hakkında İHİK’e başvuru
16:05 DBP: Kürtçe şarkı dinleyen aileyi darp eden polisler açığa alınmalı
15:57 Kongra Star: Suriye’nin teminatı demokratik adem-i merkeziyetçiliktir
15:36 Polis şiddetine maruz kalan avukattan suç duyurusu
15:19 Ahmet Özer’e ‘kent uzlaşısı’ davasından tahliye
15:12 Metro Merkezi: 6 ayda 100 kişi gözaltına alındı
14:34 Kürtçe şarkı dinledikleri için darp edilen 3 kişiye tutuklama talebi
14:17 KESK 30 ilde sahaya iniyor
14:05 MEBYA-DER Şirnex’te yeni yönetimini belirledi
13:31 Türkiye 'kötü enflasyon' sıralamasında dünya 6’ncısı
13:14 595 bin genç eğitim ve iş bulma umuduyla göç etti
12:50 QSD: Süveyda'da derhal ateşkes sağlanmalı
12:18 Kanser tedavisi gören gazeteci hayatını kaybetti
12:05 KDP ve YNK arasında üst düzey toplantı
11:57 Şebnem Korur Fincancı: Meclis'te kurulacak komisyonda STÖ'ler de olmalı
11:33 Ölen asker için verilen tazminat HPG’lilerin ailelerinden istendi
10:35 Süveyda’da çatışma: 37 ölü
10:32 İngiltere'de Palestine Action'a yasak: Haksız bir yasa çıkarıldı
10:19 Endonezya'da 6.7 büyükliğünde deprem
09:14 İzmir'de yangın karayoluna ulaştı
09:02 Cilbiya ve Biliga'da günde 270 ton ağaç kesiliyor
09:01 Pirsûs’ta yaralandı, adalet mücadelesinde tutuklandı
09:01 DBP, DEVA, SAADET: Komisyon ve hukuki adım süreci uzatılmamalı
09:00 Wanlılardan devlete çağrı: Söz değil resmiyet bekliyoruz
09:00 14 TEMMUZ 2025 GÜNDEMİ
09:00 İmralı Heyeti'nin Özel ve Bahçeli ile görüşme tarihi belli oldu
08:18 ‘Demokratik Toplum’ buluşmasında halkın önerileri alındı
08:10 Şile Belediye Başkanı tutuklandı
13/07/2025
22:17 DEM Parti’den 4 kentte halk buluşmaları
21:38 14 Temmuz direnişçileri anıldı: Mücadele devam ediyor
21:08 Alçiçek 16 yıl sonra memleketinde karşılandı
20:37 Dîlok'ta Pirsûs anması
20:27 Özerk Yönetim’den Şam yönetimi ile görüşmelere ilişkin açıklama
19:47 TJA ve DEM Parti’den İzmir’de kadın atölyesi
19:39 İzmir Urla’da ormanlık alanda yangın
19:25 Meteorolojiden ‘sıcak hava dalgası’ uyarısı
18:41 İsrail’in saldırılarında 24 saatte 139 Filistinli ölü
18:02 Erdoğan: Yeni dönem tüm siyasi aktörlere mesuliyetler yüklüyor
17:42 Mêzgêr’de orman yangını
17:32 MHP’li Yıldız’dan ‘Kürt-Türk kardeşliği’ vurgusu
17:26 ‘14 Temmuz Demokratik toplumun kıvılcımı oldu’
17:01 Kadınlar doğalarını korumak için kepçelerin önünü kesti
16:50 Hesendîn’de madene karşı direniş sürüyor
16:16 İspanya Ahmet Dikmen’i tutukladı: Türkiye’ye iade riski var
16:08 Pirsûs Katliamı’nda yaşamını yitirenler anılacak
15:48 ‘Aleviler ve Kürtler inkara karşı direndi’
15:48 Zîlan’da katledilenler anıldı
15:43 Balıkesir'de orman yangını
15:31 Tiloran Yaylası’nda ‘Demokratik Toplum’ buluşması
15:26 Qazî Mihemed Müze ve Kültür Evi açıldı
15:03 AATUHAY-DER kongresini gerçekleştirdi
14:32 Çelik Erdoğan’ın sözlerine açıklık getirdi
14:07 Tetwan Belediye Eşbaşkanları: Kürt kültürü çalışmalarımız sürecek
13:34 Gimgim’de aşure pay edildi
13:03 İran medyası: Pezeşkiyan İsrail saldırısında yaralandı
12:23 Zilan Katliamı ile yüzleşme çağrısı
12:20 TRT yönetimine yeni atamalar
12:07 Ankara’da yangın: Biri bebek 3 kişi öldü
12:01 Kartalkaya davasında 4 kişi hakkında karar
11:43 Şile Belediyesi soruşturmasında gözaltındakiler adliyeye sevk edildi
11:22 Zwanenberg’den Öcalan’ın çağrısına destek
11:03 Töreni izleyen Agirî Baro Başkanı: Bundan sonra devlet sorumluluk almalı
09:31 Jin derginin 124’üncü sayısı çıktı
09:30 Gülistan Kılıç Koçyiğit: Barışı inşa etme görevi hepimizde
09:25 Hesendîn’de maden arayan şirketin ‘ÇED’ raporu ortada yok!
09:22 ‘Sayın Öcalan'ın çizdiği yol haritasına güveniyoruz’
09:21 İki çocuğu PKK'ye katıldı: Hepimizin omuzlarına büyük yük düşüyor
09:19 Êlih'te 25 bin kişiye 'Barış ve Demokratik Toplum Süreci' anlatıldı
09:18 Amedli yurttaşlar: Özgürlük ve eşitlik istiyoruz
09:17 14 Temmuz direnişinin tanıkları: O dönemin ruhu bugünleri belirledi
09:15 Tutuklu gazeteci: Halkın haber alma hakkını savunacağız
09:13 12 yıl sonra törende kızını gören anne: Barış istiyoruz
09:09 Kardeşi Ali Çiçek’i anlattı: ‘Başaracağız’ diyordu
09:08 Silah envanterinin teslim edildiği hak savunucuları rapor hazırlayacak
09:07 Korucular köylülerin arazisine el koydu iddiası
09:06 DEM Parti vekiller: Meclis çözümde etkin rol almalı
09:05 Töreni takip eden İHD Eş Genel Başkanı: Devletin bahanesi kalmadı
09:04 Besta ve Biliga'da orman kıyımının görüntüleri
09:03 Kadınlar ulusal birlik için mücadele veriyor: Hedef ulusal kongre
09:00 13 TEMMUZ 2025 GÜNDEMİ
08:42 Şirnex'te 13 yaşındaki çocuğa cinsel taciz
08:41 Tetwan Festivali 16’ncı günde konserle son buldu
08:28 TJA’dan Türkmen kadınlarla süreç toplantısı
12/07/2025
23:45 Halk buluşmaları: Devlet somut adım atmalı
22:25 Leyla Zana Bafil Talabani ile bir araya geldi
21:48 Kadın Kurtuluş İdeolojisi atölyeleri sürüyor
21:33 Besê Hozat’ın annesi: Kızım barışın gelmesi için mücadele ediyor
20:19 TJA ve DEM Parti’den çocuk atölyesi
20:12 Irak Cumhurbaşkanlığı: Silah yakma töreni tarihi bir adımdır
20:09 PSAKD Amed Şubesi Aşure dağıttı: Zulme rıza zulümdür
20:07 İTÜ mezuniyetinde protesto: Kayyımlar gidecek
20:00 Kırklareli’de orman yangını
19:33 Sardes Antik Kenti ve Bin Tepeler Lidya Tümülüsleri UNESCO listesinde
18:49 33 Düş Yolcusu anıldı
18:40 15 yıl sonra tahliye edilen Kaçar: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü Kürtlerin özgürlüğüdür
18:24 Şirnex’te Hakkari Bulvarı'nın adı ''Devlet Bahçeli Bulvarı'' olarak değiştirildi
18:11 Gazze’de can kaybı 57 bin 882’ye yükseldi
18:08 AB’den ‘gümrük vergisine’ dair açıklama
17:59 Şara ve Aliyev görüştü
17:55 İran Dışişleri Bakanı Erakçi’den ‘nükleer müzakere’ açıklaması
17:17 Türkiye Amêdiye kırsalını bombaladı
16:59 2 tutsak tahliye edildi
16:29 Zîlan Katliamı paneli: Hedef inkar ve yok etmekti
16:07 İzmir'de avukata ve yurttaşlara polis şiddeti
15:57 Fırat Nebioğlu tahliye edildi
15:41 Pervin Buldan: Yanlış yere çekilmesin, bu ittifak süreç ittifakıdır
14:46 3 tutsağa özgürlük talebi: İhtiyaçlarını karşılayamayacak durumdalar
13:34 KESK'ten 'süreç' talepleri
13:28 Kayıp yakınlarının eyleminde sürece destek: Komisyon kurulsun
13:00 Korucuların kaçırdığı Kaya'dan 33 yıldır haber alınamadı
12:38 Süne ve Çakarsın için taziye
11:22 Erdoğan: Komisyon kurup sürecin yasal ihtiyaçlarını konuşacağız
11:07 İstanbul'da ekmek fiyatlarına zam geliyor
11:00 İşte tarihi törenin hazırlık görüntüleri
10:27 Dağlardan barışa uzanan yol
09:59 Tarihi tören gazetelerin ilk manşetinde
09:50 Töreni hüzün ve mutlulukla izlediler: Başkana inancımız tam
09:39 Sebahat Tuncel: Sembolik adım atıldı, hukuki ve demokratik alan açılmalı
09:32 Saliha Aydeniz: Silahların yakılması yeni bir mücadelenin başlangıcı
09:30 Genel İş yöneticileri tahliye oldu
09:29 Yangın nedeniyle 2 mahalle tahliye edildi
09:07 Ünsal: Demokratik siyaset için anayasal düzenlemeler yapılmalı
09:06 Tarihi törene tanıklık edenler umutlu: Sorumluluk herkeste
09:04 Kalp krizi geçiren hasta tutsağın tahliyesi için yeni başvuru
09:04 Yazar Karakuş: Hukuksal reform yapılırsa süreç ilerler
09:02 Zîlan Katliamı'nın üzerinden 95 yıl geçti
09:01 Botanlılar Meclis'te düzenleme bekliyor
09:00 12 TEMMUZ 2025 GÜNDEMİ
08:48 Özgürlük öncüleri ateşin ışığıyla 'yeniden doğuşa' adım attı
07:55 Tetwan'da coşkulu konser
11/07/2025
23:24 Yakılan silahlar Casenê Mağarası’nda muhafaza edilecek
23:04 Halk buluşmaları: Devlet bir an önce somut adım atmalı
22:54 Mersin’de gençlerden havai fişekli kutlama
22:44 13 yıl aradan sonra tahliye edildi: Önderliğe güvenelim
21:45 Mesud Barzani: Uygun şartlar oluşursa Öcalan ile görüşme gerçekleşebilir
21:23 İmamoğlu: Sürece yapıcı desteğimiz sürecek