İSTANBUL - İmralı'da 21 aydır kendisinden haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşmek için yıl içerisinde 2 bin 500'ü aşkın avukat ve siyasetçi, Adalet Bakanlığı'na başvuru yaptı. Yüzlerce eylem ve etkinlikle de Öcalan'ın fiziki özgürlüğü talep edildi.
Kürtlerin "önder" olarak kabul ettiği PKK Lideri Abdullah Öcalan, küresel güçlerin organize ettiği komplo sonucu 9 Ekim 1998'de Suriye'den ayrılmak zorunda kaldı. ABD ve İsrail'in öncülüğünde 40'ı aşkın devlet ve istihbarat örgütünün yer aldığı komplo süreci, Öcalan'ın 15 Şubat 1999'da Türkiye'ye getirilmesiyle devam etti. Komployla amaçlanan "Öcalan'ın imhası ve PKK'nin tasfiyesi" aradan geçen 24 yıllık süreçte gerçekleşmezken, Öcalan fikirleriyle milyonlara ulaştı ve daha güçlü bir "önder" konumuna geldi.
Türkiye'ye getirildiği tarihten bu yana İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde tutulan Öcalan'ın etkisinin yayılmasına paralel olarak, üzerindeki tecrit de daha fazla ağırlaştırıldı. Tecrit, her yıl farklı bir boyuta ulaştı. 2022 yılı da Öcalan'a dönük tecridin kesintisiz ve mutlak bir şekilde sürdürüldüğü bir yıl oldu. Öyle ki 25 Mart 2021'den bu yana Öcalan ve İmralı'da tutulan Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş’tan tek bir haber alınamıyor.
2022’DE 156 GÖRÜŞ BAŞVURUSU
Öcalan ve diğer tutukluların müdafiliğini yapan Asrın Hukuk Bürosu avukatları, 24 yıl içerisinde bin 478’i avukat görüş başvurusu, 509 aile görüş başvurusunda bulundu. Kim dönemler avukat ve ailenin İmralı'ya gidişleri sağlanırken, yapılan görüş başvurularının büyük bölümü ise sonuçsuz kaldı. Öcalan'ın İmralı'ya konulduğu ilk süreçlerde görüş engellerine, “gemi bozuk”, “koster bozuk”, “hava muhalefeti” ve “gemi onarımda” gibi çeşitli gerekçeler sunuldu. 2022 yılı içerisinde ise, 104 avukat görüş başvurusu ve 52 aile görüş başvurusu yapıldı.
1 YILDA 4 ‘DİSİPLİN’ CEZASI
Söz konusu görüş başvuruları ya yanıtsız bırakıldı, ya da “disiplin” cezaları gerekçe gösterilerek engellendi. Avukatların "mutlak tecrit" olarak nitelendirdiği durum, yıl sonuna kadar devam etti. Son 1 yıl içerisinde Öcalan'a, 3’er aylık aile görüş yasağı (3 Şubat-31 Mayıs-9 Eylül) ve 6 aylık 1 avukat görüş yasağı (13 Nisan) verildi. Böylece 2018'den bu yana verilen "disiplin" cezalarının sayısı 12'ye yükseldi.
Öcalan hakkında, 18 Kasım 2021’de spor faaliyetleri sonrasında İmralı’da bulunan diğer tutuklular Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım ile sohbet ettiği gerekçesiyle disiplin cezası verildiği yıl içerisinde ortaya çıkan farklı bir gelişme oldu.
Disiplin cezalarına karşı yapılan itirazlar reddedildi. Verilen cezaların içeriğine dair avukatlarına herhangi bir gerekçe sunulmadı.
775 AVUKATTAN BAŞVURU
Öcalan'dan haber alınamaması üzerine Kurdistan, Türkiye, Ortadoğu ve Avrupa ülkelerinden yüzlerce avukat ve siyasetçi ile çok sayıda hukuk örgütü harekete geçti. Bu başvuruların ilki, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatların da aralarında olduğu 29 baroya kayıtlı 775 avukat tarafından yapıldı. Avukatlar, 10-17 Haziran'da Adalet Bakanlığı’na imza vererek, görüş başvurusunda bulundu. Bakanlık, avukatların yaptığı bu başvuruya cevap vermeyerek, fiili olarak reddetti.
22 ÜLKEDE 350 AVUKATTAN BAŞVURU
Avrupa ve Ortadoğu’da bulunan avukatlar da Öcalan ile görüşmek için Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulundu. Dünya genelinde 22 ülkeden 350 avukat, Öcalan ile görüşme talebiyle 14 Eylül'de Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulundu. Başvuruda, tecridin "işkence" ve hak ihlali olduğu vurgulandı. Avukatlar, aynı başvuruyu Avrupa Barolar Birliği, Türkiye Barolar Birliği (TBB) ve uluslararası insan hakları örgütlerine de yaptı. Avukatlar, yaptıkları başvuruları ise Belçika’nın başkenti Brüksel Avrupa Basın Kulübü’nde yaptıkları basın toplantısıyla duyurdu.
ORTADOĞU’DAN 756 AVUKAT
Sonrasında Fas, Filistin, Federe Kürdistan Bölgesi, Kuzey ve Doğu Suriye, Irak, Lübnan, Mısır, Suriye ve Ürdün’de bulunan 756 avukat, Öcalan ile görüşmek için harekete geçti. Öcalan ve diğer tutukluların ağır tecrit koşullarında tutulduğuna dikkati çeken avukatlar, “Sayın Öcalan’ı ve İmralı’da bulunan diğer tutukluların haklarını savunmak için harekete geçiyoruz” diyerek, bu durumun Kürt-Arap birliğinin tarihi adımı olarak yorumladıklarını kamuoyuna duyurdu. Avukatlar, ayrıca Öcalan ve diğer tutukluların fiziki özgürlüğü için mücadele edeceklerini vurguladı.
SURİYE’DEN 691 AVUKAT
Kuzey ve Doğu Suriye ile Tartus, Halep, Humus ve Lazkiye’den 691 avukat ise, 19 Eylül tarihinde Qamişlo’da bulunan Toplumsal Adalet Meclisi önünde bir araya gelerek, Öcalan üzerindeki tecride tepki gösterdi. Avukatlar, Adalet Bakanlığı’na mektup gönderdiklerini ve tecridin sonlandırılması istediklerini ifade etti.
HDP VE DBP’DEN BAŞVURULAR
Başvurular sadece avukatlarla sınırlı kalmadı. Siyasi partiler de bakanlığa görüş başvurusunda bulundu. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile parti Sözcüsü Ebru Günay ve HDP Milletvekili Ömer Öcalan, 20 Ekim’de görüş için bakanlığa başvurdu. Bakanlık, söz konusu başvuruları yanıtsız bıraktı.
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz ile HDP milletvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit, Nuran İmir ve Erdal Aydemir, 30 Kasım'da bakanlığa farklı bir başvuruda bulunduklarını duyurdu.
Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bakanlığa dilekçe yazarak, Öcalan ile SEGBİS yoluyla görüşme başvurusunda bulundu.
BAROLARIN BAŞVURUSU
ÖHD'li avukatlar, bakanlığın görüş başvurulara cevap vermemesinden kaynaklı Türkiye ve Kurdistan'daki barolara başvurular yapmaya başladı. İstanbul, Riha, Mersin, Şirnex ve Amed’de bulunan yüzlerce avukat, barolara yaptıkları başvuruda, tecrit koşullarının sona erdirilmesi, avukat görüş yasağının kaldırılması, müvekkillerin iç hukuk ve uluslararası mevzuattan kaynaklanan haklarının temini ile avukatlık görevinin yerine getirilmesi için barolar ve TBB'nin hareket geçmesini istedi.
Amed ve Şirnex baroları, bunun üzerine 14-15 Aralık tarihlerinde Öcalan'ın avukatlarıyla görüşmesi ve hak ihlallerinin ortadan kaldırılması için Adalet Bakanlığı ve TBB başvuru yaptı.
CPT BAŞVURULARI
Asrın Hukuk Bürosu avukatları, müvekkillerinden haber alamadıkları için 16 Nisan'da Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi’ne (CPT) başvuruda bulundu. Başvuruda işkence ve kötü muamele uygulamalarının son bulmasını istenerek, CPT’ye "derhal göreve" çağrısı yapıldı. Avukatların yanı sıra Ortadoğu ve Avrupa’dan birçok hukukçu, hukuk örgütü, aydın ve yazar da CPT’yi benzer çağrılarda bulundu.
CPT İMRALI’DA!
Başvuruların sürmesi sonrası CPT'den dikkat çekici bir açıklama yapıldı. İmralı’yı en son 2019 yılında ziyaret eden CPT, son ziyaretini 20-29 Eylül tarihlerinde gerçekleştirdiğini duyurdu. CPT, söz konusu ziyareti, 3 Ekim’de yaptığı yazılı açıklamayla duyurdu. CPT, İmralı'ya, Abdullah Öcalan ve diğer tutuklulara yönelik muamele ve tutukluluk koşullarını incelemek üzere gittiğini ve tutuklulara sunulan toplumsal faaliyetlere ve dış dünya ile ilişkilerinin nasıl olduğuna özel önem verdiğini belirtti. CPT, ayrıca İmralı Cezaevi'ne dair tavsiyeleri konusunda yetkililerle istişarelerde bulunduğunu aktardı.
Heyet içerisinde yer alan CPT 2. Başkan Yardımcısı Therese Rytter, İmralı’ya yaptıkları ziyarete dair bilgi vermekten kaçınarak, hazırladıkları raporu 6 ay sonra (Mart) Türkiye’ye göndereceklerini aktardı. Rytter, ayrıca Öcalan için bilgi vermezken rapora ilişkin “Bir CPT raporunun (ve devlet yanıtının) yayınlanıp yayınlanmayacağına CPT değil, üye devlet karar verir" diye kaydetti.
HDP HEYETİ CPT İLE GÖRÜŞTÜ
Kamuoyunun kaygılarını gidermeyen CPT’nin ziyaret sonrası, HDP harekete geçti. Partinin Dış İlişkiler Komisyonu Eş Sözcüleri Feleknas Uca ve Hişyar Özsoy ile Avrupa Konseyi Temsilcisi Faik Yağızay ve yerine kayyım atanan Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Bedia Özgökçe, 12 Eylül'de CPT'yi ziyaret etti. Genel Sekreter Régis Brillat ve CPT Türkiye Masası yetkilisi Elvin Aliyev ile görüşen heyet, bu görüşmeden bilgi alamadıklarını duyurdu.
Asrın Hukuk Bürosu avukatları, 29 Kasım günü, “CPT’nin Eylül 2022 tarihinde İmralı Adasına yaptığı ziyarette Sayın Öcalan’ın görüşmeye çıkmadığı duyumuna sahibiz” açıklaması yaptı. Açıklama sonrası kaygılar daha da büyüdü.
CPT İSTERSE AÇIKLAMA YAPABİLİR
Ancak CPT'den herhangi bir açıklama yapılmadı. Üye ülkelerin izni olmadan rapor açıklayamayacağını belirten CPT, tavsiye kararlarına uyulmaması halinde açıklama yapma yetkisine sahip. Yunanistan, Rusya ve Bulgaristan'a dair birçok açıklaması bulunan CPT, ağırlaşan tecride rağmen yıl içerisinde Türkiye'ye dair açıklama yapmaktan imtina etti.
'ÖCALAN'A ÖZGÜRLÜK' EYLEMLERİ
Hukuk örgütleri ve siyasetçilerin başvuruları sürerken, Öcalan'ın fiziki özgürlüğü ve tecridin kaldırılmasına dönük yıl içinde yapılan eylem ve etkinlikler yıla damgasını vuran gelişmelerin başında geldi. Kurdistan, Avrupa ve Ortadoğu’nun birçok ülkesinde uluslararası komplonun yıl dönümü olan 15 Şubat'a on binlerce kişi alanlara çıktı. Kürtler ve dostlarının düzenlediği yürüyüşlerle komplo kınandı. Fransa’nın Paris, Nantes, Marsilya, Strasbourg, Finlandiya’nın Helsinki, Almanya’nın Frankfurt, Kuzey ve Doğu Suriye’nin Minbic, Kobanê, Heseke, Irak’ın Mahmur, Türkiye ve Kurdistan'ın birçok kentinde yürüyüşler düzenlendi. Eylem ve etkinliklerde öne çıkan temel talep, Öcalan'ın fiziki özgürlüğü oldu.
GEMLİK YÜRÜYÜŞÜ
Tecride karşı yapılan eylemlerden en etkilisi ise Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Özgür Kadın Hareketi (TJA), HDP, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED) tarafından 12 Haziran’daki organize edilen "Büyük Gemlik Yürüyüşü" oldu. “Tecrit siyasetine karşı özgürlüğü savunmak için Gemlik’e yürüyoruz!” şiarıyla yapılan yürüyüşlerde bir kez daha Öcalan'ın fiziki özürlüğü talebi öne çıktı.
Gemlik Yürüyüşü için Kurdistan kentleri başta olmak üzere Çukurova, Marmara, Ege, Akdeniz gibi birçok bölgeden binlerce kişi, otobüslerle yola koyuldu. Ancak bu otobüsler polisler tarafından yollarda engellendi. Polisler yola koyulan birçok otobüse keyfi para cezaları vererek, onlarca kişiye şiddet uyguladı. Yurttaşlardan birçoğu, kendi özel araçlarıyla Gemlik Yürüyüşü’nün İstanbul ayağı olan Kadıköy’e vardı. Kadıköy’e adeta Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edildi. Tüm engellemelere rağmen kitle, Kadıköy’de “Bijî Serok Apo”, “Her yer tecrit her yer direniş” ve “Selam selam İmralı’ya bin selam” sloganlarıyla yürüyüş gerçekleştirdi.
Polisler, siyasi parti ve örgütlerin eş sözcü ve başkanlarının da aralarında olduğu 50 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınan 50 kişiden 48’i bir sonraki gün gördükleri işkence sonrası serbest bırakıldı.
Yürüyüşün buluşma noktası olan Bursa’da da tüm giriş ve çıkışlar polisler tarafından kapatıldı. Buna rağmen Yıldırım ilçesine bağlı Arabayatağı Mahallesinde bulunan ve Newroz Alanı’na varmak için kentin Kestel, Nilüfer ve Gürsu ilçelerinde kitle yola koyuldu. Newroz alanına yakın yerlerde bir araya gelen yurttaşlar ve gazeteciler, saatler süren ablukanın ardından gözaltına alındı.
ADALET BAKANLIĞI ÖNÜNDE EYLEM
Yıl içerisinde tecrit ve Öcalan'ın fiziki özgürlüğü için onlarca kentte yüzlerce açıklama ve etkinlik yapıldı. Kaygıların büyümesi ve halen herhangi bir adım atılmaması üzerine son olarak Ankara'da yeni bir eylem başlatıldı. HDP'li milletvekilleri, 21 Aralık'tan bu yan Öcalan ile avukat görüşmesinin sağlanması talebiyle Adalet Bakanlığı önünde oturma eylemi gerçekleştiriyor. Eylemin, Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması halinde sona ereceği belirtiliyor.
12 YILDIR KESİNTİSİZ SÜREN EYLEM
Tecride karşı kesintisiz mücadele Avrupa kentlerinden de yıl boyunca devam etti. Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için 25 Haziran 2012 tarihinde Fransa’nın Strasbourg kentinde Avrupa Konseyi (AK), CPT ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kesiştiği noktada başlatılan “Özgürlük Nöbeti” eylemi bu yıl da devam etti. 12’inci yılını geride bırakan eylem bu yıl birçok sanatçı ve aydının katılımıyla devam etti.
KCDK-E’NİN SON EYLEMİ
KCDK-E, Öcalan’dan haber alamama durumuna dair en son 7 Aralık’ta CPT binası önünde 3 gün eylem başlattı. Eyleme birçok Kürt kurum ve siyasi parti temsilcilerinin yanı sıra yüzlerce kişi katıldı. Eylemde, CPT’nin son İmralı ziyaretine dair açıklama yapması istendi.
TANINMIŞ İSİMLERDEN ÖCALAN ÇAĞRISI
Dünyaca tanınmış aydın, yazar ve siyasetçilerin sanal medyada yaptıkları paylaşımlarla PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 73’üncü yaş gününü kutlaması da yıl içindeki önemli gelişmelerden oldu. Verilen mesajlarda, Öcalan'a özgürlük çağrısı yapıldı.
MA / Ergin Çağlar
Yarın: Kürtler