AMED - Haber-Sen, katledilen Kürt gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daşdan’ın hedef alınmasının savaş suçu olduğu ve katledenlerin yargılanması gerektiğini kaydetti.
Basın Yayın İletişim ve Posta Emekçileri Sendikası (HABER-SEN), Türkiye’nin SİHA saldırısında katlettiği gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazın Daştan için yazılı açıklama yaptı. “Özgür Basın susturulamaz” başlığıyla yayınlanan yazıda “Hakikat için mücadele eden gazetecileri hedef alıp katledenlerin yargılanması gerekiyor” diye belirtildi.
Savaş alanlarında gazetecilerin hedef alınmasının kabul edilemez bir durum ve savaş suçu olduğu belirtilen açıklamada, “Gazetecilerin hedef alınmasının en büyük sebebinin gerçekliği çıplak bir şekilde halka sunmalarındandır” denildi.
‘GERÇEK HABERCİLİĞİ ONLARDAN ÖĞRENDİK’
Kapital sistemin yaptığı vahşetlerin topluma ulaşmaması için büyük bir çaba sarf ettiği ve savaş alanlarında hegemonik güçlerin gazetecileri birinci hedef haline getirdiği vurgulanarak, “Dezenformasyonun hat safhada olduğu bu dönemde gazetecilere çok önemli görevler düşmektedir. Nitekim Nazım Daştan ile Cihan Bilgin ve arkadaşları bu görevlerini yerine getirmekteydi. Özgür basını susturmak için gözaltılar, tutuklamalara hatta bugün olduğu gibi gazetecileri katletmeyi dahi göze alıp, hedef haline getirmektedirler. Şu an asıl savaşımın demokratik modernite güçleri ile kapitalist modernite güçlerinin çarpışması olarak görebiliriz. Özelde de demokratik moderniteye uygun basın, yayın ve iletişim faaliyeti gösterenler ile kapitalist modernite zihniyetine göre basın, yayın ve iletişim faaliyeti gösterenlerin mücadele alanı olarak da görebiliriz. Şu an vahşi kapitalizm barbarlığına karşı etnik yapıların, mezheplerin bir arada huzur içinde yaşayabileceği bir alan olarak Rojava bütün dünya halklarına umuttur. Kapitalist modernite güçleri bunun anlam ve önemini anlatan bütün kesimleri hedef haline getirmektedir. Nazım ile Cihan ve arkadaşları daha önce de IŞİD'in barbarlığını demokratik modernite güçlerine saldırılarını haberleştirdikleri için hedef haline getirilmiştiler. Ama hiçbir zaman geri adım atmadılar. Gerçek haberciliği, savaş alanlarında, bütün dezenformasyona rağmen onlardan öğrenebildik” diye kaydedildi.
‘ÖZGÜR BASINI SUSTURAMAYCAKLAR'
Yapılan bütün saldırılara karşın Özgür Basın’ın susmayacağı belirtilen açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “Türkiye’de de bildiğiniz üzere iki medya grubu var, biri iktidarın güdümündeki Havuz Medyası diğeri de Halkın sesi olma iddiasındaki Muhalif medyadır. Muhalif medya İktidarın elindeki RTÜK başta olmak üzere Meclisten geçen Dezenformasyon yasasıyla birlikte ceza ve baskı politikaları ile susturulmaya çalışılıyor onların verdiği mücadelecide görmezden gelmemek lazım, muhalif basının gazeteciliğe yönelik gelecek tüm saldırılarda ortak tutum alması çok kıymetlidir fakat söz konusu özgür basın emekçileri ve Kürt gazeteciler olunca maalesef Türkiye’de ki muhalif basından olması gereken sahiplenme gelmediğini görebiliyoruz bu eleştirilmesi gereken bir tutumdur.
Son olarak Haber-sen kurulduğu günden bu yana basın ve habercilik alanında her zaman halkın sesi olan, doğrudan ve hakikatten yana olan meslektaşlarımızın yanında olmuştur olmaya devam edecek. Nazım ve Cihan arkadaşlarımızın anıları mücadelemizde yaşayacak. Özgür basını susturamayacaklarını ve gerçekliğin üzerine kapatamayacaklarını bir daha ifade etmek gerekiyor.”