Türkiye’de siyaset krizde!

img

ANKARA - Türkiye siyasetinde 2021 yılı, ekonomik kriz, parti kapatma davaları, siyasetçilere yönelik operasyonlar, muhalefetin hedef alınmasıyla geride kaldı.

Türkiye siyasetinde 2021 yılı ekonomik kriz, parti kapatma davaları, siyasetçilere yönelik operasyonlar, muhalefetin hedef alınmasıyla geride kaldı. Cumhurbaşkanlığı sistemiyle işlevsiz kılınan Meclis, 2021 yılında bütçe görüşmeleri dışında hükümetten gelen teklif ve kanunları geçirmekle yetindi. 
 
ÜNİVERSİTEYE KAYYIM
 
2021 yılı AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 5 üniversiteye kayyım atamasıyla başladı. 2 Ocak’ta yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’yle 2002'de AKP Sarıyer İlçe Teşkilatı kurucusu, 2015'te de AKP İstanbul 1'inci bölge milletvekili aday adayı Melih Bulu, Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanmasıyla üniversitede direniş başladı. Öğrenciler ve öğretim görevlilerinin tepkisiyle karşılanan rektör atamasına muhalefet partileri, demokrasi güçleri tepki gösterdi. Boğaziçi eylemleri aynı zamanda Ankara, İzmir gibi birçok kente yayıldı.195 günlük direniş ardından Bulu, yeni bir kararnameyle görevinden alındı ve yerini Naci İnci’ye bıraktı.
 
6 Ocak’ta Resmi Gazete’de yayımlanan genelgeyle TSK, MİT ve Emniyet Taşınır Mal Yönetmeliği’nde değişiklik yapıldı. Değişikliğe göre, toplumsal olaylarda TSK’ye ait silah ve taşıtlar, bakan onayıyla Emniyet ve MİT’e devredilebilecek.
 
SİYASETÇİLERE SALDIRI
 
Bahçeli’nin muhalefeti hedef alma politikası devam ederken, 15 Ocak’ta Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, silahlı ve sopalı 5 kişinin saldırısına uğradı. AKP’yi eleştiren Yeniçağ Ankara Temsilcisi Orhan Uğuroğlu da saldırıya uğradı.
 
AKP’den ayrılan ve DEVA partisini kuran Ali Babacan ise Ocak ayında Saadet Partisi ve CHP’yi ziyaret ederek, “güçlendirilmiş parlamenter sistem” önerilerini sundu.
 
ERDOĞAN’IN YENİ ANAYASA ÇIKIŞI
 
Türkiye’nin yıl boyunca sık sık gündeme gelen yeni Anayasa tartışmaları da Şubat ayında Erdoğan’ın açıklamasıyla başladı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Yeni yönetim sisteminin temel yapı taşlarını geliştirmeyi önceleyen bir anayasa ertelenemez, ihtiyaçtır” sözleriyle yapılması planlananın “yeniden ziyade” var olan rejimi pekiştirme amacı ortaya koyduğunun anlaşılması kısa sürmedi. Muhalefet ise iktidar ortaklarının açıklamalarının oyalama olduğunu söyledi. 
 
Muhalefet partilerinin temasları da devam etti. İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu görüştü. 
 
GARÊ OPERASYONU 
 
10 Şubat’ta Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki Garê’ye yönelik düzenlediği askeri operasyonda alıkonulan 13 asker ve polis öldürüldü. Başarısızlıkla sonuçlanan operasyonun faturası HDP’ye kesmeye çalışan iktidarın oyununa muhalefet gelmedi. Operasyona dair muhalefet bilgilendirilmezken, başarısız operasyon ardından Savunma Bakanı Hulusi Akar ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 16 Şubat’ta CHP ve İYİ Parti Genel Başkanlarıyla görüştü. Aynı gün Soylu ve Akar, Genel Kurul’da bilgilendirme yaptı. Soylu, bilgilendirme sırasında ise başarısızlığı bir kez daha İHD ve HDP’ye saldırarak örtmeye çalıştı.
 
AKP İSTEDİĞİNİ ALAMADI
 
Garê operasyonu muhalefet tarafından sert eleştirildi. HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Garê operasyonunda yaşamını yitiren 13 asker ve polisin sağ kurtarılması için adımların atılmadığını belirterek, “İktidarın çok açık ve ağır bir siyasi sorumluluğu var. Bunun hesabını vermek zorundadır” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın Garê'de 13 kişinin ölümünün ardından yaptığı açıklamalara karşın “Vatan evlatlarını kurtarmak için 2015 tarihinden bu yana Cumhurbaşkanı olarak ne yaptınız" diye sordu. İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Garê’de 13 polis ve askerin yaşamını yitirmesiyle ilgili iktidara tepki göstererek, “Bu işte siyasettin parmağı var mı yok mu? Bilmek isteriz” dedi. Muhalefetin tepki göstermesine ise AKP’li Erdoğan ve MHP’li Bahçeli, CHP ve HDP’yi hedef gösterdi.
 
BERBEROĞLU VE GERGERLİOĞLU 
 
Milletvekilliği düşürülen Enis Berberoğlu, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kararından sonra yeniden vekilliğe dönerken, HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu için de hukuki sürecin başlangıcı Garê’ye sert tepki göstermesiyle hızlandırıldı.
 
HDP’YE KAPATMA DAVASI
 
Bahçeli’nin HDP’nin kapatılmasına yönelik sarf ettiği sözler Mart ayında karşılık buldu. 17 Mart’ta da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, HDP'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde (AYM) dava açtı. 
 
GERGERLİOĞLU’NUN VEKİLLİĞİ DÜŞÜRÜLDÜ
 
HDP hakkında kapatma davası açılırken, AKP’li Erdoğan ise İnsan Hakları Eylem Planı’nı açıkladı. Erdoğan’ın 9 amaç, 50 hedef, 393 faaliyeti içeren belgesinden 15 gün sonra HDP’li Gergerlioğlu’nun vekilliği düşürüldü. Kararı MHP’li Meclis Başkanvekili Celal Adan okudu. Kararın okunmasının ardından Genel Kurul’da, HDP sıralarında sesler yükseldi. Sıralara vuran HDP milletvekilleri “darbeci AKP” , “Susmuyoruz, korkmuyoruz itaat etmiyoruz” diye slogan attı. HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu, vekilliğinin düşürülmesine ilişkin kararı tanımadığını ve Meclis’teki direnişini sürdüreceğini belirterek, “Milletten aldığım yetkiyi sonuna kadar kullanacağım” dedi. Meclis’te başlatılan “Adalet nöbeti”nde Gergerlioğlu, abdest aldığı sırada ayakkabılarını dahi giymeden gözaltına alındı.
 
KAPATMA DAVASINA TEPKİLER
 
Aynı gün açılan kapatma davasına muhalefetten de sert tepki geldi. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Ülkeyi çözümsüzlüğe hapsetmek” açıklaması yaparken, Gelecek Partisi Başkanı Ahmet Davutoğlu da “Türkiye'nin önünü açmaz; toplumsal barışı bozar” uyarısı yaptı. HDP Eş Genel Başkanı Sancar’ı arayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Gelişmeler ülkede bir kez daha demokrasi olmadığını göstermiştir” dedi. 
 
‘AYM DE KAPATILSIN’
 
Bahçeli ise 18 Mart’ta gerçekleştirdikleri 13’üncü Olağan Büyük Kongresi’nde kendisine biat eden yargıdan “Savcının kapatma talebi yüreğimize su serpmiştir. HDP başka bir isimle de açılmamak üzere kapatılmalıdır” talebinde bulundu. AYM’nin raportörün talebiyle iddianameyi savcılığa iade etmesi ardından Bahçeli, HDP ile birlikte AYM’nin de kapatılması gerektiğini belirtti.
 
REDDEDİLEN KANUN TEKLİFİ
 
AKP tarafından AYM tarafından iptal edilen "Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması”, 18 madde halinde Kanun Teklifi olarak Meclis’e getirildi. Muhalefetin oylarıyla reddedilen kanun teklifi, Meclis Başkanı tezkeresiyle yeniden getirilerek Meclis’ten geçirildi. HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, yapılan oylamayı kastederek “Bugün parmaklarla darbe yapılıyor” dedi.
 
VEKİL CEZAEVİNE KONULDU
 
AYM’nin 2 Nisan’da Gergerlioğlu hakkında verdiği ret kararının gerekçesini açıkladığı gün Gergerlioğlu, bir kez daha evinden darp edilerek, yaka paça üstünü giymesine dahi izin verilmeden gözaltına alındı. Gergerlioğlu, darp ve stres nedeniyle geçirdiği rahatsızlıktan dolayı anjiyo oldu. Gergerlioğlu, tutulduğu hastaneden de iyileşmeden kaçırılarak, Sincan Cezaevine konuldu.
 
MÖNTRÖ BİLDİRİSİ
 
Nisan ayında önemli gelişmelerden biri Meclis Başkanı Mustafa Şentop'un Erdağan'ın Montrö Anlaşmasının feshedebileceği yönündeki sözleri ile Deniz İkmal Komutanı Tuğamiral Mehmet Sarı'nın, sarık ve cüppeli halde bir tarikat evine gitmesi üzerine emekli 103 amiral bir bildiri yayımladı. Hükümetten tepkiler gelen bildiriye ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Amiraller gözaltına alındı, sonrasında serbest bırakıldı.
 
Erdoğan, Bahçeli’nin yanı sıra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun da Nisan ayında tehditleri devam etti. Soylu, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay'ı hedef alarak, "Vallahi sizi, 15 Temmuz'dan beter yaparız..." tehdidinde bulundu.
 
128 MİLYAR DOLAR
 
Mart ayında başlayan 128 milyar dolar tartışmaları, muhalefet tarafından Nisan ayında da gündeme geldi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "128 milyar dolar nerede" afişlerinin toplatılmasına tepki göstererek, “Ben bal gibi soracağım, sen de bana cevap vereceksin" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin "128 milyar dolar nerede?" sorusuna karşılık, “Ne rakam, ne rakama yüklenen anlam, ne bu rakam üzerinden yürütülen kampanya doğru” açıklaması yaptı. Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, 128 milyar dolarlık kayıp rezerve ilişkin “O SİHA’lar, İHA’lar parasız uçmuyor. O askerler orda bedava gitmiyor" sözleriyle, savaş harcamalarına işaret etti.
 
EMNİYET GENELGESİ 
 
Tam kapanmanın başladığı Nisan ayında aynı zamanda Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan genelgeyle gazetecilerin eylemler sırasında görüntü alınması engellendi. Emniyet Genelgesi’ne yönelik barolar ve hukuk örgütlerinin itirazı ardından Danıştay durdurma kararı verdi. 
 
YENİ BAKANLAR
 
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'yle "Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı" ile "Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı" olmak üzere ayrıldı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na Derya Yanık, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına Vedat Bilgin, Ticaret Bakanlığı’na Mehmet Muş getirildi.
 
SEDAT PEKER 
 
Nisan ayında hakkında gözaltı kararı verilen devlet bağlantılı çete yöneticisi Sedat Peker, Mayıs ayında çektiği videolarla devlet-mafya ilişkisini tek tek anlattı. 1990’ların faili meçhulleriyle anılan Mehmet Ağar, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun mafyatik ilişkileri, yaptıkları usulsüzlüklerin yanı sıra Kutlu Adalı, Savaş Buldan gibi isimlere yönelik cinayetlere dair de ciddi iddialarda bulundu. AKP’li Binali Yıldırım’ın oğlu hakkında da uyuşturucu trafiği, El Nusra’ya gönderilen silahlar 15 Temmuz’da dağıtılan silahlara dair de konuşan Peker’in iddialarına dair ise soruşturma açılmazken, MHP’li Bahçeli Soylu’ya sahip çıktı. Erdoğan da küçük ortağının ardından Soylu ve Yıldırım’ı savundu.
Soylu’nun kendini aklamak için öne sürdüğü “10 bin dolar alan siyasetçi” iddiaları ise muhalefetin tüm sorularına rağmen halen yanıtsız.
 
HSK SEÇİMLERİ
 
Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) seçilecek 7 üye için Meclis Anayasa ve Adalet Üyelerinden Oluşan Karma Komisyonu 28 Nisan tarihinde gerçekleştirildi. 20 Mayıs’ta HSK seçimlerine katılmayacaklarını belirten HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, “Bundan sonra bu yargı mekanizmasının vereceği bütün haksız kararlarda sadece AKP ve MHP’nin değil aynı zamanda Millet İttifakı’nın da imzası olacaktır. Böyle bir ilkesizliğin tarafı olacaktır” dedi. HSK seçimlerini protesto eden HDP, Meclis Genel Kurulu’nu terk etti. Meclis Genel Kurulu, Hakimler Savcılar Kurulu’na (HSK) atanacak 7 üyeyi seçti.  Meclis’te 21 adaydan 7 üye seçimle belirlendi. HSK'nin yeni üyeleri; Ergün Şahin, Hamit Kocabey,  Aysel Demirel, Bilal Temel, Ömür Topaç, Sinan Esen ve Cumhur Şahin oldu. HSK üyesi Hamit Kocabey, 15 Ekim’de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yle yan yana olduğu fotoğrafını paylaşarak, “HSK üyeliği görevimden genel başkanımız Sayın Devlet Bahçeli ile yaptığımız istişare sonucu istifa etmiş bulunmaktayım” dedi.
 
HDP’YE SALDIRI
 
HDP’ye 7 Haziran tarihinde yeniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kapatma davası açıldı. HDP ise gündemlerinin mafyatik ilişkileri teşhir etmek olduğunu duyurdu. İktidar ortaklarının muhalefeti hedef almasıyla İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Rize’de saldırı girişimine maruz kaldı. 15 Haziran’da Bahçeli muhalefete yönelik, “Bugünün bile mumla aranacağını öngörmek kehanet olmayacaktır" tehdidinde bulundu. 17 Haziran’da HDP İzmir İl Örgütü’ne yönelik silahlı saldırı gerçekleştirildi, parti çalışanı Deniz Poyraz katledildi. MHP’li Bahçeli ise saldırıyı kınamak yerine katledilen Poyraz’ı suçladı. 
 
Katliam girişimi ardından iktidar ve ortağı dışında tüm Türkiye’den tepki yağdı. HDP ise katliama karşı demokratik mücadeleden vazgeçmeyeceğini İzmir’de startını verdiği mitinglerle sürdürdü.  
 
İSTİSMAR’DA ‘SOMUT DELİL’ YASASI
 
Haziran ayı içerisinde AKP tarafından “Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” kabul edildi. Söz konusu kanunla izleme kurulları, hükümlü ve tutukluların naklinde kullanılan araçlar ile adliye binalarında bekletildikleri veya sağlık kuruluşlarında tedavi gördükleri bölümleri yerinde görebilecek, inceleyebilecek, yönetici ve görevlilerden bilgi alabilecek, hükümlü ve tutukluları dinlenebilmesi kanunlaştı. Kamuoyunda 4’ncü Yargı Paketi olarak bilinen “Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına dair Kanun Teklifi” AKP ve MHP oyları ile Meclis’ten geçti. Çocuk istismarlarında “somut delil aranması” şartını isteyen yasa da kabul edildi.
 
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ
 
Kararnameyle 20 Mart’ta İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiğini duyurulurken, 1 Temmuz’da sözleşme yürürlükten kalktı. Sokakta, alanlarda, Meclis’te mücadele eden kadınların sözleşmeye dair itirazları devam ederken, iktidardan bağımsız olmayan yargı kurumlarından Danıştay tarafından da yapılan tüm itirazlar reddedildi. Meclis’te kurulan “Kadına Yönelik Şiddet Sebeplerinin Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Araştırma Komisyonu”ndan CHP, “Bir çözüm üretilmiyor” denilerek geri çekildiğini açıkladı. CHP’nin ardından İYİ Parti’de komisyondan geri çekildi. HDP’de 30 Haziran’da Meclis’te yaptıkları basın açıklamasıyla komisyondan geri çekildiğini duyurdu.
 
GERGERLİOĞLU MECLİS’TE
 
Temmuz ayında HDP’li Gergerlioğlu hakkında verilen AYM ihlal kararı ve vekilliğe dönme süreci de bir intikam operasyonuna dönüştürüldü. 2 Temmuz’da hakkında ihlal kararı verilen Gergerlioğlu’na vekilliği 16 Temmuz’da iade edildi.
 
OHAL YENİLENDİ
 
AKP Tarafından 24 Haziran 2018 seçimleri ardından getirilen bakan ve valilere sınırsız yetki sağlayan 3 yıllık kalıcı OHAL uygulamasına dair Kanun Teklifi de Meclis’e sunuldu. Muhalefetin eleştirisi nedeniyle getirilen yasa teklifi, 1 yıl uzatılması yönünde revize edildi.
 
ORMAN YANGINLARI
 
Temmuz ayında iklim değişikliği ve artan sıcaklıklar nedeniyle Türkiye’nin birçok noktasında orman yangınları meydana geldi. Yangınlara müdahalede geciken iktidar muhalefet tarafından sert eleştirildi. Yangınlara müdahale edecek uçakları dahi temin edemeyen ya da harekete geçirmeyen iktidar sözcülerinin hedef alan açıklamaları, ırkçı saldırıları tetikledi.
 
SEÇİM BARAJI
 
Eylül ayı ise ekonomide sıkışan ve ülke sorunlarını çözemeyen iktidarın politikalarının yanı sıra Türkiye’de çözüm bekleyen Kürt sorununa yönelik tartışmalara sahne oldu. Sıkışan iktidarın seçim barajını düşürmeye yönelik açıklamaları muhalefette de erken seçim tartışmalarını beraberinde getirdi. Erdoğan, 19 Eylül’de ABD ziyareti öncesi “Meclis açıldığı anda da inşallah bu yaptığımız çalışmayı belli bir noktaya getirip, hiç uzatmadan meclise göndereceğiz” dedi. Erdoğan’ın sözleri ardından Bahçeli’de seçim barajında yüzde 7’de anlaştıklarını dile getirdi.
 
KÜRT SORUNU
 
CHP tarafından Kürt politikasına yönelik hamlelerinde yaşandığı Eylül ayında Federe Kürdistan Bölgesi’ne ziyaretler gerçekleştirildi. Bunun yanı sıra 2020 yılında bir belgeselde CHP’li Kılıçdaroğlu’nun Kürt sorununa dair “HDP ile çözeriz” beyanları da siyasette tartışıldı. Muhalefet tarafından Kürt sorunun Meclis’te çözülmesine dair açıklamalar gelirken, iktidar ise Kürt sorununda inkar yolunu seçti. Erken seçim ve ittifak tartışmaları, Kürt sorununa dair HDP 27 Eylül’de yayınladığı deklarasyon ile 11 maddelik ilkesel tutumunu açıkladı. HDP’nin 11 maddelik ilkesel tutumu hem muhalefet hem de demokrasi güçleri tarafından olumlu karşılandı. DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin, müzakerelerin ve görüşmelerin önemli olduğunun altını çizdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek ise, “Bizim muhatabımız Meclis’teki siyasi partiler ve seçilmişlerdir” dedi.
 
ERDOĞAN İNKAR ETTİ
 
Seçim barajı ve Kürt sorununa dair söylemlerle 1 Ekim’de açılan Meclis’te ise AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kürt sorunu çözdüğünü söyleyerek, inkar yöntemini tercih etti. HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “Madem çözdünüz neden hala panzerler Kürtlerin şehirlerinde dolaşıyor ve çocukları ezerek öldürüyor” dedi.
 
GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM
 
HDP’nin 27 Eylül’de yayınladığı 11 maddelik “Demokrasiye, Adalete, Barışa Çağrı Deklarasyonu” ardından hareketlenen Millet İttifakı da, “güçlendirilmiş parlamenter sistem” hazırlığı trafiğine girdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, İYİ Parti Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Bahadır Erdem, DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu, Saadet Partisi Seçim İşleri Başkanı Bülent Kaya, Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Şahinalp, Gelecek Partisi Seçim ve Hukuk İşleri Başkanı Ayhan Sefer Üstün’den oluşan muhalefet temsilcileri bir dizi toplantı gerçekleştirdi. Ekim, Kasım ve Aralık ayında da devam eden görüşmeler neticesinde ortaklaşılan ilkelerin 2022 yılında kamuoyuna deklare edilmesi bekleniyor.
Ekim ayının başında Meclis’e getirilen “Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” ve “Paris Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi” kabul edildi.
 
SİYASİ CİNAYETLER
 
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Mersin'de 6 Ekim’de yaptığı konuşmada “siyasi cinayet” kaygısının olduğunu söylemesi tartışmalara neden oldu. İddialar üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, resen soruşturma başlattı.
 
TALİBAN TÜRKİYE’DE
 
Birleşmiş Milletler’in terör listesinde yer alan Taliban üyelerinun, Türkiye’de VIP ile karşılanması da muhalefetin tepkisiyle karşılandı. Türkiye’de diplomatik temaslarda bulunan Taliban’a dair iktidar ise ABD’nin dahi görüştüğünü belirterek, Taliban’ı tanımadıklarını ancak görüşmelerin önemli olduğunu öne sürdü. Ekim ayı içerisinde Uluslararası Mali Eylem Görev Gücü, Türkiye'yi “kara para aklama” ve “terörizmin finansmanı ile mücadele” konusunda yeterince çaba göstermeyen ülkelerin bulunduğu “gri liste”ye aldı. 
 
10 BÜYÜKELÇİ KRİZİ 
 
AİHM kararının uygulanması çağrısında bulunan 10 büyükelçi için sert açıklamalarda Erdoğan, “Bu 10 tane büyükelçinin bir an önce istenmeyen adam ilan edilmelerini hemen halledeceksiniz” dedi. Diplomatik kriz haline gelen bu süreçte iktidar, bir yandan da Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik operasyon sinyali verdi. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun girişimleri sonucu iktidar büyükelçilerin “özür dilediği” varsayımını öne sürerek, geri adım attı.
 
KUZEY DOĞU SURİYE OPERASYON
 
Kuzey Doğu Suriye’ye operasyon için Rusya’dan eli boş dönen Erdoğan, 31 Temmuz’da G20 Zirvesi’nde görüştüğü ABD Başkanı Joe Biden’dan da istediğini alamadı. Erdoğan ve Biden arasında yapılan görüşmede, S-400’ler, Suriye ve Afganistan’ın yanı sıra Libya’daki seçimler gündeme geldi.
 
IRAK-SURİYE TEZKERESİ
 
Irak ve Suriye tezkeresi, 2 yıl uzatılması için Meclis Başkanlığı’na sunuldu. Muhalefetin her dönem iktidara destek verdiği sınır ötesi operasyon tezkeresinin oylamasında CHP, bu kez ret oyunu verdi. AKP, MHP ve İYİ Parti oylarıyla geçen tezkere 1950’den bugüne kadar 79’uncu tezkere oldu.
 
BÜTÇE GÖRÜŞMELERİ
 
Ekim’de başlayan bütçe görüşmeleri Kasım ayında da devam etti. Siirt’te İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e “Burası Kürdistan” dediği için gözaltına alınan Cemil Taşkesen’in gündeme getirdiği Kürt sorunu bütçe görüşmelerine damgasını vurdu. Hem Plan ve Bütçe Komisyonu’nda hem de Genel Kurul’da Kürde, diline, kültürüne, coğrafyasına yönelik saldırılar HDP’li siyasetçiler tarafından gündeme getirildi. Her söylemde “Kürt-Türk kardeştir” sözlerine sığınan AKP ve MHP’nin tahammülsüzlükleri hem kamuoyuna hem de Meclis tutanaklarına yansıdı.
 
50+1 TARTIŞMASI
 
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ile süren iki saatlik görüşmesi ardından 50+1’e dair rahatsızlığının kendisine iletildiğini açıkladı. AKP tarafından dile getirilen 50+1 rahatsızlığı muhalefet tarafından da tartışıldı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Yüzde 50+1 cumhurbaşkanlığı sisteminin mihveridir” dedi. Bu açıklama muhalefet tarafından MHP’ye ihtiyaç duyulmaması ihtimalinin rahatsızlığı olarak yorumlandı. AKP ve MHP tarafından her ne kadar şimdilik tartışmalar kapatılsa da önümüzdeki süreçte 50+1 tartışmalarının devam edeceği görülüyor.
 
EKONOMİK KRİZ
 
Bütçe görüşmelerinin önemli bir noktası da ekonomide yaşanan kriz hali ve AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ekonomideki yeni eksen değişikliğinin yarattığı döviz kuru artışları tartışmalara neden oldu. Öyle ki 23 Kasım’da doların 14 TL’ye kadar çıkması hem toplumda hem muhalefette tepkilere neden oldu. HDP ve CHP MYK’sını topladı. Erdoğan’ı milli güvenlik sorunu olarak nitelendiren CHP, hemen seçime gidilmesi çağrısında bulundu. HDP’de hükümete istifa çağrısında bulundu. Ayrıca bir kriz koordinasyon kuran HDP, Acil Ekonomik Tedbirler Paketi’ni açıkladı. CHP, İYİ Parti, Demokrat Parti ve Gelecek partili yetkililer ekonomideki gelişmeleri değerlendirmek üzere Meclis’te toplandı.
 
BAKAN KOLTUĞUNDAN OLDU
 
Bütçe görüşmeleri ve ülkede yaşanan kriz bir bakanı daha koltuğundan etti. AKP’li Erdoğan’ın faiz politikasını tasvip etmeyen Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan görevden alınırken, yerine çift maaşlı yardımcısı Nureddin Nebati atandı. AKP’li Nebati’nin söylemleri ve Erdoğan’ın ekonomi politikalarını savunmasına dair söylemleri de bütçe görüşmelerinde en fazla tartışılan konulardan oldu. Dolar kurunda gerçekleşen artışın önüne geçemeyen iktidar yeni ekonomi politikasından ısrarını pul haline getirdiği TL’yi dolara endeksleyerek, çözdü.
 
İCRA VE İFLAS KANUNU 
 
Bütçenin komisyon görüşmeleri sırasında İcra ve İflas kanununda yapılan düzenlemeleri içeren kanun teklifi de kabul edildi. Çocuk teslimi düzenlemelerinin yer aldığı kanun teklifi muhalefet tarafından eleştirildi.
 
CEZAEVLERİ VE TECRİT
 
Yoğun hak ihlallerinin yaşandığı Türkiye’de yıl boyunca HDP tarafından İmralı’da uygulanan tecrit, cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri gündeme getirildi. Bütçe görüşmelerinde de gündeme gelen hak ihlalleri Genel Kurul görüşmeleri sırasında da en üst seviyeye çıktı. Cezaevlerinde peşi sıra gelen ölümlerle birlikte yaşanan ihlallere dair Aralık ayında İmralı’da bulunan tutukluların yakınları seslerini duyurmak için Ankara’ya geldi. Ankara’da bir dizi temaslarda bulunan tutuklu yakınları İmralı’da uygulanan tecridin sona ermesi taleplerini Meclis’te de dile getirdi.
 
PALYATİF ÇÖZÜMLER   
 
Türkiye’de 2021 yılında yaşanan ekonomik krize ve muhalefetin tüm eleştirilerine karşın palyatif çözümlerle halkın tepkisini manipüle etmek isteyen iktidar asgari ücrette yaptığı iyileşme, gelir ve damga vergisinin kaldırılması gibi yöntemleri devreye koydu. Ekonomik krizin faturasını “stokçulara” kesen iktidar Meclis’e stokçulukta ceza artırımını öngören ancak aynı zamanda limanları yandaşlara peşkeş çeken yasal düzenlemeler getirdi. Asgari ücrete dair düzenlemede de iktidar savunma sanayiinde alınacak ve verilecek hizmetlerde KDV’yi kaldırdı.
 
HDP’DEN SEÇİM HAMLESİ
 
HDP kapatma davası ve partili siyasetçilerin yargılandığı Kobanê Davası’na karşın ülkede artan sorunlara dair bir kez daha muhalefeti hareketlendirmek ve erken seçimin önünü açmak için hamle geliştirdi. İktidarın yönetememe krizine karşı muhalefetin ortak mücadelesinin ortaya çıkması için HDP, CHP, DEVA, Gelecek ve Saadet Partisi Genel Başkanlarıyla görüşme kararı aldı. HDP, erken seçim için Meclis’e önerge verilmesi talebini muhalefet partilerine götürdü.
 
MA / Berivan Altan