Stockholm'de düzenlenen konserde bir araya gelen aralarında Şivan Perver, Xelil Xemgin, Nasir Rezazi, Ayfer Düzdaş ve Nejmeddin Xulami’nin de bulunduğu isimler, şarkılarını Kürt ulusal birliği’nin sağlanması için seslendirdi.
Diyarbakır Barosu tarafından düzenlenen panelde konuşan yazar Nadire Güntaş Aldatmaz , yeni nesil Kürtlerde neredeyse hiç kimsenin Kirmançkî konuşmadığına dikkat çekerken yazar Selim Temo ise, “Dilimiz ruhumuzun bir uzvu olmalı” dedi.
"Mevsim Akdeniz şiir çeviri atölyeleri" kapsamında Yunanistanlı ve Türkiyeli şairlerin katılımıyla buluşma düzenliyor.
Kayyımların kültür ve sanat üzerindeki politikaları Diyarbakır’da düzenlenen panelde masaya yatırıldı.
Kızıltepe’de 21 Şubat kapsamında Mencel Tiyatro ekibince Kürtçe oyun sahnelenirken, Cizre’de düzenlenen söyleşide konuşan Kürt Yazar Selim Temo, "Edebiyat dünyadan büyüktür. Melayê Cizîrî de edebiyattan büyüktür" dedi.
Dünya Anadil Günü nedeniyle İstanbul’da “Her Mal dibistanek” belgesel film gösterimi düzenlendi.
Önce Çocuklar Derneği ile MA Müzik Grubu, “Dünya Anadil Günü”ne ilişkin çocuk etkinliği düzenledi.
DİSA-DER'in 21 Şubat Dünya Anadil Günü nedeniyle düzenlediği müzik dinletisinde seyirciler Kürtçe ezgilere doydu.
Şivan Perwer, Pervin Chakar, Mikail Aslan ve Ali Tekbaş’ın aralarında olduğu Kürt sanatçılar kilamlarını Zrîng dergisi için seslendirdi.
Kürt Dil ve Kültür Ağı, 21 Şubat nedeniyle Twitterda “herrojkurdi” başlığıyla hashtag başlatacak.
Asimilasyon politikalarının hedefinde olan Kürtçenin sanat alanında kullanılmasının büyük bir önem taşıdığını dile getiren Şanoya Mencel'in oyuncusu Dilvîn Abi, "Bir halkı ayakta tutan ve güç veren dildir" diyerek, hayatın her alanında Kürtçe konuşulması gerektiğini belirtti.
21 Şubat Dünya Anadil Günü'nde Türkiye'de yaşayan halklara Türkçe dışındaki seçeneklerin kapatılmasına tepki gösteren eğitim, sağlık ve hukuk örgütleri temsilcileri, anadilin önemine dikkati çekti.
Amed Şehir Tiyatrosu, tarafından sahnelenen “Xewna Şevek Havînê” oyunu, Şişli’de izleyiciyle buluştu.
Umut Yayıncılık tarafından basılan ve Mehmet Yamaç tarafından kaleme alınan “Yalnız Ülkenin Dağ Çocukları” adlı kitaba İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliği tarafından “örgüt propagandası” içerdiği gerekçesi ile toplatma ve yasaklama kararı getirildi.
Tarihi Hasankeyf'e girişler Kaymakamlık iznine bağlanırken, kentin simgesi haline gelen tabelanın yerinden sökülmek istenmesi yurttaşların tepkisine neden oldu.