WAN - Wan Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanmasıyla birlikte kadınlar için “güvensiz kentlerin” ortaya çıktığını belirten VAKAD kurucusu Zozan Özgökçe, “Kayyım atanmasıyla birlikte kadın kazanımları 50 yıl geriye gitti” dedi.
Cinsiyet Eşitsizliği İzleme Derneği (CEİD), Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini İzleme Raporu’nu yayımladı. Rapora göre Wan’da kayyım atanmasıyla birlikte birçok kadın kazanımı yok edildi. Kayyımlar, kadın dernekleri, kurum ve kuruluşları kapatarak kadınların şiddete karşı başvuracağı tüm mekanizmaları ortadan kaldırırken, böylelikle kadınlar şiddet mekanlarına mahkum edildi.
Kayyımların kadın politikalarını değerlendiren 2016’da Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan Van Kadın Derneği (VAKAD) kurucusu Zozan Özgökçe, “Kayyım atanmasıyla birlikte kadın kazanımları 50 yıl geriye gitti” dedi.
‘HİZMET VEREN KURUMLAR KAPATILDI’
KHK ile Van Kadın Derneği, derneğe bağlı Kadın Çocuk Merkezi, belediyelere bağlı kadın kurumlarının kapatıldığını hatırlatan Özgökçe, “Bu kurumlar kadınlar için çok önemliydi. Çünkü kadınlar istedikleri zaman oralara gidebiliyorlardı. Yine kayyımdan önce belediyenin her alanında kadınlar mutlaka yer alıyordu. Kayyım sonrası değişen sistem, irademizin gasp edilmesi dolayısıyla kentte demokrasi bağı olan tüm kurumları felç etti. Kapatılan derneğimizin hem kırsalda yaşayan hem de kent merkezinde yaşayan kadınlarla ciddi bir bağı vardı. Bu bağları kesmek için ellerinde geleni yaptılar. Bizim derneğimizle birlikte kayyımdan önce kurulan ve kadınlara hizmet verilen tüm kuruluşlar kapatıldı” dedi.
‘KADIN KURUMLARI KRİMİNALİZE EDİLDİ’
Kadın kurumlarının kapatılmasının ardından çalışmalarda yer alan kadınların fişlendiğini belirten Özgökçe, “Bundan dolayı kadınlar daha sonra açılan derneklere gidemediler çünkü bu kurumlarla ‘terör bağlantısı’ kuruldu. Bu durum toplumda bir korku yarattı. Belediyeler, toplumsal cinsiyet rollerini derinleştiren çalışmalar yapıyor. Kayyım, kadınlara yönelik yemek yarışması yapıyor ama yarışmanın jürisi erkeklerden oluşuyor. Yani tam bizim karşı olduğumuz toplumsal cinsiyet rollerini pekiştiren şeyler yapıyorlar. Kazanan kadınlara tencere hediye ediyorlar, bu kadına bir şey kazandırmıyor. Sadece annelikle ilgili çalışmaları var, kadınların çalışmasına özgürleşmesine dair bir çalışmaları yok. Kadınları eve bağlayan ve kadınları evlere kapatan çalışmalar dışında bir şey yok” diye konuştu.
KENTLERDEN KADINLAR İÇİN GÜVENSİZ ALANLARA
Kayyımın kadınların güvenliği için bir çalışmaya yürütmediğini vurgulayan Özgökçe, “Mesela sokaklar karanlık ama bunun için bir çalışma yok. Otobüs durakları güvenli değil, bu durum hem öğrenciler hem de çalışan kadınlar için sıkıntı. Bu kent bizim için güvenli değil ama belediyeler buna yönelik bir şey yapmıyor. Her mahallede bir kreş ve çocukların eğitim alanları olmalı ama burada parklar bile güvenli değil, aydınlık değil, kadınların her saatte gidebileceği mekanlar değil. Kayyımlar için seçilme kaygısı yok, ‘Biz zaten iktidarız’ anlayışı var bu yüzden kadınları, yaşlıları kentlileri düşünmeye gerek duymuyor” diye anlattı.
KADIN İRADESİ KIRILMAK İSTENİLİYOR
Kayyım atanmasıyla birlikte belediye yönetmeliklerindeki “Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği” ibaresinin bile çıkarıldığını belirten Özgökçe, Türkiye’nin her yerinde kadın iradesinin kırılmak ve yok edilmek istenildiğini ifade etti. Özgökçe, “Bölgede Kürt kadınları üzerinde yürütülen başka bir politika var. Fuhuş çok ciddi oranda arttı, uyuşturucu kullanımı yaşı 9’a kadar düştü. Bunlara yönelik bir şey yapılmaması; aslında bu bölgede bir tek kadınlar üzerinden değil, gençler ve günlük yaşam üzerinden bugüne kadar ördüğümüz kültürel değerlere ciddi saldırın olduğunu gösteriyor. Bunun yanında kişisel haklarımıza da saldırı var. Sağlık sisteminden eğitim sistemini kadar her şey çökmüş durumda. Wan’ın tüm endekslerde en alt seviyede olması da bu durumu ortaya koyuyor” diye konuştu.
ÇOKLU AYRIMCILIK
Kadınların çalışma ve sosyal hayat bakımında geri plana atıldığını ya da düşük ücretlerle ağır koşullarda çalıştırıldığını belirten Özgökçe, “Kürt kadınları çoklu ayrımcılık yaşıyor. Hem iş hayatlarında hem ailelerinde ciddi sorunlar yaşıyor. Kürt kadınları yoksulun yoksulu durumunu yaşıyor. Kayyımlar atandığında şunu demiştik; ‘Wan kadınlar açısından en az 50 yıl geriye gitti.’ Çünkü kayyım atanmasıyla bütün kazanımlarımız elimizden alındı. 2000’li yılların başında kentte hiç konuk evi yoktu ama biz kadınlar mücadele ederek açtırmıştık. Yasaya bakarsak Wan’da en az 10 tane sığınma evinin olması gerekiyor ama yok. Olanlar da kayyım tarafından kapatıldı” diye konuştu.
Özgökçe, “Bu sistemin değişmesi lazım” diyerek, kadın iradesinin belediyeye ve belediye meclislerine yansıması gerektiğini belirtti.
MA / Berivan Kutlu