Suriye’de her şey sil baştan

img
HABER MERKEZİ - Baas rejimi yıkılsa da Suriye’de çelişki ve sorunlar devam ediyor. Alevilere dönük saldırılar başlarken, HTŞ'nin Kuzey ve Doğu Suriye'de yaşayan halklarla kuracağı ilişki ülkenin geleceğini belirleyecek. 
 
İsrail’in Hamas ve Hizbullah üzerinden İran’a vurduğu darbelerin pratik karşılığı, Suriye'de BAAS Rejimi'nin çökmesine ön ayak oldu. Lübnan’da Hizbullah ile varılan geçici ateşkesin İsrail’in istekleri doğrultusunda şekillendiği söylenebilir. Filistin'de Hamas’a vurulan darbeler ve Gazze'nin işgali ile devam eden süreçte Ortadoğu’nun yeniden dizayn edilmesinde önemli bir adım oldu. 
 
İsrail, Şam’ın düşmesi, Suriye’de doğrudan toprak işgali ve ordusunun teknik altyapısını yok etmesiyle bu dizaynı başlatmış oldu. Şimdi ise daha çok yoğunluk Irak’a verilmekte ve Irak’taki İran’ın fiili etkisi kırılmak istenmektedir. Türkiye ise, Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) ve Suriye Milli Ordusu (SMO) hamleleri ile Ortadoğu’da ve Suriye sahasında etkisini artırmak, sürecin temel bir bileşeni haline gelmek istiyor. Türkiye'nin bu isteğine İngiltere, Almanya başta olmak üzere Avrupa devletlerinin de attıkları adımlar ile destek verdikleri görülmektedir. Suriye sahasının haricinde hem Kıbrıs adasının hem de Batı Şeria’nın konumlarının tartışmaya açılacağının da sinyalleri veriliyor. Kuşkusuz kapsamlı olan bu değişim arayışlarının sahada nasıl sonuçlanacağı, Türkiye gibi planın dışında bırakılan güçlerin nasıl bir karşılık vereceği ise gizemini koruyor. Fakat Ortadoğu’da jeopolitik büyük sarsıntıların yaşanacağını artık neredeyse herkes görmekte ve dillendirmektedir. Deyim yerindeyse volkan patlamıştır. Bu nedenle Üçüncü Dünya Savaşı denilen bu savaş, sistemsel bir iç savaş, bölgesel ve küresel bir savaş konumuna erişmiştir.
 
Üçüncü Dünya Savaşı, Ortadoğu'da siyasi, idari ve sınır değişikliklerini ortaya çıkarma noktasındadır. Gazze ile başlayan bu değişim, Lübnan ve Suriye'de önemli sonuçlar doğurdu. Bununla yetinmeyen hegemonik güçler, Türkiye'nin de içinde yer aldığı değişim ve yayılma politikasını sürdürüyorlar. Bu temelde Ege ve Trakya’da, özellikle Kıbrıs’ta Yunanistan lehine değişimler yaşanıyor. Bazı ülke yönetimlerinde düşüşler, bazı sınırlarda değişimler, bazı devletler de de ciddi sarsıntılar yaşanırken, bazı ülke ve devletlerin de yavaş yavaş bir kuşatma sürecine alındıkları görülüyor.
 
SURİYE’DE HERŞEY MUĞLAK
 
Suriye, dünya siyasetinin önceliği konumuna 2024 yılının sonunda yeniden ulaşmış ve bu konumu artarak sürmektedir. Suriye’de yaşanan gelişmeler, Ortadoğu’da olduğu kadar küresel düzeyde de askeri, siyasi ve diplomatik dengeleri değiştirmiştir. Bu değişen dengeler ve sahadaki güç konumları göz önüne alındığında mevcut durum kapsamlı bir politik değerlendirmeyi gerektiriyor. Esad rejiminin yıkılması, HTŞ ve onunla hareket eden diğer grupların Şam’ı almasıyla birlikte siyasi iktidar el değiştirmiş, buna bağlı olarak Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetim alanları ile Suriye’nin diğer alanları arasındaki ilişki diyalektiğinde farklılıklar ortaya çıkmıştır. BAAS Rejiminin kimsenin beklemediği çöküşü sonrası nasıl bir yol izleyeceğini şimdiden ifade etmek çok gerçekçi değildir. HTŞ’nin nasıl bir yapı olduğu az çok biliniyor. İdlip pratiği, çeşitli çete gruplarını zor ve ikna ile konsolide edebildiğini de gösteriyor. Fakat cihadist grupları bir araya getirmek farklı, çok çeşitli etnik ve dini grupların yaşadığı, yine birçok dış gücün farklı hesaplar yaptığı Suriye gibi bir devleti yönetmek çok farklı bir durumdur. Bu konuya iki eksenden bakılabilir; İlki HTŞ’nin uluslararası meşruiyetidir ki; bu devlet olmanın en temel noktalarından biridir. Hele bu devlet Ortadoğu’da yer alıyorsa bu durum şarttır. Eski iki bloklu dönemde devletlerin varlığı ve eylemlerinin uluslararası meşruiyeti ya iki cepheden birinde yer almakla ya da iki süper gücün anlaşması ile gerçekleşmekteydi. Örneğin Esad rejiminin meşruiyetinin kökeni de buna dayanmaktaydı. Günümüzde ise, çok farklı dinamikler devrededir ve etkindir. Yine Esad rejiminden örnek vermek gerekirse Rusya’nın ve son dönemde Arap devletlerinin desteği ona ancak kısmi bir meşruiyet sağladı. HTŞ ise şimdi hem NATO blokunun, hem Arap devletlerinin, hem de kısmen Rusya ve İran’ın kabulüne muhtaçtır. Bunu yapabilmesi içinde en başta son bir aydaki Türkiye kontrolü görüntüsünden uzaklaşması gerekiyor. 
 
GELECEK BELİRSİZ
 
Batı devletleri HTŞ’ye destek ve fırsat sunuyor fakat NATO içerisinde Suriye’nin Türkiye’nin güdümünde olmasının kararlaştırıldığını ifade etmek güç. Öte yandan Osmanlı fobisinin temel bir belirleyen olduğu, dolayısıyla Türkiye’ye bağımlı bir Suriye’nin Arap Birliği tarafından kabul edilmesinin zor olduğu belirtilmelidir. Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın sıklıkla kullandığı “biz Suriye’de başat değiliz” türü argümanlar bu noktada hatırlanabilir. Yine HTŞ’nin Suudi Arabistan ile kurmak istediği ilişkiler bu açıdan dikkate alınmalıdır. Ayrıca iki bloklu sistem yıkıldıktan sonra devlet olmanın zorunlu kıldığı niteliklerinden biri de uluslararası arenada görece özerk hareket edebilme yeteneğidir. Tüm bağımlılıklarına karşın Esad bile bunu sağlamaya çalışıyordu. HTŞ’nin bunu sağlamak için Türkiye’den görece bağımsız hareket etmesi gerekmektedir. Bu Türkiye’nin yapı üzerindeki etkisinin olmadığı, ya da ilerde de olmayacağı anlamına gelmez. Aksine bunun optimal bir dengeye girmesi gerekecektir. HTŞ’nin son hamlesinde Türkiye’nin açık rolü olduğu ve bu planın İngiltere merkezli olduğu açıktır. Fakat Esad’ı düşüren bu hamlenin sonrasının da tüm detaylarıyla planlanmış bir biçimde devreye koyulduğu düşünülmemelidir. Bu nedenle HTŞ operasyonuyla yapılan nettir; Baas rejimi yıkılmış, İran devre dışı tutulmuş, Hizbullah marjinalize edilmiş, Rusya’nın etkisi kırılmıştır. Ancak yapılacaklar belirsiz ve muğlaktır. 
 
ROJAVA DEVRİMİ İLE KURULACAK İLİŞKİ
 
HTŞ’nin terör örgütü olduğu ve bir terör örgütünün devletleşemeyeceği iddiasının altı boştur. Zaten her devletin çekirdeği çetedir ve çete ile devlet benzer şekilde çalışır. Aradaki farkı basitçe ifade edersek, devlet çetenin kurumsallaşmış halidir. Bu kurumsallaşma hukuk eliyle sağlanır. İşte kritik nokta HTŞ’nin hangi hukuku referans alacağıdır. Çünkü bu aynı zamanda yukarda bahsettiğimiz uluslararası meşruiyet meselesini de doğrudan ilgilendirmektedir. Selefi, teolojik hukuk İdlip’te işlevsel olabilir, fakat Suriye için bu çok olası değildir. Kuşkusuz Siyasal İslam baştan itibaren bir kapitalizm icadıdır. PKK Lideri Abdullah Öcalan savunmalarında bu konuyu detaylı bir biçimde açmaktadır. Fakat hangi tona bürüneceğine karar verecek olan yapıda merkez kapitalist devletler olacaktır. Bu açıdan HTŞ’nin önünde ciddi sınavlar vardır ve bu sınavlardan en önemlisi de Rojava Devrimi ve onun değerleriyle kuracağı ilişkidir. Rojava Devrimi’nin realitesini görmezden gelerek bir devlet kurumsallaşmasını, ancak bir soykırım savaşı denemesi ile yapabilir. Bu durumda ise kesinlikle kaybeden Şam’daki yeni hükümet olacaktır. Uluslararası ilişkilerde meşruiyet, yasallıktan daha fazla önem arz eder. Bu gerçeği görmezden gelerek hareket eden taraflar, hem diplomatik hem de siyasi hamlelerde yanlış yaparlar. Şuan itibariyle Suriye topraklarında meşruiyeti olan tek güç, kuzey ve doğu Suriye’nin askeri siyasi idari yapılarıdır. HTŞ’ye konjonktürel bir ilgi olsa bile yarını belirsizliklerle doludur.  
 
SURİYE’DEKİ ALAN HAKİMİYETİ
 
Mevcut konumda sahaya bakıldığında Suriye’nin güneyi, başta Quneytra ve Siwediyê olmak üzere Dürzilerin yaşadığı alanlarda İsrail etkisi ve hakimiyeti gelişiyor. Fırat’ın doğusu Rojava devrim güçlerinin hakimiyetinde kalmaya devam etmektedir. Türkiye Serêkanîyê, Girê Spî, Bab, Cerablûs, Ezaz, Marê ve Efrîn ile birlikte Halep ve Minbiç alanlarında da kendisine bağlı paramiliter gruplar aracılığıyla hakimiyetini geliştirmeye çalışırken, HTŞ ise Hama, Humus, Şam, Tartus, Lazkiye, İdlib ve Dêrazor’un güneyinden Ebu Kemal’e kadarki merkezi alanları kontrolünde tutuyor. Her ne kadar diğer çete grupları da HTŞ’ye biat etmiş gibi görünseler de, özellikle Türkiye ile hareket eden gruplar halen Türkiye’nin himayesindedir. Bu gruplar sırtlarını Türkiye’ye yaslayarak, Suriye içindeki iktidar mücadelesinde varlıklarını korumaya, güç olmaya ve bu temelde avantajlar elde etmeye çalışmaktadır. Türkiye ise bu grupları kontrolünde tutarak Suriye’deki hakimiyetini sürdürmeyi ve ilerisi için HTŞ üzerinde denge unsuru olarak kullanmayı amaçlamaktadır. 
 
İran ve Rusya’nın Suriye’deki varlığı sona ermiştir; bu alanlarda Türkiye başat aktör haline gelmek istemektedir. ABD’nin öncülüğünü yaptığı Koalisyon güçleri Fırat’ın doğusunda varlığını sürdürmektedir. Rusya-İran ve Esad rejiminin varlığını sürdürdüğü dönemde izlenen 3'üncü Yol stratejisi ABD ve Rusya arasında bir denge oluşturmuş, her iki tarafla da ilişkilenme imkanını kazandırmıştı. Mevcut durumda Esad rejimi-İran ve Rusya’nın doldurduğu pozisyonu, şu anda HTŞ ve Türkiye doldurmak istiyor.  
 
Türkiye'nin, Rojava ve Başur’u da içine alacak şekilde Misak-i Milli politikasını ısrarla yürütmeye çalıştığı ortadadır. Bu açıdan İran’ın etkisinde yıkılan Şia Hilal‘in yerine Musul’dan Halep’e, İdlip’ten Şam’a uzanan bir hatta Suni Hilali kurmak istediği de görülmelidir. 
 
YENİ SURİYE İÇİN DİNCİ-MEZHEPÇİ BİR SİSTEM ÖNGÖRÜLÜYOR!
 
Tüm bunların yanında HTŞ gerçekliği biliniyor. Her ne kadar bölgesel ve uluslararası meşruiyet arayışı olduğundan dolayı çok farklı bir görüntü verse de, El Nusra'nın (aynı zamanda El Kaide ve DAIŞ anlamına da gelir) zihniyet ve ideolojisini taşıdığı herkesçe bilinmektedir. Bu denklemde bazı hususları belirtmek gerekirse; HTŞ hükümetinin yeni Suriye olarak pazarladığı sistem, dinci-mezhepçi-ulus devletçi bir Suriye’dir. Öte yandan Türkiye'nin Suriye’deki bu değişikliği Ortadoğu’da kendisi için daha güçlü bir pozisyon almanın sıçrama tahtası olarak görüyor. Suriye’nin genelini bir hakimiyet alanı olarak ele alacağı, siyasi, ideolojik, ekonomik, askeri, istihbari, kültürel, toplumsal gibi alanlarda kendisine bağımlı bir Suriye oluşturma çabasına gireceği açıktır. Kuşkusuz en temel amaçlarından biri de Rojava devrimini tasfiye edip Kürtleri Suriye’de statüsüz bırakmak olacaktır. 
 
SURİYE’DE DEĞİŞİM DÖNÜŞÜM SÜRECİ YENİ BAŞLIYOR
 
Tüm bu değerlendirmeler ışığında Rojava Devrimi’nin önündeki olası avantaj ve tehlikeler çok fazla. Öncelikle Suriye’de değişim ve dönüşüm sürecinin bitmediğini, aksine yeni başladığını kabul etmek gerekir. BAAS rejiminin yıkılması, Suriye’deki çelişki ve sorunların bittiği anlamına gelmiyor. Alevi mezhepçiliği temelinde hareket eden Esad BAAS’çılığının yerine şu anda Sünni mezhepçiliği temelinde hareket eden HTŞ BAAS’çılığı almıştır. Ancak Suriye’de yaşayan halkların, inanç kesimlerinin, toplumsal bileşenlerin hiç bir sorunu çözülmüş değildir. Suriye savaşı bitmemiş, sorunlar çözülmemiş, aksine daha da belirsizleşerek derinleşme safhasına girmiştir. Bunun en belirgin örneği Hama, Humus, Lazkiye, Tartus ve Şam kırsalına kadar ki bölgede yaşayan Alevi kesiminin Şam’ın yeni iktidarına büyük tepkilerinin olmasıdır. Çünkü HTŞ’ye bağlı güçlerce Alevi katliamları, işkence, kaçırma ve başlarının kesilme gibi vahşi görüntüler ortaya çıkıyor. Yine Quneytra ve Siwediyê bölgesindeki Durzilere yönelik baskıların artması nasıl bir sistemin oluşacağıyla ilgili bize bir yol haritası gösteriyor. 
 
MA / Erdoğan Altan
 

Diğer başlıklar

12:16 Rusya ve Ukrayna arasında çatışma
12:07 İSİG: Her yıl en az 60 çocuk çalışırken ölüyor
11:57 Gözaltındaki belediye çalışanları adliyeye sevk edildi
11:50 Sakine Arat kitlesel uğurlandı: Barışa hasret gitti
11:46 85 Nobel Ödüllü isimden Nergis Muhammedi için çağrı
11:22 Kayyıma 'hırsız' diyen genç gözaltına alındı
10:43 Abdullah Öcalan’ın aile ve vasisinden görüşme başvurusu
09:44 Gümüşhaneli Selma Altan'ın Newroz sevdası
09:25 Flash TV'ye el kondu: Kanalın sahibi gözaltına alındı
09:06 Şirnex’te yasağın üzerinden 9 yıl geçti: Yaralar halen sarılamadı
09:06 Yemek zammını protesto eden öğrencilere soruşturma
09:05 TTB Merkez Konsey Üyesi: Öncelikle hasta tutsaklar serbest bırakılmalı
09:03 90’lardan bugüne Newroz kutlamaları
09:00 14 MART 2025 GÜNDEMİ
08:58 'Bijî Serok Apo' sloganıyla Newroz kutlaması
13/03/2025
23:59 Dêrik'te Newroz ateşi yakıldı
23:56 Çorum’daki fabrika yangını kontrol altına alındı
23:31 Akçadağ Cezaevi'nde 34 tutsak hastaneye kaldırıldı
23:10 Özerk Yönetim: Anayasa taslağı bileşenlerin kimliğini yansıtmıyor
22:47 Serêkaniyê’de husumetli aileleri DEM Parti ve DBP barıştırdı
22:43 AKP’li belediye hakkında ‘yalan beyan’ iddiasıyla suç duyurusu
21:32 Tişrîn Barajı çevresi ve Sirrin köylerine saldırı
21:23 Erdoğan ile Sırrı Süreyya Önder ne konuştu?
21:13 Aleviler BM'ye seslendi: Soykırımı durdurmak için acil adımlar atın
21:01 Cemil Bayık: Kongrenin toplanması için şartlar oluşturulmalı
20:22 Temelli: Atılması gereken adımlar var, kimse ipe un sermesin
19:58 Oyuncu Şinasi Yurtsever hayatını kaybetti
19:55 DTB Suriye'deki alevi katliamını kınadı
19:51 Sancar: Süreci ve işleyişi güvenceye alacak kanuna acil ihtiyaç var
19:40 Amed surlarında meşaleli Newroz kutlaması
18:42 ABD-Rusya görüşmesi öncesi Kremlin kısa süreli ateşkesi reddetti
18:35 İsrail Şam'ı vurdu
18:31 SOHR: Suriye’de bin 476 kişi katledildi
18:28 Kanada Suriye'ye yönelik yaptırımları hafifletme kararı aldı
18:26 İngiltere Ukrayna'ya asker konuşlandıracak
18:11 Amed Newroz'undan önce Abdullah Öcalan ile görüşme bekleniyor
18:08 DEM Parti Kadın Meclisi AKP Heyeti ile Meclis’te bir araya geldi
17:54 Özgür Gündem davasında ceza istendi
17:41 Azerbaycan: Ermenistan ile mutabakata varıldı
17:39 Sêrt Newroz’una katılım çağrısı
17:26 Zap nehrinde bir kadın cenazesi bulundu
17:22 Ahmed El Şara, ‘geçiş süreci anayasa taslağını’ imzaladı
17:19 Samandağ'da kitlesel protesto: Alevi katliamını durdurun
16:58 Halk buluşmalarında tarihi çağrının toplumsallaşmasına vurgu
16:45 Yönetmen Öz’ün davası ertelendi
16:38 Rahşan Demirel mezarı başında anıldı
16:06 İzmir’in ilk Newroz ateşi Kadifekale'de yakıldı
16:05 Zenubiya Kadın Topluluğu: Alevi katliamının failleri yargılanmalı
15:31 KESK ‘Ortadoğu ve Barış Konferansı’ düzenleyecek
15:29 Alevi katliamını savunan Kılıçarslan hakkında suç duyurusu
15:22 Xelfetî Newroz’unda tek talep Öcalan'ın özgürlüğü
15:19 DGD Platformu’ndan tarihi çağrıya destek: Çözüm için sorumluluk alacağız
14:43 Cizîr Newrozu’na çağrı
14:32 Ateşkese rağmen 2 günde 715 saldırı
14:32 DEM Parti’den İHD’ye ‘çağrı’ gündemli ziyaret
14:16 DEM Parti Kadın Meclisi, EMEP heyetiyle bir araya geldi
13:56 Cezaevi raporu: Kürtçeye engel, tedaviye erişim, çıplak arama dayatması
13:46 Barış Annesi Sakine Arat yarın Amed’de defnedilecek
13:42 Bakırhan: Öcalan’ın özgür çalışacağı koşulları ne zaman yaratacaksınız?
12:56 Açlık sınırı 22 bin, yoksulluk sınırı 79 bin TL’ye çıktı
12:55 Savunma Bakanlığı’ndan ‘Suriye anlaşması’ açıklaması
12:42 SOHR: 24 saate 177 kişi katledildi
12:15 Yolun kapalı olmasını eleştiren yurttaşa ‘özür videosu’ çektirip şiddet uyguladılar
12:14 Abdullah Öcalan’ın avukatları İmralı’ya gitmek için başvurdu
11:57 Öcalan’ın memleketinde Newroz: Bu ateş sönmeyecek
11:50 Selahattin Erdem: Kurşun namludayken silah nasıl bırakılır?
11:03 Barış Annesi Sakine Arat yaşamını yitirdi
10:47 Efrînliler Kürt Dağları’na dönüş hazırlığında
10:07 Öcalan’la Roma’da 3 ay kalan Yaman: Demokratik toplum ve barış dili geliştirilmeli
10:06 DEM Partili Yüksel Mutlu: Anlaşmayla birlikte Aleviler korunmuş oldu
10:00 'Haber merkezlerinde daha çok kadın olmalı'
09:51 Küçükbalaban: Tarihi çağrıya radikal demokrasi paketiyle karşılık verilmeli
09:47 Yılın doktoru 'nitelikli dolandırıcılık'tan tutuklandı
09:46 Botan'da buluşmalar: Halk çağrıyı coşkuyla karşıladı
09:34 ‘Newroz ateşini özgürlük için yakıp mücadeleyi harlayalım’
09:25 Dr. Gössner: Çağrı Türk hükümetini sorunu çözmeye sevk etmelidir
09:21 ABF Başkanı Aslan: Tüm renklerinin birlikte yöneteceği demoraktik Suriye istiyoruz
09:09 Kayyım atanınca kesinti rafa kalktı
09:08 Kayyım Cizîr’de film çevirmiş!
09:08 Çatışmalarda iki kızını yitirdi: Öcalan'ın çağrısına güveniyoruz, devlet adım atmalı
09:02 Yıl yıl Newroz şiarları
09:02 Sêrt Baro Başkanı: Süreç hukukçularla bir ahenk içinde yürütülmeli
09:00 Newroz'da sahne alacak sanatçılar belli oldu
09:00 13 MART 2025 GÜNDEMİ
12/03/2025
23:59 Siber Güvenlik Kanunu Teklifi kabul edildi
23:45 BAE ve AB’den QSD ve Şam anlaşmasına destek
23:37 Trump'ın Özel Temsilcisi Witkoff Moskova'ya gidiyor
23:06 Bismil’de Newroz coşkusu
22:54 Êlih’te binlerin katılımıyla Newroz ateşi yakıldı
22:24 Almanya G7 ülkelerini Putin'e karşı birlik olmaya çağırdı
22:14 Ateşkese rağmen Metîna ve Amêdiyê’ye saldırı
21:34 Irak Haber Ajansı muhabiri Bağdat’ta katledildi
21:27 Cizîr'de halk konseri
20:06 Savaş uçakları Sirîn’in bir köyünü bombaladı
19:35 İmamoğlu’na üçüncü salon engeli
19:22 Erdoğan: Bölgemiz savaşa, çatışmaya ve gözyaşına doymuştur
19:19 DEM Partili Rojbin Kartal Manzak tahliye edildi
19:14 KHK eylemi 322'nci haftasında
19:02 Alevilerin katledilmesi protesto edildi: Ses çıkar
18:55 DTSO ve TOBB ‘Ekonomide Kadın Çalıştayı’ sonuç bildirgesini açıkladı
18:25 Rize Kalkandere Cezaevi’nden 6 tutsak sevk edildi
17:40 Gazi Katliamı'nın 30'uncu yıldönümünde katledilenler anıldı
17:15 DEM Parti İmralı Heyeti, Erdoğan'dan randevu talebinde bulundu
17:09 Suriye'de 158 kişi katledildi
16:57 DEM Parti Kadın Meclisi, TİP Kadın Bürosu ile bir araya geldi
16:53 Hewag'ta Kadın Dayanışma Merkezi açıldı
16:46 İpek Er’in faili Orhan hakkında yeni iddianame
16:45 30 yıllık tutsakların tahliyelerine engel
16:42 Eğitimcilerin sorunlarına ilişkin imza kampanyası tamamlandı
16:42 Ayşegül A. davasına 'etkin soruşturma' ertelemesi
16:41 Hatimoğulları: İktidarın atacağı adım çok önemli
Davutoğlu: Bir yol haritasını ortaya koyma vaktidir
16:09 Birçok kentte 'tarihi çağrı' buluşması
15:37 DEM Parti Kadın Meclisi, DEVA Partisi heyetiyle bir araya geldi
15:33 Kayyım nöbetinde Alevilere saldırılara tepki
15:25 Emeklilerden Erdoğan'a: Çay simit hesabını tekrar yapsın
15:23 Newroz Halk Koşusu’nda son kayıt 14 Mart
15:15 Oyuncular Ergenç ve Kocaoğlu hakkında iddianame
15:14 Uçan Süpürge ödülleri açıklandı
15:13 Gece Yürüyüşü'nde gözaltına alınanlara şiddet ve cinsiyetçi hakaret
15:08 İran'da 8 Mart kutlamalarına katılan 2 kadın gözaltına alındı
15:06 Êlih’teki Newroz’a katılım çağrısı
15:04 Siyasetçi Özlem Demir 9 yıl sonra tahliye edildi
14:26 DEM Parti Kadın Meclisi’nden CHP’ye ziyaret
14:16 Gazete Duvar kapanıyor
14:08 Alevi katliamına tepki
14:05 Dicle Nehri’nde toplu balık ölümleri
14:04 Bakırhan: Cumhurbaşkanı da dahil olmalı
Arıkan: İktidar samimiyetini ortaya koymalı
13:43 Halk TV Sorumlu Müdürü Asker hakkında yakalama kararı
13:38 Tutsak Öztürk: Öcalan Kürtleri dünyaya kabul ettirdi
13:36 EMEP: Belirsizlik mücadeleyle değişecektir
13:34 Özerk Yönetim: Anlaşma demokratik Suriye inşasının temelini oluşturacak
13:21 MHP’den ‘kurucu önder’ tepkilerine yanıt: Türkiye bazı şeyleri aşmalı
13:14 Erdoğan: DEM Parti talep ederse randevu veririm
12:22 İlk Newroz ateşi Licê’de yakıldı
12:10 'İran'da ekonomi felç oldu, çöküş kapıda'
12:09 ABD Dışişleri Bakanı: Anlaşmayı memnuniyetle karşılıyoruz
12:07 DEM Parti: 12 Mart Darbesi ile Gazi ve Qamişlo katliamları tarihin karanlık yüzüdür
11:45 Aydın'da şüpheli kadın ölümü
11:29 19 Mart Wan Newrozu'na çağrı
11:17 DEM Parti-TİP görüşmesi: Yasal zeminde adımlar atılmalı
10:41 31 yıl önce kaybedilen Babaoğlu'nun akıbeti soruldu
10:15 Şirnex'te 11 bölgeye girişler yasaklandı
10:14 Yönetimine beraat derneğe fesih: Devleti aciz gösterme
10:08 Xelfetî Newroz’a hazır: Tarihi çağrıyı sahipleneceğiz
10:00 'Baskılara rağmen kadın odaklı habercilik büyüyor'
09:59 'İyi halli' raporuna rağmen infazı yakıldı
09:57 Evin Siwêd: Suriye'nin genelinde kadın sistemini uygulatmak için çalışacağız
09:33 Foza Yûsif: Kimse çözümün dışında bırakılmayacak
09:30 Gazeteci Öznur Değer hakkında iddianame: Yaptığı haber ve paylaşımlarla suçlanıyor
09:27 Agirî Baro Başkanı: Çağrının hayata geçmesi için herkese sorumluluk düşüyor