Tayip Temel: Çözüm için en acil ve öncelikli adım tecridin kaldırılmasıdır

img

ANKARA - Türkiye'de otoriterleşme sürecinin İmralı tecridiyle başladığına dikkati çeken DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, "Tecridin kalkması barış, demokrasi ve hukuk üzerindeki tecridin de kalkması demektir" dedi. 

Türkiye, 1 Ekim’den bu yana Kürt sorununun çözümü üzerinden yürütülen "yeni süreç" tartışmalarına odaklanmış durumda. İktidardan çözüme dair henüz herhangi bir adım atılmadı. Aksine çözümdeki rolü tüm çevrelerce kabul edilen PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit devam ediyor. Yine Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) yönetimindeki belediyelere kayyım uygulamaları sürüyor. 
 
DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, "yeni süreç" tartışmaları ve devam eden İmralı tecridine dair sorularımızı yanıtladı. 
 
Türkiye'de uzun bir süredir otoriter bir düzen inşa edilmek isteniyor ve siz de bu düzenin inşasının İmralı tecridiyle doğrudan bağlantılı olduğunu vurguluyorsunuz. Otoriterleşme ve İmralı'daki tecrit arasında nasıl bir bağ görüyorsunuz?
 
Kabul etmek gerekir ki Türkiye’de otoriter bir rejime doğru devam eden gidişata ilişkin emareler artmaya başladı. Bu zemin uzun bir zamandır planlı bir şekilde hazırlanıyordu. İktidar gibi düşünmeyen ya da kendisine hizmet etmeyen herkes saldırı altındadır. Temel haklar neredeyse askıya alınmıştır, yasalar ve anayasa artık uygulanamaz hale gelmiştir. Uzun uzun anlatmaya gerek yok ama bu durum herkesin malumu artık. Ama Türkiye kendiliğinden bu noktaya gelmedi. Kürt meselesine yönelik yaratılan ve normalleştirilen hukuksuzluk hali, saldırganlık otoriterleşmenin temelini oluşturmuştur. Ve esasen hukuksuzluk hali ve otoriter düzenin inşa süreci İmralı üzerinde uygulanan mutlak tecrit ile eş zamanlı başlamıştır. Dünya tarihinde de bunun çokça örnekleri vardır. Hukuksuzluk, saldırganlık, haksızlık bir yerde başladı mı yayılmaya başlar, topluma ve üretildiği coğrafyaya hakim olur. O yüzden İmralı tecridi, sadece bir şahsa yönelik hukuksuzluk değil, aslında tüm toplumu ilgilendiren bir meseleye dönüşmüştür. 
 
Eğer acil bir şekilde toplumsal uzlaşma zemini oluşturulmaz ve herkesin taleplerini karşılayacak demokratik adımlar atılmazsa ne yazık ki hepimizi çok daha karanlık günler bekliyor olacak. 
 
Bugün toplumsal kutuplaşma zirvededir, halklar birbirine düşman edilmeye çalışılıyor, komşular arasında bile nefret duyguları körükleniyor. Tecridin İmralı’dan başlatılmasının sebebi, Sayın Öcalan’ın düşüncesi, felsefesi, siyasi duruşuyla bütün bu otoriter hamleleri boşa çıkarma gücüne sahip olmasından kaynaklanıyor. Sayın Öcalan’ın barış ve toplumsal uzlaşı perspektifi tamamen devre dışı bırakılarak, halkların kardeşliği yerine düşmanlık siyaseti dayatılmıştır. Eğer acil bir şekilde toplumsal uzlaşma zemini oluşturulmaz ve herkesin taleplerini karşılayacak demokratik adımlar atılmazsa, ne yazık ki hepimizi çok daha karanlık günler bekliyor olacak. Bu yüzden karanlığın başladığı, kör kuyu olan İmralı tecridini kaldırmak hedefimizdir.
 
İmralı tecridinin iktidara nasıl bir faydası var? 
 
İmralı tecridi, barış siyasetinin, uzlaşma ve diyalog arayışlarının, bir arada ortak ve özgür yaşamın inşa edilmesinin engellenmesi girişimidir. Tecrit, savaş yanlısı siyasi iktidara 10 yıldır geniş bir hareket alanı sağlamıştır. Barışın sesini kısmak ve savaş politikalarını meşrulaştırmak için iktidarın topluma karşı kullandığı etkili bir araca dönüşmüştür. İmralı tecridi ile barış çağrıları duyulmaz hale gelirken, savaş çığlıkları her yeri sarmıştır. Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu yoksulluk, işsizlik ve toplumsal kutuplaşma halinin, bütün bu hukuksuzluklardan savaş siyasetinden, kutuplaşmadan, baskı rejiminden bağımsız olduğunu aklı başında hangi insan iddia edebilir? Sayın Öcalan’ın çözüm süreçlerindeki rolü engellenerek, Türkiye büyük bir demokratikleşme ve barış fırsatını kaçırmıştır. Oysa Türkiye’nin savaşa değil, barışa ekmek ve su kadar ihtiyacının olduğu bugün daha açık bir şekilde ortaya çıkmıştır. Barış olmadan ne ekonomik istikrar sağlanabilir ne de toplumsal huzur tesis edilebilir.
 
Hukuksuzluğun tecritele doğrudan bağlantısını kuruyorsunuz, peki ama nasıl bir bağ var?
 
Bu tespit sadece bir iddia değil, gerçeğin kendisidir. AKP, iktidarını sürdürmek için yasadışılık ve hukuksuzluk üzerinden bir sistem inşa etti. Bu hukuksuzluğun başlangıç noktası ise İmralı’da uygulanan tecrittir. 11 yıldır İmralı’da kendi yasalarını dahi uygulamayan iktidar, bu hukuksuzluğu zamanla toplumun geneline yaydı. Önce İmralı’da yasalar uygulanmadı bugün artık Türkiye’de Anayasa uygulanmıyor, AYM kararları hiçe sayılıyor. İşte başlangıç noktası İmralı’dır derken bundan bahsediyoruz. Bunu nasıl başardılar; çünkü Kürt düşmanlığı üzerinden muhalefet sessiz kalmaya zorlandı. ‘Kürt'e yapılıyorsa vardır yönetenlerin bir bildiği’ algısı hakim oldu. Ama yazık ki bugün o sopa dün böyle düşünenlere de dönmüş oldu. 
 
 
Yasalar önce İmralı'da uygulanmadı, bugün artık Anayasa uygulanmıyor. AYM kararları hiçe sayılıyor. Hukuksuzluğun başlangıç noktası İmralı’dır derken bundan bahsediyoruz.
 
O dönemde sessiz kalınan hukuksuzluk, bugün ekonomik krizden belediyelere kayyım atamalarına kadar her alanda kendini gösteriyor. Seçilmişlerin rehin alınması, kayyım politikaları ve rant sistemine dayalı ekonomik çöküş, bu hukuksuz düzenin sonuçlarıdır. Zorbalığın sona ermesi için İmralı tecrit sistemindeki hukuksuzluk derhal son bulmalıdır. Bu tecrit kalkmadan Türkiye’nin demokrasiye geçişi mümkün değildir. Çözüm için en acil ve öncelikli adım tecridin mutlak olarak kaldırılmasıdır.
 
Tecrit kaldırılırsa söz ettiğiniz hukuksuzluklar ortadan kalkar mı?  
 
Sayın Öcalan üzerindeki mutlak tecrit halen devam ediyor. Bir yandan çözüm tartışmaları yürütülürken, öte yandan tecrit sürdürülemez, hukuksuzluk ve saldırılar sürdürülemez. İmralı kapılarının açılması büyük bir barışa kapı aralanmasıdır, hukuksuzluğun sona ermesidir. Temel hakların güvence altına alınmasıdır. Zamanında bu tecridin kaldırılması için açlık grevleri yapıldı, büyük yürüyüşler düzenlendi, güçlü bir özgürlük hamlesi yürütüldü. Talep çok net: İmralı’da evrensel hukuk uygulanmalı ve Sayın Öcalan üzerindeki tecrit sona erdirilmelidir. Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kalkması, aslında barış, demokrasi ve hukuk üzerindeki tecridin de kalkması demektir. Bugün milyonlarca insan Öcalan şahsında tecride karşı mücadele ediyor. Çünkü  sayın Öcalan’ın özgürlüğü halkların barış umutlarını temsil ediyor. Bu mücadele çözüm mücadelesidir, karşı çıkanlar da çözüm istemeyenlerdir. Sorumluluk mevkiinde olanlar bu sorumluluklarını yerine getirmelidir.
 
Bugün yürütülen "yeni süreç" tartışmaları bağlamında ele aldığınızda; İmralı tecridi nasıl bir yerde duruyor?
 
 
Tecrit, bir pazarlık konusu olmaksızın evrensel hukuk uygulanarak çözülmeli. Bunu herkes cesurca savunmalı. ‘Biz tecridi kaldıracağız, Öcalan da şunu yapsın’ demek onun siyasi aktör olma gücünü hafife almak olur.
 
Bahçeli’nin bu konuda yaptığı çağrılara rağmen İmralı üzerindeki mutlak tecrit, Türkiye için bir demokrasi ve dayanışma sınavına dönüşmüştür. Tecrit tamamen hukuka aykırıdır ve bu durum yalnızca Kürt halkının değil, kendisine 'demokratım' diyen herkesin sorunudur. Tecridin kaldırılması, Türkiye’de barış ve demokrasi isteyen tüm siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının gündeminde olmalıdır. Bu mesele yalnızca bir kesimin değil, toplumun tamamının özgürlük, eşitlik ve adalet taleplerine yanıt verecek kadar kapsamlı bir meseledir. Barış isteyen herkes bu hukuksuzluğa karşı sesini yükseltmek zorundadır. Tecridin kaldırılması pragmatist bir tarzda koşula bağlanmamalı. Bu durum bir pazarlık konusu olmaksızın evrensel hukuk uygulanarak çözülmeli. Bunu herkes cesurca savunmalı. İşin hukuki ve adalet boyutu çözüldükten sonra eğer siyasi koşullara bağlı değerlendirme yapılacaksa Mandela Modeli çok somut bir örnektir. ‘Biz tecridi kaldıracağız, Öcalan da şunu yapsın’ demek onun siyasi aktör olma gücünü hafife almak olur.
 
Kürtler İmralı tecridine yönelik yaklaşımları nasıl değerlendiriyor?
 
Kürt halkı, İmralı tecridinin kaldırılmasına yönelik geliştirilen olumlu ya da olumsuz tüm tutumları dikkatle izliyor. Özellikle zindanlarda yaşamını yitiren tutsakların anneleri ve aileleri, kimin ne söylediğini, hangi adımları attığını yakından takip ediyor. Kürt halkı, atılan her adımı ve yapılan her çağrıyı bu doğrultuda değerlendiriyor. Tecrit meselesi, yalnızca Kürtlerin değil, bu ülkede barış ve eşitlik isteyen herkesin sorunudur. Dolayısıyla toplumun tüm kesimlerinin bu konuda duyarlılık sergilemesi gerekiyor. Aksi halde tecrit politikası, barış umutlarını yok etmeye devam edecektir.
 
Muhalefetin İmralı tecridine dönük tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
İmralı tecridinin kaldırılmasına yönelik taleplere ürkek ve çekimser yaklaşımlar ne barışa ne de demokrasiye hizmet eder. Duyarlı ve sorumlu herkes ve her kesim, Türkiye’nin nasıl bu noktaya geldiğini samimiyetle değerlendirmelidir. Tecridin bu gidişatta payını görmelidir. Özellikle muhalefetin bu konuda daha cesur bir duruş sergilemesi gerekiyor. Sessiz kalmak, savaşı ve hukuksuzluğu onaylamak anlamına gelir. Muhalefet, cesur ve net bir tutum sergileyerek, barışın ve demokratik siyasetin önünü açabilir. Barış siyaseti cesaret ister ve bu cesareti gösteremeyenler, toplumun güvenini kaybeder.
 
Tekrar belirtmek gerekiyor ki başta muhalefet olmak üzere bütün vicdan sahibi insanların ilk sorması gereken soru ‘İmralı’da yasalar neden uygulanmıyor’ olmalıdır. Ancak görüyoruz ki bu tecridi sistemli bir şekilde sürdüren iktidar kadar bile cesaret gösterilmemektedir. Tecrit, toplumsal barışın önündeki en büyük engellerden biridir ve kaldırılması için herkesin mücadele etmesi şarttır.
 
MA / Selman Güzelyüz

Diğer başlıklar

11/12/2024
23:55 Qamişlo’da rejim noktaları bir kez daha bombalandı
23:42 Baas Partisi çalışmalarını süresiz olarak askıya aldı
22:30 Instagram, Facebook ve WhatsApp'ta erişim sorunu
21:38 İstanbul'da saldırı protestoları: Özgür yaşam modeline sahip çıkalım
21:31 DEM Partili Dindar: Kürt-Türk ittifakının test alanı Rojava'dır
21:19 Türkiye’den İsrail’e giden gemilerin uydu görüntülerini gösterdi: Yalanlar burada bitti
20:34 İşçi Emekçi Birliği: Polonez işçisi yalnız değildir
20:13 Öğrencilerden ‘koşulsuz 9 bin TL burs’ çağrısı
19:50 Saldırılara karşı hashtag çalışması
19:46 Kadınlar BM’ye seslendi: Bir çözüm bulmak asli göreviniz
19:34 Afganistan'da patlama: Bir bakan öldü
19:31 DEM Partililer: AKP kapkara uygulamalarına yeşil elbise giydirmeye çalışıyor
19:28 KHK eyleminde hak ihlallerine dikkat çekildi
19:23 ‘Sendikacılar serbest bırakılsın’ çağrısı
18:09 Amed’de savaşa karşı barış zinciri
17:44 Kremlin: Suriye’deki geçici hükümetle iletişimdeyiz
17:37 İnsan Hakları Haftası etkinlikleri | YENİLENDİ
17:15 DEM Parti, KESK ve Saadet Partisi’ni ziyaret edecek
16:55 30 yıl tutsaklığın ardından memleketinde
16:22 Birçok kentte saldırılara tepki: Rojava onurumuzdur
16:00 CHP ile MHP arasında 'kayyım’ görüşmesi
15:50 Eş Genel Başkanlardan tutsaklara ziyaret
15:18 Tutsak Hatice Onaran için dayanışma eylemi
15:04 Lütfü Savaş CHP’den ihraç edildi
15:01 SİHA saldırılarında katledilenler Meclis gündeminde
14:45 Kobanê'ye hava saldırısı: 1 kişi katledildi
14:37 Hezex’te kaza: 1 ölü, 7 yaralı
14:34 Miks'teki kayyım kararının iptali için başvuru
14:24 Curnê Reş'te Kadın Dinlenme Evi açıldı
13:29 Ma Music’ten '1 milyon kitap, 1 milyon çocuk' kampanyası
13:03 Zêwig’te abluka kaldırıldı, 9 kişi serbest
12:43 Rojin Kabaiş soruşturması: Kesin ölüm nedeni netleşmedi, yeni görüntü dosyada
12:29 Cenaze törenine katılım sınırlaması, taziyeye engel
11:53 Yeni Yaşam gazetesi çalışanı gözaltına alındı
11:36 Bagok Dağı’nda operasyon devam ediyor
11:16 Polis işkencesini anlattılar: Tecavüzle tehdit edildik
11:00 Mahkemenin işe iade ettiği kişileri kayyım bir kez daha çıkarttı
10:37 'Kötü' yemeği yemeyen tutsaklara iletişim cezası
10:30 Trump Ankara Büyükelçisi’ni belirledi
10:05 Yaralıları taşıyan ambulans bombalandı
10:05 Doğum için hastaneye yatırılan kadın yaşamını yitirdi
09:58 Valilikten Rojin Kabaiş'in adının kadın merkezine verilmesine engel
09:51 Gazeteci Arslan soruşturmasında ikinci yetkisizlik kararı
09:20 SİHA saldırılarıyla 6 ayda 77 kişiyi katledildi
09:13 Ekonomik krizin fotoğrafı: Sadece 1 patlıcan alabildi
09:07 42 yıldır kasket üretiyor
09:06 Kanser hastası tutsağın ilaçları verilmiyor
09:04 Sağlık Müdürlüğü’nden ‘haberli’ denetim
09:03 Gazeteci Mutlu: Suriye’de kısa vadede çözüm görünmüyor
09:00 11 ARALIK 2024 GÜNDEMİ
08:20 QSD’den Minbic açıklaması
08:19 Akdeniz’de 4,4 büyüklüğünde deprem
08:13 Meteoroloji'den yağış uyarısı: Sıcaklıklar düşüyor
10/12/2024
23:31 Temelli: Kürtlere rağmen bir politika söz konusu olamaz
23:25 X’te ‘#SaveRojava’ çağrısı
23:13 Özerk Yönetim’den uluslararası topluma çağrı: Sessiz kalmayın
23:05 Kobanê’de 1’i çocuk 2 kişi katledildi
22:52 Çandar: Dış politika, Ortadoğu gerçeğine uygun yeniden düzenlenmeli
22:40 Heyva Sor a Kürdistan’dan Rojava’yla dayanışma çağrısı
22:21 Kürtler Rojava için kesintisiz seferberlik başlattı
21:15 Ferhad Şamî: Kimse çetelere bel bağlamasın
21:04 İstanbul'da saldırılar protesto edildi
20:58 Ayşegül Doğan: Gelin tarihi fırsatı değerlendirelim
20:20 Minbic’te 3 kadın katledildi
20:12 Oktay: Hafızası olmayan halklar yenilgiye mahkumdur
19:47 Bombalanan Tişrîn Barajı hizmet dışı kaldı
18:54 MHP’li Yıldız’dan hasta tutsakların serbest bırakılması çağrısı
18:52 Aydeniz: Saldırılar, Kürt halkına yönelik uluslararası boyut kazanan tehditlerdir
18:47 İsrail Savunma Bakanı: Suriye'nin güneyinde steril savunma bölgesi kurulması emri verdim
18:20 ‘Türkiye’de son 1 yılda 70 binin üzerinde insan tutuklandı’
18:14 Sağlıkçı Abdullah Alagündüz defnedildi
18:07 Colemêrg’te taciz faili uzman çavuş darp edildi
17:41 Kuzey ve Doğu Suriye 2024 bilançosu: 162 kişi katledildi
17:36 Asgari Ücret Belirleme Komisyonu ilk toplantısını gerçekleştirdi
17:20 Türkiye’nin Eyn Îsa saldırısında 8 kişi katledildi
17:10 IFJ: 2024 yılında 104 gazeteci öldürüldü
17:07 Uyuşturucu madde satan kişiye halk müdahalesi
16:34 Askerlerin ablukaya aldığı köyde 9 gözaltı
16:07 Meclis önünde adalet talep ettiler
15:49 Emeklilerden kayyım politikasına tepki
15:36 Türkiye ve SMO'nun saldırılarına tepki: Bijî berxwedana Rojava
15:34 Aydın, gazeteci ve sanatçılar Êlih’e ziyaret: Kayyım politikalarına karşı çıkalım
15:18 11 ayda TİHV'e 692 işkence başvurusu
14:23 DEM Parti Eş Genel Başkanları: İnsan hakları için mücadele edeceğiz
14:17 İnsan Hakları Haftası'nda Rojava'ya saldırılar protesto edildi
13:37 Gazeteci Nazım Daştan: Demokratik yaşam umudunu yok etmek istiyorlar
13:13 Qereqozaq Köprüsü bombalandı
13:12 Rojava için yardım kampanyası: Kobanê ruhuyla hareket edelim
12:54 10 Ekim’de katledilenler anıldı: IŞİD'i besleyenler bugün başka çetelerle iş birliği yapıyor
12:44 Avukatlardan İmralı’ya gitmek için yeni başvuru
12:37 Serêkaniye’de İHA düştü
12:36 İstinaf Hasret Tutal’ın katiline verilen ‘indirimli’ cezayı onadı
12:30 Mehmet Sincar davası mütalaa için ertelendi
11:47 Bakan Tunç'tan İmralı başvurusuna dair açıklama
10:51 Tişrin Barajı’nda şiddetli çatışmalar
10:44 DEM Parti’den asgari ücret önerisi: En az 35 bin TL olmalı
10:40 Ekim ayında işsizlik arttı
10:38 Farqîn’de 2 kişi darp edilerek gözaltına alındı
10:35 'Türkiye taşlar yerine oturmadan Kürt kazanımlarını tasfiye etmek istiyor'
09:23 Cezaevinde 30'un üzerinde kitap yazdı: Mücadelenin yolu edebiyattır
09:22 Efrin-Şehba Kantonu Meclis Eşbaşkanı: Bu vahşetin sonlanması için harekete geçilmeli
09:13 Wan-Erdîş karayolunda iki zincirleme kaza: 2 ölü, 45 yaralı
09:10 Meteorolojiden sağanak ve rüzgar uyarısı
09:09 ‘Aileye’ ayrılan bütçe ‘kadına’ ayrılan bütçenin 3 katı
09:07 Tarıma ayrılan bütçe çiftçinin değil şirketlerin cebine gidiyor
09:03 Şiddet uygulayan polisler hakkında suç duyurusu
09:03 Kahvaltıların vazgeçilmezi peynir artık alınamıyor
09:00 10 ARALIK 2024 GÜNDEMİ
08:35 Bütçeye şerh: Alternatif model demokratik modernitedir
08:14 Bayındır: Çözümün zemini ve zamanı geldi, fırsatı kaçırmayalım
07:00 Avrupa ülkeleri Suriyelilerin iltica başvurularını askıya alıyor
09/12/2024
23:46 Suriye’de eski rejime ait askeri depo ve araçlar bombalandı
23:31 Colemêrg’te polis şiddeti: Darp raporu alan gençler gözaltında
22:59 Avrupa’da saldırılar protesto edildi: Her yerde ses çıkaralım
22:19 Amedspor, sahasında 2-1 galip geldi
21:57 DAİŞ’liler SMO adıyla Minbic’e gidiyor
21:55 Bursa'da bir kadın katledildi
21:13 İnsan Hakları Haftası kapsamında konser verildi
20:47 YPJ Sözcüsü Rûken Cemal: Minbic’te tarihi bir direniş var
20:36 Erdoğan: Suriye’de yeni bir dönem başladı
20:14 İzmir'den Polonez işçilerine destek
19:30 Bakırhan’dan çağrı: Büyük fırtınaya karşı Rojava ile diyalog kurun
19:09 Til Temir'de SİHA düşürüldü
18:38 Kılıçdaroğlu trafik kazası geçirdi
18:28 El Cezire: Suriye'de başbakan Muhammed El Beşir olacak
18:20 Hatimoğulları: Parlemento Kürtlerle ortak yaşamın yollarını bulmak için çalışmalı
18:19 Kobanê’ye saldırı: 2 çocuk katledildi
18:14 Eyn Îsa saldırısında 45 Suriye askeri öldürüldü
17:27 DİSK Basın-İş: Her 4 gazeteciden biri asgari ücretle çalışıyor
17:21 Yüksekdağ’ın savunmaları kitaplaştırıldı
17:15 Şerif Gören meslektaşları tarafından uğurlandı
17:11 Genel Kurul’da bütçe görüşmeleri: Merkezi yönetimin borcu 8,8 trilyon
16:49 10 aydır belediye çalışanlarının maaş farkı ödenmiyor
16:45 Bakanlık yanıtladı: 11 ayda 709 tutuklu yaşamını yitirdi
16:11 Kayyım Êlih’te eşbaşkanların belediyeye girişini engelledi
15:52 Gergerlioğlu’da bir yılda bin 700 ihlal başvurusu
15:44 Suriye İnsan Hakları Örgütü’nden BM’ye Türkiye çağrısı
15:09 Taciz faili müftüyü tutuklama talebine ret
15:01 SİHA saldırısı: 3 kişi yaralandı
14:56 Kobanê köylerine saldırı
14:42 DEM Parti: Kuzey ve Doğu Suriye’de savaş suçu işleniyor
14:30 Eşbaşkanları ziyaret eden heyet: Bu gidişata itirazımız var
14:24 Minbic’te son durum
14:18 TEV-DEM’den ‘QSD güçlerinin yanında olalım’ çağrısı
13:49 İsrail Dışişleri Bakanı: Kürtlere yönelik saldırılar durdurulmalı
13:37 Türkiye'nin 8 yıldır hedef aldığı Minbic'te halklar direniyor
12:48 Cizîrê bölgesinin Zirgan ilçesi bombalandı: 1 yurttaş katledildi
12:38 Minbic neden hedefte?
12:07 MKG’den Kasım raporu: 38 gazeteci yargılandı
11:38 Helikopter kazası: 1’i tuğgeneral 6 asker yaşamını yitirdi