ŞIRNEX - Gabar'da yaşanan orman kıyımına "Gölgesinde oturacak ağaç bırakmadılar" sözleriyle tepki gösteren arazi sahipleri, doğa tahribatına karşı yeterli tepkinin gösterilmediğini ifade etti.
Şirnex'in Besta, Cûdî ve Gabar bölgelerindeki orman kıyımı, Qileban (Uludere) ve Elkê (Beytüşşebap) ilçe kırsallarına kadar uzandı. Korucuların "güvenlik" gerekçesiyle gerçekleştirdiği kıyım, Qilêban ilçesine bağlı Qeşûra (Andaç) köyünden Bêtkar Vadisi'ne yayılmış durumda. Ağaç kesiminin yapıldığı bölgelerin çoğu, yıllardır "özel güvenlik bölgesi" adı altında yasaklanan alanlardan oluşuyor. Arazi sahipleri, yaşanan kesime tepkili.
'AĞAÇ BIRAKMADILAR'
Ağaç kesiminin yapıldığı yerlerden biri de Gabar Dağı eteklerinde bulunan Meydîn köyü. 1992'de boşaltılan köyler arasında bulunan Meydîn'deki ağaç kesimine, bölgedeki petrol aramaları gerekçe gösteriliyor. Tapulama işlemleri sırasında arazisi "hazine malı" olarak değiştirilen yurttaşlardan Ahmet Emin Tunç, "Birkaç defa oraya gidip kesmelerine engel olduk. Ancak daha sonra tekrar kesilmeye başlandı. Petrol çalışmalarından beri orada ağaçlarımız kesiliyor. Ağaçlarımızın kesilmesini istemiyoruz. Dağlarımız, ormanlarımız ve ağaçlarımızı yok ettiler. Buna karşı ciddi bir tepki oluşturulmalı. Artık gölgesinde oturacak ağaç bırakmadılar. Ağaçların ve ormanların yok edilmesi iklim değişikliğini de etkiliyor" ifadelerini kullandı.
'KORUCULAR KESİYOR'
Meydîn'in yakılması sonrası Cizîr (Cizre) ilçesine göç etmek zorunda kalan bir başka yurttaş Medine Aksoy, ağaçların bölgedeki korucular tarafından kesildiğini ifade etti. Aksoy, "Köyümüz çok güzeldi. Meyve ağaçları, tarlalarımız, bağ ve ormanlarımız vardı. Çok güzel zamanlardı. Buraya geldikten sonra perişan olduk. Daha sonrasında köyümüz yasaklandı. Köyümüze gidemedik. Şimdi de ağaçlarımız kesiliyor. Ağaçlarımız korucular eliyle kesiliyor. Ağaçlarımızın, ormanlarımızın yok olmasını istemiyoruz. Eskiden çok güzeldi şimdi bir şey kalmadı" diye konuştu.
'YEMYEŞİL ALANLAR ÇÖLE DÖNDÜ'
Şirnex merkeze bağlı Navyana Şêxan köyündeki ağaçlarının tamamen kesildiğini ifade eden Berivan Kutlu, kesimin Pîra dağı civarında yoğunlaştığını kaydetti. Kutlu, "Orası geniş bir ormanlık alandı. Ancak Besta'dan Pîra'ya kadar ağaç kıyımını gerçekleştirdiler. Bizim de ağaçlarımız o bölgedeydi. Yüz yıllık ağaçlar kesildi. Köylülerin kıyamadığı, çok değer verdiği ağaçları birden yok ettiler. Bu bir talandır. Bunun başka bir ismi yok. Asıl amaç Kurdistan'ın doğasını yok etmek. Eskiden ormanlık olan, hayvanların beslendiği, doğanın kendini yenilediği yerler şimdi çöle döndü. Yemyeşil alanların çöle dönmesi bizi çok yaralıyor" şeklinde konuştu.
Doğa tahribatına karşı somut adımların atılması gerektiğine vurgu yapan Kutlu, şöyle devam etti: "Doğayı katleden bu sisteme karşı sonuç almak için somut adımlar atmak lazım. Eğer bugüne kadar verilen tepkiler yeterli olsaydı bir sonuç alınırdı. Bu nedenle çağrımız; Sorumluluğumuz yerine getirelim. Hem Kurdistan, hem Türkiye hem de yurtdışında bu kıyıma karşı daha fazla ses çıkaralım. Bir sonuç alana kadar tüm ekolojistler harekete geçmeli. Fakat yeterli bir ses çıkmadığı için yıllardır ağaç kıyımı devam ediyor. Kurdistan’daki ağaç ve doğa kıyımını durdurmak için gerekiyorsa hep birlikte gidip orada çadır kuralım."