İSTANBUL - Türkiye’ye dair sonuç gözlemleri raporunu yayınlayan BM, İmralı’da sürdürülen tecrit koşullarının kaygılara yol açtığını belirterek, kaldırılmasını istedi.
İsviçre’nin Cenevre kentinde 8 Temmuz’da başlayan Birleşmiş Milletler (BM) İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı ya da Aşağılayıcı Muameleye ya da Cezaya Karşı Komitesi 80. Oturumları sona erdi. Komite, raporlamalar ve yapılan tüm sunumların ardından bugün Türkiye’ye dair sonuç gözlemleri raporunu yayınladı. Türkiye’de yaşanan hak ihlallerine dair hazırlanan ve uyulması tavsiyesinde bulunulan 50 maddelik gözlem raporunda, komitenin İmralı’da devam eden mutlak tecride dair değerlendirmeleri öne çıktı.
‘İMRALI’DAKİ YASAKLAMALARDAN ENDİŞE DUYMAKTAYIZ’
Komite söz konusu raporda, İmralı’da devam eden mutlak tecrit konusunda endişe duyduğunu belirterek, “Gözaltına alınanların avukata erişimi, yakalandıktan sonra 24 saate kadar kısıtlanabilmekte, şüpheliler bazen avukatlarına danışılmadan veya avukatları hazır bulunmadan sorgulanmakta ve avukatlar ile müvekkilleri arasındaki görüşmelerin gizliliği güvence altına alınmamaktadır. Komite ayrıca, avukatların bazı durumlarda müvekkillerinin tüm dava dosyalarına erişimlerinin engellenmesinden ve İmralı Cezaevi'ndeki tutuklular için iddia edildiği gibi, tutukluların avukatlarıyla temaslarının fiilen süresiz olarak yasaklanmasıyla sonuçlanan disiplin yaptırımlarının uygulanmasından endişe duymaktadır” ifadelerine yer verdi.
İMRALI TECRİT KOŞULLARI
Komite, raporunda, Türkiye’nin tutsakların şartlı tahliye olmaksızın ömür boyu hapis cezasına çarptırılmasına dair mevzuatının kendilerinde yol açtığı endişelere dikkat çekerek, bu konuda İmralı Cezaevi’nde devam eden tecrit koşullarına işaret etti. Raporda, “Komite, bu tür cezalara çarptırılan yaklaşık 4 bin mahpusun sosyal temas ve ziyaretleri ciddi şekilde kısıtlayan katı tutukluluk koşullarından özellikle endişe duymakta ve bu tür kısıtlamaların sağlık hizmetlerinde bile uygulanmaya devam etmesinden kaygı duymaktadır. Hali hazırda İmralı Cezaevi'nde tutulan Abdullah Öcalan, Hamili Yıldırım, Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş ile ilgili olarak Komite, 25 Mart 2021'den bu yana hücrede tutulmalarından derin endişe duymakta ve bazı mahpusların dokuz yılı aşkın süredir avukatlarıyla görüşemediğini belirtmektedir” denildi.
‘AİLE VE AVUKAT GÖRÜŞÜNÜN SAĞLANSIN’
Komite, raporun devamında Abdullah Öcalan ve İmralı’daki tutsakların aile ve avukatlarıyla görüştürülmesinin önündeki engellerin kaldırılmasını istedi. Türkiye’den 26 Temmuz 2025’e kadar söz konusu sonuç gözlem raporunda yer alan ihlallere ilişkin bilgi verilmesi talep edilen komite raporunda şöyle denildi: “Komite, taraf Devlet'ten 26 Temmuz 2025 tarihine kadar, Komite'nin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ve İmralı Cezaevi'ndeki mahkumların aileleri ve yasal temsilcileriyle görüşmelerinin kolaylaştırılması; olağanüstü hal sırasında yürürlüğe giren ve temel yasal güvencelerden yararlanmayı etkileyen mevzuatın yürürlükten kaldırılması ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin önlenmesi ve kovuşturulmasına yönelik çabalar (paragraf 17, 29 ve 33) konusundaki tavsiyelerinin takibi hakkında bilgi vermesini talep etmektedir. Bu bağlamda, taraf Devlet, önümüzdeki raporlama döneminde, mevcut sonuç gözlemlerinde yer alan geri kalan tavsiyelerin bir kısmını veya tamamını uygulamaya yönelik planları hakkında Komite'yi bilgilendirmeye davet edilmektedir.”