Dicle Amed Kadın Platformu, artan kadın katliamlarına dair AZC Plaza karşısında açıklama yaptı. Birçok kadın örgütünün katıldığı açıklamada, katledilen kadınların fotoğrafları taşınarak, “Mor zincir” eylemi gerçekleştirildi. Açıklamada, “Jin jiyan e, jiyenê nekuje / Kadın yaşamdır, yaşamı öldürme” pankartı açıldı.

 

Açıklamayı yapan Rosa Kadın Derneği Yöneticisi Filiz Kaydu, iktidarın suçlarını örtmek adına her olguya düşmanlık ettiğini söyleyerek, bu olguların başında kadınların iradesi ve mücadelesi geldiğini kaydetti.

 

‘İLK 6 AYDA 205 KADIN KATLEDİLDİ’

 

Kirli zihniyetin; kadın düşmanı politikalarıyla Türkiye ve Kurdistan’da kadınları fiziksel, ekonomik ve psikolojik kıskaca sıkıştırmaya çalıştığını belirten Kaydu, “Kadına yönelik şiddet, sokaktan adliyelere teşvik edilen bir suç halini almıştır. Özellikle kolluğun işlediği suçlar adeta ödüllendirmeyle, sırt sıvazlamayla sonuçlanmaktadır. Tecavüzcü Uzman Çavuş Musa Orhan gibi örnekler adeta bilinçli şekilde çoğaltılmak istenmektedir” diye kaydetti. Kimi verilere göre, 2024 yılının ilk 6 ayında erkekler tarafından 205 kadının katledildiğini, 117 kadının ise şüpheli şekilde ölü bulunduğunu hatırlatan Kaydu, iktidarın literatüre kadınlar için “şüpheli ölüm” kavramını kattığını söyleyerek, “Ancak bizler çok iyi biliyoruz ki, şüpheli ölüm yoktur, bulunmak istenmeyen fail vardır” dedi.

 

AMED’DE SON 20 GÜNDE 3 KADIN KATLEDİLDİ

 

Temmuz ayında Kurdistan ve Türkiye’de katledilen 14 kadının ismini sıralayan Kaydu, “İktidarın kadın düşmanı politikaları sonucunda Amed’de son 20 günde 3 kadın katledildi. Katledilen kadınlardan Hilal Kar’ın faili Mehmet Demirhan hala tutuklanmamış iken; şüpheli şekilde ölü bulunan Naciye Oturmak’ın evlilik birliği içerisinde sistematik bir şekilde şiddetine maruz kaldığı fail Hekim Oturmak ise ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Bizler buradan faillerin yakalanması ve tutuklanması için mücadelemizi büyüteceğimizin sözünü bir kez daha veriyoruz” ifadelerini kullandı. 

 

‘AYM KARARLARINI UYGULAYIN’

 

Kaydu, “İktidarın kadın haklarını ve kazanımlarını hedefi haline getiren 9’uncu Yargı Paketi; iktidar tarafından reform, yenilik algısıyla hayata geçirilmek istense de, biz kadınlar bu düzenlemelerle haklarımızın ve kazanımlarımızın birer birer bizden nasıl koparılmaya çalışıldığını çok iyi biliyoruz. Kadınların uzun süreli hukuk mücadelesi sonucunda Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen soyadı düzenlemesi, iktidar tarafından tekrar hayata geçirilmek istenmektedir” diyerek, “ataerkil aile dayatmasına” karşı AYM kararlarının derhal uygulanmasını istedi.

 

‘SIRTINI ‘JİN, JIYAN, AZADÎ’YE DAYAYAN MÜCADELE’

 

Yürütülen savaş politikaları sonucu yaşanan ekonomik krizin de en başta kadınları vurduğunu dile getiren Kaydu, kadınların ekonomik bağımsızlığının elinden alınarak, şiddete karşı savunmasız bırakılmasının amaçlandığına dikkati çekti. Katledilen kadınların çoğunun en yakınlarındaki erkekler tarafından katledildiğine işaret eden Kaydu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Son dönemde ise katledilen kadınların faillerinin madde bağımlısı olduğu ortaya çıkmaktadır. Madde bağımlılığı çok ciddi bir toplumsal sorun haline gelmiş olmakla birlikte iktidarın bunlara karşı ciddi oranda bir cezasızlık politikası da devreye girmektedir. Tüm bunlara karşı mücadele yürüten kadınlar ise sürekli hedef alınmakta, mücadelemiz kriminalize edilmek istenmektedir. Ancak unutulan bir şey vardır ki bu mücadele, sırtını ‘Jin, jiyan, azadî’ felsefesine, Kürt kadın mücadelesinin gücüne yaslamıştır. Bu güç, erkek egemen zihniyetin sızmaya çalıştığı her boşluğu mücadele kararlılığıyla dolduracak kudrete sahiptir. Tüm dünyaya mal olan felsefemiz ve kadın mücadelemiz dün olduğu gibi bugün de onurlu yaşamın öncülüğünü edecektir. Mücadeledeyiz, vazgeçmiyoruz.”

 

Açıklamanın ardından oturma eylemine geçildi. Eylem sırasında geçen araçlar da korna çalarak destek verdi. Eylem, “Jin, jiyan, azadî”, “Bijî tekojîna jinan” ve “Bijî berxwedana jinan” sloganlarıyla son buldu.