RIHA - YPJ'li savaşçılar, tüm dünyada adından korkuyla söz edilen DAİŞ'e karşı verilen mücadelenin en ön safında yer aldı. YPJ komutanlarından Rohilat Efrîn, "Aç ve susuz da kalsak kendimizi savunmaya devam edeceğiz" dedi.
Tunus’ta başlayan "Arap Baharı", Mısır ve Libya’da iktidarların devrilmesinin ardından Suriye’ye sıçradı. Suriye'de Mart 2011’de başlayan sivil gösteriler, bir süre sonra iç savaşa evrildi. Kürtler ve beraber yaşadığı halklar, Esad ve karşısındaki güçlerin yanında yer almayarak, "Üçüncü Yol" stratejisiyle hareket etti. 19 Temmuz 2012 tarihine gelindiğinde ise, tarihe "Rojava Devrimi" ya da "Kadın Devrimi" olarak geçen süreç başladı.
YPG, YPJ VE QSD
Söz konusu tarihte Kobanê’de Esad güçleri şehirden çıkarıldı. Kobanê’nin ardından Efrîn, Serêkaniyê, Dirbêsiyê, Amûdê, Dêrik, Girkêlegê, Tirbêspiyê ve Tiltemîr’de halk yönetime el koydu. Aynı gün “Demokratik Suriye, Özerk Rojava” şiarıyla Kobanê Kantonu ilan edildi. Sonrasında Efrîn ve Qamışlo'da yeni kantoların ilanı yapıldı.
Bu süreçte birçok ilke de imza atıldı. Çatışmaların arttığı süreçte ilk olarak yerel savunma birlikleri oluşturuldu. 12 Mart 2004 tarihinde Halk Savunma Birlikleri (YPG) kuruldu. DAİŞ’in saldırılarının arttığı 2013 yılının 4 Nisan'ında ise Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) kuruldu. 2015'te de Türkmen, Arap ve Süryani grupların da içerisinde yer aldığı Suriye Demokratik Güçleri (QSD) çatı örgütünün kurulduğu ilan edildi.
'SAVUNMASAYDIK YOK OLACAKTIK'
YPJ, Rojava Devrimi sürecinde hem saldırılara karşı verilen mücadele hem de sistem inşasında öncülük yaptı. Devrimin 12'nci yıl dönümüne dair konuşan YPJ komutanlarından Rohilat Efrîn, iç savaş patlak verdiği dönemde Kürtlerin kendi kendine örgütlenerek, saldırılara cevap olduğunu söyledi. Rohilat Efrîn, "Bir yandan özgürlük isteyenler vardı, diğer yandan her yere saldıranlar. Kürtler, bunlara karşı nasıl bir yol izleyeceğini, kendi kendini nasıl savunacağını, yaşadığı kentleri ve mahalleleri nasıl savunabileceğini planlamaya başladı. O süreçte Yekitiya Xwe Parastina Gel (YXG) adına savaşıyorduk. 7’den 70’e tüm halk bu saldırılara karşı savunmaya geçmişti. Çünkü kendimizi savunmazsak yok olacağımızı biliyorduk. Sadece ölümle yüz yüze kalmakla sınırlı değildi bu. Bedenini, ruhunu, kültürünü, tarihini teslim almak isteyen bir saldırıydı. Buna karşı bir mücadele yürütüldü" diye konuştu.
ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNİN ETKİSİ
Kürtlerin YXG’nin kuruluşuyla tarih sahnesinde yerini aldığına dikkati çeken Rohilat Efrîn, devrim sürecinde sadece savaşmadıklarını aynı zamanda inşaya dair de bir mücadele verdiklerini kaydetti. Rohilat Efrîn, "Toplum sadece tek bir cinsten oluşmuyor. 2 cins birbiriyle birlikte yaşıyor. Ancak her toplumda kendini en savunamayacak halde olan cins hiç şüphesiz kadınlar. Bir çok kentimizde kadınları ‘namus’ kalıbına sokan bir anlayış hüküm sürüyordu. Kadının dışarıya dahi çıkmasını engelleyen, eve hapseden bir zihniyet. Ancak Kürt özgürlük hareketi, Rojavalı Kürtler üzerinde bir etki bırakmıştı. Çünkü onların saflarında savaşıp şehit olanlar vardı. Bu Rojava’da yaşayan ailelerimizi etkilemişti. Bu kültür devrime giden yola kadar taşındı. Rojava’da tüm zorlu şartlara karşı kadın ordusunun oluşturulmasının gerekliliği görüldü” ifadelerini kullandı.
'KADINLAR ÖNCÜLÜK ETTİ'
Kadınlara özsavunma temelinde silah eğitimi verilmeye başlandığını söyleyen Rohilat Efrîn, "Kadınlar silahlanarak ‘Ben yurdumu koruyacağım' mesajı verdi. Gördükleri tüm eğitimlere de böyle yaklaştılar" dedi. PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fikirlerinin devrimde esas alındığını söyleyen Rohilat Efrîn, "20 yıllık bir mücadelenin eseriydi bu. 'Kadınlar nasıl yaşamalı? Kürtler kendi varlıklarını nasıl tanımalı? Nasıl öncü olabilirler?' sorularıyla bir güç oluşturdu Kürtler. Toplum, kendi yaşadığı topraklarda kendi söz hakkına sahip olmakla, kendini yönetmekle daha önce hiç karşılaşmamıştı. Çok ince bir hattı bu; topraklarını savunmak ve onun üzerinde söz hakkına sahip olmak. Devrim bunun farkındalığı oldu. Bugün hala inanılmaz geliyor. Bir masal gibi anlatılıyor, ancak bir devrim oldu ve buna kadınlar öncülük etti” ifadelerini kullandı.
'DAİŞ'İ YENİLGİYE UĞRATTIK'
Kadınların öncülüğü nedeniyle devrimin aynı zamanda "Kadın Devrimi" olarak nitelendirildiğine dikkati çeken Rohilat Efrîn, şunları söyledi: "Özsavunma farkındalığıyla gençler, kadınlar herkes silahları neden kaldırdıklarını anladı. Bu harekete katılan tüm kesimler, kendi yaşam alanları olan kentlerde, mahallelerde toplantılar düzenledi. Amaç buradaki insanların yolunu devrime çevirmekti. Yoksa nice kadınlar, gençler hayatlarında silah görmemişti. Bugün hala saldırılar devam ediyor. Bu topraklarda tüm dünyanın korkarak bahsettiği DAİŞ yenilgiye uğratıldı. DAİŞ’le savaşıldığı süreçte onlara çok arka çıkıldı. Jinda Tiltemir şahsında o gün devrim ilan edildi. Tek bir kadındı ve devrime öncülük etti. Binlerce kadın yoldaşımız şehit oldu. Dün bir renktik bugün 10 renk olduk. Rojava’dan başladık bugün ismimiz Kuzey ve Doğu Suriye oldu. Farklı kimliklerden yüzbinlerce kadının eliyle bu aşamaya geldik. Bunu korumak için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Aç susuz da kalsak kendimizi savunmaya devam edeceğiz."