ŞIRNEX - Gabar Dağ'ındaki doğa tahribatı her geçen gün büyürken, ekoloji örgütlerinin bu duruma karşı sessizliği devam ediyor. Şirnex Ekoloji Platformu Sözcüsü Adnan Şenbayram, tahribata karşı "ortak mücadele" çağrısı yaptı. 

 

Şirnex’te bulunan Gabar Dağı, “petrol” adı araması adı altında başlatılan çalışmalarla yok ediliyor. Petrol aramasının yapıldığı alanlarda asırlık ağaçlar kesilerek, canlıların yaşam alanları yok ediliyor. Ayrıca dinamitlerle dağın birçok noktası ciddi bir şekilde tahrip ediliyor.  

 

SULAR KİRLENİYOR

 

Gabar Dağı bölgesinde bulunan su kaynakları da yaşanan tahribat nedeniyle kirleniyor. Kızılsu Deresi bu sulardan birisi. Yasaklı bölgeye düşen suyu petrol karıştığı ve siyah aktığı belirtildi. Dara, Şerefiyê ve Bertûl köylerinin su kaynaklarının da petrol çalışmalarından kaynaklı kurumaya başladığı belirtildi.  

 

37 KÖYE GİRİŞ YASAK

 

Dağın yamaçlarında bulunan 37 köye girişlere izin verilmiyor. Söz konusu köyler, 1990'lı yılarda boşaltılan ve yakınlar yerleşim yerlerinden oluşuyor. Köy sakinleri de yıllardır "güvenlik" gerekçesiyle köylerine giremiyor.  

 

EKOLOJİ HAREKETLERİNE ÇAĞRI

 

Şirnex Ekoloji Platformu Sözcüsü Adnan Şenbayram, söz konusu tahribata tepki göstererek, bütün ekoloji hareketlerini harekete geçirmeye çağırdı. Şenbayram, "Kömür madeni ve petrol arama çalışmaları nedeniyle ciddi bir ağaç kesimi yaşanmaktadır. Bu ağaç kesimleri ile birlikte hem bir rant alanı hem de bir ekolojik kırım yaşanmaktadır. Patlatılan dinamitlerle diğer canlıların yaşam alanları da tehlikeye sokmakta. Bu durum bölgede tarım çeşitliliğinin azalmasına yol açmaktadır" dedi. 

 

Şenbayram, şunları söyledi: "Türkiye'de bulunan tüm demokratik kitle örgütlerinin, ekoloji hareketlerinin, muhalefet partilerinin ve halkların birlikte mücadele ederek bu kırıma karşı çıkılabileceğine inanıyoruz. Bölgede yaşanan bu talan her seferinde Türkiye metropollerinde sessizlikle karşılanıyor ve yeterli düzeyde tepki verilmiyor. Türkiye halklarına bu ekolojik tahribata hep birlikte karşı çıkalım çağrısı yapıyoruz. Cudi'yi Akbelen'den ayrı görmezsek o zaman bu rantçı ve talancı politikaları ortadan kaldırabiliriz."

 

MA / Zeynep Durgut