Bakırhan AKP'yi seçime davet etti

ANKARA - Meclis'te konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "Kendi gücünün karşılığını ölçmek isteyenleri sandığa davet ediyoruz" dedi. Bakırhan, Suriye ile arabuluculuk tartışmalarına da işaret ederek, Esad ile yapılması düşünülen görüşmelerin "çözüm" için olması gerektiğini vurguladı. 
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin haftalık Meclis Grup Toplantısı'nda gündemdeki gelişmelere dair değerlendirmelerde bulundu. Fransa’daki seçimlerde sol ittifakın kazandığı başarıya dikkati çeken Bakırhan, "Yükselen aşırı sağ ve faşizm dalgasına karşı demek ki bir araya gelince, birlikte hareket edince Fransa’daki gibi çok önemli sonuç alınabiliyormuş. Fransa'daki sonuçlar bizlere umut oldu, moral oldu, tekrar onları tebrik ediyoruz. Fransa'daki seçim sonuçları bizlere de çok önemli bir ders verdi. Eşitsizlik var, adaletsizlik var, Türkiye’de yaşayan milyonlarca insan bu haksızlık ve hukuksuzluk sisteminden olumsuz bir şekilde etkileniyor. Ama bir türlü bir araya gelip dayanışma içerisinde ortak bir mücadele zemini öremediğimiz için bugün yaşamış olduğumuz sonuçlarla karşı karşıya kalıyoruz. Umarım Fransa’daki bu dayanışma, bu güç birliği, işbirliği önümüzdeki dönem Türkiye başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde hayata geçer" ifadelerini kullandı. 
 
'SESİMİZİ YÜKSELTECEĞİZ'
 
Colemêrg Belediyesi'ne kayyım atanmasına karşı başlatılan eylem ve etkinlikleri değerlendiren Bakırhan, eylemlerinin çeşitli yerlerde devam ettiğini kaydetti. Bakırhan, seslerini daha da yükselteceklerine işaret ederek, "Hakkari’ vardık, kayyım gaspına karşı gerekli olan açıklamaları yaptık. İradeye saygı yürüyüşü bizim kayyımlar konusunda yaptığımız son çalışma değildir. Onun öncesinde de bir çok çalışma yapmıştık, sonrasında da yine iradeye saygı duymaları için daha kapsamlı, derin ve güçlü çalışmalar ve etkinlikler yapacağız. Kayyımı Hakkari başta olmak üzere bir daha asla bölgede atanmaması için elimizden elen bütün çabayı ortaya koyacağız” diye konuştu.
 
SEÇİM ÇAĞRISI YAPTI
 
Bakırhan, mücadelelerine devam edeceklerini söyledi. Bakırhan, “Birgün Şeyh Bedrettin heyetiyle birlikte bir kervanla yoldan geçerken önünü kesiyorlar o dönem. Önünü kesenlerden biri soruyor: 'Yolculuk nereye?' diye. Şeyh Bedrettin diyor ki: 'Yolculuğumuz hakikatedir. İşte bizim yolculuğumuz da Bedrettinlerin yolculuğudur, hakikatedir, hakkadır. Böyle de devam edecek.' Kayyım kesinlikle bölgenin hakikatine ruhuna uygun değil. Bölgenin bağrından çıkmış bir uygulama değil. Bir önce bu kayyımcı anlayışı uyarıyoruz: Kayyımdan, kayyımcı anlayıştan vazgeçin. Eğer cesaretiniz ve gücünüz varsa ikinci parti oldunuz. Buyurun her anlamda sizinle Türkiye’deki emekçiler, yoksullar yarışmaya hazırlar. Ama siz de cesaret varsa. Sandıkta cesareti olmayanlar çeşitli gerekçelerle kayyım atıyorlar. Asıl kendi gücünün karşılığını ölçmek isteyenleri sandığa davet ediyoruz. Biz, her zaman buna hazırız" şeklinde konuştu.
 
Seçim sürecinde kayyım atanan belediyelerin 3 aylık hizmetleri hakkında bilgi veren Bakırhan, bu hizmetlerin kayyımın 5 yılına denk geldiğini söyledi. Hilvan Belediyesi'nin kayyımdan kalma 500 milyona TL'ye yakın borcu olduğunu ifade eden Bakırhan, belediyenin bu 3 aylık sürede kasasına 1 milyona yakın para koyduklarını dile getirdi. 
 
BELEDİYELERİN HİZMETLERİNİ ANLATTI
 
Bakırhan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ne yaptılar harama israfa rüşvete geçit vermediler halkın her kuruşu hizmete harcadıkları için hem hizmet üretip hem de para arttırdılar. İşte bizim belediyecilik anlayışımız Halfeti'de uygulandığı gibidir. Yine Ergani Belediye'miz asimilasyona karşı Kürt'ün dilini inkar eden bu sistemin anlayışına karşı yaz ayları boyunca parklarda, bahçelerde çocuklara Kürtçe hikayeler, Kürtçe boyama kitapları dağıtıyor. Çocuklar, gençler Kürtçe öyküler okuyorlar, Kürtçe boyama kitaplarıyla birlikte kendi dillerini öğrenmeye çalışıyorlar. Yine Şırnak’ta Deşta Darê yani Sırtköy Belde Belediye'miz var. Evet, küçük bir beldedir; ama 3 ayda neredeyse Sırtköy’ün bütün altyapı çalışmalarını bitirmek üzereler. Yine Şırnak Gundikê Mele, Balveren Belediye'miz var. Biliyorsunuz orası geçimini hayvancılıkla sağlayan, hayvancılık yapmadığı zaman metropol yollarına düşen, göç eden bir beldemizdir. Arkadaşlarımız o kadar yaratıcı bir hizmet hayata geçirdiler ki oradaki köylerimiz göç etmesin, hayvancılık gelişsin, aile ekonomisine katkı sunulsun diye çoban istihdamı yaptılar, halkımızın sürülerini belediyenin istihdam ettiği çobanlarla birlikte yürütüyorlar.
 
KENT TERTEMİZ
 
Buradan insanımız nefes alsın, akşamları hiç olmasa çoluk çocuğu ile birlikte otursun çayını kahvesini içsin, sohbetini yapsın dedik. Arkadaşlarımız o havuzu hayata geçirdiler.  O yetmedi, halkımız ucuz yemek yesin diye, çok modern düzgün yöresel yemekler yapan Kent Lokantasını Batman’daki gibi hayata geçirdiler. İnsanlarımıza ucuz yemek karşılamak için. Burada kendilerini de tebrik ediyorum. Siirt'e özel ayrımcılık yaptığımı düşünmeyin gerçekten arkadaşlarımız güzel çalışıyor, bütün belediye eşbaşkanlarımız iyi çalışıyor; ama Siirt sanki biraz daha iyi yapıyor. Diyarbakır, Mardin, Van büyükşehir belediyelerimizin Batman belediyemizin yaptıklarını anlatmaya gerek yok. Emin olun girdiğiniz zaman tertemiz kentte girdiğinizi hissediyorsunuz, burada yeni ve farklı bir şey oluyor. Bu belediyelerimizde Jin Kent uygulaması var, genelde kadın arkadaşlarımızın yararlandığı hizmeti hayata geçiriyorlar. Bu kartlarla ulaşıma gücü yetmeyen kadın arkadaşlarımız belediyenin bu hizmetinden yararlanıyorlar.
 
ONU DA TEMİZLEDİK
 
Yine Tatvan’a gitmiştik belediye eşbaşkanlarımızı kutluyorum, orada verdiğimiz sözü unutmamışlar. Van Gölü'nün kenarında, şok olduk girerken, dünya kadar çöp hafriyat birikmiş. İnsan döker de, bari denizin kenarına dökmez. Arkadaşlarımız 3 ayda 32 ton çöp 500 kamyon hafriyatı, o deniz kenarından çektiler. İnsanların nefes alabilecekleri bir Tatvan sahili yarattılar. Onları da tebrik ediyoruz. Zaten AKP belediyelerini tarif ederken moloz ve hafriyat belediyeciliği demiştik. Onun en iyi görüntüsü Tatvan’da vardı, onu da temizledik. 
 
‘NEFES ALDIK’ DİYORDU
 
Türkiye’nin dört bir yanında neyi konuşuyoruz? Asgari ücrete zam yapılmıyor, emekçiler geçinemiyor, çalışanlar hakkını alamıyor diyoruz. Bizim belediyelerimiz geldiği günden beri, sendikalarla yapmış olduğu toplu sözleşmelerde emekçinin insanca ailesini geçindirebilecekleri yüksek oranda ücretlerle sözleşmeler yeniliyorlar. O belediyelerimizi de tebrik ediyoruz. Bütün bunları en iyi bir anne özetlemişti. Kürtçe demişti. Ben Türkçe söyleyeyim. 'Vallahi nefes aldık' diyordu. İşte tam da halkımız nefes almasın diye, biraz önce sıralamış olduğum hizmetlerden yararlanmasın diye, kayyım atıyorlar. Biz de onun için kayyıma karşıyız. Halkımız nefes alacak, hizmet alacak. Nefes alması için hizmet görmesi için Hakkari'de olduğu gibi sahada olacağız, mücadele edeceğiz, yollarda olacağız, direneceğiz. Bir daha kayyım atanmaması için elimizden gelen bütün mücadeleyi ortaya koyacağız. 
 
YANGIN YERİNE DÖNMÜŞ 
 
Halkın sofrası yine yangın yerine dönmüş durumdadır. Milyonlar sefalete mahkum edilmiş, ama Türkiye'nin bütçesi bir avuç savaş baronu, sermayedar ve rantçı yiyor. Onlara peşkeş çekilmeye devam ediliyor. TÜİK de bunları açığa çıkarmak yerine bunları nasıl daha az bir ücret alır, enflasyonu nasıl daha düşük gösterebiliriz? Enflasyon farkını emekçiler yoksullar almasın diye hileye başvuruyor, yoksulların sofrasından, işinden, aşından çalmaya çalışıyor. Bakın TÜİK’in kendi verilerine göre, zengin ile fark son dönemlerde Türkiye’de 15 kata çıkmış. Asgari ücretliler, emekliler açlık sınırının altında bir ücret alıyor. TÜİK diyor ki: 'Yoksulluk sınırı 19 bin liradır', hükümet de asgari ücretlilere 17 bin lira veriyor. Emeklilere 10 bin lira veriyor. Hatta 4 milyon emekliye kök maaş diye bir şey icat ettiler, öyle şeyler icat ediyorlar ki enflasyon farkını vermemek için çeşitli hilelere çeşitli yol ve yöntemlere başvuruyorlar, 4 milyon emeklinin de kök maaşından dolayı enflasyon farkı almasını engelliyor. TÜİK dediğimiz şey emekçi ve işçiye düşmandır, büyük bir haksızlık ve hukuksuzluk yapıyorlar. 
 
HESABINI SORACAĞIZ
 
Bunu yapanlar akşamları nasıl başını o yastığın üzerine koyuyor, evinde sofra kurulduğu zaman işçinin emekçinin sofrasından çaldığı zeytini, ekmeği hangi vicdanla kaldırabiliyor, onu anlamakta güçlük çekiyorum. Büyük bir vicdansızlık yapıyorlar. Günü geldiğinde bu TÜİK’in hilelerini hurdalarını işçinin emekçinin sofrasından çalışan, matematik bilmeyen hakkında inşallah bir gün demokratik bir yargı karşısında hesabını soracağız. Emekliler emekçiler, bunları yaşarken utanmadan bir de ne demişlerdi? '2024 yılı kimin yılı olacaktı'. Allah bunlardan razı olsun, bizim için lütfen özel gün ilan etmesinler, yıl ilan etmesinler, 'Çözüm Süreci' dediler, çatışma savaş başladı. 'Barış' dediler bu ülkede hiç olmadığı kadar halklar karşı karşıya getirilecek politikalar izlediler. 'Emekliler yılı' dediler emeklileri perişan ettiler. 
 
KAMPANYAYA KATILIM DAVETİ
 
Bunun için parti olarak bir kampanya başlatıyoruz. Kampanyamızın Ekmek ve Adalet kampanyasıdır. Zaten bu toplumun en temel ve sorunu ekmek ve adalettir. Bu kampanyamıza da 19 Temmuz’da Mardin’de tarım mitingi düzenleyerek startını vereceğiz. Mardin’de başlayacağız, ama Türkiye’nin dört bir yanında tarım üreticileriyle, işçilerle, emekçilerle, KHK’lilerle, çalışan kadın arkadaşlarla, geçinemeyenlerle, asgari ücretle geçimini sağlamayanlarla, yani nerede bir sorun alanı varsa partimiz Ekmek ve Adalet kampanyamızla birlikte onlara ulaşacaktır. Sadece mitingler düzenleyip nutuk atıp, geri geri parlamento binasına, genel merkezimize dönmeyeceğiz. Öncesinde gidip orada tarım üreticileriyle ilgili yaptığımız gibi onlarla görüşeceğiz. Sorunlarını dinleyeceğiz, çözüm önerilerimizi miting alanlarında dile getireceğiz. En önemlisi de elimizden olan yerel yönetimlerle birlikte işçinin, emekçinin, esnafın, tarım ve hayvancılıkla uğraşan insanlarımızın gelirini arttırmanın yolunun nasıl olacağını birlikte çözüp karar vereceğiz. Önümüzdeki dönem sizleri de başlattığımız Ekmek ve Adalet kampanyamıza, yapılacak etkinliklerimize güçlü katılmanız için davet ediyorum. Bu haksızlığı, bu hukuksuzluğu, bu sömürüyü bu bizi yok sayan, açlığa mahkum eden düzeni birlikte direnerek, mücadele ederek ancak geriletebilir ve yenebiliriz. Emek bizim, üreten biziz. 
 
OTOBAN OLMUŞTU
 
Ne yaptı AKP iktidarı? Kürt halkına karşı önce Suriye’de IŞİD’le muhatap oldu. Hepiniz izlediniz burası bir otoban olmuştu. IŞİD militanları burada tedavi ediliyordu. Burayı bir geçiş güzergahına dönüştürmüşlerdi. Sonra IŞİD olmadı. O vahşileri, Kürt kadın yoldaşlarımız yendikten sonra oradan el çektiler. Bu sefer ÖSO diye bir şey çıkardılar. İsminde özgür var, ama uygulamalarında özgürlüğü yok eden bir örgüte sarıldılar. O da olmadı, çünkü ikisi de o toprakların hakikatin uygun değildi. Bedrettin’in dediği gibi ikisi de o toprakların bağrından çıkmamıştı. İkisi de dışardan örgütlenerek, o toprakları savaş, kan, ölüm arenası haline getirmek için oraya monte edilmiş insanlık suçu işleyen örgütlerdi. ÖSO olmadı, IŞİD olmadı şimdi ne yapıyor. Esad, tekrar Esed oldu. 
 
KAYBETMEYE MAHKUMDUR
 
Peki, biz hep söyledik, söylemeye devam edeceğiz. Biz diyoruz ki: Yahu bir zahmet bu Tahran'la, Şam'la, Bağdat'la Kürt karşıtı muhatap arama yerine bir zahmet bir gün de Esad’a, bu Kürt sorunu çözün, bu Kürt sorunun çözülmesi için üzerimize ne düşüyor, diye sorsanıza. Yahu 30 milyon Kürt Türkiye’de yaşıyor. Yüreğimize bir su serpin. 30 milyon insanın kimliğini taşıdığı kardeşlerini, yoldaşlarını orada yok etmek için statülerini ortadan kaldırmak için diplomasi yapıyor, sonra da 'Kürt kardeşlerim' diyor. Biz de yiyeceğiz öyle mi? Bu diplomatik faaliyetlerle birlikte kesinlikle Türkiye Ortadoğu’da yol alamaz. Barışı sağlayamaz, Ortadoğu’yu iyice karıştırır. Kürtler orada mücadeleleriyle oradaki Araplarla, oradaki halklar ve inanç gruplarıyla birlikte bir statü elde etmek istiyor. Bunun Türkiye’ye ne zararı var. ÖSO’dan, IŞİD’den, teröristten daha mı tehlikelidir? İşte Kürt'ü tehdit ve tehlike gören, bütün dış siyasetini bunun üzerine kuran bu iktidar kaybetmeye mahkumdur. 
 
ÖZEL’E SERT TEPKİ
 
Hadi iktidarı anladık, şimdi bir de ana muhalefet partisinin başkanının da bu konuda iştahı kabarmış. Geçen gün Sayın Özgür Özel diyor ki: 'Erdoğan ile Esad arasında görüşmeyi sağlamak için arabulucu olabilirim.' Burada sizin huzurunuzda bütün kamuoyu karşısında şunları söylemek istiyorum: Sayın Özel, Erdoğan ile Esad Kürt karşıtlığı üzerinden bir görüşme ve ittifak yapmaya çalışıyor. Sen bu arabuluculukla Kürt karşıtı bir siyaseti mi örgütlemeye çalışıyorsun? Bunun sana da, bize de Türkiye halklarına da bir yararı yok. Sizin yapacağınız tek şey Rojava Suriye politikasını tekrar gözden geçirerek Rojava’da, Suriye’de tekrar insanların kendi geleceğine kendilerinin karar verebileceği bir dış politikayı savunmaktır. Size mi kalmış Kürt karşıtı, Kürtlerin statüsü karşısında bir araya gelmek isteyen iki tane Kürt düşmanı arasında arabuluculuk yapmak. Bu CHP’ye de, size de, sizin önümüzdeki dönem yürüteceğiniz politikalara da uygun bir duruş değildir. Lütfen muhalefet olarak Türkiye’nin bölgede barışçıl demokratik bir siyaset yürütmesi rol almak istiyorsanız, rol alın. Arabuluculuk yapmak istiyorsanız Esad ile Kuzey Doğu Suriye halklarının kendi sorunlarını birlikte çözmesi için arabulucu olun. Arabulucu olmak istiyorsanız İran'da, Irak’ta, Suriye’de savaşa değil, barış siyasetini hayata geçirecek bir politika için arabulucu olun.
 
Evet, Suriye’de dünya kadar olumsuzluk yaşanıyor. İktidarın bundaki payı büyüktür. İktidarın payı burada 4 ise ana muhalefetin payı da 1'dir. Bir önceki dönem CHP Genel Başkanı Afrin işgal edildiğinde ne demişti: 'Orada güzel şeyler oluyor, iyi hizmet götürülüyor' demişti. Güzel şeyler, iyi hizmetler dediği şey Kürtlerin evine canına malına el konulmasıydı. Kürtler sokağa çıkamayacak hale getirildi. Her gün Kürt kadınları, gençleri kaçırılıyor, fidye isteniyor. İnsanlar sokağa çıkamıyor. 5 bin yıllık kadın, Kürt kenti Afrin çetelerin elinde inim inim ağlıyor, partinin bir önceki genel başkanı 'Orada güzel oluyor' diyordu. Dolayısıyla CHP buradaki rolü Kürt karşıtı bir siyasete arabulucu olmak değil, Kürt sorunun Ortadoğu’da demokratik yöntemlerle çözülmesi için eğer üzerine bir görev düşüyorsa çaba içine girmesidir.
 
2019’da kadim Kürt kenti Afrin'de ki diğer halklarla birlikte yaşıyorlar, Demirci Kawa’nın heykelini yıktıklarında kimsenin sesi çıkmadı. Türkiye bayrağı yakıldığında Afrin’de ne olup bittiğini gördüler. Demirci Kawa’nın heykeli yıkıldığında şunu söylemiştik: Bu suç örgütleri, bu çeteler insanlığa ait ne varsa tamamını yakıp yıkacak.' İşte Türkiye Cumhuriyeti bayrağını yaktıklarında bunu gördünüz. Ama hala yanlış politikada ısrar ediyorlar. Ayıptır, niye 'Kürtler de benim kardeşimdir' demiyorsun, niye Kuzey Doğu Suriye’de yaşayan halklarla görüşmüyorsun. Esad ile de görüş, Kuzeydoğu Suriye halklarıyla da görüş. Biz Kuzey Doğu halklarımızın Esad ile görüşmesine karşısına değiliz. Biz Türkiye’nin Esad ile görüşmesine karşı değiliz. Ama doğru bir görüşme olmalıdır, çözüm için görüşme olmalıdır. Oradaydık halkların tekrar karşı karşıya getirecek oradaki halkların çatışmasını sağlayacak bir siyaset yerine barışçıl bir siyaset uygulansın diye tabii ki görüşme ve arabuluculuk olabilir. Ama karşıtlık için yok etmek için statüsünü ortadan kaldırmak için kim ki görüşüyorsa arabuluculuk yapıyorsa Kürtler bunlar not ediyor. Yeri ve zamanı geldiğinde bunları hatırlatır. 
 
KÜRTLER NOT EDİYOR
 
İlkesel olarak biz Kuzey ve Doğu Suriye halklarının da Türkiye’nin de Esad ile başka biriyle görüşmesine karşı değiliz. Ama bu çözüm ve barış için olmalıdır. Bu olmadığı sürece açık söylüyorum, Şam’la, tahranla, Bağdat'la Kürt karşıtı yapılan her görüşme, her ittifak, her diplomasi emin olun bir gün oradan geri dönmek bir gün çürümek, bir gün kesinlikle karşılığını bulmayacak bir siyasete dönmekle yüz yüzedir. Er ya da geç orada bir çözüm olacak. Size düşen, bu çözüme katkı sunmaktır. Çözüm Ankara’da, Şam’da ve Tahran’da savaş mekiği dokumak değil, çözüm Diyarbakır’da, Kobani’de, Hewler'de, Kirmenşah'ta barışı aramakla olur. Kürtlerin demokratik haklarına karışacağı bir siyaset yürütmekle olur. Bu hem bölge halklarının yararına olur hem de 22 yıldır yapacağınız en hayırlı iş olur. Ya ayıptır. Bari 22 yılda hayırlı bir iş yapın da o işle sizi analım.
 
Kürt halkının iradesini tanımaktan geçer, çözüm yıllardır Ortadoğu barışını ve halkların kardeşçe, eşitçe bir arada yaşamasını sağlayan Sayın Öcalan ile görüşmekten geçer. Sayın Öcalan sadece Kürt meselesi ile ilgili bir muhatap değil, aynı zamanda tezleri ve birikimiyle yazdıklarıyla çözüm önerileriyle birlikte Ortadoğu barışına katkı sunacak çok önemli bir aktör olduğu için çözüm, tam da bu süreçte Sayın Öcalan ile görüşmek ve bu denkleme barış ve çözüm denklemine dahil etmekten geçer."
 
 

Diğer başlıklar

09/07/2024
19:49 Mûş Belediyesi'ne Kürtçe tabela asıldı
19:36 Êlih’te gözaltına alınan 14 kişi serbest
19:30 Nesrin Teke mezarı başında anıldı
19:19 Gençlerin sorunları Meclis gündeminde
19:01 Özel savaş politikalarına karşı örgütlü mücadelenin önemi tartışıldı
18:49 Ecevit Piroğlu serbest bırakıldı
17:45 ‘Türk ışını’ vakasında Soylu detayına dikkat çekti
17:34 Bodrum'da yangın
17:25 Eğitim Sen'den polisin barikatına karşı oturma eylemi
17:03 Adana’da iş cinayeti
16:51 Gazeteci Gönül Yılman Saygan serbest bırakıldı
16:49 Cinsel saldırı davası: Korucuya 6 yıl 8 ay ceza
16:43 Doğa Derneği: Zeytin yönetmeliği iptal edildi
16:38 AİHM'den Gar Katliamı kararı: Türkiye yükümlülükleri yerine getirdi!
16:37 PTT çalışanları iş bıraktı
16:21 YNK: Türkiye’nin saldırıları egemenliğin ihlalidir
16:10 Türkiye’nin eğittiği paramiliter grupların isimleri açığa çıkartıldı
15:56 PTT için Meclis Araştırma Komisyonu kurulması talebi
15:48 Çeşme’de 7 mültecinin cansız bedenine ulaşıldı
15:46 ESP'den Sinan Ateş davası sanığı Çep hakkında suç duyurusu
15:39 ‘Kobay’ iddiası Meclis gündeminde
14:56 Özel: Zam yapmazsan seçim olur
14:49 Su seti patladı: Yüzlerce hayvan baraj suyuna kapıldı
14:40 Kayseri raporu: Saldırı planlı, yetkililer bilgi paylaşmadı
14:19 Sincan Cezaevi’nde tutsaklar zehirlendi
13:55 Nisêbîn'deki gözaltılar serbest
13:36 Kadınlardan Abdullah Öcalan için CPT’ye 20 bin mektup
13:04 MKG’den Şengal’de gazetecilere yönelik saldırıya tepki
13:00 Sağlık emekçileri: Nöbet ücretleri ile performans ödemeleri yatırılsın
12:53 Af Örgütü'nden 'protesto hakkı' raporu: Türkiye'de cezasızlık var
12:44 Bakırhan AKP'yi seçime davet etti
12:41 Bilêxşê'de gözaltına alınanlara tutuklanma istemi
12:28 Gazeteci Gönül Yılman Saygan gözaltına alındı
12:20 İşçi konfederasyonlarından ortak bildiri
12:14 AKP'li Albayrak'ın icraatları: Akraba firmalara davet, yapılmayan işlere ödeme
12:09 Avukatlardan İmralı başvurusu
12:05 Amed Barosu’ndan ‘kobay’ iddialarına karşı suç duyurusu
12:05 Nehirde akıntıya kapılan çocuk yaşamını yitirdi
11:54 TÜİK başkanı hem kabul etti hem reddetti
11:16 Hizmet İş'ten bankamatik çalışanlarına: Olmazsa olmazımız büyükşehir belediyesidir!
11:07 İstanbul’da en az 19 gözaltı
10:38 'Erdoğan'ın fotoğrafına neden emoji koydun' davası
10:31 Ermeni devrimcilerden Karyolacıyan 11 Temmuz'da uğurlanacak
10:26 Bilêxşê’de çıkan yangının kaynağı helikopterden açılan ateş
09:53 Açık mektup: Saldırıları durdurun, çözüm için inisiyatif alın
09:36 Qelqelî'de sel
09:10 Hezer: Muhatabın susturulduğu yerde çözüm olmaz
09:07 Nisêbîn’de ev baskınında şiddet
09:05 Gazeteci Rojava: İran’da seçilmişlerin bir etkisi yok
09:04 6 ayda 250 kadın katledildi: İktidar saldırıları meşrulaştırmaktan vazgeçmeli
09:03 Levent: Ankara-Şam normalleşmesi zor
09:02 YNK'li Surçi: İşgalin sorumlusu KDP'dir
09:01 32 yıllık hasta tutsak tekli hücrede tutuluyor
09:00 09 TEMMUZ 2024 GÜNDEMİ
08:50 8 il için sarı kodlu uyarı
08/07/2024
22:41 Rezan’da yangın
21:22 İstanbul’da kayyım nöbeti 29’uncu gününde: Kaybedeceksiniz
20:56 Amed Tabip Odası’ndan ‘kobay’ açıklaması
20:50 Sokak hayvanlarına ilişkin rapor Erdoğan'a sunuldu
20:35 Kürt müzisyen Aymaz'ı katleden sanığa müebbet
20:29 İzmir’de kayyım nöbeti: Demokrasi için ortak mücadele çağrısı
19:38 Kemerköy termik santrali kapatılma davasına ret
19:33 Cezalar protesto edildi: Biz halkın gazetecileriyiz yazmaya devam edeceğiz
19:06 'İnsanca bir yaşam için Temmuz’da zam şart'
18:59 Üniversite hastanesinde çıkan yangın söndürüldü
18:57 Karadeniz'e baştanbaşa taş ve mermer ocağı
18:23 DEM Parti’den 33 Düş Yolcusu anısına anıt talebi
18:02 Çorlu tren katliamının 6. yılı: Efendilerin de ceza aldığını göreceğiz
17:39 Yangın bölgesinde dayanışma sürüyor: 403 hayvan daha dağıttılar
16:47 Bayındır: Bu dağlar şahit olsun ki direnmeye devam edeceğiz
16:33 Alişer ve Zarife katledilişlerinin 87’nci yıldönümünde anıldı
16:26 Tutsak yakınları: Baş eğmeyeceğiz
16:23 Yangın yaşanan alan ‘afet bölgesi’ ilan edildi
16:05 'İradeye Saygı Yürüyüşü' tamamlandı: Anayasayı uygulayın
16:00 Colemêrg’in yokuşunu aşıp, kente vardılar
15:55 Öcalan’ın özgürlüğü için CPT’ye yüzlerce mektup
15:53 Ada sakinleri: Azmanbüsleri geri çekin
15:45 İki çocuk boğulma tehlikesi atlattı
14:09 Şengal'de gazetecilerin aracına saldırı: 4 yaralı
13:50 Kadınlar: İzmir'den Colemêrg’e kayyıma karşı isyanı büyütüyoruz
13:41 Yürüyüşte son 10 kilometre: Birleşik mücadele çağrısı
13:36 Koçyiğit'ten TÜİK'e: Adres verin de halk oradan alışveriş yapsın
13:29 DİSKİ'den 'kasıtlı tıkanıklığa' dair inceleme
13:27 İran’da 1 kolber katledildi, 4 kolber yaralandı
12:59 Amed'de yurttaşlar korona döneminde ‘kobay’ olarak kullanıldı iddiası!
12:37 Serhat kentlerinde sağanak yağış sonrası sel ve su taşkınları
12:19 Federe Kurdistan Bölgesi'ndeki seçmen sayısı açıklandı
12:09 İrade gaspına karşı yürüyüşte son gün
11:58 Açık Radyo için imza kampanyası
11:34 Şirnex'te ulaşıma zam
11:27 Sınır kapısında park ve tartı ücretlerine zam
11:09 Polis ile sürücü arasında yol verme tartışması
10:49 Bilêxşê sakinleri askeri ablukada 'kıyameti' yaşadı
10:08 Araç sürünün içine daldı: Çoban hayatını kaybetti
10:07 13 il için sağanak uyarısı
09:28 Kuzey ve Doğu Suriye'ye 6 ayda 339 saldırı
09:26 Ehmed: Çözüm, Suriye'nin genelini kapsarsa mümkün olur
09:16 Seçimleri kaybedince bankamatik çalışanlarının avukatlığını üstlendi
09:15 Yazar Karadaş: İran'da köklü değişiklik beklenmemeli
09:13 Koma Agirê Zerdeşt'in hedefi arşiv bir albüm
09:05 Aşırı sıcaklara karşı uyarılar
09:03 Çocukları Zarok Ma’da büyüyen aileler: Kreşler açılmalı
09:02 Zamlar el yakıyor: Gıda alamıyoruz
09:01 Xwebûn'un 238’inci sayısının konusu 'işgal'
09:00 08 TEMMUZ 2024 GÜNDEMİ
08:21 Yıldırım’ın evine baskın
07/07/2024
23:27 Şemrex'te elektrik kesintilerine karşı eylem
23:17 Ebex'te su taşkınları
22:50 'Evvel Temmuz Festivali' kadın şenliğiyle başladı
22:24 Karadeniz için çok kuvvetli yağış uyarısı
21:56 Fransa'da sol ittifak önde
21:20 Mêrdîn'de irade gaspı protestosu
21:14 Kayyıma karşı nöbet 28’inci gününde: Geri adım yok
21:05 8'inci günde meşaleli yürüyüş
20:48 Xirabreşk yakınlarında yangın
20:36 Kürt yayıncılardan dernekleşme kararı
19:55 DEM Parti'den tütüncülere ziyaret
19:48 Milazgir’de sele kapılan genç kadın yaşamını yitirdi
19:38 Bombardıman yangına neden oldu
19:30 Askeri ablukanın yaşandığı köye ziyaret
19:20 Tetwan’da MEDYA-DER açıldı
19:05 TTB'nin yeni başkanı belli oldu
18:38 Feminist kadınların Wan ziyaretinde ortak mücadele vurgusu
18:24 İsrail saldırılarında en az 108 gazeteci hayatını kaybetti
17:50 Bilêxşê'de gözaltına alınanların ifade işlemleri başladı
17:33 Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde sivrisinek sorunu
16:50 Mêrdîn'de sokak ortasında polis ve bekçi şiddeti
16:29 Vedat Aydın anıldı: Bugün milyonlar mücadelesine sahip çıkıyor
16:08 Hatimoğulları 'İradeye Saygı Yürüyüşü'nde: Seçmene saygı duyun
15:43 Cezaevi önünde 'özgürlük' eylemi
14:30 Erdoğan'dan Esad açıklaması: Davetimiz her an olabilir
14:27 Amêdiyê kırsalına asker ve zırhlı araç sevkiyatı
13:59 Meletî’de erkek şiddeti: 3 ölü
13:13 'Evvel Temmuz Festivali' bugün başlıyor
13:09 Köylüler madene karşı bir araya geldi
13:07 Rapor: 28 kişilik koğuşlarda 40 kişi tutuluyor
12:36 Çin'deki kasırgada 5 kişi hayatını kaybetti
11:06 JINNEWS’ten Haziran ayı şiddet çetelesi: 37 kadın katledildi
11:01 'İradeye Saygı Yürüyüşü' Colemêrg'e yaklaştı
09:52 8 il için sağanak uyarısı
09:49 Şüpheli ölen kadının ailesi: Eşi şiddet uyguluyordu, tutuklanmalı
09:48 Jin dergiden yeni sayı
09:21 Cizîr kayyımları parkları da devretmiş
09:15 Günlerdir yoldalar: Yürüyüşümüzü zaferle taçlandıracağız
09:13 Emniyete verilen park alanı için 'yürütmeyi durdurma' kararı
09:12 Koruculara 'operasyon' baskısı
09:10 Av. Sümeli: Zehirlenen bazı tutsaklar hastaneye götürülmedi
09:07 Ziyaretçiler Newala Qoriyê'yi kirletiyor
09:06 Bir devlet politikası olarak cenaze ve mezarlıklara saldırı
09:05 Kötü muameleye karşı açlık grevinde