WAN - Kayyıma karşı Colemêrg’e doğru başlatılan "İradeye Saygı Yürüyüşü"nde yer alanlar, “Sayın Öcalan’a yönelik tecrit son bulmadan hiçbir baskı son bulmaz. Yürüyüşümüzü zaferle taçlandıracağız” diye kaydetti.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nin (DEM Parti), 31 Mart seçimlerinin ardından Colemêrg halkının iradesinin gasp edilmesine karşı 30 Haziran’da İstanbul’dan başlattığı “İradeye Saygı Yürüyüşü” 8’inci gününde. Büyük bir kararlılıkla devam eden yürüyüşe katılanlar, yürüyüşün amacına dair değerlendirmelerde bulundu.
‘ZAFER İNANCI İRADELİ KILIYOR’
Êlih’ten yürüyüşe katılan Murat Yargı, kayyım hukuksuzluğuna karşı yollarda olduklarını hatırlatarak, irade gaspına karşı yaşamın her alanında mücadelenin sürdürüleceğini söyledi. Yargı, “Yorgunluk adına dair hiçbir şey yok çünkü içimizde zafer inancı var. Sadece kayyıma değil, savaşa, tecride ve ekonomik krize karşı da yürüyoruz. Her zaman savaşa karşı barışı, ölüme karşı yaşamı savunduk. Aslında kayyumdan ziyade yoksul halkın çocuklarının ölmemesi için yürüyoruz” diye belirtti.
‘İMRALI TEK ÇIKIŞ YOLUDUR’
Türkiye’nin Federe Kurdistan Bölgesi’ne yönelik askeri sevkiyat ve saldırılarına dikkati çeken Yargı, “Savaş derhal durmalı, Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit kaldırılmalıdır. Tecridi kırıp kayyumu göndereceğiz. Ülkedeki tüm sorunların kaynağı tecrittir. Tecrit kırılırsa, kayyum politikası da son bulacaktır. Tek çıkış yolu İmralı’dır. Egeden İç Anadolu'ya kadar proleter halk tecride karşı ortak bir tavır almazsa bu sömürge ateşi katlanarak artar ve bundan herkes nasibini alır. Bu hukuksuzluğa karşı Kurdistan ve Türkiye gençlerini ortak bir tavır almaya çağırıyorum. Gün faşizmi geriletme, tecridi kırma günüdür. İrade gaspına karşı gençliğin birlik olması gerekiyor. Birleşen gençlik karşısında hiçbir hegemon güç duramaz” ifadelerini kullandı.
‘TECRİDE, SAVAŞA KARŞI YÜRÜYORUZ’
Yürüyüşte yer alan Colemêrgli Musa Aşan, kayyım politikalarının Kurdistan’da artık son bulmasını istedi. Aşan, “İrade gaspı son bulana dek eylemlerimizi sürdüreceğiz. Kayyumları kentimizden def edeceğiz. Öte aynadan AKP-MHP iktidarı savaş politikalarındaki ısrarına son vermelidir. Bizler savaşın, cezaevlerindeki baskıların ve kayyum atamalarının son bulması için yürüyoruz” diye belirtti.
İzmir’den yürüyüşe katılan 71 yaşındaki Muhammed Altınsöz, tecride karşı yürüdüklerini söyledi. Tecridin son bulmasıyla kayyım politikasının da son bulacağının altını çizen Altınsöz, şunları belirtti: “Türkiye demokratikleşmeden ve Sayın Öcalan’a yönelik tecrit son bulmadan hiçbir baskı son bulmaz. Tecritle cennet olan ülkemiz cehenneme döndü. Emeklilerin, memurların, halkların ve işçilerin yaşadığı tüm sorunlar tecritle bağlantılıdır. Mücadelemiz insani bir haktır ve tüm halklar içindir.”
‘GERİ ADIM YOK’
Yürüyüşe İstanbul’dan katılan Saadet Dursun, Colemêrg’deki irade gaspına karşı geri adım attırılmadığı müddetçe bu politikanın İstanbul ve İzmir başta olmak üzere diğer kentlere de sirayet edeceğini söyledi. Dursun, “Günlerdir yollardayız, yürüdüğümüz şehirlerde insanlar destek oluyor. Yürüyüşümüzü zaferle taçlandıracağımıza inanıyorum. Sonuç alana dek mücadele ve direnişten vazgeçmeyeceğiz” diye belirtti.
‘AMAÇLARI TASFİYE ETMEK’
Kocaeli’nin İzmit ilçesinden yürüyüşe katılan Filiz Yoloğlu, yürüyüşle iradelerine, kimlik ve topraklarına sahip çıktıklarının altını çizdi. Yoloğlu, şunları belirtti: “Bedel ödemiş bir halkız. Sonuç alana dek daha çok bedel ödemeye de devam ederiz. Kayyım atamasıyla Kürt halkına pes ettirmeyi hedefliyorlar ama pes etmeyeceğiz. Sonuna kadar yolumuza devam edeceğiz. Kürt halkı tarihten beridir hiçbir zulüm karşısında pes etmedi. Hiçbir zaman da pes etmeyecektir. AKP'nin hedefi tasfiye etmektir. Kürt halkı olarak bunun bilincindeyiz. Sonuna kadar mücadele edeceğiz.”