AMED – Ankara’da 8 gazeteciye verilen cezalara tepki gösteren DFG Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu, tüm basın meslek örgütlerine, gazeteciliği kriminalize eden yargı kararlarına karşı duruş sergilemeye çağırarak, “Hakikati yazmaya devam edeceğiz. Karar karşısında geri adım atmadık, atmayacağız” dedi.
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), 3 Temmuz’da Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nce Mezopotamya Ajansı (MA) ve JinNews muhabirlerine verilen 6 yıl 3 aylık hapis cezasını yaptığı açıklamayla protest etti. DFG binası önünde gerçekleştirilen açıklamaya, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ve DİSK Basın-İş’in yanı sıra çok sayıda gazeteci de destek verdi. Üzerinde Kürtçe, Türkçe ve İngilizce “Özgür basın susturulamaz. Gazetecilere özgürlük” yazılı pankartın açıldığı açıklamada, “Gazetecilik hapsedilemez” yazılı dövizler taşındı. Açıklamada da sık sık, “Özgür basın susturulamaz” sloganı atıldı.
Kürtçe ve Türkçe yapılan açıklamanın Kürtçesini MKG Başkanı Rosa Metina, Türkçesini ise DFG Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu okudu.
Müftüoğlu, gazetecilere yönelik baskı, gözaltı ve yargı tacizinin devam ettiğine dikkati çekerek, özellikle de Kürt gazetecilerin, iktidar tarafından yargı kıskacına alınarak, çalışamaz hale getirilmek istendiğini söyledi. Son iki yıldır sistematik olarak yapılan operasyonlarda, özgür basın çalışanlarının kurumlarına ve evlerine baskınlar yapıldığını, ekipmanlarına el konulduğunu ve gözaltına alınarak, tutuklandıklarını hatırlatan Müftüoğlu, 8 Haziran 2022’den bu yana en az 34 gazetecinin mesleki faaliyetleri nedeniyle gözaltına alınarak, tutuklandığını aktardı.
‘GAZETECİLER YARGI ELİYLE SUSTURULMAK İSTENİYOR’
Ankara’da yargılanan gazetecilere mesleki faaliyetlerinden kaynaklı ağır cezalar verildiğini sözlerine ekleyen Müftüoğlu, “İktidar bir kez daha yargı eliyle gazetecileri susturmaya çalıştığını gösterdi” tepkisinde bulundu. Kürt gazetecilerin mesleklerini yapamaz hale getirilmek istendiğine dikkati çeken Müftüoğlu, konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı: “Aksi halde uydurma tanık ifadeleri ve yaptıkları haberler gerekçesiyle hazırlanan bir davadan gazetecileri ‘örgüt üyesi’ diye tanımlamak mümkün değildir. Bu davadaki kararla bizlere, Kürt sorunundaki çözümsüzlük hali ve tecridi işleyen ve bunu gündeme getiren gazetecilerin cezalandırılacağı mesajı verilmektedir. İktidar yargı eliyle bize ve tüm gazetecilere ‘Kürt sorunu, kadın mücadelesi, tecrit, demokrasi alanlarına dair haber yapmayın’ diyor. Biz de bu topraklarda çalışan gazeteciler olarak gördüğümüzü yazmaya ve tüm dünyaya bu hakikati duyurmaya devam edeceğiz.”
‘GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ’
“30 yılı aşkın süredir bombalamalara, katletme ve tutuklamalara karşı gerçeği yazmaktan bir an olsun vazgeçmeyen Kürt gazeteciler olarak bu karar karşısında da geri adım atmadık, atmayacağız. Gerçekleri her koşulda yazmaya devam edeceğiz” diyerek, kararlılık mesajı veren Müftüoğlu, tüm basın meslek örgütlerine, gazeteciliği kriminalize eden bu yargı kararlarına karşı duruş sergileme çağrısında bulundu.
‘YAZMAYA DEVAM EDİYORLAR’
TGS Amed Temsilcisi Mahmut Oral da Kürt gazetecilerle dayanışma içerisinde olduklarını belirterek, “Egemenlerin ve onların emir kulu olan yargıya seslenmek istiyorum; Onları susturabileceğinizi zannettiniz. Ama korkmuyorlar ve yazmaya devam ediyorlar. Gazetecilik hapsedilemez” dedi. Gazetecilerin asla geri adım atmayacağını ve gerçekleri ortaya çıkarmaya devam edeceğini belirten DİSK Basın-İş Amed Temsilcisi Hakkı Boltan ise “Sinan Ateş davasında da gördük yargılamalarda neler yapıldığını. Adaleti öyle bir hal getirdiler ki adalet gizli tanıklarla sağlanmaya çalışılıyor. En büyük kriz adaletin olmaması krizidir. Bunun sağlanması gerekiyor” şeklinde konuştu.