AMED - Amed Şiddetle Mücadele Ağı, 23 Haziran’da katledilen Hilal Kar’ın faili Mehmet Demirhan’ın biran önce yakalanması için çağrıda bulundu. Tehdit edildiğini belirten Kar’ın kız kardeşi Rabia Kar, “Hilaller, Ayşeler, Fatmalar ölmesin” dedi.
Amed Şiddetle Mücadele Ağı, 23 Haziran’da Rezan (Bağlar) ilçesinde 33 yaşındaki Hilal Kar’ı katleden Mehmet Demirhan’ın yakalanması için adliye önünde açıklama yaptı. Açıklamada kadınlar katledilen Kar’ın fotoğrafları yanı sıra fail Mehmet Demirhan’ın fotoğrafları da “katil” yazılarıyla taşındı. Açıklamaya katledilen Hilal Kar’ın ailesi de katıldı.
Eylemde konuşan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed Milletvekili Ceylan Akça, devletin kadın cinayetleri noktasında üzerine düşünü yapmasını söylemek için bir araya geldiklerini ifade etti. Failin Hilal Kar’ın 5 yaşındaki erkek çocuğunu da alarak kaçtığını belirten Akça, her tarafı MOBESE, karakolla çevrili bir kentte bulunamadığını söyledi.
Katilin aranması yerine kadın kazanımlarına saldırılar düzenlendiğine işaret eden Akça, “Sokaklarda kadınların hangi havuza nasıl gireceğine karışan ve onları katletmekle övünen erkeklerin gezmesine izin veriliyor. İstanbul Sözleşmesi’nden çekiliyor, 6284’teki nafaka hakkı maddesine takılarak, kadınları koruyan mekanizmalar alaşağı ediliyor. Tek yapılmayan şey kadınları korumak ve kadınlara utanmadan bana 3-5 çocuk yapın diyorlar. Bu zihniyeti lanetliyoruz” dedi.
Açıklamayı Amed Şiddetle Mücadele Ağı adına İHD Amed Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Avukat Berfin Elçi okudu. Fail Mehmet Demirhan’ın uzun süredir Hilal Kar’a sistematik şiddet uyguladığını, ölümle tehdit ettiğini belirten Elçi, Kar’ın ailesiyle yaptıkları görüşmede, fail Mehmet Demirhan’ın 5 yaşındaki müşterek çocukları olan Argeş’i de kaçırdığı belirtildiğini aktardı.
ÇOCUK ŞUBE İŞLEM YAPMADI
Fail Demirhan’ın silahlı olarak olay yerine geldiğini ve Kar’ı “planlı ve tasarlayarak” öldürdüğüne dikkat çeken Elçi, Kar’ın ailesinin failin yanında götürdüğü 5 yaşındaki Argeş için Diyarbakır Emniyeti Çocuk Şube Müdürlüğü’ne başvurduğunu ancak kendilerine yetkililerin “Cinayet Şube ile ters düşeriz" denilerek, işlem yapılmadığını belirtti.
Fail Demirhan’ın uyuşturucudan sabıkası olduğunu kaydeden Elçi, “13 gündür failin yakalanmaması ve 5 yaşındaki çocuğa ulaşılmaması etkin bir soruşturmanın yürütülmediğini göstermektedir. Çocuğun fiziki ve psikolojik durumu açısından hayati tehlikesinin olabileceği endişemiz artmıştır” diye belirtti.
‘YARGI SORUMLULUĞUNU YERİNE GETİRMİYOR’
Bu olayın kadınların iradesini yok sayan ve kendi hayatlarına dair karar almalarına tahammül edemeyen bir zihniyetin ürünü olduğunun altını çizen Elçi, şunları söyledi: “Çünkü kadınlar, kendi hayatları ile ilgili kararlar aldıklarında, egemen eril anlayışın tahakküm ve baskı ile kurduğu, kadını iradesiz ve obje olarak konumlandıran bu sistemin temelleri sarsılacak ve yıkılacaktır. 6284 sayılı Kanunu etkin uygulamayan, İstanbul Sözleşmesi'nden tek taraflı çekilen devlet ile yargılama süreçlerinin cezasızlıkla sonuçlandığı ve cezasızlığı ilke edinen yargının sorumluluğunu yerine getirmediği, bunun da failleri cesaretlendirdiği açıktır.”
Kadına yönelik şiddetin sadece bireysel trajediler yaratmakla kalmadığını aynı zamanda toplumsal yapının da çürümesine neden olduğunu vurgulayan Elçi, bu tür şiddet olaylarının, toplumda kadınların güvende olmadıkları bir ortam yarattığını ve kadınların hayatlarının her alanında eşit haklara sahip olma mücadelelerini zorlaştırdığını belirtti.
“Her kadının güvenle yaşayabileceği, şiddetin hiçbir türüne maruz kalmayacağı bir toplum inşa etmek, hepimizin ortak sorumluluğudur” diyen Elçi, “Kadına yönelik şiddetle mücadele sadece kadınların değil, toplumun tüm kesimlerinin ortak sorumluluğu olmalıdır. Eğitim sisteminden başlayarak toplumsal cinsiyet eşitliği bilincinin kazandırılması, yargı süreçlerinde adaletin sağlanması ve cezasızlık politikalarının sona erdirilmesi gerekmektedir. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için hem yasal düzenlemeler hem de toplumsal farkındalık kampanyaları önemlidir. Medyanın rolü de bu noktada kritiktir; şiddeti romantize etmeyen, mağdurları suçlamayan ve kadınları güçlendiren bir dil kullanılmalıdır. Kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin tamamen sona ermesi ve toplumsal algının değişmesi için topyekûn bir mücadele; devletin, sivil toplumun ve bireysel aktivizmin vazgeçilmez bir parçası olmalıdır” ifadelerini kullandı.
Elçi, son olarak failin biran önce yakalanması çağrısında bulundu.
Açıklama sonrasında konuşan Hilal Kar’ın ablası Ebru Kar, “Bugün benim ablam, yarın başka birinizin kardeşi yeterli cezalandırmamasından cesaret buluyorlar. Bu şekilde devam ederse daha da bu kadın cinayetleri maalesef artacak, failin bulunmasını istiyoruz” dedi.
KARDEŞ KAR: TEHDİT EDİLİYORUM
Kar’ın kız kardeşi Rabia Kar da tehdit edildiğini dile getirerek, şunları söyledi: “Katil Mehmet Demirhan hala aramızda ve hala bir sürü cana zarar verecek güçtedir. Devlet, tüm Türkiye çapında arıyoruz demesine rağmen 13 gün az bir zaman değil. Yeğenim Argeş’i alıp kaçırdı. Her şeyi planlayarak, yaptı. Ablam sabah çocuklarına ekmek kazanmak için işe giderken öldürüldü. Hilaller, Ayşeler, Fatmalar ölmesin. Artık bir çare bulunsun. Herkes sesimizi duysun. Lütfen duyun. 13 gün oldu. Benim yeğenlerim yetim, öksüz kaldı. Benim canım da tehlike de bende tehdit edildim. Karakola bildirdiğim halde somut delil istendi. Somut delil yok, ben öldürülünce mi her şey çözülecek? Ben ablam gibi katledilince mi her şey sonuca varacak, evime giremiyorum.”