WAN - Emekli-Sen Wan Şube Başkanı Timur Sayyiğit, 2024 yılının "emeklileri öldürme yılı" olarak nitelendirerek, "Kürt coğrafyasına yağdırılan mermilerin bütçesi halka aktarılsa bu bütçe herkese yeter" dedi.
Büro Emekçileri Sendikası Araştırma Merkezi (BES-AR) 2024 Haziran açlık ve yoksulluk sınırını geçtiğimiz günlerde açıkladı. Buna göre açlık sınırı 25 bin 374 lira, yoksulluk sınırı ise 70 bin 253 lira oldu. Söz konusu rakamlara göre milyonlarca kişi açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşam mücadelesi veriyor. En büyük zorluğu ise, 10 bin TL ücret alan emekliler yaşıyor. Emekliler, bir 30 Haziran Dünya Emeklilik Günü'nü daha ekonomik krizin gölgesinde karşılıyor.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'na (DİSK) bağlı Emekliler Sendikası (Emekli-Sen) Wan Şube Başkanı Timur Sayyiğit, emeklilerin yaşadıkları zorluklara dair konuştu.
'ŞATAFATA VAR EMEKLİYE YOK'
İktidarın maaşları düşük vermek için enflasyon oranlarını düşük gösterdiğini söyleyen Sayyiğit, "Beyefendiler verdikleri bu maaşla sadece 10 gün geçinebiliyorsa biz de bu para ile geçinmeye razıyız. Geçen yıl ile bu yıl dikkate alındığında her şeye zam geldi. Ama emekli maaşı yerinde sayıyor. Bu yetmiyor sırf emekli maaşını yükseltmemek için enflasyonu hep düşük gösteriyorlar. Emeklinin maaşı artmasın ve ezmek için ellerinden geleni yapıyorlar" diye kaydetti.
Emekli maaşlarına zam yapılmasını isteyenlerin hedef alındığına dikkati çeken Sayyiğit, "Katara fabrika satıyorsun, insanları uzaya göndermeye para var, lüks hayatınıza para var, ama emekliye yok. Sizin ve yandaşlarınızın şatafatlı hayatlarıyla ülke batmıyor da emekli ile mi devlet batacak? Bugün eğer sizler orada oturup maaş alıyorsanız bu 30-40 yıllık çalışan emeklilerin alınteri sayesindedir. Ülke ayakta duruyorsa bu emeklilerin alınteri sayesindedir" ifadelerini kullandı.
EMEKLİLERİ ÖLDÜRME YILI!
AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 2024 yılını “Emekliler Yılı" ilan etmesini hatırlatan Sayyiğit, "Emekliler için insanca bir yaşam umut ederken tam tersi oldu. Bu yılın ‘emeklileri öldürme’ yılı olarak ilan edildiğinin farkına sonradan vardık. Mesela geçen yıl elektrik faturasına 300 TL, suya 250 TL ödüyorduk. Bu yıl elektrik faturası 500, su ise en az 350 TL ile 400 TL arası geliyor. Domatesin kilosu geçen yıl 15 TL iken bu yıl 25 TL ile 30 TL arasında. Ama emekli zammı yerinde duruyor. Kısacası emekli mağdur bir yaşam sürüyor. Bu ülkede emekliye yapılan zülüm hiçbir yerde yapılmıyor. Bu hükümet sadece yandaşlarını yedirip içiriyor. Bunun dışında asgari ücretlisinden tutalım, çiftçisine kadar herkesim zorluklar çekiyor" diye konuştu.
'BÜTÇE SAVAŞA DEĞİL HALKA AKTARILSIN'
Geçmiş yıllarda emeklilerin maaşlarıyla ev alabildiğini ancak artık 3 emeklinin birlikte bir ev alamadığını söyleyen Sayyiğit, "İnsanlar artık sokaklarda ‘açım’ diye bağırıyor. Ancak buna rağmen onlar şatafatlarından ödün vermiyor. ‘İtibardan tasarruf olmaz’ diyorlar. Senin itibarından tasarruf olmuyorsa emekliden neden tasarruf yapıyorsun? Böylesi çelişkili bir hükümetle baş başayız. Bu hükümet kesinlikle gitmelidir. Gitmediği sürece emekliler başta olmak üzere bu ülkede herkes daha da sıkıntı yaşayacak” dedi.
Yaşanan sorunların temelinde yanlış politikalar olduğunu belirten Sayyiğit, şöyle devam etti: "Diyanet İşleri Başkanı bize şükretmeyi öğretiyor ancak kendisi milyarlık araçlarla ve korumalarla geziyor. Eşinin 5 milyon TL değerinde bir arabaya bindiği biliyorum. Kürt coğrafyasına yağdırılan mermiler, topların bütçesi halkın bütçesine aktarılsa bu bütçe herkese yeterlidir. Savunmaya aktarılan bütçeyle kendi ceplerini dolduruyorlar."
MA / Mehmet Güleş