ANKARA- DEM Parti, kayyım atamalarına olanak sağlayan düzenlenmenin değiştirilmesi için Meclis'e kanun teklifi verdi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekilleri Sezai Temelli ve Gülüstan Kılıç Koçyiğit, belediyelere kayyım atama olanağı sağlanması için 2016 yılında Kanun Hükmündeki Kararname (KHK) ile yapılan düzenlemenin değiştirilmesi için Meclis'e yasa teklifi sundu. Düzenlemenin Olağanüstü Hal kapsamında yayınlanan KHK ile yapıldığına işaret edilen teklifte, "KHK ile sadece halk iradesiyle seçilmiş eşbaşkanlar görevlerinden alınıp belediyeler gasp edilmiş, yine halk iradesiyle seçilmiş belediye meclisleri, encümen ve komisyonlar da atanmış memurların kontrolüne bırakılmıştır" denildi.
Düzenlemeyle yerel yönetimin merkezi yönetimine bağlandığına işaret edilerek, yerel yönetimlerdeki görevden uzaklaştırılmanın kalıcı hale geldiğinin altı çizildi. Görevden almanın belli periyotlarla yeniden değerlendirmelerle göreve iade imkanını ortadan kaldırıldığı vurgulanan teklifte, bu durumun İçişleri Bakanlığına hukuki yönden denetlemez bir yetki alanı açtığı vurgulandı.
144 BELEDİYEYE KAYYIM ATANDI
Söz konusu KHK ile 11 Eylül 2016'da başlatılan kayyım atama uygulamasıyla Barış ve Demokrasi Partisi'nin 95 belediyesine kayyım atandığı, 2019'da da Halkların Demokratik Partisi'nin 48 belediyesine kayyım atandığı vurgulandığı teklifte, son olarak 3 Haziran’da Colemêrg Belediyesine kayyım atandığı hatırlatıldı. Colemêrg Belediyesi Eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış hakkında iddianameyi hazırlayan savcının Fethullah Gülen yapılanmasından arananlar listesinde bulunduğu kaydedildi.
Şu ana kadar Kürtlerin yoğun yaşadığı il, ilçe ve beldelerde toplam 144 kayyım atandığı belirtilen teklifte, Kürtlerin yoğun yaşamadığı ve görevden alınan belediye başkanının diğer partilerden olduğu 15 belediyeye kayyım atanmadığı, belediye meclisinin seçimle yeni başkanı seçildiğinin altı çizildi.
YURTTAŞLIK HAKKINDAN MAHRUM BIRAKILDI
Kayyım atamaya gerekçesi oluşturmak için eşbaşkanların düşünce ve ifade haklarının ihlal edildiğini, buna örnek olarak önceki beraat eden dönem Erxeni (Ergani) Belediye Eşbaşkanı Ahmet Kaya'nın durumuna işaret edildiği teklifte, Kaya'nın beraat etmesine rağmen görevine iade edilmediğinin altı çizildi. Teklifte, "Tüm bunlar kayyım siyasetinin ve kayyıma gerekçe yapılan düzenlemenin Kürt halkının seçme-seçilme hakkını, siyaset yapma olanaklarını ortadan kaldırdığını göstermektedir. 2016 yılından bu yana kayyım uygulaması Kürtlerin yoğunlukla yaşadığı illerde seçim sonuçlarını hükümsüz bırakmış ve böylelikle Kürt halkını yurttaşlık haklarından mahrum etmiştir" ifadelerine yer verildi.
'BÜTÇE YANDAŞ KURUMLARA AKTARILMAKTA'
Kayyımların yaptığı ve kamuoyuna yansıyan yolsuzluk ve usulsüzlüklere işaret edilen teklifte, "Belediyeler, bölgeleri içerisinde halka hizmet sunan kamu idareleri olmaktan çıkarılmış, halkın vergileriyle oluşan bütçe, şeffaflıktan uzak bir şekilde yandaş kurumlara aktarılarak, usulsüz harcamalarla eritilmiştir. Kayyımların halkın parasını nasıl israf ettiği, kayyım atanan Hakkari’de açıkça görülmüştür" diye belirtildi.
Teklifte, kayyım uygulanmasının seçimle elde edilemeyen belediyelerin vesayetle elde edilmesine olanak sağladığı, kayyımların yarattığı tahribatın bu uygulamanın mevzuattan kaldırılmasını zorunlu kıldığı kaydedildi. Teklifte, sadece kayyım uygulamasının değil, belediye eşbaşkanlarının görevden uzaklaştırılmasına olanak sağlayan maddelerin de demokrasinin temel ilkeleri, hukukun üstünlüğü, temel insan hak ve özgürlükleri gibi evrensel kurallar gereğince demokratikleştirilmesi gerektiğinin altı çizildi.