İSTANBUL - Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün sağlanması talebiyle "Özgürlüğe ses ver" eylemi başlatan tutsak yakınları, tüm baskılara rağmen alanlarda olmaya devam edeceklerini söyledi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın üzerindeki tecridin kaldırılması ve fiziki özgürlüğünün sağlanması için yürütülen eylem ve etkinlikler devam ediyor. Tutsakların aynı taleple başlattığı açlık grevi 4 Nisan'dan bu yana mahkemeleri boykot ederek, aile ve telefon görüşmelerine çıkmama eylemiyle devam ediyor. Dışarıda ise tutsak yakınları öncülüğünde ise "Özgürlüğe ses ver" eylemleri başlatıldı. Tutsakların taleplerinin karşılanması için her hafta eylemlerini cezaevleri önünde sürdüren tutsak yakınları, sürdürdükleri eylemleri ve taleplerini anlattı.
'ÖCALAN ÖZGÜR OLANA KADAR SÜRDÜRECEĞİZ'
Tutsak yakını eylemcilerden Fince Akman, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü sağlanana kadar eylemlerine aralıksız devam edeceklerini belirterek, "Abdullah Öcalan bizim ve çocuklarımızın iradesidir" dedi.
Yaklaşık 3 aydır çocuklarından haber alamadıklarını dile getiren Akman, "Çocuklarımız Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünü sağlamak için kendileri de Abdullah Öcalan'la aynı koşullarda kalmak için bu eylemi başlattı. Dünya, Sayın Öcalan’ın ne durumda olduğunu merak ediyor. 3 yıldan fazladır kendisinden haber alamıyoruz, yaşıyor mu, sağlık durumu nasıl bilemiyoruz. Bizler de tüm bu tecrit haline karşı eylemlere geçme kararı aldık. Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü sağlanana kadar alanlarda olmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
'KİMSE İRADEMİZİ KIRAMAZ'
Tecridi kabul etmediklerinin altını çizen Akman, "Biz tutuklu aileleri asla bu tecrit durumunu kabul etmeyeceğiz ve elimizden ne gelirse yapacağız. Biz çocuklarımızın ve Önder'imizin izinde olmaya devam edeceğiz. Asla kimseye boyun eğmeyeceğiz, kimse bizim irademizi kıramaz" diye konuştu.
'BASKILARA KARŞI MEŞRU MÜCADELE FARZDIR'
Tutsak yakınlarından Raife Çelik, baskılara karşı mücadelenin önemine dikkati çekerek, "Kürt halkına yönelik baskılar her geçen gün katlanarak artıyor. Cezaevleri önünde, alanlarda, her yerde saldırılar var. En doğal hakkımız olan eylem ve ekinliklerde bile saldırıyla karşılık veriyorlar. Fakat tüm baskılara karşı Kürt halkı ve dostlarının amansız mücadelesi de var. Biz kendi çocuklarımızın davasının izindeyiz. Bu kadar zulüm ve baskı altında olmamıza rağmen birde belediyelerimize kayyım atıyorlar. Kayyım atayacaklarına bize hesap versinler. Bu bir zulümdür bu zulmü kabul etmeyeceğiz. Bu gün bayram, ama bize bayramı da zehir ettiler. Biz her şeyin farkındayız bayramda olsa savaşta olsa direneceğiz. Çocuklarımız ve Önder'imiz cezaevinde olduğu sürece biz direnmeye mecburuz. Bütün onurlu Kürt halkını da cezaevlerine sahip çıkmaya çağırıyorum" şeklinde konuştu.
'TÜM BASKILARA RAĞMEN ALANLARDA OLACAĞIZ'
Cezaevlerindeki tutsakların taleplerinin kendi talepleri olduğunu vurgulayan tutsak yakını Gülsüm Dağ, Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit kalkana kadar alanlarda olacaklarını söyledi. Her hafta eylemlerini sürdürdüklerini anımsatan Dağ, "Çocuklarımız için buradayız, her hafta cezaevi kapısındayız. Bizim için önemli olan çocuklarımızın talebinin yerine getirilmesidir. Çocuklarımızın talebi tecridin kaldırılmasıdır, onların talebi bizim talebimizdir. Bizler kanımızın son damlasına kadar çocuklarımızın arkasındayız. Biz devletin hiçbir baskına boyun eğmeyeceğiz. Tüm baskılara karşı alanlarda olacağız ve davamızdan asla vazgeçmeyeceğiz" diye belirtti.
'TECRİDE KARŞI HERKES AYAĞA KALKMALI'
Tutsak yakınlarından Cemile Karakaş ise, tecridin kendileri için unutulacak bir konu olamadığını vurgulayarak, "Devlet tecrit gündemini geride bırakmak için kayyım politikasını devreye koydu. Bizim için tecrit unutulacak bir konu değildir. Zaten kayyım da tecrit olduğu için var. Biz yaklaşık 3 aydır çocuklarımızdan hiçbir şekilde haber alamıyoruz. Çocuklarımız zaten dört duvar arasındadır, ne istiyorlar çocuklarımızdan? Bayramda bile çocuklarımızdan haber alamıyoruz, bizlerde bu tecrit ve kayyıma 'Hayır' demek için buraya geldik. Bütün onurlu Kürtler, tecride karşı ayaklanmalı ve sesini çıkarmalıdır. Biz, çocuklarımız ve Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit parçalanana kadar meydanlarda olacağız. Biz devletten korkmuyoruz. Kanımızın son damlasına kadar direneceğiz" diye kaydetti.