İZMİR - İzmir'de 3 yıl önce katledilen Deniz Poyraz'ın ailesi, barış ve adalet mücadelesinin kendilerini dinç tuttuğuna işaret ederek, "Deniz, Kürt halkının mücadelesi ve kalbinde yaşıyor" dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü binasına dönük 17 Haziran 2021 tarihinde gerçekleştirilen silahlı saldırının üzerinden 3 yıl geçti. Onur Gencer tarafından yapılan saldırıda parti çalışanı Deniz Poyraz hayatını kaybetti. Katil Gencer’e müebbet hapis cezası verilirken, arkasındaki güçler ise açığa çıkarılmadı.
DENİZ HER YERDE
Saldırıda hayatını kaybeden Poyraz'ın anısı, İzmir başta olmak üzere birçok kentte yaşatılıyor. Poyraz için katledildiği yerde “Deniz Poyraz Köşesi” kuruldu. Buraya bırakılan anı defterine Deniz'e dair duygu ve düşünler yazılıyor. Parti binasında Deniz Poyraz adına kadın odası açıldı. Partili kadınlar, tüm çalışmalarını bu odada yürütüyor. Birçok aile de, yeni doğan bebeklerine Deniz Poyraz adını vererek, ismini yaşatıyor. Sanatçılardan, siyasi parti ve kadın örgütlerine kadar birçok kesim yaptığı çalışmaları Deniz Poyraz’a atfetti. HDP Gençlik Meclisi, “Bağımlılığın ağlarını del” şiarıyla birçok kentte Deniz Poyraz adına futbol turnuvaları gerçekleştirdi. Adına şiirler, şarkılar bestelendi, tutuklu yazar Yunus Okuyucu tarafından "Bir Deniz tanıdım" isimli kitap yazıldı. Deniz'in adı kent bostanlarından sokaklara verildi.
Bu yıl da Poyraz anısına birçok eylem ve etkinlik düzenlenecek. Poyraz, katledildiği saat 11.05'te kabri başında anılacak. Ardından Konak İskelede denize karanfil bırakılacak.
ANNESİ BARIŞIN SÖZCÜSÜ OLDU!
Poyraz'ın anne ve babası, 3 yıldır katilin arkasındaki gücün açığa çıkartılması ve gerçek adaletin tesis edilmesi için mücadele veriyor. Poyraz katledildikten sonra parti binası önünde "Bir deniz gider, bin deniz gelir" sözleriyle hafızalara kazınan anne Fehime Poyraz (57), birçok sağlık sorununa rağmen eylemlerde yerini alıyor. Cezaevi önlerinden sokak eylemlerine ve adalet nöbetlerine kadar en önde yerine alan anne Poyraz, adalet ve barış mücadelesini yükseltiyor. Kızı katledildikten sonra Barış Annesi olan Poyraz, son bir yıldır da İzmir Barış Anneleri İnisiyatifi'nin sözcülüğünü yapıyor.
BABA ANYAKAYDER'DE YÖNETİCİ OLDU
Baba Abdullilah Poyraz da ülkedeki tüm adaletsizliklere karşı barış ve adalet mücadelesinde yerine alıyor. Anne Poyraz ile birlikte neredeyse tüm eylemlerde yerini alan baba Poyraz, yakınlarını kaybeden ve kaybolan yakınlarının akıbetini öğrenmek isteyen aileler tarafından kurulan Anadolu Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ANYAKAY-DER) de görev aldı. Baba Poyraz da 1 yıldır ANYAKAY-DER İzmir'in yöneticiliğini yaparken, burada yürüttüğü çalışma ile savaşın son bulması ve çocukların ölmemesi için mücadele ediyor.
EVİN HER KÖŞESİNDE DENİZ VAR
Katliamın 3'ncü yıl dönümü nedeniyle ziyaret ettiğimiz Poyraz ailesinin evinin neredeyse her köşesinde Poyraz'a ait fotoğraflar bulunuyor. Yine farklı kentlerden Poyraz adına gelen eşyalar yer alıyor. Poyraz adına gelen tüm hediyeler evin bir odasında toplanıyor. Cezaevinden gelen mektuplar, kitaplar, el emeği eşyalar, fotoğraflar, ödül plaketleri, ressamların gönderdiği çizimler de aile tarafından arşivleniyor. Aile, Poyraz adına gelen tüm eşyaları bu odada toplayarak, geleceğe miras kalsın istiyor. Evdeki en dikkat çeken detay ise, Poyraz'ın en sevdiği ve ektiği çay çiçeklerinin evin birçok yerinde bulunuyor olması. Aile, Poyraz'ın ektiği çiçeklere gözü gibi bakıp, solmaması için elinden geleni yapıyor.
Anne Fehime ve baba Abdullilah Poyraz ile aradan geçen süreci konuştuk.
MÜCADELE DİNÇ TUTUYOR
Anne Poyraz, Deniz'in ölümünün üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen, katledildiği günü dünmüş gibi hissettiğini söyledi. Kızının katledildiği günü hiçbir zaman unutmayacağını söyleyen Poyraz, "Deniz aramızda yaşıyor gibi hissediyorum. Hala Deniz'in yaşamını yitirdiğine inanmıyorum, sanki bizimle birlikte evde yaşıyor. 2 yıla yakın psikoloğa gittim. Pisikologa Deniz’i anlatınca iyi geliyordu, ama asıl iyi gelen mücadele oldu. Son 1 yıldır gitmiyorum, şimdi daha iyiyim. Deniz'in ölümünden sonra mücadelede daha aktif oldum. Daha çok mücadele etmem gerektiğini gördüm. O nedenle de elimden geldikçe mücadelenin her alanında yer almaya çalışıyorum" dedi.
'YAŞADIĞIM SÜRECE KATİLLERDEN HESAP SORACAĞIM'
Kızının işkence ile katledildiğini, katilin bunu mahkeme salonlarında da itiraf ettiğini anımsatan Poyraz, "Yapılan yargılamada sadece katil ceza aldı, tetikçileri ve arkasındaki güçler açığa çıkartılmadı. katil Deniz'i tek başına öldürmedi. Arkasında güvendiği kişiler vardı. Bu dünyada yaşadığım sürece katillerden hesap soracağım. Gerçek sorumluların açığa çıkması için adalet isteyeceğim. Tek isteğim savaşın son bulması, çocuklarımızın ölmemesidir. Bizim mücadelemizde bunun içindir" diye belirtti.
Deniz'in halklar tarafından çok sahiplenildiğini söyleyen Poyraz, "Cenaze töreni mahşer günü gibiydi. Ben hayatımda böyle bir sahiplenme görmedim. Bunu görünce ister istemez mücadelenin daha çok olmasını istiyorsun. O nedenle Deniz sadece benim kızım değil, tüm Kürt, Türk, dünya halklarının kızı olduğunu söylüyorum" diye belirtti.
YÜZLERCE DENİZ BÜYÜYOR
Poyraz, hala bile yurt içi ve yurt dışından, cezaevlerinde tahliye olanların evlerine gelip taziye mezar ziyareti yaptıklarını söyledi. Halkın bu sahiplenmesinin kendilerini 3 yıldır ayakta tuttuğunu dile getiren Poyraz, "Bize güç ve moral oluyor. Deniz'in yokluğunu aratmıyorlar. Deniz adına çok fazla hediye geliyor. Yüzlerce aile bebeğinin ismini Deniz koydu. Aileleri ile görüşüyorum, Denizler büyüyor. Hala yeni doğanlara bile adı veriliyor. Deniz'in adını çocuklarına vererek, yaşatıyorlar. Deniz'i yaşatan herkese teşekkür ediyorum. Deniz dünyada bir yıldız ve tarih oldu. Nereye gitsem Deniz'den ve mücadelesinden bahsediyorlar" ifadelerini kullandı.
PARTİYE GİTMEK HEM ÜZÜYOR, HEM DİNÇ TUTUYOR
Kızının katledildiği partiye her gittiğinde yaşadığı o günü hatırladığını belirten Poyraz, şöyle devam etti: " Her gittiğimde gözlerim Deniz'i arıyor. Katledildiği an gözlerimin önüne geliyor. Kızımın orada işkence ile katledildiğini hatırlatıyorum. Hala bile katledildiği mutfağa gidemiyorum. Çünkü Deniz'in kanı orada döküldü. Hissettiğim bu duygulara rağmen Partime gidiyorum. Şunun farkındayım; o parti de kızımın bana emaneti var. Barışa mücadeleye olan inanıcının emaneti var. Partiye gitmek beni hem üzüyor, hem dinç tutuyor. Deniz'in bana bıraktığı mücadelenin emaneti ile ayakta duruyorum. Bu mücadelenin bir parçası olmak beni dinç tutuyor."
DENİZ ÇİÇEĞİ
Evin balkonlarından, pencere kenarlarına kadar canlılıklarıyla dikkat çeken çay çiçeklerini sorduğumuzda anne Poyraz, "Deniz'in çiçekleri" deyip şöyle anlatıyor; "Deniz çay çiçeklerini çok seviyordu. Evde bulunan çay çiçekleri hepsi denizin ektikleri. Kurumamaları için çok iyi bakıyorum. Birçok aile çay çiçeklerinin adını bile Deniz çiçeği koymuş. Her yıl ölüm yıl dönümünde de komşularımız ve arkadaşları çay çiçeklerini mezarına ekiyorlar."
'BARIŞ İÇİN ÖCALAN ÖZGÜR OLMALI'
Barış Annesi olarak mücadelesini sürdürdüğünü söyleyen Poyraz, "Binlerce anne benim gibi çocuğunu kaybetti, bende o annelerden biriyim. Çocukları yaşamını yitiren annelere evde oturmak haramdır. Çocuklarımızın izinde olmak için mücadele etmemiz gerekir. Eğer anneler evinde oturursa, Deniz gibi binlerce çocuğumuz ölür. Ölümlerin olmaması için bunu yapmalıyız. Bende barış için elimden geleni yapacağım, mücadelen vazgeçmeyeceğim. Kızım katledildi ama fikri, ruhu ve düşleri bugün Kürt halkının mücadelesinde yaşıyor. Barış istiyorum. Barışın da PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılarak, özgürlüğünün sağlanmasıyla mümkün olduğunu biliyorum. Zindanlar yıkılsın, önderliğimiz özgür olsun, tüm siyasi tutsaklar serbest bırakılsın" diye konuştu.
'KÜRT HALKININ MÜCADELESİNDE YAŞIYOR'
Baba Abdullilah Poyraz da, kızının katledilmesinin üzerinden yıllar geçse de kabullenmekte zorlandığını söyleyerek, "Sanki yaşamını yitirmemiş, bizimle yaşıyor gibi hissediyorum. Ölümünü kabullenmek zor geliyor. Deniz her zaman aklımda. Kızımın yokluğunun üstesinden mücadele ile geliyorum. Ölümünden sonra nerede bir eylem olsa gitmeye çalışıyorum, adaletsizliklerin son bulmasını istiyorum. Deniz ve onun gibi binlercesi ölmedi, Kürt halkının mücadelesi ve kalbinde yaşıyor. Yürüttüğümüz tüm çalışmalarda onları anıyor, yaşatıyoruz. Denizler mücadelemizde yaşıyor. Mücadelemiz barış ve adalet gelinceye kadar sürecek" diye konuştu.
MA / Semra Turan