HABER MERKEZİ - Türkiye’nin devam eden saldırılarını değerlendiren gazeteci Keser Buldan, "Yasaklı silahlar kullanılmasına rağmen kurgulanan başarı elde edilemiyor" dedi.
Türkiye’nin Federe Kurdistan Bölgesinin Zap, Metîna ve Avaşîn alanlarına dönük 17 Nisan 2022'de başlattığı saldırılar devam ediyor. KDP’yi yanına alan Türkiye, binlerce kez kimyasal ve yasaklı silahlara başvurmasına rağmen istediği sonucu elde edemedi. Saldırılarına yeni ortaklar aramaya başlayan Türkiye, bir yandan Irak, bir yandan İran bir yandan da KDP hükümetleriyle görüşme trafiğini artırdı.
2024’ün ilk 5 ayı verilerine göre, bin 199 savaş uçağı saldırısı, 64 yasaklı patlayıcı saldırısı, 113 patlayıcı yüklü drone saldırısı, 83 saldırı helikopter ve 287 kimyasal silah saldırısı olmak üzere toplam bin 746 saldırı Türkiye tarafından gerçekleştirildi.
‘YASAKLI SİLAHLAR KULLANILIYOR’
Türkiye’nin bölgeye dönük devam eden saldırıları yakından takip eden gazeteci Keser Buldan, son gelişmeleri değerlendirdi. Türkiye’nin başlattığı saldırıların KDP ortaklığıyla Avaşin, Metîna, Zap, Xakurkê ve Garê bölgelerinde devam ettiğini ifade eden Buldan, “Türkiye, Kurdistan’a tüm gücüyle saldırırken, HPG de, Türkiye’nin saldırılarına karşı geliştirdiği yeni tekniklerle cevap veriyor. Saldırılarda sivil alanları da hedef alınıyor. HPG'nin verilerine göre, 2021'den bu yana kimyasal silahlar dahil olmak üzere bir dizi yasaklı silah kullanıldı. Bu saldırılar, sadece rakamlarla değil, insanlık dışı bir vahşetin acı gerçeğiyle de somutlaşıyor. HPG'nin 2021 yılı raporunda 367 kimyasal silah saldırısı kaydedilmiş, 2022'de ise bu sayı 3 bin 280'e yükselmiş. 2023 yılında azalsa da, 2024 yılında yeniden artış göstermiş. Bu bilgiler, Türkiye’nin Kürt halkına karşı yürüttüğü dehşet verici saldırıların sadece bir kısmını yansıtıyor. Bu saldırılar, sadece can kayıplarıyla değil, aynı zamanda insanlık adına yapılan bir saldırı olarak da değerlendirilmelidir” diye belirtti.
Keser Buldan
‘KDP İŞBİRLİĞİ’
Bütün yasaklı ve ağır silahların kullanılmasına rağmen saldırıların sonuçsuz kaldığına dikkati çeken Buldan, “Türkiye bölgede diplomasi trafiği yürütüyor. Özellikle Bağdat ve Hewlêr'de yoğun bir diplomasi trafiği yürütüldü. Bu ziyaretler, Türkiye’nin Kürt halkına karşı aldığı yenilgiyi kabul etmesi ve destek arayışı içinde olduğunu göstermektedir. Ancak, 2022'den bu yana Güney Kürdistan'da devam eden saldırıların sürmesinin ana nedeni KDP'nin desteğidir. Bu saldırılar, Güney Kürdistan'ın gündemine gelmemesinin temel sebebi ise KDP'nin kirli siyasetidir. Şu anda bölgede ciddi bir tehdit varken, halk endişeli bir şekilde yaşarken, güney yönetimi ve işbirlikçi KDP ise ortak olup her türlü desteği vermektedirler. Ancak buna karşı tarihi bir direniş var. Ve bu direniş, Türkiye’nin hareket etme şansını sınırlamaktadır” ifadelerini kullandı.
'KURGULADIĞI BAŞARIYI ELDE EDEMİYOR’
Türkiye’nin içinde bulunduğu krizleri aşmakta zorlandığının altını çizen Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bölgede yaşanan gelişmeler Türkiye’yi de etkisi altına aldı. Ekonomik ve siyasi alanda yaşanan sıkıntılar, Suriye, Irak ve Doğu Akdeniz gibi bölgesel sorunlarla birleşince, Türkiye'nin güvenlik ve ekonomik politikaları doğrudan etkileniyor. Savaşın yarattığı baskılar, Türkiye'yi zayıflatarak ekonomik ve siyasi anlamda olumsuz etkiliyor. Kurdistan’da yürütülen savaşta ise Türkiye kurguladığı başarıyı elde edemiyor.”