İSTANBUL - Mor Dayanışma'dan Hazal Hendekçi, kayyımlarla kadınların kazanılmış haklarının hedef alındığını söyledi. Kadın Savunma Ağı'ndan Eftelya Koyuncu ise, "Kayyımlar ilk iş sığınma evlerini kapattı. Kayyım siyaseti kadın düşmanlığıdır" dedi.
Colemêrg Belediyesi’ne kayyım atanması ve Belediye Eşbaşkanı Mehmet Sıdık Akış’ın tutuklanmasına karşı gerçekleştirilen eylemler devam ediyor. Mor Dayanışma üyesi Hazal Hendekçi ve Kadın Savunma Ağı üyesi Eftelya Koyuncu, kayyım kararını değerlendirdi.
Hazal Hendekçi, kayyımların sadece bir partiye saldırmakla kalmadığını ifade ederek, kadınların kazanılmış haklarını da hedef aldığını vurguladı. İktidarın her seçimde kaybettiği yerleri kayyım atamalarıyla almaya çalıştığını belirten Hendekçi, kayyım zihniyetinin kadın, çocuk, hayvan düşmanı politikalar ile çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti.
Hendekçi, “Kayyımların ilk yaptığı kadınlara yönelik yapılan çalışmaları durdurmak. Kadınları evlere hapsederek çalışmaya başlıyorlar. Ancak bizler iktidarı alaşağı etmek için her alanda; sokakta, meydanda, Meclis'te mücadele etmenin çok değerli ve kıymetli olduğunu biliyoruz” diye belirtti.
'İKTİDARIN KADIN DÜŞMANI POLİTİKALARI'
Colemêrg’de Kürt halkının iradesi gasp edilirken kayyım siyasetinden en fazla kadınların etkilendiğini belirten Kadın Savunma Ağı üyesi Eftelya Koyuncu ise, “Kayyım siyasetinin, bizzat iktidarın yürüttüğü kadın düşmanı politikalarla yakından ilgisi var. AKP iktidarının uydurma gerekçelerle Kürt halkının seçtiği belediye başkanını görevden alıp, yerine kayyım ataması demek önce eşbaşkanlık sistemine saldırıdır" ifadelerini kullandı.
İktidarın seçim yenilgisine karşı önce Wan’da irade gaspı girişiminde bulunduğunu ancak başarısız olduğunu hatırlatan Koyuncu, “Ön saflarda kadınlar olmak üzere halklar iradesini savunuyor, kayyımlara geçit vermiyor, vermeyecek. Bizler şunu çok iyi biliyoruz; kayyım siyaseti kadın düşmanlığıdır, kadınların kazanılmış haklarına saldırıdır. Bu zamana kadar atanan kayyımların yaptığı ilk iş kadın derneklerini, sığınma evlerini kapatmak oldu. Kadın merkezlerinin başına erkek kayyımlar atandı. Kadına yönelik şiddete karşı alınan önlemler işlevsizleştirildi, şehirlerde kadın cinayetleri arttı. Kayyım siyaseti, bir gecede tek adamın sözüyle İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinden bağımsız değildir” şeklinde konuştu.
'FAŞİZME KARŞI KADIN DAYANIŞMAMIZ VAR'
6284 sayılı yasa, nafaka hakkı, Medeni Kanun gibi kadın kazanımlarına dönük saldırılara dikkat çeken Koyuncu, “Erkek-devletin kadınların kazanılmış haklarına yönelik saldırıları anayasadan, yerel yönetimlere kadar her yerde kendini gösteriyor. Ancak bu faşizme karşı bizim mücadelemiz var; eşitlikte, özgürlükte, demokratik haklarımızda ısrarımız, feminist isyanımız var. Bizler Hakkari’de elinde bastonuyla sokaklarda iradesini savunan annenin direnişinin kazanacağını biliyoruz. İşgale, sömürüye ve faşizme karşı kadın dayanışmamız var” diye belirtti.