İZMİR – İzmir Kadın Platformu, iktidarın "yumuşama ve normalleşme" söylemleri altından kayyım, hukuksuzluk, kadın haklarının tırpanlanması ve daha çok erkek devlet şiddeti çıktığını söyleyerek, örgütlenme çağrısı yaptı.
İzmir Kadın Platformu, ülkede yaşanan gelişmeler, hayatın her alanında kadınlara yönelik artan baskı ve saldırılara karşı Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Ne ekonomik ne politik baskılarınız, kadınları yıldıramayacaksınız” pankartı açılarak, “Yaşasın kadın dayanışması”, “Jin jîyan azadî”, “Halkın iradesi gasp edilemez” ve “Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz” sloganları atıldı. Açıklamaya Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu’nun yanı sıra çok sayıda kadın katıldı.
‘NORMALLEŞMENİN ALTINDA GASP ÇIKTI’
Ortak hazırlanan metni okuyan DEM Parti İzmir Kadın Meclisi Sözcüsü Aysel Önen, iktidarın "Yumuşama ve normalleşme" söylemleri altında halk iradesinin gasp edilmesi, hukuksuzluk, polis şiddeti, kadın haklarının tırpanlanması, daha çok erkek devlet şiddeti, işçi ve emek sömürüsü çıktığını aktardı.
Colemêrg Belediyesi’ne kayyım atanmasını kabul etmediklerini söyleyen Önen, "Kayyumların kadınlar ve kadın hakları için ne demek olduğunu biliyoruz. Geçtiğimiz dönem kayyum atamalarından kapatılan onlarca kadın derneğinden biliyoruz. Belediyelerin sorumluluğu kapsamında olan şiddet önleme, izleme ve destek mekanizmalarının işlememesi, kadınları eşitlik temelinde güçlendirmek yerine aileye ve erkeğe daha bağımlı kılacak, evi iç angaryaya daha çok mahkum edecek sosyal politikaların devreye girmesinden biliyoruz” dedi.
'SAVAŞ İSTEMİYORUZ'
Tek adamın, ekonomideki çöküşün çıkış yolunu içeride faşizan bir rejimi inşa etme, dışarıda ise askeri operasyona girişmekte bulduğunu söyleyen Önen, "Erdoğan Seferberlik ve Savaş Hâli Yönetmeliğiyle iç ve dış politikada daha agresif ve savaşçı bir tutumda karar kıldığını ilan ederek, halkların barış ve demokrasi isteğini yok sayıyor. Olası askeri müdahaleler ve yeni sınır ötesi operasyonlara kapı aralayan bu yönetmelik; tasarruf tedbirleri dışında tutulan savunma ve silah harcamalarıyla birlikte düşünüldüğünde başta Kürt halkı olmak üzere bölge halklarına zulüm, işçi ve emekçilere, kadınlara, gençlere, çocuklara ise daha çok ölüm, şiddet getirecek. Kadınlar olarak barış demekten, halkların kardeşliği demekten asla vazgeçmeyeceğiz" diye belirtti.
Önen, her fırsatta kadınların kazanılmış haklarına saldıran iktidarın 9'ncu yargı paketi ile yeni bir hak gaspının peşinde olduğunu belirterek, "Kadına yönelik şiddetle mücadelede etkin bir öneme sahip olan 6284, torba yasa içerisine konulan maddeler ile hedef alınıyor. Defalarca çocuk istismarına af yasasını önümüze getirenler çocukları bahane ederek kadınların soyadı hakkı başta olmak üzere medeni haklarını hedefe koyuyor" ifadelerini kullandı.
ÖRGÜTLENME ÇAĞRISI
Kadınlarla ve kadın örgütleriyle ortaklaşarak yapılmayan hiçbir düzenlemeyi kabul etmediklerini ifade eden Önen, "6284’ü uygulamak yerine hedef alan iktidara kadın örgütlülüğümüzle cevap vereceğiz. Tek adam iktidarının hukuksuzluğu, baskıları karşısında ekonomik, demokratik haklarımız için her zamankinden daha fazla birleşmeye ve mücadele etmeye ihtiyacımız var. Sömürü ve baskı politikalarına karşı işçilerin, emekçilerin, ezilen halk kesimlerinin kazanımlar elde etmesi, kadınların eşitlik ve özgürlük hakları için dayanışma ve örgütlülüğü güçlendirelim" çağrısını yaptı.