COLEMÊRG- DEM ve DBP eş genel başkanları, Colemêrg’teki kayyım darbesine karşı dört koldan yürüyüşler yaparak halkı ziyaret etti. Sonuna kadar direniş mesajının verildiği eylem boyunca sokaklarda “Bijî berxwedana Colemêrgê” sloganları yankılandı.
Colemêrg’te irade gaspına karşı kentteki protestolar gün boyu devam ederken, kentte bulunan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti ) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ile Tuncer Bakırhan, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları Keskin Bayındır ve Çiğdem Kılıçgün Uçar, kentteki sivil toplum örgütleriyle buluşmalarının ardından sokaklara çıkarak, dört koldan halkla bir araya geldi. Kentin tüm cadde ve sokaklarını baştanbaşa yürüyen eşbaşkanlar ve yüzlerce kişi, sık sık “Bijî berwedana Colemêrg”, “Kurdistan faşizme mezar olacak”, “Direne direne kazanacağız” sloganları attı. Halk ise alkış ve zılgıtlarla eyleme katıldı.
UÇAR: HALKLARA KURULMUŞ BİR KUMPASTIR
Yapılan yürüyüş sonrası konuşan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Kayyım tarihsel bir şey. Kürtlere bir hukuksuzluk uygulanıyor. Bu hukuk sadece Kurdistan’da değil Türkiye’nin her yerine hukuksuzluk, adaletsizlik ve yoksulluk olarak sirayet etmiştir. 2016 yılında başlanan kayyım atamalarının yükü şimdi tüm Türkiye’nin omuzlarındadır. Bu ülkenin cumhurbaşkanı ‘Kürtler yanlış devlet politikalarıyla ötekileştirildi. Biz samimiyetle kucakladık’ diyor. Bunun doğru olmadığını herkes çok iyi biliyor. Bu konuşmadan iki gün sonra Kürt halkının direniş hafızası olan Hakkari’ye kayyım atayarak politikalarını net bir şekilde ortaya koydular. Üç gündür burada neler yaşandığını tanıklık ettik. Fuhşun, özel savaşın, uyuşturcunun, bizzat kolluk gücü ile yapıldığı bir kentteyiz. Üçüncü kez kayyım atanıyor ve 135 milyon bütçe bırakılan bin kentteyiz. AKP’nin belediyenin bütçesiyle seçim yaptığı bir kentteyiz. Kayyım birçok yerde devasa borç bıraktı ve Kürt kazanımlarını yok etti. Bu sadece kayyımın yaptığı bir şey değil, devletle birlikte bunu yaptılar. Biz bulunduğumuz her yerde kayyım rejimine karşı duracağız. Kurdistan ve Türkiye’de kayyım rejimi halklara karşı kurulmuş bir kumpastır. Kayyımın bıraktığı geleceksizliğe karşı direneceğiz” diye konuştu.
BAKIRHAN: HALKIN İRADESİNE SAYGI DUYULMALI
Ardından konuşan Bakırhan, “Buraya bir asker inmemişti o da indi. Burada bir darbe yaşanıyor. Bu önlemleri genelde suçlu olanlar alır. Burada da eksik ve yanlış yapanlar onlar. Bunun adına bir de demokrasi ve sandık sonucu diyorsunuz. Erdoğan, seçimden sonra sonuçlara saygı duyacaklarını söyledi ama Hakkari halkının iradesine saygı duymadı. Bunun adı demokrasi değil, bunun adı Kürdün iradesini tanımamak ve kayyım darbesidir. Bu ikili hukuktur. Sandık sonuçlarını yok sayanları biz de yok sayıyoruz. Bu halkın emeği ile elde ettiği belediyelere el koymanızı tanımıyoruz. Başka yerde uyguladığınız antidemokratik hukuku bile burada tanımıyorsunuz. Kürt halkının hafızlarında kendisini yok saymanızla tanınacaksınız. Kürt halkı sizin yaptıklarınızı asla unutmayacaktır. Seçim olduğunda halkımız size bunun bedelini ziyadesiyle soracaktır” dedi.
GÜRKAN:HİÇBİR BELEDİYE GÜVENCEDE DEĞİL
EMEP Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan, “Wan’da bir deneme yaptılar boşa çıktı şimdi burada bunu yapıyorlar. Mehmet Sıddık Akış, iktidarın verdiği kararla görevinden alınmış ve ceza verilmiştir. DEM Parti’liler hırsızlık, arsızlıktan ceza almadılar. Ama kayyımlar hırsızlık, usulsüzlük yaptılar. AKP’nin çok sayıda belediye başkanı belediyenin kaynaklarını peşkeş çekmiştir. Bu düzen böyle devam etmeyecek. Kayyım sadece Hakkari’yi ilgilendiren bir durum değildir. Eğer kayyım burada başarılı oluyorsa Türkiye’deki hiçbir belediye güvencede değildir. Bu iktidar bir demokrasi sorunudur ve bu sorunu ortadan kaldırmamız gerekiyor” dedi.
ATAŞ: BİZ ONLARA BOYUN EĞMEYECEĞİZ
Sosyalist Meclisler Federasyonu adına konuşan Erdal Ataş da “Bizim sürdüğümüz mücadele bir belediye değil, halkların barış içiresinde yaşamasıdır. Bu açlık düzenini ve kayyım rejimini kabul etmiyoruz. Kazanılmış hiçbir mevziiyi onlara terk etmeyeceğiz. Burada göstereceğimiz direniş emek, kadın mücadelesi, ekoloji, gençlik ve her alanda büyük bir başarı getirecektir. Ne yaparlarsa yapsınlar bizim mücadelemiz devam edecektir. Biz asla onlara boyun bükmeyecek ve mücadelemiz devam edecek” dedi.
BAYINDIR: DİRENECEĞİZ
Son olarak konuşan Bayındır, “Biz direneceğiz, kadın ve gençlerin öncülüğünde bunu yapacağız. Bu halkın iradesi önünde duramayacaklar. Halkımız sadece burada değil her yerde iradelerine sahip çıkmalıdır. Halkımız ayağa kalkmaları ve direnmelidir. Buradaki irade her yere dağılmalıdır. Kürt halkının vicdanına sesleniyoruz: gün diline, toprağına ve iradesine sahip çıkma günüdür” diye konuştu.
Açıklama sloganlarla sona erdi.