COLEMÊRG - Birçok siyasi parti temsilcisi, kayyım atamasına karşı Colemêrglilerle dayanışmak için kentte geldi. Siyasetçiler, "Beraber hareket edersek bu kaderi değiştirebiliriz" mesajı verdi.
Colemêrg Belediye Eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış'ın İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınarak yerine Vali Ali Çelik'in kayyım olarak atanmasına karşı her kesimden tepkiler sürüyor. Colemêrg'de başlatılan eylemlere destek veren parti ve örgütler, "ortak mücadele" çağrısı yaptı.
Emekçi Hareket Partisi (EHP) Genel Başkanı Hakan Öztürk, Kürtlerin seçme ve seçilme haklarının gasp edildiğini söyledi. Bu hakkın ihlalinin her yerde yaşandığını ifade eden Öztürk, "Bugün Hakkari’de ihlal ediliyor ve iki dönem önce zaten büsbütün ihlal edilmişti. Bu dünyanın neresinde var? Latin Amerika'da mı var, Afrika'da, Asya'da ya da Avrupa'da mı var? Bu nereden örnek alınan bir uygulamadır? Ayrıyeten Kürt halkı her seferinde bir 'sorun' olduğunu dile getiriyor, fakat herkesin dilinde bir 'kardeşlik' serüveni var. Türkiye'de şu an Hakkari ve İzmir eşit mi? Değil. Ama İzmir ve Hakkari'nin eşit olması gerekiyor, Hakkarili olan insanlar bu ülkenin yurttaşları değil mi? Anayasa haklarına sahipken Hakkari halkına yapılan bu uygulama ne? O açıdan bütün Türkiye toplumunun buna ses çıkarması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
'TEK YÜREK OLUP BUNLARI GÖNDERMELİYİZ'
AKP'nin "adalet" kavramını ortadan kaldırdığını dile getiren Öztürk, "Neden Los Angeles’ta Filistin için yapılan bir yürüyüş haklı bir protesto olarak görülüyor da, Kürt halkının kendi kentinde yaptığı yürüyüş böyle kabul edilmiyor? Kürt halkı kayyım atanması protesto edemez mi? Kobanê olaylarını protesto etti yüzlerce kişi yıllardır yargılanıyor. Protesto hakkı yok, kendini ifade edebilme hakkı yok, parti kuruyor partisine kapatılsın deniliyor. Hukukun geldiği düzey bu" diye konuştu.
Kürt halkına reva görülen uygulamaları kabul etmediklerini söyleyen Öztürk, AKP'nin uygulamalar nedeniyle Kurdistan'da ve Türkiye'de düşüşe geçtiğini vurguladı. Öztürk, "Biz de AKP böyle teklemişken bütün güçlerimizi birleştirip, tek yumruk, tek yürek olmalıyız ve bunları göndermeliyiz" dedi.
'HUKUKSUZ UYGULAMALARA MECBUR DEĞİLİZ’
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Feray Yılmaz Mertoğlu, toplumun her sabah AKP'nin farklı hukuksuzlukları karşı karşıya kalındığını vurgulayarak, bütün mücadele kesimlerinin yan yana gelmesinin artık zorunlu olduğunu kaydetti. AKP-MHP bloğunun yapmayı dillendirdikleri yeni anayasanın kimseye faydası olmayacağına dile getiren Mertoğlu, şöyle devam etti: "Anayasa yapacak bir iktidar değildirler, yapacakları anayasanın kimseye yararı olmayacaktır. Biz sosyalist partiler olarak buna dur demek zorundayız, Kürt halkı yalnız değildir. Kürt halkının seçme seçilme hakkı gasp edilemez, halkın seçme ve seçilme hakkını derhal iade etmeliler. Hakkari Belediye eşbaşkanını göreve iade etmeliler. Burada çeşitli hilelerle oy taşımalarla kazanamadıkları belediyeyi bu yolla alamazlar, buna asla müsaade etmeyeceğiz."
‘AKP FAŞİZMİNİ YENECEĞİZ’
Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) Temsilcisi Orhan Kok, Kürt halkının yanında olduklarını belirterek, Kürt halkının gösterdiği direnişin kendilerine ilham verdiğini vurguladı. Kok, şunları söyledi: "31 Mart yenilgisinin faturasını hızlı bir şekilde Kürtlere kesmeye çalıştı. Son demlerini yaşıyorlar, bunu görmek gerekiyor. AKP’nin bu kadar saldırgan bir tavır sergilemesinden 'normalleşmenin' Kürtlere ve emekçilere uğramadığını görüyoruz. 'Normalleşmenin' kendisi Kürt'e kadar, emekçiye ve işçiye kadardır. Bir taraftan halkın belediyelerine gasp etmeye çalışırken diğer taraftan Rojava'da çetecilere karşı bir halkın özgürleşmesini sağmaya çalışan bir bölgeyi kuşatma altına almaya orada çeşitli kazanımlarını yok etmeye dönük bir tasfiye politikası izliyor. Ancak nafile çabalar olduğunu ifade edelim. Demokrasi güçleri daima Kürt halkının yanında olacaktır. Kürt halkıyla sosyalistlerin mücadelesi Kobanê’de ve Gezi sürecinde birleşti. Gezi direnişi ve Kobanê'den aldığımız feyz ile AKP-MHP faşizmini yeneceğiz."
'KADERİMİZ VE GELECEĞİMİZ ORTAK'
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran, iktidar rejiminin gasp dışında bir yol haritası çizemediğinin altını çizdi. AKP-MHP'nin baskı politikasına işaret eden Taşkıran, şu ifadeleri kullandı: "Hem Kürt halkı hem Türkiye halkları hem de emekçiler açısından bu yaklaşım, baskı ve irade gaspıyla yürünemeyeceğine dair net bir tutum var. Faşist şeflik rejimi gittikçe zayıflıyor. Şimdi bu zayıflamaya baskı politikaları, zor politikaları, saldırganlık ve kayyım rejimiyle devam etmek istediklerini anlamış oluyoruz. 'Yumuşama' diye söylediklerinin aslında bizim de çok net gördüğümüz rejimin sermaye güçler arasında 'yumuşama' ama Kürtler ve emekçiler açısından ise saldırganlıkta ısrar etmek anlamında oluyor. Ekonomik, sosyal ve politik saldırganlıkta uzlaşma anlamına görüyor. Bu saldırı sadece Colemêrg halkına ve Türkiye halklarına değil, bu saldırı işçi sınıfı emekçilerine, İstanbul Belediyesi'ne saldırıdır, Adana, Ankara belediyelerine yapılmış bir saldırıdır. Kayyım rejimini kabul etmemek lazım ve bunu reddetmek lazım. Bütün halkların Colemêrg halkının bu meşru hakkına sahip çıkarak, bu saldırıya birlikte yanıt vermek gerekiyor. Ancak böyle olursa gerçekten Kürt halkının özgürlük talebi Türkiye işçi sınıfımızın politik özgürlük talebi ancak böyle ortak olabilir. Çünkü kaderimiz, geleceğimiz ortak ancak beraber hareket edersek bu kaderi değiştirebiliriz."