COLEMÊRG - Colemêrg'te kayyım protestosunda konuşan DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, iktidarın "Kürtlerin direnişi sayesinde" çökeceğini söyledi. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ise, "Bunun adı faşizmdir, darbedir" dedi.
Colemêrg Belediyesi Eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış’ın gözaltına alındıktan sonra görevden uzaklaştırılması ve yerine kayyım atanmasına dair kentte protestolar sürüyor. “Direne direne kazanacağız”, “Hırsız başkan istemiyoruz’’ ve “Bijî berxwedana Hekkarî” sloganlarının yükseldiği protestolarda siyasi parti eşbaşkanları konuştu.
BAYINDIR: ERDOĞAN GİDECEK
DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, "Halkın iradesine yine kayyım atandı. Biz bu atamayı kabul etmiyoruz. Bu sistem Kürt halkının direnişi sayesinde çökecektir. Yüzyıldır Kürtlerin iradesi kabul edilmiyor. Bugün bile Bahçeli, Kürt halkının iradesini tanımayacağını söyledi. Kürtlerin tarihine baksınlar; Bahçeli ve Erdoğan gidecek, ama Kürtler yüzyıllardır olduğu gibi yine burada olacaklar. Biz irademiz, gücümüzle onların sistemini yeneceğiz. Onların zulmü mutlaka sona erecek. Çünkü onların sonu geldi. Türkiye’ye huzur, Kürtlere savaş olmaz. Buradaki politikaları devam ettikçe orada da huzur olmayacaktır. Bu talancılara artık son vermek için direneceğiz" diye konuştu.
HATİMOĞULLARI: BU BİR SİYASİ DARBEDİR
Siyasi bir darbenin yaşandığı söyleyen Hatimoğulları, "Belediye eşbaşkanımız Wan’da gözaltına alınıyor ve gayri resmi bir şekilde yerine kayyım atanıyor. Önce kayyım atanıyor, kolluk kuvveti belediyeyi sarıyor. İçişleri Bakanı kayyım kağıdını daha sonra gönderiyor. İşte bu devleti çetenin yönettiğinin göstergesidir. Değerli Türkiye halkları; onlar sizleri yanıltıp çeşitli açıklamalar yapıyorlar. Belediye eşbaşkanımız 2014’te hakkında açılmış bir dava üzerinden şimdi yargılanmak üzere gözaltına alınıyor. 2014’te açılmış olan dava dosyasını Mehmet başkan belediye eşbaşkanı olana kadar bekletiyorlar. Hukuken olması şudur. Soruşturma önce açılır ve süreci takip edilir. Nihai karar, yani hukuken bütün süreçler tamamlanana ve nihai karar açıklanana dek belediye başkanı görevinden el çektirilemez. Sonuç itibariyle bir hüküm giyerse o belediye başkanı onun yerine o kentin belediye meclisinden yeni bir belediye başkanı seçilir. Oysa bunlar bütün bu aşamaları yerine getirmeden daha kayyımın atandığı kağıt bile gelmeden, belediyeyi polis kontrol altına alıyor. Bunlar AKP’nin bu ülkeyi yönetme biçimidir. Bunun adı faşizmdir, darbedir" diye konuştu.
‘ÇETE HUKUKUNU RET EDİYORUZ’
Kürtlere seçme ve seçilme hakkının tanınmadığını ifade eden Hatimoğulları, "AKP iktidarı kayyım atayarak ‘Senin seçme ve seçilme hakkın yoktur. Sen bu ülkenin asli yurttaşı değilsin’ demiş oluyor. Bugün Bahçeli çıkmış DEM Parti'ye laf atıyor. İçişleri Bakanını kutluyor. Çeteleri, kendisi gibi olanları kutluyor. Bunu asla kabul etmiyoruz. Çete hukukunu reddediyoruz. Bu ülkede demokrasi kazanacak, halk kazanacak, hukuk kazanacak, özgürlükler kazanacak. Bizler kazanacağız. Halk kazanacak. Bugün Hakkari’ye kayyım atamak sadece siyasi iradeye sadece Kürdün siyasi iradesine kayyım atamış demek değildir. Türkiye demokrasisine, yerel yönetimler kanununa da kayyım atanmış demektir. Bu kayyımcı zihniyete karşı, bütün demokrasi güçleri hep birlikte en güçlü tutumu sergilemelidir" diye konuştu.
AKP’nin belediyenin kaynaklarına yandaşlarına peşkeş çekmek için kayyım atadığını ifade eden Hatimoğulları, "Bizler direneceğiz, bizler kayyımcı anlayışa karşı tüm Türkiye halklarıyla, Türkiye’de ezilen ve sömürülenler, adalet isteyenlerle, Türkiye’nin demokratik bir şekilde yönetilmesini isteyenlerle beraber direneceğiz. Zannetmesin ki Saray’da oturan o küçük ortağıyla beraber Kürt halkının iradesine Saray’dan ipotek koyacak. Onlar Hilvan seçimlerini yine çetevari yöntemlerle sandık yakarak bizden çalmaya çalıştılar. Kazandığımız halde seçimleri iptal ettiler. Fark 500 iken 3 bine çıktı. Bu ne demektir? Demek ki halkın iradesini gasp etmeye kalkarsan halk sana en güçlü şekilde cevabı verecektir. Faşizme karşı omuz omuza direnenler kazanacak" ifadelerini kullandı.