HABER MERKEZİ - Colemêrg Belediyesi'ne kayyım atamasını "darbe" olarak niteleyen hukuk örgütleri kararı birçok kentte düzenledikleri eylemlerle protesto etti.
Colemêrg Belediye Eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış'ın gözaltına alınarak, yerine kayyım atanmasına dönük tepkiler devam ediyor. Ankara, Êlih, İstanbul'da bir araya gelen hukuk örgütleri, kararı düzenledikleri eylemlerle protesto etti.
ANKARA
Ankara’da, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Adalet İçin Hukukçular, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Demokrasi İçin Hukukçular ve Toplumsal Hukuk, adliye önünde açıklama yaptı.
Açıklamayı yapan ÖHD Ankara Şubesi Sekreteri Sipan Cizreli, hukukun iktidarın sopası haline geldiğini belirterek, “Siyasal iktidar, hukuku geçmişte olduğu gibi bugün de Kürt halkını ezmek, bastırmak ve iradesini gasp etmek için araç olarak kullanmakta ve temel vatandaşlık haklarından faydalanmayı ‘Kürt olmaktan vazgeçme’ şartına bağlamaktadır. Siyasal iktidarın sopası haline gelen mevcut hukukun uygulaması ve mevzuatı öteden beri Kürt halkına yönelen ayrımcı politikalarla şekillenmiştir. Bu ayrımcı siyaset ve hukukun en son ve güncel örneği ise kayyım gaspları ile açığa çıkmaktadır. Bilindiği üzere yıllardır Kurdistan’da uygulanan merkezi devlet politikası, siyasi iradenin gaspı ve kayyım tarzı idaredir” dedi.
‘TARİHSEL BİR EŞİKTEYİZ’
Kayyım politikalarıyla hem Kürt halkına dönük inkar siyasetinin tahkim edildiğini hem de ulusal ve uluslararası hukuk kurallarının ihlal edildiğini söyleyen Cizreli, Kürt halkına yönelik ayrımcı siyasetin Türkiye halkları için büyük risklerin kapısını araladığını belirterek “Bu sebeple kesin ve açık bir itiraz geliştirmek için tarihsel bir durağın eşiğinde olduğumuzun iyi bilinmesi gerekmektedir. Ülke siyasetinde ‘normalleşme’ söylemlerinin revaçta olduğu bu süreçte hukukun Kürt halkının haklarını ve siyasi iradesini gasp etmek için kullanıldığına bir kez daha hep birlikte şahit olduk. İçişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada hukuki hiçbir dayanağı bulunmayan birçok iddia sıralamış ve Hakkari Belediye Eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış hakkında adeta mahkeme yerine geçerek hüküm kurmuş, yaptırım uygulamıştır. Bağımsız yargıya dair bütün kuralların çiğnendiği bu uygulama ile yürütme ve yargı arasındaki iş birliği de gözler önüne serilmiştir. Kesinleşmiş bir yargı kararına dayanmayan, tamamen gerçek dışı suni iddialarla alınan ve masumiyet karinesi ile seçme ve seçilme hakkına saldırı niteliğinde olan bu kararın hukuki esaslarla uyuşur bir yanı yoktur. Mehmet Sıddık Akış Hakkari Belediyesi’nin seçilmiş eşbaşkanıdır, Hakkari halkının siyasi iradesidir. Hukuk dışı bu karara karşı bütün onurlu hukukçuları, hukuk örgütlerini ve demokrat kamuoyunu itiraz etmeye ve Hakkari halkının yanında yer almaya çağırıyoruz.”
ÊLIH
ÖHD Êlih Şubesi, adliye önünde yaptığı açıklamayla Colemêrg halkının iradesinin gasp edilmesini protesto etti. “Kayyım hukuksuzluğunu reddediyoruz” pankartının taşındığı açıklamaya, baro üyesi avukatlar katıldı. Açıklamayı yapan Êlih Şube Eşbaşkanı Şirin Şen, iktidarın “çöktürme planı”nın halen güncel olduğunu belirterek, seçme ve seçilme hakkının tanınmadığını vurguladı. Şen, “8 yılda 3’üncü defa kayyum atanması düşman hukukunun uygulamaya konulduğunun göstergesidir” dedi. Dernek olarak yapılan hukuksuz uygulamalara karşı olduklarının altını çizen Şen, karşı mücadelelerinin süreceğini belirtti.
İSTANBUL
İstanbul'da da ÖHD, ÇHD, Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV), Demokrasi için Hukukçular, Katılımcı Avukatlar, Özgürlükçü Demokrat Avukatlar Grubu, Adalet İçin Hukukçular, Avukat Dayanışması ve Sosyal Hukuk üyesi avukatlar, Çağlayan'da bulunan adliye önünde açıklama yaptı. Adliyeden "Bijî berxwedana Colemêrg" sloganıyla çıkan avukatlar "Hakkari halkımın iradesi gasp edilemez" pankartı açarak, "Faşizme karşı omuz omuza” ve "Kayyımlar gidecek biz kalacağız" sloganlarını attı.
Açıklamayı yapan avukat Ezgi Önalan, kayyım atamanın kabul edilemez olduğunu söyledi. Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) adaylığını kabul ettiği Akış'ın girdiği seçimi kazandığını hatırlatan Önalan, "Yaşanan bu durum Hakkari halkının iradesine vurulmuş siyasi bir darbedir" diye belirtti. AKP-MHP iktidarının, seçimle kazanamadığı kentleri, vali, kaymakam gibi iktidara bağlı memurlar aracılığıyla ve kayyım siyasetiyle bir yönetme biçimi haline getirmek istediğini ifade eden Önalan, "Halkın iradesini kayyumla gasp eden iktidar, buna karşı yapılmak istenen protesto eylemlerini yine memuru olan valilik ve kaymakamlıklar eliyle yasaklamaktadır" dedi.
İSTANBUL BAROSU’NUN SESSİZLİĞİNE TEPKİ
Açıklamaya katılan İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin de, yaşanan irade gaspına karşı İstanbul Barosu'nun sessizliğini kınadıklarının belirtti. İstanbul Barosu'nun haksızlığa karşı tavır almasını istediklerini ifade eden Keskin, şunları belirtti: “Maalesef bir kez daha İstanbul Barosu'nu göremedik. Buradan hukukçular olarak İstanbul Barosu'nu kınıyoruz. Yine söz konusu anayasa tartışmaları devam ediyor. Kürtlere karşı istedikleri kadar anayasa yapsınlar. Bugün hala tek bir anayasa varlığını koruyor. O da Şark Islahat Planı. Ama geçmişten bu yana Kürt halkı diz çökmedi. Bugün de diz çökmeyecek."
Açıklama, "Bimre koletî, bijî azadî" sloganıyla sona erdi.