AMED - Uluslararası Çatışma Kurbanı Çocuklar Günü kapsamında Amed’te yapılan ortak açıklamada çocukların haklarının güvenceye alınması noktasında talepler sıralandı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu, Amed Barosu Çocuk Hakları Merkezi, Göç ve İnsani Yardım Vakfı, Çocuk Çalışmaları Derneği, Rengarenk Umutlar Derneği, Çocuklar İçin Adalet Derneği ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Amed Şubesi, 4 Haziran Uluslararası Çatışma Kurbanı Çocuklar Günü vesilesiyle ortak açıklama yaptı.
İHD Şubesinde gerçekleşen açıklama metnini okuyan İHD Amed Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu üyesi avukat Berfin Elçi, 1982 yılında Birleşmiş Milletler (BM) tarafından çocukların her türlü sömürüsüne dikkat çekilerek, engel olmak, çocuklara yönelik şiddetin önüne geçmek ve özelikle savaş bölgelerinde çocuk haklarına dair farkındalığı artırmak amacıyla “Uluslararası Çatışma Kurbanı Çocuklar Günü” olarak ilan edildiğin hatırlattı.
BM Genel Kurulu tarafından; çocuğun üstün yararı, ayrım gözetmeme, çocuğun katılım hakkı ve yaşama hakkı olmak üzere dört temel ilke üzerine bina edilmiş olan Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin kabul edildiğini belirten Elçi, “Devam eden süreçte ise anılan sözleşmelere birçok ülke taraf olmuş ve iç mevzuatlarını bu yönde revize etmiştir. Ancak gelinen aşamada görmekteyiz ki çocukların başta yaşama ve gelişme hakkı olmak üzere temel haklarının korunduğu, çocuğun yüksek yararının gözetildiği ve çocukların özgürce yaşayacakları barışçıl bir dünyanın çok uzağında bulunmaktayız. Bilakis; dünya üzerinde giderek artan savaş ve çatışma ortamı nedeniyle çocuk sömürüsünün arttığına ve çocuklar için giderek daha da karanlık bir geleceğin yaklaştığına üzülerek tanıklık etmekteyiz” dedi.
İSRAİL-FİLİSTİN SAVAŞININ MAĞDURU ÇOCUKLAR
Dünyanın birçok bölgesinde savaş ve çatışmalar nedeniyle çocukların maruz kaldıkları hak ihlallerinin korkunç boyutlara ulaştığını kaydeden Elçi, İsrail ve Filistin devletleri arasında on yıllardır devam eden ve 2023 yılı Ekim ayından beri yeniden alevlenen savaş halinin tarihsel süreç içerisinde başta çocuklar ve kadınlar olmak üzere on binlerce sivilin yaşamını yitirmesiyle sonuçlandığını söyledi. Elçi, “İsrail’in 26 Mayıs’ta Refah’taki çadır kampına yönelik gerçekleştirdiği hava saldırısında çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 45 sivil yaşamını yitirmiş, yüzlercesi sivil yaralanmıştır. Her savaş ve çatışmada olduğu gibi İsrail ve Filistin arasındaki savaşın ilk ve en büyük mağduru yine çocuklar olmuştur” diye konuştu.
KURDİSTAN’DAKİ ÇOCUK ÖLÜMLERİ VE CEZASIZLIK
Elçi, Türkiye’de ise Kürt sorunun çözümsüzlüğünün bir sonucu olarak 40 yılı aşkındır süren çatışmalı sürecin getirdiği şiddet ortamı nedeniyle kolluk görevlileri tarafından açılan ateş, patlayıcı maddelerin infilakı, zırhlı araç çarpması gibi sebeplerle yüzlerce çocuğun yaşamını yitirdiğini vurguladı. Elçi, “Yaşanan bu ağır insan hakları ihlalleri nedeniyle yapılan soruşturmalarda faillerinin cezasız bırakılmaları ise genel bir uygulama haline gelmiştir. Coğrafyamızda devam eden çatışmalı süreç nedeniyle çocukların yaşam hakkı dışında ifade özgürlüğü hakkından toplanma özgürlüğü hakkına, eğitim hakkından sağlık hakkına kadar ulusal ve uluslararası hukuk ile güvence altına alına birçok hakkı defaatle ihlal edilmiştir” dedi.
TÜRKİYE VE ULUSLARARASI KURUMLARA ÇAĞRI
Elçi, taleplerini şöyle sıraladı: “Başta Türkiye olmak üzere uluslararası kamuoyunu İsrail - Filistin savaşının sona erdirilmesinde aktif rol almaya çağırıyor, Türkiye devleti açısından ise iktidar partilerini; temelde barışçıl bir ülke atmosferini sağlamak suretiyle, uluslararası sözleşmeler, iç hukuk ve çocuk psikolojisi temel kurallarının çocuk yararına getirdiği ilkelere uymaya; çocuklar üzerinden yeni nesil projelerini sonlandırmaya; çocukların anadilde eğitim haklarını tanımaya; çocuk ölümleri ve çocuk istismarı vakalarındaki cezasızlık politikalarını sonlandırmaya; çocukların sağlık ve beslenme haklarını ekonomik koşullardan etkilenmeyecek şekilde sağlamaya; çocuklara yönelik ırkçı ve ayrımcı uygulamaların sonlanması için tedbirler almaya davet ediyoruz.”