AMED - DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, iktidarın aileye dair eylem planıyla kadınların toplumsal statüsünü geriye çeken bir süreç başlattığını belirterek, çözümün "demokratik aile modeli" olduğunu söyledi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı koordinasyonunda, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla "Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı (2024-2028)" 15 Mayıs’ta Resmi Gazete’de yayınlandı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş başkanlığındaki kurul, Adalet, İçişleri, Eğitim ve Sağlık Bakanları ile Diyanet İşleri Başkanı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği, Dışişleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Gençlik ve Spor, Hazine ve Maliye, Kültür ve Turizm, Savunma, Sanayi ve Teknoloji, Tarım ve Orman, Ticaret ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlıklarının ilgili bakan yardımcıları, Strateji ve Bütçe Başkanlığı, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, Sosyal Güvenlik Kurumu, Türkiye İş Kurumu, Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu ve Türkiye Belediyeler Birliğinin karar vermeye yetkili üst düzey temsilcilerinden oluşturuldu.
Eylem planının metninde “aile” ve “evliliğin” yanı sıra “nüfusun yaşlı olması”, “evlilik yaşının hem erkek hem de kadında yükselmesi” gibi gerekçeler sıralanırken, sık sık milli değerlerin vurgulandığı eylem planında, tüm bakanlıklara 4 yıl boyunca farklı misyonlar verildi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, eylem planının amacına dair değerlendirmelerde bulundu.
'İKTİDAR YEREL ÖRGÜTLENME İLE İDEOLOJİNİ AŞILAMAK İSTİYOR'
Yayınlanan vizyon belgesini iktidarın yerel seçimlerde yaşadığı kayıp ile bağlantılı ele alınması gerektiğini belirten Türkoğlu, AKP’nin yeniden yerel örgütlenme ile ideolojisini aşılamayı hedeflediğini söyledi. AKP’nin 22 yıllık pratiğinde hem söylemleri hem de politikalarıyla kadının özne olmasını gerileten kararlar aldığını hatırlatan Türkoğlu, “Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının vizyon belgesini incelediğimizde yeni bir ‘kadınlık’, yeni bir aile inşasının söz konusu olduğunu söyleyebiliriz. Bunu nasıl yapacaklar? Bir yandan eğitim müfredatı ile oynayacaklar, Diyanet Başkanlığının daha çok söz sahibi olduğu ve kendine göre makul insanların yetişebilmesi için uğraşacaklar. Bir yandan da yerel yönetimlerde kaybetmiş oldukları alanlara karşı aile bakanlığı üzerinden yeni kurumlar inşa etmeyi planlıyorlar” dedi.
'KADINLARIN TOPLUMSAL STATÜSÜNÜ GERİYE ÇEKECEK'
Eylem planıyla kadınların toplumsal statüsünü geriye çeken, toplumdaki her bireyin hakkına müdahale edilen bir süreç başlatıldığını söyleyen Türkoğlu, "AKP iktidarı 22 yılda hiçbir zaman eşitlik, özgürlük vurgusu, temel insan haklar meselesini göz önünde bulunduran belgeler hazırlamadı. Daha çok bu alanlara müdahale etme süreçleri oluştu. Bunu da kutuplaştırma siyaseti ile yaptı. Günü geldi kadınları kutuplaştırdı, günü geldi Kürtleri kutuplaştırdı, farklı kimlikleri kutuplaştırdı, inanç kimliklerini hedefine koydu. O yönüyle bu vizyon belgesi topluma özgürlük mü getirecek, eşitlik mi getirecek? Gerçekten toplumda kadına şiddet kaybolacak mı derseniz tam tersine bunları besleyen, derinleştiren bir mesele ve neredeyse bütün bakanlıklar işin içinde” diye konuştu.
EMEĞİN SÖMÜRÜLMESİNE YOL AÇACAK
Türkoğlu, eylem planıyla birçok konuda istihdam alanlarına da müdahale edileceğini vurguladı. Türkoğlu, “Örneğin diyor ki ‘kadınların iş hayatına katılımını sağlamak...’ Bunu yaparken aileyi güçlendirmek istiyor. ‘Ailenin iş hayatına katılması’ diyor. Bu ne demektir, sermayenin de memnun kalacağı bir planda, kadınların evin içerisinde ve çalışan erkeğe destek noktasında sömürüldüğü bir düzen demek. Bir yandan sermayeyi memnun etmeye çalışıyor ama bir yandan da kadının temel haklarını yok sayıyor. Kadınlar yoksullukla boğuşurken kadına, ‘ben sana esnek çalışma modeli vereceğim ve sen onun üzerinden hem çocuk bakacaksın hem yaşlı bakacaksın hem de üretim alanına dahil olmuşsun gibi göstereceksin’ diyor. Bunu yaparken de asgari düzenin altında bir sömürü olacak.”
ÇÖZÜM: DEMOKRATİK AİLE
İktidar tarafından bütün kurumların erkek egemenlikçi ve cinsiyetçi bir şekilde dizayn edildiğinin altını çizen Türkoğlu, bu politikalara karşı alternatif olarak “demokratik aile” modelini desteklediklerini belirtti. Türkoğlu, “Eşitlikten, özgürlükten, hak-adalet mücadelesinden bahsediyorsak ve bu toplumun en önemli yapı taşı aile dediğimiz alansa daha demokratik bir aile için neler yapılabilir? Kadın-erkeğin eşit haklara, özgürlüklere sahip olduğu bir aile biçimi nasıl olabilir? Sorularına cevap bulunması gerekiyor. Gençlerin ailede şiddet görmediği çocuk istismarının yaşanmadığı, bununla mücadele eden bir aile perspektifi olmalı. Demokratik aile modeli kadınların kazanımını görür. Çünkü kadının özgürleştiği bir toplumda toplum özgürleşiyor. Aslında bu şekilde demokratik aile hayata geçirilir” dedi.