HABER MERKEZİ – Colemêrg’teki irade gaspına karşı yapılan protestolarda, “Ferman sarayınsa direniş bizimdir. Direne direne kazanacağız" mesajı verildi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Colemêrg Belediyesi Eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış’ın İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınarak yerine Vali Ali Çelik'in kayyım olarak atanmasına tepkiler sürüyor. Birçok kentte yapılan basın açıklamalarının yanı sıra sok sayıda siyasi parti ve kurum da yaptıkları yazılı açıklamalarla irade gaspını kınadı.
MUĞLA
Muğla'nın Menteşe, Bodrum, Datça, Marmaris ve Milas ilçelerinde basın açıklamaları yapıldı. Bodrum Belediye Meydanı'nda yapılan açıklamada, "Belediyeler bizimdir, gaspa izin vermeyeceğiz" pankartı açıldı. Açıklamada konuşan DEM Parti üyesi Mehtap Çifçi "İçişleri Bakanı hukuksuz bir açıklama yaparak belediye başkanımızın masumiyet karinesi ve yasal haklarını çiğnemiştir. Bununla yaptıkları hukuksuzluğa taraftar bulmaya çalıştıklarını, yaptıkları hukuksuzluğun Türkiye'nin batısında meşrulaştırmaya çalıştıklarının açık bir şekilde görüyoruz. Bunu kabul etmeyeceğiz. Türkiye halkları bu kayyım zihniyetine kaybettirecek" ifadelerini kullandı.
TEKİRDAĞ
DEM Parti İl Örgütü, Şehir Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirildi. “Belediyeler bizimdir, gaspa izin vermeyeceğiz” pankartı açılan eylemde sık sık “Mehmet Sıddık Akış onurumuzdur”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları atıldı. Açıklamayı DEM Parti İl Eş Başkanı Suat Sarı yaptı
Defalarca kez denense de halkın bu uygulamalara onay vermeyeceğini vurgulayan Sarı, “Zor ve şiddet yoluyla irademizi teslim alamazsınız. İktidar benzer bir kumpası Van’da ortaya koydu ancak Van halkı görkemli bir direnişle faşizme geri adım attırdı. Çizgimiz Van direnişidir. Belediyeler bizimdir, gasp edilmesine izin vermeyeceğiz. Belediyelerimizi savunacağız. Belediyelerimiz görkemli halk iradesinin yansıdığı alanlardır. Bu alanlara halk düşmanlarının zorbalıkla yerleşmesine asla izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Açıklama sloganlarla son buldu.
İSTANBUL
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, irade gaspına yönelik bir açıklama yayınladı. Türkiye toplumunun halk iradesine karşı, otoriter rejim uygulamalarının baskısı altında kaldığının ifade edildiği açıklamada “Bu anti demokratik uygulamaların inşasında, 15 Temmuz 2016 tarihli darbe girişiminden sonra yapılan düzenlemeler yani darbe girişimi bir dönüm noktası olmuştur. OHAL ilan ederek darbe girişiminden güç devşiren siyasi iktidar, KHK’ler ile ülkeyi yönetmeye çalışmış, OHAL dönemi boyunca demokratik hak ve talepler yok sayılmış, seçme ve seçilme hakkı gasp edilerek kayyım politikası izlenmiştir. 2016’da DBP’li toplam 95 belediyenin eş başkanları görevden alınarak yerlerine o yerlerin mülki amirleri olan vali ve kaymakamlar kayyım olarak atanmıştır. Kayyım atama hukuksuzluğunu ‘terör’ kavramı üzerinden meşrulaştırmak isteyen iktidar temsilcileri, 31 Mart 2019 yerel yönetim seçimlerinden sonra da kayyım politikalarına devam etmiştir” ifadeleri kullanıldı.
‘KAYBEDECEK ZAMANIMIZ YOK’
Uygulamanın seçme ve seçilme hakkına müdahale olduğu belirtilen açıklamada, “Biz, bir kez daha demokrasinin askıya alınmasına karşı Türkiye’nin demokratik yapısını inşa ve demokrasiyi, demokratik değerleri korumak için yurttaşların yönetim kademelerine doğrudan katılımını hedefleyen ve söz sahibi kılan etkin bir yerel demokrasi anlayışını daha güçlü şekilde tesis edilmesi gerektiği inancındayız. Tam bir demokratik sistemin inşası için yerel demokrasinin güvence altında olması barışı ve demokrasiyi sağlamanın en önemli koşuludur. Siyasal iktidarı demokratik ve barışçıl bir geleceğin inşası için bu kritik süreçte sorumluluk içerisinde davranmaya, geçmişten ders çıkartarak Hakkâri Belediyesi’ne atanan kayyımı geri çekmeye ve demokratik ve evrensel hukuk değerlerine dönmeye davet ediyoruz. “Demokrasi ve Barışı tesis etmek için kaybedecek daha fazla zamanımız yoktur” diye söylendi
ADANA
Adana’da İnönü Parkı'nda basın açıklaması yapacağını duyuran DEM Parti Adana İl Örgütü'nün binası öğlen saatlerinde bu yana polis ablukası yerini engelleme ve müdahaleye bıraktı. Adana Valiliği'nin herhangi bir yasaklama kararı olmamasına rağmen Adana Emniyeti, İnönü Parkı'nı bariyerlerle kapatırken, DEM Parti Adana İl Örgütü binası önünde bir araya gelmek isteyenleri ise engellemeye çalıştı. Bina içinde bulunanların dışarıya çıkmaları engellenirken; dışarıda toplanan kitle ise polislerce etrafları sarılıp, binanın içine itilmeye çalışıldı. Polis, aralarında DEM Parti Mersin Milletvekili Ali Bozan ile DEM Parti Adana İl Eşbaşkanlarının olduğu kitleye kalkanlarla şiddet uyguladı. Şiddet sırasında çok sayıda kişi yaralanırken, polis şiddeti nedeniyle Mehmet Zeki Eren baygınlık geçirip, yere yığıldı. Buna rağmen polisin saldırısı sürdü. Kitle “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganları ile polis şiddetine tepki gösterdi.
'DARBE VE HUKUKSUZLUĞA SON VERİN'
Polisle yapılan görüşmeler sonrası polis ablukasında bina önünde açıklama yapıldı. Adana Emek ve Demokrasi Güçleri adına konuşan İHD Adana Şubesi Başkanı Avukat Yakup Ataş, "Kayyım hukuksuzluğuna son verilsin, halk iradesine saygı gösterilsin!" diyerek tepkisini dile getirdi. Ataş, "Adana Emek ve Demokrasi Güçleri olarak, siyasi iktidarı Hakkari halkının iradesine yapılan darbeye ve hukuksuzluğa son vermeye ve seçilmiş Belediye eş başkanının serbest bırakılarak görevine iade edilmesini talep ediyoruz" dedi.
'FERMAN SARAYINSA DİRENİŞ BİZİMDİR’
DEM Parti Mersin Milletvekili Ali Bozan, kayyıma ve polis şiddetine tepki gösterip, "Bugün burada hukuktan bahsetmeyeceğiz. Çünkü konu Kürtler ve dostları olunca bu ülkede hukuk yok. Bu ülkede adalet yok. 31 Mart yerel seçimlerinden sonra normalleşme adı altında tartışma yürütülüyor. Ama normalleşmeden Kürt'ün payına düşen ne oldu? Kobanê kumpas davasında yüzlerce yıl hapis cezası oldu. Normalleşmeden Kürt'ün payına bugün Hakkari Belediyesi'ne kayyum atanması oldu. Normalleşmeden Kürt'ün payına bugün Adana il binamız önünde çocuklara, yaşlılara, kadınlara, kalkanlarla saldırı oldu. İşte o yüzden normalleşmede Kürtler ve dostları maalesef yok. Bu durum aslında sarayın ve devletin ne kadar çaresiz ve aciz bir durumda olduğunun göstergesidir. Sarayın artık son demleri. Sarayın AKP'nin ve Erdoğan'ın sonu olduğu için oraya buraya saldırmaya başladılar. Saldırılarına Kürtlerden başladılar ve bugün sabah bir ferman yazdı. Bu ferman sarayın fermanıydı. Ama otuz bir Mart'ta büyük kaybettiler içlerine dert oldu. Van halkının iradesine el koymak istediler. Direnişe karşı, dayanışmaya karşı kaybettiler, içlerine dert oldu. Silvan Belediyesi'ni kazanmıştık. Dün çok büyük bir farkla bir kez daha kazandık. Bu da sarayın içine dert oldu. Dün gece uyuyamamış ve bugün sabah Hakkari Belediyesi'ne kayyum atama kararı vermiş. Ama biz de diyoruz ki ferman sarayınsa direniş bizimdir. Direne direne kazanacağız" diye konuştu.
MERSİN
Mersin Emek ve Demokrasi Güçleri, Colemêrg Belediyesi'ne kayyım atanmasını protesto etmek için Akdeniz ilçesinde bulunan Özgür Çocuk Parkı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya, Akdeniz Belediyesi DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, birçok siyasi parti temsilcisinin yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı. “Kayyım anlayışını ret ediyoruz” ve “Hakkari Belediyesi’ne kayyım atanmasını, halk iradesinin gasp edilmesini kabul etmiyoruz. İrademizi kayyıma teslim etmeyeceğiz” pankartının açıldığı eylemde sık sık, “Bijî berxwedana Colemêrg” ve “Direne direne kazanacağız” sloganları atıldı.
MUHALEFETE ÇAĞRI
Açıklamayı yapan İHD Mersin Şube Başkanı Gazi İnci, “Muhalefeti darbeye karşı çıkmaya çağırıyoruz. Hakkari belediyesinin gasp edilmesine karşı muhalefetin alacağı tavır Türkiye’nin yakın geleceğini belirleyecektir. Hakkari’den başlayan hak gaspı adım adım bütün ülkeye yayılmadan gerekli demokratik tepki gösterilmelidir. Siyasal iktidarı demokratik ve barışçıl bir geleceğin inşası için bu kritik süreçte sorumluluk içerisinde davranmaya, geçmişten ders çıkartarak Hakkari Belediyesi’ne atanan kayyımı geri çekmeye ve demokratik ve evrensel hukuk değerlerine dönmeye çağırıyoruz. Halk seçtiğini istiyor, halk iradesini istiyor, halkın iradesini geri verin."
‘DARBECİ BİR ANLAYIŞ’
DEM Parti Mersin İl Eşbaşkanı Reşat Aşan ise yaşananlar karşısında geri adım atmayacaklarını belirterek, “El ele vereceğiz, omuz omuza vereceğiz. Hakkari’ye atanan kayyım yarın bir gün Karadeniz’de yaşayan yurttaşın hayatını da olumsuz etkileyecek. Çünkü demokrasiyi, özgürlüğü, adaleti tümden yok sayan, darbeci bir anlayışla halkın iradesini gasp eden bir iktidardan bu ülkeye fayda gelmeyeceğini gördük, bu saatten sonra da bu uygulamalarına karşı güçlü bir tepki vermezsek bu ülke tümden bir çürümeye, tümden bir yok oluşa gidecektir” ifadelerini kullandı.
ANTALYA
Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri Attalos Meydanı'nda bir araya geldi. Açıklama yapmak isteyen kitleye polis müdahale etti. Polis, Tüm Bel Sen Antalya Şube Başkanı İlhan Karakurt, Eğitim Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk, CHP yönetim kurulu üyesi Kadir Zeybek ve ismi öğrenilemeyen bir kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınan 4 kişi emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.
'KAYYIM DARBEDİR'
Bunun üzerine DEM Parti Antalya İl Örgütü, binalarının önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamayı yapan DEM Parti Antalya İl yöneticisi Songül Şarklı, gözaltı ve Colemêrg Belediyesi'ne kayyım atanmasına tepki gösterip, "Kayyım darbedir. Halkın demokratik iradesinin gasp edilmesine izin vermeyeceğiz" dedi.
‘YANLIŞTAN DÖNÜLSÜN’
Partîya Sosyalîstan Kurdistan, yazılı açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Hakkari belediye başkanının henüz kesinleşmiş bir cezası olmadığı halde İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınması tümüyle keyfi, hukuk dışı ve siyasi bir karardır. Atılan bu keyfi adımla halkın iradesi hiçe sayılmış, yeni bir gerilim ve otoriter ortama kapı aralanmıştır. Türkiye'nin yıllar boyu başvurduğu kayyım politikasının çıkmaz bir yol olduğu geçmiş uygulamalarla ortaya konmuştur. Söz konusu adımla toplumun beklentisi olan normalleşme ve yumuşama beklentilerine darbe vurulmuştur. Bu yanlış yoldan bir an önce vazgeçilmelidir. Gözaltına alınan Hakkari Belediye Başkanı tekrar görevine dönmeli, seçimle gelenin seçimle gitmesi ilkesi esas alınmalıdır.”
WAN
Wan'da Emek ve Demokrasi Platformu, Kesk binasının bulunduğu Aydın Perihan İş Merkezi önünde bir araya geldi. Toplanan kitle çevik kuvvet ekibi tarafından ablukaya alındı. Polisin ablukasına rağmen kitle sık sık "Colemêrg ya me ye rûmeta me ye","Bimre koletî bijî azadî","Kayyumlar gidecek halk gelecek" , "Gasp, zulüm işkence işte AKP", "Berxwedan jîyan e", “Kayyumlar hukuksuz, AKP haksız ", "Kürt halkı uyuma iradene sahip çık", sloganlarının yanı sıra alkış ve zılgıtlarla tepki gösterildi. Açıklama yapıldığı sırada meşaleler yakıldı.
Platform adına açıklamayı yapan Wan Eğitim Sen Şube Başkanı Murat Atabay, hiç kimsenin ülkedeki asgari demokrasi işleyişini yok etmeye, halkın demokratik iradesine ipotek koymaya, yurttaşların demokrasiye ve seçimlere olan inancına darbe vurmaya hakkı olmadığını vurguladı. Atabay, “Evrensel hukuk normlarına, AHİM içtihatlarına aykırı olan bu uygulamaların halkın büyük çoğunluğunun, hatta kendi kitlesinin vicdanında bile en son 31 Mart’ta açığa çıktığı üzere mahkûm edildiği açıktır. Wan’daki emek ve demokrasi güçleri olarak, Colemerg halkının iradesini, hak ve özgürlüklerini savunmaya ve dayanışma içinde olmaya, bu antidemokratik zihniyete karşı, kutuplaştırma ve düşmanlaştırma çabalarını aşarak, demokratik bir ülkeyi inşa etme mücadelemizi sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.
Açıklama alkış ve sloganlarla son bulurken, gençler ara sokaklarda "Kürdistan faşizme mezar olacak" sloganıyla yürüdü. Polisin gençlere yönelik saldırısında DEM Parti Gençlik Meclisi üyesi Gülcan Bal, Lorin Aryet Turgut, Bahoz Gezici, 14 yaşındaki Ahmet Aslan ve ismi öğrenilemeyen bir yurttaş gözaltına alındı.
SÊRT
,
Colemêrg Belediyesi’ne atanan kayyım Sêrt’te de protesto edildi. Eyleme, DBP, DEM Parti Sêrt il, ilçe örgütleri, TJA, Sêrt ile Misirc (Kurtalan) belediye eşbaşkanları, meclis üyeleri, DEM Parti Sêrt Milletvekili Sabahat Erdoğan Sarıtaş’ın yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. Güres Caddesi üzerinde bulunan Kızılay İş Merkezi önünde yapılmak istenen açıklamaya polis izin vermedi.
Bunun üzerine DEM Parti Sêrt Milletvekili Sabahat Erdoğan Sarıtaş kısa bir açıklama yapmak istedi. Fakat polis, Sarıtaş’ın konuşmasıyla birlikte kitleye biber gazı, plastik mermi ve tazyikli su ile müdahale etti. Çevredeki yurttaşlarda gazdan etkilenirken, bir çok kişiye plastik mermi isabet etti. Caddenin ara sokaklarına dağılan kitle, yeniden bir araya gelerek, alkış, zılgıt ve “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganıyla kayyımı protesto etti.
Protesto eylemi sırasında en az 4 kişi gözaltına alındı.
BELEDİYE ÖNÜNDE AÇIKLAMA
Güres Caddesi’ndeki müdahalenin ardından Sêrt Belediyesi önünde bir araya gelen kitle, açıklama yaptı. Burada konuşan Sarıtaş, 8 yıldır halkın hizmet ve söz söyleme hakkının gasp edildiğine dikkati çekti. Sarıtaş, “31 Mart’ta halk tekrardan bu uygulamalara kendilerini maruz bırakanları sandığa gömdü ve bu haksızlığı yapanlar, halk nezdinde mahkum edildi. Tek işi halkı bölmek, halkın huzurunu kaçırmak ve hizmet hakkını çalmak olan bu iktidar bugün yine Colemêrg’te halkın iradesini tanımadığını, halkın seçme-seçilme hakkına saygı duymadığını göstermiş oldu. Ama bu halk Wan’da olduğunu gibi irade gaspına müsaade etmeyecektir. Buna demokratik tepki vermek hepimizin en doğal hakkıdır. Bu hakkımızı göstermekten vazgeçmeyeceğiz. Kayyım herkese atanmış demektir. Dolayısıyla biz buradan sesleniyoruz: Bugün ona karşı demokratik tepkisini göstermeyen, buna karşı durmayan bir anlamıyla yoksulluğu, hukuksuzluğu derinleştirmiş olacak” diyerek, herkese bu hukuksuzluğa, “dur” deme çağrısında bulundu.
“Asla haklı, onurlu mücadelemizden, yaşadığımız topraklardan vazgeçmeyeceğiz. Her geçen gün güçleneceğiz ve mücadelemizi yükselteceğiz” diyen Sarıtaş, son olarak herkesi her gün belediye önünde yapılacak olan “Demokratik Nöbete” katılmaya ve mücadeleyi yükseltmeye davet etti.
ESKİŞEHİR
Eskişehir Emek ve Demokrasi Güçleri de yaptıkları basın açıklaması ile Colemêrg Belediyesine atanan kayyuma karşı tepkilerini dile getirdi. Eskişehir Kanatlı AVM önünde yapılan açıklamaya demokratik kitle örgütleri, sendikalar ve onlarca kişi katıldı.
‘KAYYUM ANLAYIŞININ KARŞISINDAYIZ’
Açıklamayı yapan, DEM Parti Eskişehir İl Eşbaşkanı İzzet Altun, iktidarın halka karşı suç işlediğinin altını çizerek “Bu iktidar yıllardır halk iradesini hiçe sayıyor. İktidar yasaları askıya alıyor. Fiili olarak OHAL yasalarını devreye sokuyor. Bu OHAL hukukudur. Şu anda uygulanan OHAL hukukudur. KHK ile getirdikleri irade gaspını siyasi darbelerle bugün halkının iradesini sindirme, yıldırma politikası olarak kullanılıyor. Halkın seçme seçilme hakkını zorbalıkla elinden alıyor. Halkın kendini, kentini yönetmesine tahammül etmiyor. Halk iradesi güvence altında değilse Türkiye'de herkesin iradesi tehlike altındadır. Ülkemizin ve halkımızın üzerine bir kez daha bir karabasanın çökmesine asla izin vermeyeceğiz. AKP-MHP faşist rejimi ne doğudan yükselen güneşin doğuşunu ne de ülkemize baharın gelişini engelleyebilir. Kayyım görevlendirmesi geri çekilmelidir. Demokrasinin ve halk iradesinin yanında, kayyım anlayışının karşısındayız” dedi.