İSTANBUL - İktidarın savaş hazırlığında olduğunu ve ana muhalefetin “milli menfaatler” adı altında iktidarı destekleme politikasının felaketin boyutunu arttırdığını belirten DİB, muhalefete açık tutum alma çağrısında bulundu.
Demokrasi için Birlik (DİB), iktidarın içinde olduğu savaş hazırlıkları ve bu durumun yaratacağı sonuçlara dair, hem muhalefete hem de demokrasi güçlerine “Saray, Varlığını Sürdürebilmek için Ülkeyi Ataşe Atmaya Hazırlanıyor” başlığıyla yazılı bir çağrı yayınladı.
İktidarın 31 Mart yerel seçimlerinde ağır bir yenilgi aldığının vurgulandığı çağrı metninde, iktidarın yoksulları daha da yoksullaştırdığı “Şimşek Programından” vazgeçmediği belirtildi. İktidarın elinde kullanabileceği bir kaç “kozun” olduğu belirtilen çağrıda, “Seferberlik ve Savaş Hali Yönetmeliği” ile seferberlik ve savaş ilan etme kararının Cumhurbaşkanlığına verilmesi, “Etki ajanlığı” yasa tasarısı, eski askerlerin beyanat vermesinin yasaklanılmaya çalışılması, Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı gibi gelişmelerin bu “kozlar” arasında olduğuna dikkat çekildi.
KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜ
Çağrı metninde şu ifadeler yer aldı: “Yani her şey apaçık ortada duruyor. Yandaş medyanın savaş çığlıkları arasında, Kürt sorununda çözümsüzlüğü, Kuzey Irak ve Suriye’yi güvenlik tehdidi olarak göstermeyi soygun talan rejimini sürdürmek için tek yol olarak gören Saray için savaş en iyi araç. Böylece muhalefeti etkisizleştirmenin, arkasına dizemese bile kıpırdayamayacak hale getirmenin, ülkeyi iyice yasağa ve baskıya boğmanın, toplumsal itirazları yok etmenin ve ekonomiyi şekillendirmenin yolunu açacak.”
‘ANA MUHALEFETİN’ TUTUMUNA ELEŞTİRİ
“Milli menfaatler” için iktidarı destekleyeceklerini açıklayan “ana muhalefetin” tutumunun felaketin boyutlarını arttırır nitelikte olduğunun belirtildiği metinde, “Hangi milli menfaatlar” sorusu yöneltildi. İktidarın bugüne kadar “milli menfaat” diye uyguladığı yanlış politikaların sıralandığı metinde, “Bu sicil gün gibi ortadayken ‘milli menfaat’ ya da dış meselelerde iktidarı desteklemek sözlerinin arkasında gösterilecek kararsızlığın, ayak sürtmenin hem muhalefet hem ülke için yaratacağı sonuçlar korkunç boyutta” denildi.
SAVAŞ TEHDİDİ
“Savaşa karşı hayatı savunuyoruz” denilen çağrının devamında şu ifadeler yer aldı: “Doğal gaz, petrol, maden ve enerji kaynakları, ulaşım yolları ve koridorları üstündeki emperyalist rekabet ve paylaşım mücadeleleri, kapitalizmin içsel gerilimlerini savaşla atlattığı korkunç hakikati, savaş sanayi ve ticaretinin sermaye birikiminin önemli bir unsuru haline gelmesi gibi pek çok nedenle dünya ve özellikle yaşadığımız bölge giderek artan bir savaş tehdidi altında.
HAYATİ VE İNSANİ GÖREV
Buna emperyalist politikalara eklemlenmeye çalışan ve Kürt sorunundaki çözümsüzlüğü iktidarda kalma aracı haline getiren Saray rejiminin olası hamleleri eklendiğinde savaşa karşı çıkmanın en hayati ve en insani görev olduğu gerçeğiyle yüz yüzeyiz. Tarih ve hayat bize neye karşı olmamız, hangi konuda tereddüt etmememiz gerektiğini gösteriyor.
MUHALEFETE ÇAĞRI
Demokrasi için Birlik olarak bütün muhalefeti hangi kılıf altında olursa olsun ölümden, yıkımdan, yoksulluktan, göçten başka bir şey getirmeyen savaş politikalarına karşı uyanık olmaya, iktidarın attığı adımları iyi değerlendirmeye ve açık tutum almaya çağırıyoruz.”