İSTANBUL- Cumartesi Anneleri, bir kez daha bariyerlerle kapatılan Galatasaray Meydanı’nın önünden 1994'te Amed’in Lice ilçesinde gözaltında kaybedilen Mustafa, Fahri, Ramazan, Ekrem ve Ali Bulut’un faillerin açığa çıkarılması çağrısında bulundu.
Cumartesi Anneleri/İnsanları, gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle 1001'inci kez Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. Valilik izni sonrası binlerce kişinin önceki hafta toplandığı meydan bu haftada polis tarafından demir bariyerlerle örülerek kısıtlılık kararı yinelendi.
Hak savunucularının da destek verdiği bu haftaki eylemde, karanfiller ve kayıpların fotoğraflarını taşıyan Cumartesi Anneleri, Amed’in Lice ilçesinde 1994 yılında kaybedilen aynı aileden Mustafa, Fahri, Ramazan, Ekrem ve Ali Bulut’un faillerinin açığa çıkarılmasını istedi.
‘DEVLET SORUMLUKLUKLARINI YERİNE GETİRMİYOR’
1001 haftadır gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbeti hakkında hakikati öğrenmek için Galatasaray Meydanı’nda mücadele ettiklerini hatırlatan gözaltında işkenceyle katledilen Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak, devletin bu konuda görev ve sorumluluklarını yerine getirmediğini vurguladı. Bu nedenle adalet taleplerinin 1001 haftadır sistematik olarak ihlal edildiğini kaydeden Ocak, Bulut ailesi için bir kez daha adalet talebiyle alanda bulunduklarını vurguladı.
‘3 SAAT SONRA SERBEST BIRAKACAĞIZ DENİLDİ’
Amed’in Lice ilçesinde 1994 yılında kaybedilen Mustafa, Fahri, Ramazan, Ekrem ve Ali Bulut’un kaybedilme sürecine değinen Ocak, “Aynı aileden Bulut ailesi, Lice’ye bağlı Kabakkaya (Entağ) köyü Esenli (Cumaré) mezrasında yaşıyordu. 13 Mayıs 1994 sabahı Bolu Komando Tugayı’na bağlı askerler mezraya baskın yaptı. Mezradaki evler ve ahırlar ateşe verildi. Askerler, köydeki erkeklerin kimliklerini topladı. Kimlik kontrolünden sonra biri yeni doğmuş 2 çocuk babası Mustafa Bulut ve 6 köylü gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar “üç saat sonra serbest bırakacağız” denilerek Lice Yatılı İlköğretim Bölge Okulu’na götürüldü. Ertesi gün altı köylü serbest bırakıldı. Mustafa gelmeyince Baba Latif Bulut, oğlunu sormak için o dönem bir bölümü sorgu merkezi olarak kullanılan Lice Yatılı İlköğretim Bölge Okulu’na gitti. Ancak askerler tarafından tehdit edilerek tartaklandı ve oradan uzaklaştırıldı” dedi.
AKIBETİNİ SORAN DİĞER AİLE ÜYELERİ DE KAYBETTİRİLDİ
Mustafa Bulut’tan haber alınamaması üzerine aynı aileden Fahri Bulut’un Lice’ye gittiğini ve bu kez kendisinden de haber alınamadığını belirten Ocak, devamındaki süreci şöyle aktardı: “Bunun üzerine Bulut Ailesi’nden 39 yaşındaki Ramazan, 38 yaşındaki Ekrem ve 28 yaşındaki Ali Bulut, 17 Mayıs 1994 tarihinde Mustafa ve Fahri Bulut’u aramak için yola çıktılar. Ancak askeri kontrol noktasında iki köylü ile birlikte gözaltına alınıp Lice Jandarma Tugay’ına götürüldü. İki köylü serbest bırakıldı. Bulut’lardan ise bir daha haber alınamadı. Bulut Ailesi’nin beş üyesinin gözaltına alındıkları bugüne kadar inkâr edildi. Ailenin ve İnsan Hakları Derneği’nin başvurduğu tüm yetkili makamlar, Bulut’ların yaşama hakkının korunması için acil tedbir alma ve etkin soruşturma yapma görevini yerine getirmedi.”
ULUSLARARASI AF ÖRGÜTÜ’NÜN ÇAĞRISI YANITSIZ BIRAKILDI
Ayrıca Uluslararası Af Örgütü’nün haber alınamayan Bulut ailesinin nerede olduklarına dair devlet kurumlarına harekete geçme çağrısında bulunduğu bilgisini paylaşan Ocak, yapılan bu çağrının yanıtsız bırakıldığını söyledi. Yaşanan olaydan 10 yıl sonra bir toplu mezarda Bulut ailesinden Ramazan, Ekrem ve Ali Bulut’un kurşuna dizildikten sonra yakılarak öldürülmüş kalıntılarına ulaşıldığı bilgisini paylaşan Ocak, “Ancak 30 yıldır Mustafa ve Fahri Bulut’a ulaşılamadı. Ailenin başvurusu üzerine 1994 yılında Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı tarafından olay ile ilgili başlatılan soruşturma tozlu raflara terk edildi. Bugüne kadar dosyada etkin bir soruşturma yürütülmedi” dedi.
Ocak, Cumartesi Anneleri/İnsanları olarak kaç yıl geçerse geçsin Bulut ailesi ve tüm kayıplar için adalet istemekten vazgeçmeyeceklerinin altını çizerek konuşmasını sonlandırdı.
Yapılan açıklamanın ardından Cumartesi Anneleri/İnsanları tarafından demir bariyerlerle örülen Galatasaray Meydanı’na karanfiller bırakıldı.