ANKARA - Gezi Parkı protestoları sırasında polis tarafından katledilen Ethem Sarısülük’ün annesi Sayfi Sarısülük, “Birinci olarak katil Tayyip’tir. Her şeye rağmen güçlü duracağım, oğlum yıkıldığımı görmeyecek” dedi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi, Gezi Parkı protestoları sırasında Güvenpark’ta polis tarafından katledilen Ethem Sarsülük’e ilişkin şube binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantının yapıldığı salona, “Hepimiz oradaydık, Ethem de oradaydı. Gezi mahpuslarına özgürlük, Gezi direnişi 11 yaşında” pankartı asıldı. Toplantıya Ethem Sarısülük’ün annesi Sayfi Sarısülük, İHD Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri çok sayı kişi katıldı.
‘BİZ DE GEZİDEYDİK’
İHD Ankara Şube Eşbaşkanı Aslı Saraç, protestoların hak ve hukuk talebi üzerinden geliştiğini ifade ederek, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararına rağmen, hukuksuz ve delilsiz bir şekilde tutsak olan; Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater, Mine Özerden ve Osman Kavala’ya buradan ses veriyor, selamlıyor ve ‘Biz de Gezi’deydik’ diyoruz. Gölgelerini satamadığınız ağaç bizim, Ethem Sarısülük biziz, Berkin Elvan hepimiziz, Ali İsmail Korkmaz tüm Eskişehir’dir. Antakya’lı Abdullah Cömert’i, Ahmet Atakan’ı, Lice’li Medeni Yıldırım’ı, Gülsuyu’nda katledilen Hasan Ferit Gedik’i, trafik kazasında yitirdiğimiz Mehmet Ayvalıtaş’ı saygıyla anıyor ve selamlıyoruz” diye konuştu.
‘GEZİ’NİN RUHU HALA YAŞIYOR’
Sayfi Sarısülük, oğlu Ethem Sarısülük’ün katledildiği Güvenpark’ta yarın yapılacak eyleme katılmaya davet ederek, “Yalnız kalmasın diye günlük olarak yanına gidiyorum, konuşuyorum ama o bana ses vermiyor. Katil ses verdirmedi. Birinci olarak katil Tayyip, o yanında besliyor. Ama ben yine oğlumun yanındayım. Her şeye rağmen güçlü duracağım, oğlum yıkıldığımı görmeyecek. O’nun sayesinde ayakta duruyorum. Yarın anmamız var, bütün herkes hatırlasın benim oğlumu” dedi.
İHD Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban, Gezi protestoları sırasındaki taleplere dikkat çekerek, bu taleplerini yerine getirilmediğini ve bu nedenle darbelerin ve demokrasi dışı uygulamaların devreye girdiğini ifade etti. Küçükbalaban, Gezi’nin ruhunun hala yaşadığının da altını çizdi.