İnsan Hakları ve Demokrasi Dersi'nde 'Aile Bütünlüğü ve Tasarruf Yetkisi' anlatılacak

img
HABER MERKEZİ - Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin amacına ve doğuracağı tehlikelere dikkat çeken Eğitimci Duygu Özbay, müfredatta yer alan derslerden örnekler vererek, "Bu müfredat merkeziyetçi bir program" dedi. 
 
"Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" adıyla hazırlanan yeni eğitim müfredat taslağı, 26 Nisan’da kamuoyu ile paylaşılmasının hemen ardından tartışmalara neden oldu. 10 Mayıs'a kadar askıda kalan taslak için 67 bin 284 görüş ve öneri iletildi. Bakanlık, askı sürecinde görüş ve önerilerin her gün Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı komisyonları ile paylaşıldığını belirtse de, başta Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) olmak üzere, birçok sendika ve sivil toplum örgütü görüşlerinin dikkate alınmadığını belirtti. Önce Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının onayından geçen müfredat, daha sonra Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in de onayından geçti. Böylece, yeni müfredat "https://mufredat.meb.gov.tr" üzerinden erişime açıldı. Yeni müfredat, gelecek eğitim-öğretim döneminden itibaren okul öncesi, ilkokul 1’inci sınıf, ortaokul 5’nci sınıf ve lise 9’uncu sınıftan başlamak üzere, kademeli şekilde uygulanacak.
 
Yeni müfredatın toplumu yüz yıl geriye götüreceğini belirten eğitimciler tepkilerini her platformda dile getirirken, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli"ni yargıya taşıdı. Dernek, Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan modelin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay'a başvurdu.
 
Eğitim Sen Amed 2 Nolu Şube Eşbaşkanı Duygu Özbay, yeni eğitim müfredatının doğuracağı tehlikelere dikkat çekti. 
 
Duygu Özbay
 
Yeni müfredat hazırlanırken, eğitim alanının tüm bileşenlerine danışılması gerektiğini belirten Özbay, prosedürlerin işletilmediğini söyledi. Müfredata farklı kesimlerden gelen tepkilere işaret eden Özbay, Eğitim Bakanlığı ve “sarı sendika” olarak tanımladığı Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim Bir Sen) dışında müfredatı sahiplenen bir tarafın olmadığını ifade etti. 
 
'MERKEZİYETÇİ BİR PROGRAM' 
 
Müfredatı oluşturan iki anlayışa dikkat çeken Özbay, “Biri muhafazakar, ideolojik katman. Yani siyasal iktidarın ideolojinisini ortaya koyan bir katman. Diğeri de neoliberalizmi destekleyen, onu güçlendiren, aynı zamanda sermayeye ‘elaman’ olarak gördüğü öğrenciyi yetiştiren bir katman. Eğitim alanının tüm bileşenlerine sorularak hazırlanması gerekiyordu, dolayısıyla bu müfredat merkeziyetçi bir program” dedi. 
 
Müfredatın 19 milyondan fazla öğrenciyi, bir buçuk milyondan fazla eğitim emekçisini ilgilendirdiğini ifade eden Özbay, “Bu sayı bize bu müfredatın toplumun bütününü ilgilendirdiğini söylüyor. İhtiyaçları karşılayan bir taslağın hazırlanması için o masada sendikaların, öğrenci temsilcilerinin, sivil toplum ve emek örgütleri ile veli derneklerinin olması gerekiyordu” diye belirtti. 
 
'EKOLOJİ ÖRGÜTLERİ DE MASADA OLMALIYDI' 
 
“Bu müfredat sadece insani değerler üzerinden ilerlemesi gereken bir müfredat değildir” diyen Özbay, dünyadaki iklim krizinin de dikkate alınarak bir taslağın hazırlanması gerektiğini söyledi. Özbay, “Günümüzde iklim krizi gibi bir gerçeklik var. Aynı zamanda bio-çeşitlilik kaybı var. Hayvanlar ile ilgili bir ‘uyutma’ kararı konuşuluyor. Dolayısıyla o masada ekoloji temsilcileri, hayvan hakları temsilcileri de olmalıydı. Müfredat, çok merkeziyetçi kamusal tartışmalardan uzakta, kapalı kapılar ardında imzalandı ve bir hafta süre tanındı. Bir haftada yüzlerce sayfalık bir müfredatın incelenmesi talebini gerçekçi bulmuyoruz. Fakat buna rağmen müfredatı inceledik, eleştirilerimizi sunduk, fakat çok kısa sürede eleştiriler dikkate alınmadan müfredatın kabul edilmesi, öneri isteme sürecinin de yapay bir şekilde ilerlediğini gösteriyor. İnsanın doğası zaten bir akış içerisinde, dolayısıyla hayat böyle akıp giderken geriye doğru bir model belirlemek, varoluşsal gerçekliğe de uygun değil” eleştirisinde bulundu.  
 
BİR MİLYON KIZ ÇOCUĞU EĞİTİMDEN YARARLANAMIYOR 
 
Müfredatta yer alan dersler ve konu başlıklarına dikkat çeken Özbay, müfredatı kız çocukları bakımından değerlendirdi. Özbay, Eğitim Sen’in verilerine göre; yaklaşık bir milyona yakın kız çocuğunun şuanda örgün eğitimden faydalanamadığını ve bu kız çocuklarına ilişkin Eğitim Bakanlığı’nın bir veri paylaşmadığını da vurguladı. Özbay, “Bu kız çocukları şuan ne yapıyor bilmiyoruz” dedi. 
 
KIZ ÇOCUKLARINI NE BEKLİYOR? 
 
AKP-MHP iktidarının, “küçük ortaklarıyla” birlikte son yıllarda toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştiren bir kamusal alan yaratma istenci içinde olduklarını, eğitim müfredatının da bu istençle tasarlandığını belirten Özbay, “Bu müfredat üzerinden inşa edilen ‘değerler telkini’ kız çocuklarını nasıl etkileyecek diye bakmak lazım. Biz biliyoruz ki ulus devletin, yani patriyarkanın ortaya koyduğu değerler, kız çocuklarını ötekileyen, evin içine, özel alana sıkıştıran bir yerde. Bu değerler, kız çocuklarının eğitim alanında görünürlüğünü azaltıyor. Dolayısıyla çocuklar, okulların onları koruyan, sosyalleştiren rollerinden çok uzakta bir hayat sürüyorlar. Erken yaşta zorla evlendirilmek zorunda kalıyorlar. Eğitimin buradaki amacı, bu toplumsal cinsiyet eşitsizliğini şiddetlendiren bir yerden değil, toplumsal cinsiyet bilinci oluşturan bir yerden tasarlanmalıydı” dedi. 
 
İNSAN HAKLARI VE DEMOKRASİ DERSİ’NDE 'AİLE BÜTÜNLÜĞÜ' 
 
Müfredatta yer alan bazı derslerden örnekler veren Özbay, “İnsan Hakları ve Demokrasi” dersi kapsamında çocuklara, “Aile Bütünlüğü ve Tasarruf Yetkisi” başlığı altında çeşitli eğitimler verileceğini ifade etti. Özbay, “İnsan Hakları ve Demokrasi Dersi’nde, ‘Aile Bütünlüğü’ konusuna yer verilmesi yersiz. Eğer siz çocuğa ‘demokratik bir aile çözümlemesi’ yapmadan bu dersi verirseniz, patriyarkal toplum içinde tasarruf yetkisinin de erkekte olduğunu düşünürsek, kız çocuğu burada ikinci bir pozisyonda olacak. Dolayısıyla tasarruf yetkisinin de demokratik olmasına dair bir düzenleme yapmadan, o dersin müfredatta yer almasını sakıncalı buluyoruz. Çünkü kız çocukları, özel alan içinde olması gereken, evi toparlayan, yemek yapan, evin bakımından sorumlu bir yerde tutuluyor” şeklinde konuştu. 
 
EVRENSEL ÖZGÜRLÜKLERDEN BAHSEDİLMEMİŞ
 
“İnsan Hakları ve Demokrasi” denilmesine rağmen, ders kapsamında evrensel özgürlüklerden bahsedilmediğine vurgu yapan Özbay, “Özgürlüklerin neden kısıtlanması gerektiğine yer verilmiş. Özgürlükler kısıtlandığında kız çocukları hem kamusal, hem de özel alanda ‘dezavantajlı’ oluyor. Kamusal alanda eğitim hakkından ilk feragat etmesi gereken kesim oluyor. Feragat edilmesi gereken ilk konumda olmaları bugün bu müfredat aracılığıyla da yeniden üretiliyor. Mesela, ‘Değerler Telkini, Sabır Değeri’ kız çocukları için riskli bir ders. Çünkü çocuk ev içerisinde bir şiddet gördüğünde susmak ve sabırlı olmak zorunda olduğunu düşünecek. Özellikle aile bütünlüğü içerisinde. Dolayısıyla, evde, okulda, dışarıda, olaylar karşısında susması gereken, sabır göstermesi  gereken kız çocukları yetiştirmeyi amaçlıyorlar. Müfredat aynı zamanda iktidarın önem verdiği o ‘aile bütünlüğünü’ güçlendiren bir yerde duruyor. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin şekillendiği ilk yer olan aileye bu şekilde yer verilmesi, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini güçlendiren bir ders olacağına dair sinyaller de veriyor bize. Henüz kitaplar basılmadı ama kitaplar basıldığında daha riskli boyutlarıyla karşı karşıya kalabiliriz” uyarılarında bulundu. 
 
FELSEFE DERSİ’NDE KADIN YOK! 
 
En çok dikkat çeken derslerden birinin Felsefe Dersi olduğunu ifade eden Özbay, “Bu derste kız çocuklarının dikkatini çekecek bir kadın düşünür, bir kadın felsefeciye yer verilmemiş. Dolayısıyla ‘kadın düşünemez, kız çocuğu düşünemez’ algısı yeniden üretiliyor. Çünkü akıl-duygu, erkek-kadın düalizmi, sömürü oluşturan felsefik yaklaşımlar bu dersler içerisinde, müfredatın da temelini oluşturuyor. Akıl-duygu, erkek-kadın düalizminde, erkek akıl ile ilişkili, kadın duygu ile ilişkili dizayn ediliyor. Dolayısıyla burada düşünür olabilme özelliği yine bir erkeğe atfediliyor. Toplumsal cinsiyet rollerinin ve mesleklerin cinsiyetleştirilmesi yeniden üretime sokuluyor. Oysa, kız çocuklarını gözeten, cinsiyetçi, milliyetçi kodlardan azade bir eğitim müfredatına ihtiyacımız var” diye belirtti. 
 
'EKOLOJİK BİR MÜFREDAT DEĞİL' 
 
Müfredatın iklim krizine yer vermediğini, dolayısıyla ekolojik olmadığını belirten Özbay, “Sadece çok süslü kelimelerle ‘sürdürülebilirlik’ kavramı üzerinde durulmuş. Bugün sürdürülebilirlik kavramı iklim krizinin yarattığı sorunlar karşısında bize bir çözüm olabilecek mi? Oysa iklim krizi kız çocuklarının eğitime katılımını etkileyen bir sorun. Afrika’yı incelediğimizde; orada kız çocuklarının bu krizlerden dolayı eğitim haklarının elinden alındığını çok net görüyoruz. Suya erişim konusunda sıkıntı yaşanıyor. Toplumsal cinsiyet rollerinden dolayı kız çocukları uzun saatleri dışarıda temiz su bulmak için geçiriyor. Dolayısıyla eğitim alamıyorlar. Ya da okyanusların ısınmasıyla birlikte balıkçılık ile geçinen aileler eve yeteri kadar gıda götüremiyor, dolayısıyla kız çocuğu evlendirilmesi gereken bir kesim olarak görülüyor. Bu mesele sadece Afrika için değil, Türkiye de iklim krizinden etkilenen bir ülke olduğu için bunu engelleyen hiçbir politika yok. Oysa insan merkeziyetçiliğini aşan ekolojik bir yaşamı odağına alan bir yerden hareket etmek gerekiyor” dedi. 
 
EĞİTİM SİSTEMİ NASIL ŞİDDET ÜRETİYOR? 
 
Özbay, eğitim sisteminin toplum üzerindeki etkilerine dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün bu tekçi eğitim politikalarının ülkede sorunlara neden olduğu çok aşikar. Bir öğretmen öğrencisi tarafından öldürüldü. Bu olayı münferit bir olay olarak göremeyiz. Bugün şiddet dediğimiz şey küresel olarak da ciddi boyutlara ulaştı. Bizler bir şiddet sarmalı içinde yaşıyoruz. Fakat bu şiddet sarmalı kendiliğinden oluşmuyor. Bugün bu ülkede bir kişi tek başına söylem oluşturuyor. Ötekileştirici, yok sayan, kadınları sürekli hedef alan söylemler, bu şiddetin fiziksel boyuta ulaşmasına neden oluyor. 
 
Biliyoruz ki ulus devlet anlayışı, her zaman kendi çıkarları doğrultusunda hareket eder. Bu kapsamda da eğitimi kendi yayılma aygıtı olarak kullanır. Tekçilik üzerinden homojen bir toplum yaratma istenci var. Fakat Türkiye toplumu homojen bir toplum değil, tek dil, tek dinin olduğu bir toplum değil. Bu ülkede birçok etnik kesim ve inançlar kendilerini öteki olmadan nasıl ifade edecek? Bu öğrenciler kendilerini nasıl ifade edecek? Sonuçta okullar çoklu kültürlerin, farklı dillerin bir araya geldiği ortamlar. Okullar böyle ortamlarken onlara tekçiliği dayatmak, bu tekçilik üzerinden bir bütünen farklıları bir pota içerisinde eriten bir anlayış, okullarda öfkeye neden oluyor. Toplumsal şiddete neden oluyor. Öğrencileri baş edemeyecekleri bir şiddetin içerisine sokuyoruz. Kapitalist patriyarkal sistem zaten krizler oluşturan bir sistem, şiddetin artması da bu krizlerin bir parçası. İktidar bu sorunu nasıl çözmeye çalışıyor? ‘Kaybettiğimiz geleneksel değerlere geri dönerek bu krizleri çözmeye çalışalım’ diyorlar. Kapitalizmin yarattığı krizleri gözardı etmek, manipüle etmek için kullandıkları bir ‘değerler telkini’ içerisinde evrensel hiçbir değer yok.” 
 
DİNSELLEŞTİRME VE PİYASALLAŞTIRMA PROJELERİ 
 
Bakanlıklar arasında imzalanan “Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES)” projesine ve Mesleki Eğitim Merkezleri’ne (MESEM) dikkat çeken Özbay, “ÇEDES dinselleştirme, MESEM ise piyasallaştırma projesi. Dolayısıyla eğitim hem sermaye, hem de cinsiyetçi, milliyetçi muhafazakar kodlardan azade, tamamen eşitlik bilinci dikkate alınarak tasarlanmalı. Eğitim burada bir taraf olmalı, fakat siyasal iktidarın ideolojinin tarafı değil, toplumun ihtiyaçlarının tarafı olmalı. Bizler de bunun mücadelesini yürütmeye devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi. 
 
MA / Arjin Dilek Öncel 

Diğer başlıklar

02/06/2024
19:13 Perî Belediyesi seçim sonuçları belli oldu
19:05 Yayın yasağı kalktı
19:00 'Hükümetin tasarruf paketi işçi ve emeklileri kapsıyor'
18:52 Yayın yasağı 19.00'da kaldırılacak
18:37 Hayvanların yaşam hakkı için Gündoğdu'ya aktılar
18:27 Avukatlar fuhuş, uyuşturucu ve şiddete karşı sahada
18:07 GABB Eşbaşkanları belli oldu
17:00 Sandıklar kapandı, sayım başladı
16:45 Yenikapı’dan seslendiler: Katletmek çözüm değil
16:29 Şenyaşar’ın adalet talebi 120’nci gününde: Failler belli
15:50 Egîdê Cimo Müzik Okulu’ndan yılsonu etkinliği
15:35 Küçükçekmece'de çöken binayla ilgili 2 kişi gözaltına alındı
15:34 Elektrik akımına kapılan işçi hayatını kaybetti
15:20 'Özgürlüğe ses ver' eyleminde 'İsrail'den farkınız yok' tepkisi
15:09 DEM Parti'den 'oy kullanalım' çağrısı
15:08 Serinlemek için suya giren öğretmen boğuldu
14:49 Manisa'daki yangında 35 dekar küle döndü
14:34 Kayyımın 3 müdürlük verdiği Nurses'e yeni görev!
13:42 Çöken binada 1 kişi yaşamını yitirdi, 8 kişi yaralandı
13:03 DEM Partili eşbaşkanlar toplandı: Belediye hizmetleri engelleniyor
13:01 ÇUKAY-DER ilk kongresini gerçekleştirdi
12:27 Kırıklar Cezaevi'ndeki tutsaklar Meclis'ten heyet talep etti
12:26 Curnê Reş ve Perî'de seçime ilgi yoğun
11:46 Muhsin Melik mezarı başında anıldı
11:09 Korucular Herekol'da ağaç kesiyor
10:48 İran bir kolberi katletti
10:29 İsrail protestosu gerekçesiyle 10 gözaltı
09:46 Küçükçekmece'de bina çöktü: 7 kişi kurtarıldı, 2 kişi enkaz altında
09:37 Bir hafıza sergisi: Göz Göre Göre 25 Yıllık Tanıklık
09:32 Grup Yorum üyeleri açlık grevinde
09:22 Tutsakların ‘özgürlük’ eylemi devam ediyor
09:13 Güven: Kurdistan'da filizlenen zihniyet devrimi halklara umut oldu
09:11 Jin dergi ‘Erkeklik ve manipülasyon’ başlığı ile yayında
09:06 Eğitimci Zorlu: Tekçi, cinsiyetçi ve milliyetçi bir müfredat oluşturuldu
09:03 Özel savaş okları çocuklara yöneldi
09:02 6 kadına Kürtçe şarkı ve Kurdistan davası
09:00 02 HAZİRAN 2024 GÜNDEMİ
08:00 7 merkezde oy verme işlemi başladı
01/06/2024
23:15 Abdullah Öcalan için CPT ve Avrupa kamuoyuna çağrı
22:57 Sera Pîra oyunu büyük beğeni topladı
21:26 Ma Music Günleri başladı
20:42 Sokak hayvanları için 8 gündür eylemdeler
20:13 2 işçinin hayatını kaybettiği olayda DEDAŞ ihmali iddiası
20:00 Gezi'nin 11'inci yılı: Mücadele sürecek
19:52 Mêrdîn’de ulaşıma zam
19:48 DEM Parti’den ‘İnsanca yaşam için emekliler buluşması’
19:40 Amed'te Gülistan Doku futbol turnuvası
19:22 Pasur’da Kürt Dili Bayramı kutlaması
19:14 Ethem Sarısülük vurulduğu yerde anıldı
19:03 ‘Dünden bugüne Kobanê Kumpas davası’ paneli: Sokak muhalefetine ihtiyaç var
18:21 Akıma kapılan 2 kişi hayatını kaybetti
18:15 3 ilçe 4 beldede yarın seçim var
17:15 Kuran kursunda çocuklara şiddet
16:51 Depremzede Döne Kaya’nın nöbeti 5’inci haftasında
16:40 Perî’de DEM Parti’nin seçim hazırlıkları tamam
16:36 Adalet Nöbeti 119’uncu gününde: Emine Şenyaşar umut oldu
16:05 Curnê Reş’te son çağrılar: İradenize sahip çıkın
16:03 Tecavüz faili Selahattin Yalnız tutuklandı
15:21 Bir korucu şüpheli şekilde yaşamını yitirdi
15:09 GÖÇİZDER yeni yönetimini belirledi
14:44 Cezaevi hak ihlalleri raporu açıklandı: 1 yılda 24 bin hak ihlali
14:34 Hasta tutsaklar Kaya, Çam ve Kuday’ın tahliyesi istendi
14:21 100 haftadır ihraç edilenlerin işe iadesi için mücadele ediyorlar
14:14 Kayıp yakınları: Gözaltında kaybetme gerçeğini anlatmaya devam edeceğiz
13:43 Hayvanları öldürme yasa tasarısının iptali istendi
13:40 400 işçi ve ailesi yemekten zehirlendi
13:26 Özerk Yönetim: Türkiye’nin amacı demokrasiyi yenilgiye uğratmaktır
13:18 Cumartesi Anneleri Bulut ailesinin faillerinin açığa çıkartılmasını istedi
13:11 AKP’li belediye 20 işçiyi ücretsiz izne çıkardı
12:39 Bafil Talabani: Birlik olabilirsek haklarımızı garanti altına alırız
12:39 Buldan’dan Çiller’e: Senin eşin yatağında öldü bizimkiler senin emrinle
12:27 30 yıllık tutsak Mehmet Emin Ersoy tahliye edildi
12:25 Yurtta konaklamayan öğrencilerden yurt ücreti isteniliyor
12:01 Emniyetin 3 aylık tutuklama bilançosunu yeni gibi gösterdiler
11:22 Anzele için ortak çözüm arayışı
11:03 DEM Parti ‘Kuyu tipi’ cezaevlerinin kapatılmasını talep etti
10:46 Salih Müslim: Türkiye seçimleri sabote etmek istiyor
10:15 26 ormanlık alana giriş yasaklandı
09:50 AKP'nin çocuk politikası: Anne, işçi ve yoksul yaratıyor
09:43 'Muhsin Melik'in bıraktığı miras demokratikleşmeye katkı sağlayacak'
09:28 Tutsakların ‘özgürlük’ eylemi 188’inci gününde
09:27 ARSİSA'dan yoğun talep üzerine yeni şube açma kararı
09:25 Tutsak yakınları 4 haftadır eylemde: Sonuç alıncaya kadar sürecek
09:24 Sanal medyada uygulamalı Kürtçe dersi
09:22 Kayyımdan AKP Kadın Kolları'na 6 bin koli çikolata ve kolonya
09:21 DEM Parti Curnê Reş'te farkı açmayı hedefliyor
09:18 Meteoroloji 'kuraklık' alarmı verirken bakanlık 'daha fazla maden' diyor
09:08 Cûdî’nin taşı ve toprağını tabloya nakşediyor
09:06 AYM'den yasak sürecinde katledilen Levent'e dair ihlal kararı
09:03 30 yılı cezaevinde geçti: Hakikat yoldaşlığı ayakta tuttu
09:02 'Panzehir ulusal ve demokratik birliktir'
09:00 01 HAZİRAN 2024 GÜNDEMİ
00:28 Riha’da bir çocuk tecavüze uğradı
00:24 Til Hemis'te SİHA saldırısı
31/05/2024
23:59 Hamas ateşkes teklifine 'olumlu' baktıklarını açıkladı
22:15 Sêrt’te Kürtçe müzik ve tiyatro
21:08 Hayvan hakları savunucularının eylemi sürüyor
20:35 MEB’e ‘mülakat’ tepkisi
19:51 Denizli’de 1 işçi yaşamını yitirdi
19:47 Özel sektör öğretmenleri: Asgari ücretle bakan Yusuf Tekin geçinsin
19:24 Manisa'da göçük: Bir işçi yaşamını yitirdi
19:20 Evlerin yıkıldığı İmrahor'a HDK ve DEM Parti’den ziyaret
18:48 Gezi direnişi 11’inci yılında: Karanlık gider Gezi kalır
18:17 Eğitim Nöbeti 6’ncı gününde
18:11 Şenyaşar'dan Erdoğan'a: Çocuğumu bırak evime gideyim
17:55 TV programına çıkan cinsel taciz faili gözaltında
17:49 Nehre düştüğü söylenen çocuk için arama çalışması başlatıldı
17:28 Eşbaşkan maaşını belediyeye bağışladı
17:21 Husiler’den ‘ABD uçak gemisini hedef aldık’ açıklaması
17:05 30 yılın ardından tahliye edilen Atalay ziyaret edildi
16:51 Depremzedelerin kaldığı konteyner kentte yangın
16:43 Gülistan Doku Turnuvası’nın ilk maçları 2 Haziran'da
16:23 Aydın’da trafik kazası: 17 yaralı
16:17 'Özgürlüğe ses ver' eylemleri: Tutsakların talebi talebimizdir
16:14 Fincancı'dan 'kuyu tipi' cezaevleri tepkisi
16:11 Adana'da ekmeğe yüzde 25 zam
16:10 DEM Parti'den Perî’de seçim buluşması
15:47 Kadın katiline ağırlaştırılmış müebbet ve 11 yıl hapis
15:42 Ethem Sarısülük’ün annesi: Birinci katil Tayyip’tir
15:39 İstanbul'da bir otele el bombası atıldı
14:39 Ekin Ceren mezarı başında anıldı
14:26 Kayyım 4 Nisan'da tüm kamera kayıtlarını silerek hard disklere el koymuş
14:16 Dink davasında mütalaa: 10 kişiye ağırlaştırılmış müebbet istemi
13:38 Gazeteci Gayıp’a hapis cezası
13:20 DEDAŞ çiftçilerin trafolarını söktü: 5 gözaltı
12:32 İmralı tecridini protesto eden tutsak zorla SEGBİS'e çıkarıldı
12:02 Tarsus'ta işçiler gıdadan zehirlendi
12:00 Demirtaş'ın 'cumhurbaşkanına hakaret' davası ertelendi
11:42 Ailelerden İmralı için görüşme başvurusu
11:38 Mültecileri taşıyan bot arıza yaptı: 2 ölü, 4 kayıp
11:37 ‘Kobanê ve Gezi tutsaklarının özgürlüğü için birlikte mücadele etmeliyiz’
11:17 Efrîn'de bir kişi kaçırıldı
11:02 Plaza de Mayo annelerinden Nora Morales de Cortiñas hayatını kaybetti
10:01 11 il için sarı kodlu uyarı!
10:00 Belediye seçim öncesi onay verdiği evler için yıkım kararı verdi
09:54 Köpekli işkence davasında sanık polise beraat talebi
09:42 Riha'da gözaltı sayısı 10'a yükseldi
09:32 Hasat başladı, çiftçi buğday taban fiyatının açıklanmasını bekliyor
09:31 İnsan Hakları ve Demokrasi Dersi'nde 'Aile Bütünlüğü ve Tasarruf Yetkisi' anlatılacak
09:21 Gece kulübü yangınında 9 sanığa 22 yıl 6 aya kadar hapis istemi
09:20 Tutsakların ‘özgürlük’ eylemi sürüyor
09:20 CPT’ye 7 bini aşkın mektup: Yeni eylem takvimi açıklanacak
09:19 'Hukuka aykırı kanun maddesinde ısrar işkencedir'
09:16 Perî için son çağrılar: DEM Parti etrafında kenetlenelim
09:14 Kalp krizi geçiren tutsak ihtiyaçlarını karşılayamıyor
09:13 'Faili belli' cinayetlerde yitirdiği yakınlarının mücadelesini sürdürüyor
09:12 TJA’nın okuma atölyeleri: Abdullah Öcalan’ın çözüm gücüne ihtiyaç var
09:11 Mitinge çağrı: Hayvanları sistemin kanlı ellerine bırakmayacağız
09:10 Eylemdeki tutsak: Amacımız Öcalan’ın özgürlüğü
09:09 ‘Düştü’ denilen kadın cinayetinin ardındaki gerçek: 5 yıl yatar çıkarım