İSTANBUL - Okuma atölyesinde yer alan TJA'lı Besra İşsever, yaşanan çoklu krize karşı Abdullah Öcalan’ın paradigması ve çözüm gücüne ihtiyaç olduğunu belirtirken, yazar Fırat Can, “Öcalan’ın fikirlerinin sokakla, toplumla buluşması gerekiyor” dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması ve Kürt sorununun demokratik çözümü için 10 Ekim 2023 tarihinde küresel düzeyde başlatılan “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm” kampanyası kapsamında eylem ve etkinlikler sürüyor. Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA) da Kurdistan ve Türkiye’de “Özgürlüğe ses ver” şiarıyla gerçekleştirilen eylemler kapsamında okuma atölyeleri düzenliyor.
İstanbul’da da 26 Mayıs’ta “Toplumsal sorunlara karşı ne yapmalı” başlığıyla düzenlenen okuma etkinliğine kadın ve erkeklerin ilgisi yoğundu. Okuma atölyesine katılan yazar Fırat Can ile TJA aktivisti Besra İşsever, atölyelere dair konuştu.
ÇÖZÜM KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ
Türkiye’de çoklu bir kriz yaşandığını belirten Besra İşsever, bu krizleri aşmanın yolunun Kürt sorununun demokratik barışçıl çözümünden geçtiğine dikkati çekti. İşsever, “Kürt sorununa demokratik çözüm gelişmediği ve Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanmadığı müddetçe bu krizleri de aşamayacağımızı biliyoruz. Dolayısıyla bu sorunlara karşı Öcalan’ın fikirlerine, paradigmasına, düşüncesine ve ortaya koyduğu çözüm gücüne ihtiyaç olduğunu biliyoruz. Bu temelde okumalarımızı sürdüreceğiz” diye belirtti.
İstanbul’da ilk etabını başlattıkları etkinliğin devam edeceğini söyleyen İşsever, “Kurdistan ve Türkiye’de başlayan bu okuma etkinlikleri daha sonra parklarda, açık alanda, kadınların bir araya geldiği ya da karma buluşmalarda gerçekleştirmemiz lazım. Gerçekten Öcalan’ın düşünsel anlamda ortaya koyduğu çözüm gücünü doğru yorumlamak gerekiyor. Doğru yorumladığımız müddetçe çözüm gücünü kendimizde ve toplumumuzda geliştirebileceğimizi düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Yazar Fırat Can
DEMOKRASİNİN KOŞULU ÖZGÜRLÜK
TJA olarak Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanmadan demokratikleşmenin mümkün olmadığını düşündüklerini ifade eden İşsever, şunları belirtti: “Ekonomik kriz, adalet, eğitim ve sağlık sisteminde sorunlar var. Öcalan şahsında tüm cezaevlerinde yaşanan bir tecrit de söz konusu. Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin sonlandırılması gerektiğini biliyoruz ve bu temelde de başta kadınlar ve gençler olmak üzere herkesin sorumluluk alabileceği bir dönemin içerisindeyiz. Herkesi de bu sorumluluğu almaya davet ediyoruz.”
KİLİT ABDULLAH ÖCALAN
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 25 yılı aşkındır ağır tecrit, son 3 yıldır da mutlak iletişimsizlik koşullarında tutulduğunu anımsatan yazar Fırat Can, “Ne avukatlar gidebiliyor, ne aile ziyareti gerçekleştirilebiliyor, ne telefon-mektup haklarını kullanabiliyor. Ne dışarıdan içeriye dönük, ne de içeriden dışarıya dönük bir bilgi akışı var. En son İmralı’daki tutsaklardan Veysi Aktaş infazını tamamlamasına rağmen tahliye edilmedi. Sırf Öcalan’la ilgili bilgiler dışarı çıkmasın diye onun da tahliyesini bir yıl engellediler. Sayın Öcalan konuşursa mutlak tecrit politikaları kırılırsa işin aslı özgürleşirse içinde bulunmuş olduğumuz dünyada birçok toplumsal sürecin de, toplumsal sorunun da çözümü olacak” ifadelerini kullandı.
‘ÇÖZÜM PERSPEKTİFİ TOPLUMA AKTARILMALI’
Mevcut sistemin kendi yargısına uymayarak tecrit politikasını geliştirdiğine dikkati çeken Can, devamında şunları belirtti: “Tutsaklar hapishanelerde Öcalan’ın koşulları neyse o koşullar altında yaşıyorlar, aileler hapishane önlerinde eylemler yapıyor. 1-15 Şubat arası birçok kurumun öncülüğünü yaptığı bir yürüyüş organize edildi. Okuma etkinlikleri de bu eylemlerden bir tanesi. Sadece bugünle sınırlı kalmayacağını zaten ifade ettiler. Bundan sonrası aslında Öcalan’ın fikirlerinin sokakla, toplumla buluşması, aileler ziyaret edilerek, yaşamış olduğumuz sorunlara dair Öcalan’ın çözüm perspektifleri nedir herkese aktarılması gerekiyor. Okuma bu çalışmanın bir başlangıcı oldu.”