ADANA/ ANKARA - Adana ve Ankara'da özel sektörde çalışan öğretmenler yaptıkları açıklamayla, haklarını alana kadar mücadeleye devam edeceklerini belirtti.
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası'nın özel sektörde çalışan öğretmenlerin, taban maaşının Öğretmen Meslek Kanunu (ÖMK) ile güvence altına alınması ve diğer özlük hakları için başlattıkları "Eğitim Nöbeti" devam ediyor.
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası'nın Meclis'teki "Eğitim Nöbeti" sürerken, Adana'da ise dün Eğitim Bakanlığına taleplerini iletmek için giden öğretmenlerden 11 kişinin gözaltına alınarak serbest bırakılması, Adana'da protesto edildi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Adana Şubeler Platformu ve Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası üyeleri, Adana Atatürk Parkı'nda düzenledikleri açıklama ile hem taleplerini dile getirdi hem de gözaltıları protesto etti. Birçok sivil toplum örgütünün desteklediği açıklamada Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Adana Şube Başkanı Fatih Toprak konuştu.
Özel sektörde çalışan meslektaşlarıyla dayanışma içinde olmaya devam edeceklerini vurgulayan Toprak, Öğretmenlik Meslek Kanunu ile yaşanılacak hak kayıplarına karşı, özel okul, ücretli, sözleşmeli, kadrolu, uzman, baş gibi sıfatlarla öğretmenlik mesleğine dayatılan parçalı istihdama karşı ortak hareket edeceklerini söyledi.
'KAZANACAĞIZ'
Meslektaşlarına dönük saldırıyı kınayan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Üyesi Duygu Yılmaz, haklarını almak için süreksiz bir eylem başlattıklarını ve kararlı olduklarını dile getirdi. Sendikal mücadele hakkının meşru bir mücadele hakkı olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Bizim olanı mücadele ederek kazanacağız" dedi.
ANKARA
Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkana kadar nöbette olacaklarını duyuran Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası (Öğretmen Sendikası) “direniş haftası” ismini verdikleri eylemlerinin beşinci gününde Meclis Parkı’nda bir araya geldi. Eğitim Nöbetine sendikanın Genel Başkanı Eren Edebali ve sendika Merkez Yürütme Kurulu katılırken, Eğitimciler Derneği (Eğit Der), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) de destek verdi.
Milli Eğitim Bakanlığı önünde gözaltına alınan öğretmenler, değerlendirmede bulundu. Öğretmen Sendikası MYK üyesi Murat Umut Erkurt, Anayasal, demokratik ve barışçıl eylemlerini sendikanın kurulduğu günden beri yaptıklarını aktararak, “Dün de yaptığımız bunun bir örneğiydi. Gözaltı ve oturma eylemi öncesi bakanlığa girdik. Sendika temsilcisi arkadaşlarımız oradaki yetkili birileri ile görüşmek istedi ve girdiğimizde bizi yaka paça attılar dışarı. Sonrasında hemen oturma eylemi başlattık. Madem bizim çalıştığımız ve personeli olduğumuz kurum (Milli Eğitim Bakanlığı) bizi muhatap almıyor, yok sayıyor, öğretmenleri her şeyi ve talepleriyle görmezden geliyor, o zaman biz de burada çalıştığımız kurum önünde oturma eylemi başlatıyoruz dedik. Oturma eylemimizi başlattığımızda, Bakanlığın personel müdürü İbrahim Çiftçi, bizleri çağırdı ve il temsilcilerimiz onlarla görüşmeye gitti. Fakat kendisiyle değil daire başkanıyla görüşmüşler ve daire başkanı da notları ona iletecekmiş. Biz defalarca görüştük Özel Öğretim Kurumları Genel Müdüründen Özel Öğretim Kurumlarından sorumlu bakan yardımcısına ve onların da daha yetkilisi Türkiye’de eğitimden sorumlu bakan Yusuf Tekin ile zaten görüştük. Anlatacaklarımızı anlattık onlar hepsini çok iyi biliyorlar. Taban maaş hakkımızı, sözleşmelerin kaldırılması gerektiğini ve sendika iş kolu olmamız gerektiğini, toplu sözleşme yapamadığımızı zaten anlattık” dedi.
‘FİZİKSEL ŞİDDETLE GÖZALTINA ALINDIK’
Gözaltına nasıl alındıklarını ise Erkurt şu sözlerle anlattı: “18:15 itibariyle polis kalkanlarla etrafımızı sarıp önce uyarılarla başlayıp sonra da bize fiziksel şiddet uygulayarak gözaltına aldılar. Yaklaşık altı saat boyunca gözaltında tuttular altı saat sonrasında ise serbest bırakıldık. Ayrıca takılan ters kelepçeler bileklerimizde ciddi semptomlar ve sıkıntılar oluşturdu.”
‘KAZANMAK İÇİN DİRENİŞİMİZİ SÜRDÜRÜYORUZ’
Ardından konuşan Sendika üyesi Pelin Çapar ise polisin şiddet ve işkenceyle kendilerini gözaltına aldığını belirterek, “Gözaltına alınırken hemen hemen bütün arkadaşlarımız işkence edilerek gözaltına alındı. Sonrasında karakola götürüldük ve bize ‘evet taban maaşla ilgili haklısınız’ diyorlar ve ‘Biz sizinle insani diyalog kurmaya çalışıyoruz’ diyorlar fakat yarım saat öncesinde ise bizi dövüyorlardı. Bir arkadaşımızı yerlerde sürükleyerek gözaltına aldıralar. Herkes bize ‘haklısınız’ diyor ancak biz haklı olmak değil artık kazanmak istiyoruz. Daha buradayız bir yere ayrılmayacağız. Ne olursa olsun kazanacağız, kazanmak için direnişimizi devam ettireceğiz” diye aktardı.
‘DESTEK BEKLİYORUZ’
Çapar, başta veliler ve öğretmenler olmak üzere bütün kamuoyuna çağrı yaparak, “Bizim bir maaş talebimiz var evet ancak eğitimde yaşanan bu çürüme ve eğitimin endüstrileşmesi temel problemler aslında bunlardır. Biz bu problemleri çözmek için bir kıvılcım yaktık. Öğrencilerimizden, velilerimizden siyasi partiler ve sendikalardan, halkımızdan ve işçi sınıfından destek bekliyoruz” ifadelerini kullandı.